Başkan Erdoğan'dan TEKNOFEST'te önemli açıklamalar: Zalimlerle aynı olduğumuz gün, bizim kıyametimizdir

Başkan Erdoğan, Ankara Etimesgut Havaalanı'nda düzenlenen dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST etkinliğinde konuştu. Türkiye'nin geleceğini TEKOFEST'te gördüğünü söyleyen Başkan Erdoğan, "Zalimlerle aynı olduğumuz gün, bizim kıyametimizdir" dedi.

Giriş Tarihi :01 Eylül 2023 , 16:55 Güncelleme Tarihi :02 Eylül 2023 , 02:08
Başkan Erdoğan’dan TEKNOFEST’te önemli açıklamalar: Zalimlerle aynı olduğumuz gün, bizim kıyametimizdir

İÇİNDEKİLER

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 2023 TEKNOFEST'e ilkokuldan doktoraya kadar her seviyeden 1 milyon gencin katıldığını belirterek, "İşte bu Türkiye Yüzyılı tablosudur." dedi.

Erdoğan, Anadolu Ajansının (AA) 8'inci kez global iletişim ortağı olduğu Türkiye'nin en büyük teknoloji festivali TEKNOFEST'te yaptığı konuşmada, bu yıl TEKNOFEST'in Cumhuriyet'in 100'üncü yılı anısına üç şehirde yapıldığını belirtti.



Başkan Erdoğan, bunlardan TEKNOFEST İstanbul'un 27 Nisan-1 Mayıs arasında gerçekleştirildiğini, 30 Ağustos'ta başlayan TEKNOFEST Ankara'nın 3 Eylül'de sona ereceğini ve eylül ayı sonunda yapılacak İzmir TEKNOFEST'le bu yılki teknoloji şöleninin tamamlanacağını söyledi.

"Her geçen yıl katılımcı ve ziyaretçi sayısının katlanarak arttığı TEKNOFEST'e gösterilen ilgi, bizi gerçekten çok sevindiriyor. Çünkü TEKNOFEST benim adeta evladım gibidir." ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bundan 6 yıl önce, 2017 yılında bir kucağıma torunum Aybüke'yi, diğer kucağıma o günlerde fikri oluşum içindeki TEKNOFEST'i alma bahtiyarlığını yaşadım. Hem torunumun hem de milli teknoloji hamlesinin sembolü haline gelen bu güzel festivalin büyümesine, serpilmesine, gelişmesine bizzat şahitlik ettim. Ülkemiz ve milletimiz için çok önemli bir milat olan 2023 TEKNOFEST'ine, ilkokuldan doktoraya kadar her seviyeden bir milyon gencimizin başvurduğunu öğrendim. İşte bu tablo Türkiye Yüzyılı tablosudur."



"TEKNOFEST KATILIMCILARINA BAKTIĞIMDA TÜRKİYE'NİN GELECEĞİNİ GÖRÜYORUM"
Erdoğan, Milli Mücadele'yi zafere ulaştıran Büyük Taarruz'un yıl dönümü 30 Ağustos'ta milletle paylaşılan ve Cumhuriyet'in 100'üncü yılına özel hazırlanan marşın, "Özgürlük tutkusu damarlarımda/Çelikten her nefer semalarımda/Sarmaşık dal gibi sarılmışız biz bize/Tek yürek bu millet en zor anında/Düşmanlar bir olsa yağsa göklerden/Denizler köpürse taşsa dağlardan/Kimseye eğmedik boynumuzu eğmeyiz/Kahraman yarattı Türkü yaratan/Yüzyıllarca kutlanacak cumhuriyetimiz/Her zaman aydınlık mavi göklere uzanacak ellerimiz" dizelerini okudu.

Şartların en zor olduğu anlarda bile kimseye boyun eğmeyen milletin damarlarında dolaşan özgürlük tutkusunu anlamak isteyenlerin TEKNOFEST'e katılanlara bakmasını söyleyen Erdoğan, "Torunlarıma, cümle evlatlarımıza, bilhassa da bugün buradaki siz TEKNOFEST katılımcılarına baktığımda Türkiye'nin geleceğini görüyorum." diye konuştu.

İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy'un "Sahipsiz olan memleketin batması haktır/Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır." dizelerini okuyan Erdoğan, memleketin sahibinin 81 vilayeti ve 85 milyonuyla milletin bizatihi kendisi olduğunu söyledi.



