"KÜRESEL SİSTEMDE SÖZ SAHİBİ BİR ÜLKE OLMAYI İSTİYORSAK TERÖR SORUNUNU ÇÖZMEMİZ ŞARTTIR"
Başkan Erdoğan, "Terör örgütleri varlığını sürdürdükçe kendimizi emniyette hissedemeyiz. İçeride veya sınırlarımızın ötesinde terör unsurları oldukça Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu arzu ettiğimiz hızda hayata geçiremeyiz. Kandil'deki terör baronlarının sesleri kesilmedikçe iç siyasetimizi dizayn etme çabalarının önünü alamayız. İşte görüyorsunuz 14,15,16 yaşında kızları, annelerinden, babalarından kaçırarak Kandil'e getiriyor ve terör baronları orada bunları taciz ediyorlar. Eğer dünyanın en büyük 10 ekonomisinden birisi olacaksak, turizmde yıllık 100 milyar dolar gelire ulaşmayı hedefliyorsak, küresel sistemde söz sahibi bir ülke olmayı istiyorsak terör sorununu çözmemiz şarttır." diye konuştu.
Türkiye'de belli çevrelerin özellikle seçim döneminde istismar ettiği göçmen meselesinin çözüme kavuşturulmasının yolunun terör örgütleriyle başarılı mücadeleden geçtiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Kardeşlerim şunu unutmayın, Suriye'de ölümden kaçarak bizlere sığınan, bizi ensar olarak gören bu kardeşlerimize ne yazık ki ülkemizde ana muhalefetin yaklaşımı insani bir yaklaşım değildir, İslami bir yaklaşım hiç değildir. Suriye ve Irak'ta terör saldırıları devam ettikçe sığınmacıların kendi topraklarına dönmesi beklenenden daha fazla vakit alacaktır. Şu anda 500 bine yakın konutu oralarda inşa ediyoruz. Güvenlik ve istikrar sağlandıkça gönüllü ve onurlu geri dönüşler artacaktır.
Bunu Suriye'nin kuzeyinde gördük. Terörden arındırıp güvenli hale getirdiğimiz yerleşim yerlerine şimdiye kadar 600 bine yakın sığınmacı geri döndü. Sivil toplum kuruluşlarımızın öncülüğünde yürütülen briket evler projesiyle 90 bine yakın aileye barınma imkanı sağlandı. İki ay önce temelini attığımız konut projesi kapsamında ise 240 bin ailenin yani 1 milyon sığınmacının geri dönüşünü hedefliyoruz. Katar'ın finansman desteğiyle hayata geçirdiğimiz kalıcı konut projelerinde inşaat çalışmaları devam ediyor. Bir taraftan bu adımları kararlılıkla atarken diğer taraftan düzensiz göçün engellenmesine yönelik çabalarımızı yoğunlaştırdık. Başta İstanbul olmak üzere büyükşehirlerimizde denetimler sıkı bir şekilde yapılıyor."
"SON İKİ AYDA 36 BİN DÜZENSİZ GÖÇMEN YAKALANDI"
Başkan Erdoğan, turizm, yatırım, eğitim, sağlık amacıyla Türkiye'ye gelenlere veya geçici koruma altında olanlara yönelik menfi yaklaşımın söz konusu olmadığını söyledi.
Türkiye ve Türkiye ekonomisine katkı sağlayan herkese kapılarının açık olduğunu belirten Erdoğan, "Suça karışanlar, toplumun huzurunu bozanlarla, illegal olarak ülkemizde bulunanlarsa sınır dışı ediliyor. Son iki ayda 36 bin düzensiz göçmen yakalandı. Bunların 16 bini sınır dışı edildi. Kalanların işlemleri devam ediyor. İnşallah bu meseleyi kültürümüze, inancımıza, hukuka ve hakkaniyete uygun bir şekilde hal yoluna koyacağız." ifadelerini kullandı.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Mazlumları, rengine, kökenine, dinine göre yargılamak bize yakışmaz. Batı'da kendi insanımızı tehdit eden yabancı düşmanı fikirlere meyletmek bize yakışmaz." dedi.
