Başkan Erdoğan'dan MSÜ Kara Harp Okulu diploma ve sancak devir teslim töreninde önemli açıklamalarda bulundu

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni'nde önemli açıklamalarda bulundu. Milli uçak KAAN'ın 2023 bitmeden havalacağını açıklayan Başkan Erdoğan, terörle mücadelede çok net mesaj verdi. "Ne kadar in, dağ varsa teröristlerden temizleyeceğiz" diyen Başkan Erdoğan, "Sınırlarımızın ötesindeki eşkıya ile mücadele ederken şehirlerimizin içindekileri görmezden gelmemiz asla sözkonusu değildir ve olamaz. Dağdaki eşkıyanın inlerine girdiğimiz gibi şehir eşkıyalarının tepesine biniyoruz, bineceğiz" ifadelerini kullandı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :30 Ağustos 2023 , 17:39 Güncelleme Tarihi :30 Ağustos 2023 , 19:22
Başkan Erdoğan’dan MSÜ Kara Harp Okulu diploma ve sancak devir teslim töreninde önemli açıklamalarda bulundu

İÇİNDEKİLER

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Savunma sanayinde 21 yıla sığdırdığımız asırlık başarılarımızla ülkemizi askeri imkan ve yetenekler bakımından en üst lige çıkardık." dedi.



Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) Kara Harp Okulu Diploma ve Sancak Devir Teslim Töreni'nde konuştu.

Kahraman Türk ordusunun tüm mensuplarının, aziz Türk milletinin her bir ferdinin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı tebrik eden Erdoğan, vatanın bekası ve milletin istiklali uğrunda can veren şehitleri rahmetle yad etti, gazilere şükranlarını sundu.



Kara Harp Okulundan bu yıl diplomalarını alarak ordu saflarına katılan 937 teğmen ile 76 misafir öğrenciyi kutlayan Erdoğan, mezunları her açıdan en donanımlı şekilde yetiştiren hocaları ve komutanları da canıgönülden tebrik etti.

Erdoğan, Kara Kuvvetlerinde halihazırda görev yapan subay ve astsubayların yarısının üniversitenin mezunlarından oluştuğuna işaret ederek, "Bu evlatlarımız terörle mücadelede, vatan savunmasında ve ülkemizi temsil ettikleri uluslararası misyonlarda başarılarıyla göz dolduruyor. Siz genç teğmenlerimizin de katılımıyla birlikte Türk Silahlı Kuvvetlerimizin daha da güçleneceğine inanıyorum." diye konuştu.

Mezunlar arasında Azerbaycan'dan Bosna Hersek'e, Ürdün'den Senegal ve Somali'ye, Arnavutluk'tan Moğolistan'a 15 farklı ülkeden misafir öğrencilerin de bulunduğunu aktaran Erdoğan, "Türkiye'nin tarihi, kültürel ve beşeri derinliğini göstermesinin yanı sıra üniversitemizin ufkunu da yansıtan bu çeşitliliği takdirle karşılıyoruz." ifadesini kullandı.



Başkan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Asırlar boyu barış ve huzuru tesis eden ecdadımızın bizlere bıraktığı eşsiz mirası zenginleştirmekte kararlıyız. Bunun için her alanda 360 derecelik bakış açısıyla hareket ediyoruz. Türk dünyasıyla işbirliğimizi ilerletirken Afrika'daki kardeşlerimize sırtımızı dönmüyoruz. Balkanlarda istikrarın muhafazası için samimiyetle çalışırken Avrupa ve Asya ile ilişkilerimizi daha da geliştirmenin gayretindeyiz. Komşularımızla olan sorunlarımızı yapıcı bir anlayışla çözmeye özel önem veriyoruz. Yani dostlarımızın sayısını çoğaltmak, düşmanlarımızın sayısını azaltmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Elbette sadece bunlarla yetinmiyor, işte bugün burada olduğu gibi ülkemizin imkanlarını dost ve kardeşlerimizin istifadesine sunuyoruz. Bugün mezun olan her bir misafir öğrencimiz inşallah bundan sonra Türkiye'nin ve Türk milletinin fahri elçisi olacaktır. Türkiye de bu öğrencilerimizin ikinci evi olmaya devam edecektir. Misafir teğmenlerimizin ülkelerine döndüklerinde Türkiye ile anavatanları arasındaki bağların güçlenmesi için gayret göstereceklerine inanıyorum. Tüm mezunlarımıza Rabbimden muvaffakiyetler niyaz ediyorum."