"HER SAFHADA DESTEKLERİMİZ VE TEŞVİKLERİMİZLE SİZLERİN YANINDAYIZ"
Erdoğan, ecdadın 1000 yıldır bu vatan topraklarını kanlarıyla yoğurarak verdiği mücadelenin sırrının, ülkenin de devletin de sahibinin millet olduğu hakikatinde gizli olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Ünvanı, adı, sanı ne olursa olsun, devleti yönetmek, ülkeyi kalkındırmak, halka hizmet etmek için başa geçenlerin tek vazifesi, sadece millet adına bu sorumluluğu yerine getirmekten ibarettir. Her kim aksini iddia ederse, emin olun bu ülkeyle ve bu vatan topraklarıyla ilgili başka emelleri vardır, bu milletin onlar can düşmanıdır. Ama vatana sahip çıkmak, millete layık olmak öyle hamasetle, boş lakırdıyla, hele hele yan gelip yatmakla olacak iş değildir. Onun için ne diyorum, bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Şairin diliyle, 'Allah'a dayandım' diye sen çıkma yataktan/Mana-yı tevekkül bu mudur? Hey gidi nadan/Ecdadını, zannetme, asırlarca uyurdu/Nerden bulacaktın, o zaman eldeki yurdu?/Üç kıtada, yer yer, kanayan izleri şahit/Dinlenmedi bir gün o büyük nesl-i mücahit.

Durmadan, dinlenmeden çalışacağız ki hem ecdada layık olabilelim hem bugünümüzü kurtarabilelim hem de geleceğimize sahip çıkabilelim. Sizler günümüzün Cezeri'si, Harezmi'si, İbn-i Sina'sı, Mimar Sinan'ı, Ali Kuşçu'su, Hezarfen Çelebi'si, Katip Çelebi'si olacaksınız ki istiklalimize ve istikbalimize göz dikenlere fırsat vermeyelim. Bizler de Nuri Demirağ'ların, Vecihi Hürkuş'ların, Şakir Zümre'lerin, Nuri Killigil'lerin akıbetine uğramayasınız diye kuvveden fiile her safhada desteklerimiz ve teşviklerimizle sizlerin yanındayız."



"ARTIK MİLLİ TEKNOLOJİ HAMLESİ VAR, ARTIK TEKNOFEST KUŞAĞI VAR"
Ülkenin bir zamanlar sanatçı Cem Karaca'nın "Tamirci Çırağı" şarkısında dile getirdiği gibi insanlara "İşçisin sen işçi kal" denildiği, her alanda önünün kesildiği dönemleri yaşadığını söyleyen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Ama şimdi 'İşçisin sen işçi kal' sıkıysa de, diyemezsin. Artık uzaya füzeleri gönderen bir gençlik var. Artık İHA'larımız, SİHA'larımız, Akıncılarımız var. Bütün onlarla beraber uzaydayız. KAAN'ımız var, bunlarla beraber semalardayız. Emperyalistlerin çıkarları uğruna, gençlerimizin geçmişleriyle bağlarının kopartıldığı, geleceklerinin karartıldığı bu karanlık dönemler artık geride kaldı. Artık Milli Teknoloji Hamlesi var, artık TEKNOFEST kuşağı var, artık maziden atiye kurdukları köprüyle dünyayı aşıp da gözünü uzaya diken azimli, birikimli, çalışkan gençlerimiz var. Türkiye olarak bu safhaya gelene kadar çok senaryo yırttık, çok oyun bozduk, çok tuzak atlattık. Ama önümüzde hala dikkat etmemiz gereken tehditler bulunuyor. Bunun için kökleri tarihin derinliklerine kadar uzanan medeniyet değerlerimizi iyi öğrenmeli ve hayata geçirmeliyiz.

Maziden atiye köprü kuramayan, kendi duruşunu koruyarak çağa ayak uyduramayan milletlerin akıbeti berbat olmaya mahkumdur. Çevremizde, değerlerine sahip çıkamadığı için özgürlüğünü de vatanını da haysiyetini de kendisinin ve evlatlarının geleceğini de kaybeden nice örnekler var. Birileri, ülkemizde yaşayan sığınmacıları, etrafa kin ve nefret tohumları saçmanın vesilesi yapmaya çalışıyor. Halbuki bu insanlara ve başlarına gelenlere bakarak alacağımız asıl ders başkadır. Bu mazlumların hali bize, eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, sanayiden teknolojiye, ticaretten diplomasiye her alanda ülkemizi hep daha fazla güçlendirmemiz gerektiğini anlatıyor."



Başkan Erdoğan, devlet olarak iyiyi kötüden, faydalıyı zararlıdan, mağduru şarlatandan ayırarak gereken ayrıştırmayı ve gereğini zaten yaptıklarını belirterek, şunları söyledi:

"Hiç merak etmeyin, bu ülke ne yolgeçen hanıdır ne bedavacı yatağıdır ne de kimsenin istilaya cüret edebileceği sahipsiz bir memlekettir. Onun için Yahya Kemal'i anmamak mümkün değil. Ne diyor Yahya Kemal, 'Şu kopan fırtına Türk ordusudur Ya Rabbi/Senin uğrunda ölen ordu budur Ya Rabbi/Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın/Galip et çünkü bu son ordusudur İslam'ın.' İşte biz aynı zamanda kendimizi sömürgecilerden, zalimlerden, çıkarları uğruna insanlığın kalanını ve dünyayı kana, ateşe, acıya boğanlardan ayıran vasıflarımızla büyüğüz, güçlüyüz, farklıyız.