Erdoğan, Gölbaşı Polis Akademisi'nde düzenlenen Polis Meslek Yüksekokulları Mezuniyet Töreni'nde yaptığı konuşmada, Türk milletinin, tarih boyunca dara düşene, başı sıkışana, zulme uğrayana kucak açtığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Irak'taki kardeşlerimiz 1990'larda zulme uğrayınca bunu yaptık. Suriyeli komşularımız canlarını kurtarmak için bize sığındığında bunu yaptık. Dün akşam bir televizyon kanalında bir babayı dinliyordum, 'Öldürün bizi' diyordu. 'Esed'in katliamından kurtulmaktan siz kardeşlerimize sığınıyoruz. Kabul etmiyorsanız, öldürün bizi.' Ukrayna'da savaş başladıktan sonra ülkemize gelen yerlerinden edilmiş kişilere biz kapılarımızı açtık. Yarın Allah korusun bir başka komşumuzun başına benzer felaketler gelirse insanlık ve komşuluk vazifemizi yine yerine getiririz."
"Atalarımızdan miras aldığımız bu vicdani duruşu hiçbir fitne tüccarı, hiçbir provokatör, hiçbir faşizm hevesli değiştiremez, değiştiremeyecektir." diyen Erdoğan, sığınmacılara yönelik nefret söylemlerine prim vermenin Müslüman'a, Müslüman Türk'e yakışmayacağını vurguladı.
Erdoğan, "Mazlumları, rengine, kökenine, dinine göre yargılamak bize yakışmaz. Batı'da kendi insanımızı tehdit eden yabancı düşmanı fikirlere meyletmek bize yakışmaz. Burada çizgimiz son derece nettir. Ne güvenliğimizden taviz vereceğiz ne vatandaşımızı sıkıntıya sokacağız ne de milletimize Boraltan Köprüsü faciası gibi utançlar yaşatacağız. Mazlum ve mağdura kucak açarken gerçekçi politikalarla yasa dışı göç sorununa kalıcı çözümler üretmeyi sürdüreceğiz." diye konuştu.
Mesleğe yeni başlayan polislerin zor ve fedakarlık gerektiren ulvi bir göreve talip olduğunu söyleyen Erdoğan, "Mesleğinizde birbirinize destek olmanız, yardımlaşmanız, birbirinize göz kulak olmanız çok önemlidir." ifadesini kullandı.
Erdoğan, polislerin eğitimleri sürecinde her türlü duruma karşı hazırlandığını, mesleğin inceliklerinin, hassasiyetle takip edilmesi gereken kuralların anlatıldığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Polis Meslek Yüksekokullarında aldığınız eğitimlerin, dünyada bu alanda verilen en iyi, en kapsamlı eğitimlerden biri olduğu tartışmasız bir gerçektir. Ancak yine de bazı şeyleri görerek, yaşayarak öğreneceksiniz. Teorik eğitimlerinizi tecrübe kazanarak zamanla tekemmül ettireceksiniz. Bu süreçte sizlerden şu hususlara her zaman dikkat etmenizi istiyorum. Bizim devlet geleneğimizin 6 asırdır değişmeyen esası 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' prensibidir. İnsanımızı ne kadar korursanız, ne kadar yüceltirseniz devletimiz de o derece büyüyecek, gelişecek, güvenli ve huzurlu bir yer haline gelecektir. Ne vatandaşına tepeden bakan jakoben anlayışın ne insanına zulmeden ceberut zihniyetin bizim tasarrufumuzda ve tasavvurumuzda yeri yoktur."