"ARTIK HERKES TARAFINDAN KABUL EDİLMEKTEDİR"
Mezunlara seslenen Erdoğan, "Sizler yakın coğrafyamızla birlikte dünyanın birçok yerinde istikrarsızlığın arttığı bir dönemde mezun oluyorsunuz." ifadesini kullandı.

Kovid-19 salgınıyla başlayan, ardından Rusya-Ukrayna savaşıyla derinleşen küresel krizin yeni boyutlar kazanarak devam ettiğinin altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu kriz ve kaos ortamının olumsuz etkilerine, ekonomiden dış politikaya, geniş bir alanda şahit oluyoruz. Ekonomide gelişmiş ülkeler dahil herkes son 60-70 yılın en yüksek enflasyon rakamlarıyla karşı karşıya. Dış politikada kartlar yeniden karılırken yeni işbirliği arayışları ön plana çıkıyor. NATO, BRICS ve Türk Devletleri Teşkilatı gibi çok taraflı işbirliklerinin uluslararası siyasetteki ağırlığı giderek artıyor. Kimi ekonomistler tarafından yıllarca israf ve gereksiz yaftası vurulan savunma harcamalarında adeta bir yarış söz konusu. Dünyanın her köşesinde güvenlik endişeleriyle birlikte savunmaya ayrılan bütçe rakamları da yıldan yıla yükseliyor. Caydırıcılığı yüksek, güçlü, modern ve disiplinli bir orduya sahip olmanın ne kadar vazgeçilmez olduğu bugün doğu batı fark etmeksizin artık herkes tarafından kabul edilmektedir. Daha birkaç yıl öncesine kadar tarafsızlığı değer olarak pazarlayan devletler, bugün kendilerini bir savunma paktına atmanın derdine düşmüştür. Türkiye, ordu millet geleneğine sahip bir ülke olarak jeopolitiğin ve siyasi coğrafyanın öne çıktığı bu yeni döneme en hazırlıklı giren devletlerden biridir. Asırlardır yaşadığı topraklarda varlık yokluk mücadelesi veren milletimiz için güvenlik meselesi nevzuhur bir durum değildir. Her Türk asker doğar ve bundan da gurur duyar. Binlerce yıllık şanlı tarihiyle kahraman ordumuz peygamber ocağıdır. Güçlü bir orduya sahip olmadan güçlü bir Türkiye'nin olamayacağını yaşadığımız acı tecrübelerden çok iyi biliyoruz. Türk Silahlı Kuvvetlerinin caydırıcılığının artması ülkemiz için tercihten öte bir zorunluluk teşkil ediyor."



Başkan Erdoğan, bu anlayışla özellikle son 21 yılda ordunun gücüne güç katacak tarihi nitelikte pek çok adım attıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Savunma sanayi alanında kelimenin tam anlamıyla bir destan yazdık. Yüzde 80'lerden alıp yüzde 20'lere düşürdüğümüz dışa bağımlılığımızla, cirosu 12 milyar doları aşan savunma sanayi sektörümüzle, bu sene 6 milyar doları bulacağına inandığımız savunma ihracatımızla ATAK'tan KAAN'a, AKINCI'dan AKSUNGUR'a, FIRTINA'dan SİPER'e, TCG Anadolu'dan MİLGEM'e her alanda artan kabiliyetlerimizle hasılı savunma sanayinde 21 yıla sığdırdığımız asırlık başarılarımızla ülkemizi askeri imkan ve yetenekler bakımından en üst lige çıkardık."

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Milli Muharip Uçağı KAAN'a ilişkin, "İnşallah 2023 senesi bitmeden uçağımızın havalandığını göreceğiz." dedi.

Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) Kara Harp Okulu Diploma ve Sancak Devir Teslim Töreni'nde konuştu.



Bugün başlayan TEKNOFEST Ankara'da aralarında İHA ve SİHA'ların da bulunduğu birçok ürünün sergilendiğini dile getiren Erdoğan, yüz binlerin bugün Ankara'da olduğunu söyledi.

Gençleri TEKNOFEST Ankara'yı ziyaret edip, milli teknoloji hamlesini bizzat görmeye davet eden Erdoğan, "Hemen her hafta savunma sanayi alanında gurur verici bir haber alıyoruz. Kısa süre önce Milli Muharip Uçağımız KAAN'la ilgili müjdemizi paylaşmıştık. İnşallah 2023 senesi bitmeden uçağımızın havalandığını göreceğiz." diye konuştu.