Medeniyetimizin özünü oluşturan bu vasıflarımızı kaybedip, terk edip, inkar edip, dışlayıp, zalimlerle aynı olduğumuz gün, bizim kıyametimizdir. Milletimizi karamsarlığa sürükleyerek, sosyal fay hatlarını tetikleyerek, en basit görüş farklılıklarını çatışma aracı haline dönüştürmeye çalışarak bu ülkenin varlığına, birliğine, bekasına göz dikenlerin hepsi de unutmayın beşinci kol faaliyetidir."



"MİLLİ TEKNOLOJİ HAMLELERİYLE GENÇLERİMİZİ HAYIRDA YARIŞTIRMANIN PEŞİNDEYİZ"
Erdoğan, ekonomiden altyapıya kadar pek çok alanda çözmeleri gereken sorunların olduğunu kendilerinin de söylediklerini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sorun çözmek için tespit ve teşhis ifade etmek başkadır, sorunların mahiyetini değiştirerek fitne ve bozgunculuk peşinde koşmak başkadır. Demokratik bir ülkede farklılıkları ifade etmek meşru, bozgunculuk yapmak suçtur. Madem Batı standartlarında demokrasi istiyoruz, öyleyse bu nefret suçları hususunda da benzer düzenlemeleri hayata geçirmeliyiz. Şimdi diyeceksiniz ki bunların TEKNOFEST'le ne ilgisi var? Aslında bu ülkede yaşanan her hadise birbiriyle yakından ilgilidir. Hangi ipi çekseniz ucu aynı yerlere çıkar. İnsanlık tarihi boyunca hep olagelen, hayırda yarışanlarla şerri yaymak isteyenlerin kadim kavgası, bugün de sürüyor. Biz TEKNOFEST gibi milli teknoloji hamleleriyle gençlerimizi hayırda yarıştırmanın peşindeyiz. Çoğu yalan, yanlış, çarpıtma ürünü haberlerle milletimizi hem birbirine karşı hem de turistiyle, emekçisiyle ülkemize katkıda bulunan dostlarımıza karşı kışkırtanların derdinin ne olduğu ise bellidir. Bu konuda en büyük görev, enerjileri ve üretkenlikleriyle fikirlerin ve teknolojinin taşıyıcısı olan siz gençlerimize düşüyor."



"BİZ GENÇLERİMİZE GÜVENİYORUZ"
Gençlere güvendiklerini, gençlerin bilime, teknolojiye, araştırmaya, geliştirmeye, ötekine saygıya, insani hasletleri en üstte tutmaya, vicdanı, ahlakı ve erdemi yüceltmeye olan meyillerini bildiklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bunun için de tüm yatırımımızı gençlerimize yapıyoruz. TEKNOFEST'lerde şahit olduğumuz manzara, çok isabetli ve bereketli bir yatırım yaptığımızı gösteriyor. Eğitimde her ilimize açtığımız üniversitelerle, yükseköğrenime geçişteki yığılmayı ortadan kaldırdık. Artık yükseköğrenim konusunda kaygıları kalmayan gençlerimizin, mesleki eğitime daha çok yöneldiklerini memnuniyetle müşahede ediyoruz. Mesela organize sanayi bölgelerimizdeki meslek liselerimiz adeta birer insan yetiştirme fabrikası gibi çalışıyor. Aynı şekilde Siber Güvenlik Meslek Yüksekokulları gibi günümüz ihtiyaçlarına cevap verecek yeni eğitim kurumları hızla devreye giriyor. Meslek liselerimiz ve meslek yüksekokullarımız artık 'ara elaman' değil, 'aranan eleman' yetiştiren merkezler haline dönüşüyor."



"BU GÜZEL ETKİNLİĞİN ÜLKENİN VE MİLLETİN MALI HALİNE GELMESİNİ SAĞLAYAN HERKESİ TEBRİK EDİYORUM"
İnsanın marka değerinin artık eskisi gibi kağıt üzerindeki mühürlerle değil sahip olduğu birikimle, beceriyle, üretkenlikle ölçüldüğünü, bunun da gençlerin kariyer yarışını hem daha adil hem daha sürdürülebilir hale getirdiğini aktaran Erdoğan, "TEKNOFEST yarışmalarına katılanların dağılımlarına baktığımızda bu fotoğrafı çok daha iyi görebiliyoruz." dedi.

TEKNOFEST Ankara'nın hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.

Erdoğan, "Ama tabii bunu söylerken isimlerini az önce zikrettiğim o büyükleri anmamak mümkün değil. Ama en son tabii ki Özdemir Bayraktar ağabeyimizi hiç anmadan geçemeyeceğim. Allah rahmet etsin, mekanı cennet olsun inşallah. Yarışmalara katılarak, ziyaret ederek bu güzel etkinliğin ülkenin ve milletin malı haline gelmesini sağlayan herkesi tebrik ediyorum." ifadelerini kullandı.

Başkan Erdoğan, TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar'a plaket takdim etti.

Programa, Başkan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile bazı bakanlar da katıldı.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN