UKRAYNA LİMANLARINDAKİ GEMİLER
Ukrayna Limanlarında 12 ticari gemimiz ve 1 hasarlı vincimiz var. 6 gemimiz Ukrayna kontrolündeki Mikolayev ve Olivia'da. İlk etapta bu 6 gemiyi çıkaracağız. Her iki ülke ile de görüşmeler yapılıyor. İki taraf da olumlu yaklaşıyor. Ama garanti vermiyorlar.
Doğu taraftaki Herson'dakilerle ilgili sorun var. Kahovka barajı patlatılınca, selin getirdiği ağaçlar vb. malzemeler bu gemilerin olduğu limanı doldurdu. Şimdi bunların temizlenmesi gerekiyor. Bu gemilerin emniyetli olarak ülkemize getirilmesi için en uygun zaman bekleniyor.
YUNANİSTAN İLE İLİŞKİLER
Yunanistan ile Sayın Cumhurbaşkanımızın görüşmelerinden sonra pozitif bir döneme girdik. Bunu da sürdürmek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Onlar da gösteriyorlar. Özellikle depremde Yunanistan'ın bize yardımları sonra Yunanistan'daki o üzücü tren kazası ve bizim yaptıklarımız. Daha sonra Rodos'taki yangına 2 uçak gönderdik. Bunlar olumlu havayı geliştiriyor.
Güven Arttırıcı önlemler (bilinen sorunlara dokunmadan iki toplumu, iki silahlı kuvvetleri birbirine yakınlaştırmak için alınması gereken tedbirler) kapsamında Harp Okulları arasında sportif etkinlikler gibi bazı faaliyetlere başlama konusunda iki taraf da olumlu düşünüyor. Bunu 2024'te uygulamaya başlayabiliriz.
Yunanistan Savunma Bakanı deprem bölgesini gezmek istediğini ifade etti. Onunla Ağustos sonrası deprem bölgesini ziyaret edebiliriz.
Sayın Dendias ile Vilnius'daki görüşmemiz çok samimiydi, çok rahat, çok güzel bir ortamda geçti.
HUDUT GÜVENLİĞİ
Hudutlarımız Cumhuriyet tarihinin en yoğun tedbirleri ile korunuyor. Hudut emniyeti konusunda, hiçbir ülkede böyle bir sınır sisteminin olduğuna inanmıyorum. Bunu çok samimi olarak söylüyorum. Hududa götürdüğümüz kişi ben böyle bir şey görmedim deyip diğer gün yazıyor.
Sınır hattında çok katmanlı bir sistemimiz var. (şema verilebilir) Modüler beton duvarlar, Yüksek Güvenlikli Tel Çitler, 4 metre derinliğinde 4 metre genişliğinde hendekler. Hendekler çok önemli. İran sınırında planlanan 376 kilometre hendeğin 341 kilometresini bitirdik. Bu sene tamamını bitireceğiz. Bu hendeklerden geçilmesi çok zor.
Suriye sınırındaki duvarlarımızın yüksekliği 3 metre idi. İran sınırında yeni yaptığımız duvarların yüksekliğini 4 metreye çıkardık. Bunun üzerinde de bir buçuk metre tel çit var. Buradan kimse geçemez gibi bir şey söylemiyorum. Belki 1 kişi 2 kişi falan geçebilir. Ancak duvarı geçseler bile onun arkasında komando keşif unsurları var. Daha arkada jandarmanın pusuları var, onun arkasında polisin pusuları var. Hudut güvenlik sistemimiz dünyadaki örnekleri arasında en iyilerden biri.
FETÖ İLE MÜCADELE
FETÖ'den Türkiye'de en çok zararı gören TSK'dır. Bu yapılanlar bize karşı yapılmıştır. Bu hain örgütten çok büyük zarar gördük, bunlar terörist. 24 binden fazla personeli attık. Bize gelen her bir bilgi doğrultusunda gerekli işlemi yapıyoruz ve ilgili şahısların ilişiğini kesiyoruz. TSK içindeki en son FETÖ'cünün de ilişiği kesilinceye kadar mücadelemiz devam edecek.
Benim şahsi görüşüm (TSK içindeki FETÖ'cüler) büyük oranda temizlendi.
İLK KADIN AMİRAL
Bu terfiye çok olumlu yaklaştık. Bizim zamanımıza denk geldi. Arkadaşımız lisanıyla, kariyerindeki görevleri ile son derece iyi yetişmiş bir subay. Şu anda yurt dışında. Deniz Kuvvetleri Stratejik Plan ve Proje Yönetim Başkanı olarak atandı. Kendisine yeni görevinde başarılar diliyorum.
LİBYA'DAKİ FAALİYETLER
Türkiye, tarihi ilişkisi olan dost ve kardeş ülkeleri zor günlerinde hiçbir zaman yalnız bırakmamış, onların yanında yer almıştır. Hiçbir ülke, hiçbir dostumuz ve kardeşimiz, "benim çok ihtiyacım olduğu ortamda çok bekledik Türkiye gelmedi" diyemez. Öyle bir örnek yok. Libya'ya oradaki BM tarafından tanınmış meşru hükümetin Devlet Başkanı'nın bir davet mektubuyla gittik. 5 ülkeye davet gitti ve sadece biz olumlu cevap vererek geleceğiz dedik. Sayın Cumhurbaşkanımız çok büyük bir liderlik gösterdi ve derhal geliyoruz dedi. Aynı şekilde "Azerbaycan'a da yanınızda olacağız" dedi ve savaşın seyrini değiştirdi.
Biz Libya'ya geç gitseydik belki de Trablus düşmüş olacaktı. Biz hariç herkes diğer taraftaydı. Sonuçta bizim çabalarımızla bir denge sağlandı ve siyasi süreç başlayabildi.
Herkes Türkiye olmadan orada bir çözümün olmayacağının farkında. Çünkü diğer ülkelerin ne için orada dolaştığını herkes biliyor. Ama Türkiye'nin böyle bir derdi yok. "Libya Libyalılarındır diye bir motto ile orada bütün faaliyetlerimizi yürütmeye devam ediyoruz. Biz tek bir ordu kuralım istiyoruz. Askerî eğitim, iş birliği ve danışmanlık kapsamında 5 tane eğitim merkezimiz var, orada batının yani meşru hükümetin askerlerini eğitiyoruz. Ayrıca orada Harp Okulları kuruldu. Bu okullarda Libyalı askerler Arapça ve Türkçe eğitim alıyorlar. Doğu ile ilişkiler de giderek gelişiyor. İnşallah gelecekte tek bir Libya'da oradaki insanlar da huzur içerisinde yaşayacaklar. Onların da bekledikleri günlere ulaşabileceklerine inanıyorum.
Libya yaptığımız Deniz Yetki Alanları Anlaşmasına, oradaki bazıları başta karşı çıksa da aslında Libya'ya çok büyük bir avantaj sağladı.
İSRAİL SAVUNMA BAKANI İLE GÖRÜŞME
Göreve yeni başlayan iki Bakan olarak karşılıklı tebrikleşme için bir telefon görüşmesi yaptık. İsrail Başbakanı Netanyahu, Sn. Cumhurbaşkanımızı ziyarete gelecekti ama bir rahatsızlık geçirdi. O gelsin, gitsin ondan sonra biz de görüşürüz.
MISIR İLE İLİŞKİLER: ÇOK HIZLI DÜZELECEBİLECEĞİNE İNANIYORUM
Mısır ile ilgili açıkçası çok zaman kaybetmedik. Her sene oraya Arapça kurslarına personel gönderiyorduk, onu kesmedik. Askeri Ataşemiz de var. Mısır ile ilişkilerin çok hızlı düzelebileceğine inanıyorum.
TÜRKİYE'NİN AFRİKA AÇILIMI
Türkiye'nin Afrika politikası Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleriyle çok hızla gelişen bir politika. Dışişleri Bakanlığı ile çalışıyoruz. Bunun yanında TİKA orada, Yunus Emre Enstitülerimiz orada, THY orada ayrı bir boyut. Sağlık turizmi nedeniyle bazı liderler dahil ülkemize gelen Afrikalı sayısı her geçen gün artıyor. İstanbul Havalimanının fonksiyonunu da unutmamak lazım. Afrika'nın neresine gidecekseniz önce İstanbul'a geliyorsunuz. Buradan istediğiniz Afrika ülkesine aktarma yapıyorsunuz.
Dışişleri Bakanlığımızın Afrika'da çok ciddi çalışmaları var. 44 ülkede Büyükelçiliğimiz var. Bizim de Askeri Ataşe sayımız 19 ama bunlar 29 ülkeye akredite olarak görev yapıyorlar. Afrika'da en fazla faaliyetimizin olduğu ülke Somali. Bizim orda bir eğitim üssü diyebileceğimiz tesislerimiz var. Onun içinde Harp Okulu, Astsubay Okulu ve eğitim imkânları var. Dışişleri Bakanlığımızın da çok güzel bir Büyükelçilik kompleksi var.
Somali'de 2018'e kadar terör örgütü El-Şebap (Havarij) çok hakim bir konumdaydı. 2018 yılında biz El-Şebap (Havarij) ile savaşacak askerleri eğitme kararı aldık ve onları Türkiye'ye Isparta'daki Dağ Komando okuluna taşıdık. Burada onlara 3 aylık komando eğitim verdikten sonra silah ve teçhizatını da vererek kendilerini ülkelerine gönderdik. Bu sene 4'üncü dönem mezunlarını vereceğiz. Bu yetiştirdiğimiz komandolar, terörle mücadelede çok başarılı oldular. Bizimle görüşmeye gelen birçok Afrika ülkesi Somali'deki eğitim modelinden kurmamız için talepte bulunuyorlar.
Somali'de şimdi "Kız çocuklarımızın askeri eğitimi için ilk defa bir girişimde bulunmak istiyoruz. Bunun da Türkiye'ye olan güvenimiz nedeniyle sizin tarafınızdan yapılmasını arzu ediyoruz." dediler. Subay/Astsubay Okulu için söylüyorlar. Onlar için oraya kadın subay ve astsubaylarımızı da götürürüz. O konuya da başlayacağıız. Bu konuda da onlara yardımcı olacağız.
Yakın zamanda icra ettiğimiz IDEF-2023'te 22 Bakanla görüştük. Bunların büyük bir çoğunluğu Afrikalıydı. Görüşmelerde bazı Afrikalı Bakanlar, Türkiye'nin sömürgeci olmadığını bildiklerini ifade ederek iş birliği konusunda yeni modeller oluşturulmasını teklif ettiler.
LÜLEBURGAZ'DAN KOSOVA'YA GİDEN TABUR
Taburumuzun Kosova'ya giderek orada sükûnetin sağlanmasına katkı sağlaması NATO için olması gereken iyi bir örnek, belki de ilk örnek. Önemli olan olması gereken zamanda olması gereken yerde olmak. Bizim tabur oraya gidince hiçbir olay olmadı.
Ekimden itibaren KFOR'un komutanlığını da biz alıyoruz. 1 yıl boyunca bizde kalacak.