Birkaç gün önce uzun menzilli bölge, hava ve füze savunma sistemi SİPER'in ilk atış testinin başarıyla gerçekleştirildiğini vurgulayan Erdoğan, "İnşallah, yakında olmadık bahaneler öne sürerek bize hava savunma sistemi vermeyenlere, hava savunma sistemi satacak noktaya da geleceğiz. İnsansız savaş uçağımız Kızıl Elma'nın testlerini tamamlayarak bir an önce onu da ordu envanterimize katmak istiyoruz. Diğer hedeflerimiz gibi buna da ulaşacağımızdan şüphe duymuyoruz." ifadelerini kullandı.



Erdoğan, Türkiye'nin yaklaşık 40 yıldır bölücü terörle mücadele eden bir ülke olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Vatanımızı böldürmemek, topraklarımız üzerinde ameliyat yaptırmamak için binlerce evladımızı şehit verdik. Ama ne teröre ne de terörü bir sopa olarak kullanan emperyalist güçlere boyun eğmedik. Unutmayın, 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.' Suriye'deki olaylardan cesaret alarak farklı hevesler peşinde koşan bölücü terör örgütü mensuplarını, açtıkları çukurlara gömdük. Gabar'da gömdük. Tendürek'te gömdük. Bestler Dereler'de gömdük, gömmeye devam edeceğiz. Sadece bununla yetinmedik. Kırk yıllık terörle mücadele deneyimimizden gerekli dersleri çıkartarak, kendimizi geliştirdik. Kurumlarımızı güçlendirdik."

"DÖKTÜKLERİ MASUM KANLARININ HESABINI KANDİL'DEKİ TERÖR BARONLARINDAN MUHAKKAK SORACAĞIZ"

Erdoğan, terörle mücadeleyi, iyi eğitim almış uzman ve profesyonel birimler vasıtasıyla yürütmeye başlamalarının bu alanda bir dönüm noktası olduğuna işaret ederek, çok sık saldırıya uğrayan üs bölgelerindeki karakollar yerine, her türlü silah ve koruma kalkanıyla donatılmış kalekollar inşa ettiklerini, sayı, sevk ve idare açısından muharip unsurların etkinliğini artırdıklarını hatırlattı.

Terörle mücadele konseptinde köklü bir değişikliğe giderek, "terör tehdidini kaynağında yok etme" stratejisi uyguladıklarını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Suriye'de tesis ettiğimiz terörden arındırılmış güvenli bölgeler sayesinde, bir taraftan sığınmacıların gönüllü geri dönüşlerine ortam hazırlarken diğer taraftan da sınır hattındaki illerimizin güvenliğini sağlıyoruz. Irak'ın kuzeyinde devam eden Pençe operasyonlarıyla aynı güvenlik şeridini orada da tesis etmenin gayretindeyiz. Bölücü örgütün yuvalandığı ne kadar sığınak, dağ, tepe, kamp, in varsa inşallah hepsini teröristlerden tek tek temizleyeceğiz. Döktükleri masum kanlarının hesabını Kandil'deki terör baronlarından muhakkak soracağız. Bu kararlılığımızın gerisinde, sahip olduğumuz ileri teknoloji ürünü silahların elbette çok büyük payı var."



Başkan Erdoğan, güvenlik birimlerinin arasındaki koordinasyon ve işbirliğinin en üst düzeyde olmasının operasyonların başarısını artıran bir başka faktör olduğuna dikkati çekerek, asker, polis, korucu ve istihbarat teşkilatıyla tüm güvenlik güçlerinin aynı hedefe kilitlenmesinin Türkiye'yi çok farklı bir noktaya taşıdığını söyledi.

Elde edilen bu kazanımları gelecek dönemde daha da perçinleyeceklerini vurgulayan Erdoğan, "Burada bir hususun altını özellikle çizmek istiyorum. Sınırlarımızın ötesindeki eşkıya ile mücadele ederken, şehirlerimizin içindekileri görmezden gelmemiz asla söz konusu değildir ve olamaz. Dağdaki eşkıyanın inlerine girdiğimiz gibi şehir eşkıyalarının da tepesine biniyoruz, bineceğiz. Çok açık ve net söylüyorum, milletimizin huzuruna kastetmenin bir bedeli vardır. Devletimiz her kim ve nerede olursa olsun bu bedeli misliyle ödettirmekten çekinmeyecektir." diye konuştu.