"MİLLETİN CANINA, MALINA, NAMUSUNA KASTEDEN VİCDANSIZLARA KARŞI TAVİZSİZ DAVRANIN"
"Kendi vatandaşını tehdit kaynağı gören yaklaşımları 2002 yılı itibarıyla bir daha geri gelmemek üzere tamamen terk ettik." ifadesini kullanan Erdoğan, mezun olan polislere şöyle hitap etti:
"Sizlerden görevinizi icra ederken, özgürlük-güvenlik dengesini muhafaza etmenizi beklediğimi vurgulamakta fayda görüyorum. Kanunların size verdiği yetkiyi kullanırken asla sınırları aşmayın. Meslek hayatınız boyunca kanundan, hukuktan, ahlaktan ve sizlere daima doğru yolu gösterecek vicdan pusulanızdan ayrılmayın. Milletin canına, malına, namusuna kasteden vicdansızlara karşı tavizsiz, kurallara riayet eden insanlarımıza karşı her zaman müşfik davranın. Milletimizin desteği yanınızda olduğu müddetçe hainlerle, teröristlerle ve suçlularla çok daha kolay mücadele edeceğinizi unutmayın. Maşeri vicdanı yaralayan olayların önüne geçilmesinde adli birimlerimizle birlikte sizlerin çabaları belirleyici rol oynayacaktır. Adaletin tecellisinde ancak emniyetimiz ve yargımız el ele, omuz omuza çalıştığı takdirde suçlular hak ettiği cezaya çarptırılır. Diğer türlü mağdurların yüreğinde yanan ateşi söndüremeyiz. Diğer türlü verilen cezaların caydırıcı olmasını sağlayamayız. Diğer türlü devletimize olan güveni istediğimiz seviyeye çıkaramayız."
Türk polisinin vicdan, merhamet, adalet ve asalet bakımından dünyada eşinin ve benzerinin bulunmadığını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Üzerinizde gururla taşıdığınız üniforma, milletimizin gönlüne huzur veren, güven aşılayan bir şeref timsalidir. Kimliğinizin, üniformanızın, mesleğinizin onurunu ve saygınlığını korumak daima önceliğiniz olsun. Sizlerden tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diye ifade ettiğimiz ilkelerimize de sıkı sıkıya sahip çıkmanızı bekliyorum. Buradaki her bir kardeşimin görevini bu ilkeler temelinde aşkla yapacağına yürekten inanıyorum. Şimdi tüm velilerimize sesleniyorum, her şeyden önce yavrularınızı bizlere emanet ettiniz ve bizler de tüm hocalarımızla birlikte kalite ise kalite, verimse verim, eğitimden öğretime bütün bunlarla birlikte hamdolsun şu Polis Akademimizde en ideal şekilde yavrularımızı yetiştirdik. Sizler bize güvendiniz, bizler de size inandık."
Erdoğan, mezun olan polislerin Türkiye'nin dört bir yanında milletin güvence kaynağı olacağını ifade ederek, velilere teşekkür etti, şehitleri andı.
NOTLAR
Törene, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Emniyet Genel Müdürü Erol Ayyıldız, Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çolak, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ile mezun öğrencilerin aileleri de katıldı.
Törende, Kırşehir Polis Meslek Yüksek Okulunu birincilikle bitiren Murat Dilek, yaş kütüğüne plaket çaktı.
Dereceye giren mezunlara diplomaları Başkan Erdoğan tarafından verildi.
Diyanet İşleri Başkan Ali Erbaş'ın dua ettiği törende, mezunlar yemin edip, tören geçişi yaptı.
Polisler daha sonra keplerini havaya atarak, mezuniyet sevincini yaşadı.
Törenle, 6 Polis Meslek Yüksekokulu Müdürlüğünde eğitimini başarıyla tamamlayan 497'si kadın 2 bin 89 öğrenci Emniyet Teşkilatı kadrolarına katıldı.
Törende, Afganistan, Arnavutluk, Azerbaycan, Endonezya, Etiyopya, Irak, Kırgızistan, Kongo, Maldivler, Moğolistan, Ruanda, Somali, Tacikistan, Uganda, Ukrayna ve Yemen'den Polis Akademisi eğitimini başarıyla bitiren 6'sı kadın 87 öğrenci de yer aldı.