ÖZLALE'YE TALİMAT AKŞENER'DEN Mİ?
Özlale'nin "O masada konuşulanları anlatsam ve Aytun Bey'in oradaki tekliflerini söylesem bir daha programlara çıkamaz" sözleriyle göz dağı vermesinin etkileri sürerken "Talimatı Akşener mi verdi?" sorusu önem kazandı.
Gelişme üzerine gözler bir kez daha Aytun Çıray cephesine çevrildi.
Çıray resmi sosyal medya hesabından bir açıklama yayınlayarak Akşener'e seslendi.
"TEHDİTLERİNİZ VIZ GELİR TIRIS GİDER! SÖZLERİMİN ARKASINDAYIM"
İYİ Parti'nin Gaziantep milletvekilinin kendisi hakkında "Sen bittin artık siyasette istediğin kadar çabala çırpın yırtın! Seni ben bitirdim! Siyasi hayatını ben bitirdim" dediğini iddia eden Çıray, "Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil" ifadelerini kullandı.
Ümit Özlale'nin "Aytun Bey'in tekliflerini söylesem bir daha programlara çıkamaz" sözüne yaıt veren Çıray, "Beni yalanlayacağına ve doğrulayacağına kişiliğime saldırmış" dedi.
"Bu sözde tehdit bana vız gelir tırıs gider. Yanlışı ve doğrusu ile sözlerimin arkasındayım" diyerek rest çekti.
İşte Aytun Çıray'ın açıklamalarından satır başları;
"SÖYLESEM TESİRİ YOK, SUSSAM GÖNÜL RAZI DEĞİL."
Sayın Meral Akşener, Bir süre önce.. Bazı milletvekilleriniz TV'lere çıkarak.. Partinin kuruluş sürecinde katkılarımın yok farz edildiği gibi... Cumhurbaşkanlığı seçiminde de iki Büyükşehir Belediye Başkanı'nın cumhurbaşkanı yardımcısı atanacaklarına dair süreci çarpıtarak ve eleştirerek anlattılar. Bunun üzerine olayın tarihe doğru geçmesi niyetiyle yaşadıklarımı yer, zaman ve şahit göstererek yazdım. Doğal olarak kamuoyunda tartışıldı.
Ağza alınmayacak galiz "cinsiyetçi" küfürleri nedeniyle özür dileyeceğine onları savunan hiç tanışmadığım Gaziantep vekilinizin, hakkımda "Sen bittin artık siyasette istediğin kadar çabala çırpın yırtın! SENİ BEN BİTİRDİM! Sn.Ümit ÖZLALE, ben aday olunca Gaziantep 1.sıradan alınıp İzmir'e yazılınca milletvekili sırasında İzmir'de sana havuç kaldı. SENİ BEN BİTİRDİM,SENİN SİYASİ HAYATINI BEN BİTİRDİM." diye yazmasından sonra...
AKŞENER'E 'DYP' GÖZDAĞI: ÖNEMLİ SIRLAR PAYLAŞTIK
Beni partiden ilk tasfiye girişiminizden sonra davetiniz üzerine İstanbul'da özel bir görüşme için bir araya geldiğimizde bana, "Tartışmaları kişiselliştirmediğim" için teşekkür etmiştiniz. Buna hep dikkat ettim, ederim.. Çünkü geçmişte bazı şeyleri, hatta sırları paylaşanların -ki biz DYP'den bu yana sizinle önemli sırları paylaştık- "Konuşurum ha! Anlatırım ha!" tavırlarının öncelikle kendi güvenilirliklerine zarar verdiğini bilirim.
Bu bağlamda partilerin mahrem odaları vardır. GİK, Başkanlık Divanı, kapalı grup toplantılarının yapıldığı mekânlar ve özellikle genel başkanların odaları... Onun kapısını açana kim güvenir? Ben olsam böyle bir vekilin olduğu toplantılarda hiçbir şey konuşmam. Bunu söylerken sakın yanlış anlamayın; bu sözde tehdit bana vız gelir tırıs gider. Yanlışı ve doğrusu ile sözlerimin arkasındayım. Hatta konunun daha iyi anlaşılması ve olayların bağlamından kopmaması için o süreçlerdeki tutanaklar tümüyle açıklansın. Yorumları şekillendiren bilgiler ve bilgilendirmeler da ortaya çıksın. Kurumsal mantığa aykırıymış... Partiye ve daha da önemlisi siyaset kurumuna zarar verecekmiş.. Takdir sizin.
Bu vekil benim makalemde yazdıklarımın -Aynı milletvekilleri listeleri gibi- GİK'te ve Divan'da gündeme gelmediğini de göz ardı ediyor. Hırslı bir çocuk, seçimden önceki süreç dahil çok atak. Hatta seçim öncesi bazı beyanları nedeniyle kendisine, "Genel Başkan'ın bilgisi var mı?" diye sormak zorunda hissetmiştim. Ne yazık ki.. Böyle tehditvari küçültücü bir siyaset yapış tarzı, kimseye yakışmayacak bir şekilde olayları çirkinleştirmekten başka bir işe yaramaz. Ama Fuzuli'nin dediği gibi.. "Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil." Saygılarımla.