"85 MİLYONUN HER BİR FERDİNİN MALI, CANI, NAMUSU VE ESENLİĞİ DEVLETİMİZE EMANETTİR"
Çetesinden zehir tacirlerine, "mafya bozuntuları"ndan suç örgütlerine kadar tüm şer şebekelerinin kökünü mutlaka kazıyacaklarının altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Dağdaki harekat alanı daralan bölücü terör örgütü mensuplarının başta büyük şehirlerimiz olmak üzere farklı kisveler altında vilayetlerimize sızma girişimlerine fırsat vermeyeceğimizin bilinmesini istiyorum. Genci, yaşlısı, kadını erkeğiyle 85 milyonun her bir ferdinin malı, canı, namusu ve esenliği devletimize emanettir. Türkiye Cumhuriyeti devleti bu emanetleri koruma güç ve kudretine Allah'ın izniyle fazlasıyla sahiptir. Ne oy uğruna bölücü şehir eşkıyalarına alan açanların ne terör örgütünün siyasi uzantılarıyla iş tutanların ne de marjinal yapılarla işbirliği yapanların evet bunların hiçbiri bizi vatandaşlarımızın huzur ve esenliğini temin etmekten alıkoyamayacaktır."

Erdoğan, bugün yabancı dil hazırlığı dahil beş yıllık zorlu bir eğitim sürecini başarıyla tamamlamanın heyecanını yaşayan mezunlara seslenerek, "Bundan sonra milletimizin üzerine titrediği kahraman ordumuzun şerefli birer subayı olarak devletimize sadakatle hizmet edeceksiniz. Muazzez ve mukaddes görevinizi hakkıyla ifa yolunda gerektiğinde şehadet şerbetini içmekten çekinmeyeceksiniz." diye konuştu.

İstiklal Marşı'nın "Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda. Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda." mısralarını okuyan Erdoğan, "Milli Savunma Üniversitemizin çatısı altında aldığınız eğitimlerin sizlerin en büyük yardımcısı olacağına inanıyorum. Sizlerden her zaman milli değerlerimize sahip çıkmanızı, Türk milletinin ve milli iradenin emrinde olmanızı bekliyorum. Bu toprakları vatan yapan, şehadet kültürünü ve Milli Mücadele'yi kazanan ruhu koruyup, sizden sonra gelecek nesillere en güzel şekilde teslim edeceğinizden şüphe duymuyorum. Rabbim yolunuzu, bahtınızı açık etsin diyorum." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, öğrencilerin tribünlerdeki anne ve babalarına da "Sizler, ebeveynler olarak bu yavrularınızı devletimize teslim ettiniz. Bu bir güvendi. Ve devletimiz de bu güveninize layık olmak için evlatlarınızı gerek size gerekse ülkemizin geleceğine en güzel şekilde hazırladı. Sizlere en kalbi duygularla şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum." diye seslendi.

Üniversitenin rektörü, hocaları ve komutanlarına kadar öğrencilerin yetişmesinde emeği ve katkısı olan herkesi tebrik eden Erdoğan, "Bakanımızdan, Genelkurmay Başkanımıza ve kuvvet komutanlarımıza Türkiye Yüzyılı'nın inşasına omuz veren herkesi kutluyorum." dedi.

Tüm mezunlara yeni görev yerlerinde başarılar dileyen Erdoğan, dereceye girenleri de tebrik etti. Erdoğan, "Sevginizi, bundan sonra da eğittiklerinize göstereceğinizden şüphe duymuyorum." ifadelerini kullandı.



TÖRENDEN NOTLAR
Başkan Erdoğan, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan törende, mezunları "Merhaba Harbiyeliler" diyerek selamladı.

MSÜ Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu ve Kara Harp Okulu Komutanı Tümgeneral Gültekin Yaralı'nın da konuşma yaptığı törende, MSÜ Kara Harp Okulu devre birincisi Melisa Kılınç, yeni teğmenlere mezuniyet andını yaptırdı. Mezuniyet andının ardından Kılınç, yaş kütüğüne dönem yıldız ve plaketini çaktı. Dönem birincisi Kılınç, diplomasını Başkan Erdoğan'ın elinden aldı.

Dereceye giren diğer öğrencilere diplomalarını TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ve kuvvet komutanları verdi.

Dereceyle mezun olan misafir teğmenler ile diğer mezunların da diplomalarını almaları sonrasında sancak devir teslimi gerçekleştirildi.

Kara Harp Okulu Komutanı Yaralı tarafından sancaktar ve sancak muhafızlarına kılıç ve diploma verilmesinin ardından, mezunlar Harbiye Marşı'nı okudu ve tören geçişi yapıldı.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN