LGBT terörü sosyal medya ve küresel akımlar üzerinden pompalanmaya devam ediyor.
LGBT terörü sosyal medya ve küresel akımlar üzerinden pompalanmaya devam ediyor.
ABD'deki LGBT dayatması ahlaki yozlaşmanın her türlüsünü gözler önüne seriyor. Sapkın emellerine çocukları da alet edenlerin ahlaksızlığına bir yenisi daha eklendi. ABD'de bir erkek çocuğu, kız çocuğuna benzemesi için ailesinin kararıyla kimyasal yollardan hadım edilen ve hormon ilaçları kullandırılan çocuğun annesine "Bazen erkek olduğumu düşünüyorum. Erkek olursam beni sevecek misin?" sorusunu sorduğu video gündeme bomba gibi düşmüştü.
İstanbul'da LGBT terörüne geçit yok. Büyük Aile Platformu (BAP) bünyesindeki sivil toplum kuruluşları öncülüğünde 17 Eylül Pazar günü Saraçhane'de "Büyük Aile Buluşması ve Sessiz Yürüyüş" düzenlenecek.
BAP'tan yapılan açıklamada, platform tarafından "Çocuklarımız için, Ailemiz için, İnsanlık için" sloganıyla LGBT propagandası ve dayatmasına karşı yürüyüş düzenleneceği belirtilen buluşmada, ailelerin anne, baba ve çocuk el ele vererek bu küresel tehdidin bertaraf edilmesini talep edeceği aktarıldı.
BÜYÜK BULUŞMA SAAT 15.00'TE OLACAK
Açıklamada, on binlerce insanın ailesiyle birlikte katılması beklenen buluşmanın saat 15.00'te başlayacağı bildirildi.
35 bin kişinin katılımıyla geçen yıl eylül ayında düzenlenen buluşmada sanatçıların, yazarların, bilim insanlarının LGBT propagandasına tepkilerini dile getirdikleri aktarılan açıklamada, konuşmaların ardından Saraçhane'den Beyazıt'a slogan atılmadan, nefret söyleminde bulunmadan Sessiz Yürüyüş gerçekleştirildiği ifade edildi.
ON BİNLERCE İNSAN SESSİZ YÜRÜYECEK
Açıklamada, bu yıl da uzmanların konuşmalarıyla başlayacak buluşmanın on binlerce insanın sessiz yürüyüşünün ardından Beyazıt Meydanı'ndaki basın açıklamasıyla sona ereceği bildirildi. 15 vakıf ve derneğin kurucusu olduğu Büyük Aile Platformu'nun üyelerinin her geçen gün arttığına işaret edilen açıklamada, 200'den fazla vakıf ve derneğin üye olduğu platforma, 2023 sonuna kadar 1000 sivil toplum kuruluşunun üye olmasının hedeflendiği ifade edildi.
YÜRÜYÜŞE DESTEK ÇIĞ GİBİ BÜYÜDÜ
Açıklamada görüşlerine yer verilen BAP Genel Sekreteri Serdar Eryılmaz, geçen yılki Sessiz Yürüyüş'ün büyük ve haklı bir tepkinin sağduyulu şekilde ortaya konmasını sağladığını ve haklı taleplerine desteğin çığ gibi büyüdüğünü belirtti.
"TEPKİMİZİ EN GÜÇLÜ ŞEKİLDE ORTAYA KOYACAĞIZ"
Eryılmaz, "Geçtiğimiz yıl Saraçhane'de tek bir nefret söyleminde bulunulmamış ve sonrasında tek bir hukuki problem yaşanmamıştır. Buna yağmur altında oradan ayrılmayan 35 bin insan şahittir. Dileyenler de buluşmanın kayıt görüntülerini izleyip şahit olabilirler. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da gerekli tedbirleri alıyoruz. Milletimizin sağduyusu ile bu yıl da tepkimizi en güçlü şekilde ortaya koyarken provokasyonlara gelinmemesi için çağrılarımızı her mecrada dile getiriyoruz." ifadelerini kullandı.
"TEHDİDİN BOYUTU BATI'DAN FONLANAN DERNEKLERİN FAALİYETLERİYLE ARTMAKTA"
BAP'ın marjinal cinsel kimlikli vatandaşların özel hayatları ile ilgilenmediğini, platformun insanlığın varoluşunu tehdit eden, çocuk ve gençleri hedef alan LGBT propagandası ve dayatmasına karşı olduğunu aktaran Eryılmaz, şunları kaydetti: "Geçtiğimiz 1 yıllık süreçte, toplumumuzda bu propagandaya karşı duyarlılık artmış ancak Batı'dan yükselen LGBT yangını da katlanarak her yanı sarmıştır. Bu tehdidin boyutu ülkemizde Batı'dan fonlanan ve LGBT propagandasını yayan derneklerin faaliyetleri sebebiyle her geçen gün artmaktadır. Bu yangının fitili, sosyal medya ve dijital platformlar üzerinden ateşlenmektedir. Bu tehdidin evlerimize gelmesi de an meselesidir. Bu ateş kapınıza dayandığında siyasi tercihinize, meşrebinize, inancınıza, yaşam tarzınıza bakmadan ailenizi yakıp geçecektir. Dolayısıyla bugün bizler, bu yangının evlerimize düşmemesi için hep birlikte bir duruş göstermek zorundayız."
Serdar Eryılmaz, aile kavramının Türk toplumunun temeli olduğunun altını çizerek, ailenin korunmasının devletin ve toplumun görevi olduğunu vurguladı. Ailenin evrensel bir insan hakkı olduğuna dikkati çeken Eryılmaz, devletin bunu koruma yükümlülüğü bulunduğunu belirtti.
Saraçhane'de 17 Eylül Pazar günü farklı dünya görüşlerinden insanların tek bir amaç için bir araya geleceğini hatırlatan Eryılmaz, bu buluşmanın aileler, gençler ve insanlık onuru için yapıldığını vurguladı. Büyük Aile Buluşması'nda herhangi bir nefret söyleminde bulunulmayacağını aktaran Eryılmaz, bu buluşma ve sessiz yürüyüş ile LGBT propagandasının yasaklanmasını talep ettiklerini bildirdi. Serdar Eryılmaz, toplumun temsilcisi olan yüzlerce sivil toplum kuruluşunun ve milletin bu taleplerinin anayasaya uygun olduğunu ifade ederek, LGBT lobisinin kamuoyunu türlü dezenformasyonlarla provoke etmeye çalıştığını ancak milletin bu provokasyonlara karşı sağduyulu bir şekilde hareket edeceğine inandığını kaydetti.
Öte yandan Meksika'da çocuklarını LGBT dayatmasından korumak isteyen aileler protesto düzenlemişti. Meksika'da aileler, LGBT propagandası yapılan okul kitaplarını yakmıştı.
Okullarda dağıtılan kitaplarda yer alan içeriklerden rahatsız olan aileler bir araya gelerek okul kitaplarını ateşe vermişti.
Söz konusu kitapların Eğitim Bakanlığı tarafından dağıtıldığına dikkati çeken aileler söz konusu kitapların kullanmasına karşı çıkmıştı.
LGBT dayatmasına karşı protesto yürüyüşü de yapan aileler ellerinde "Eğitime evet, beyin yıkamaya hayır" yazan pankartlar taşıdı. Binlerce ailenin katıldığı gösteri de LGBT karşıtı sloganlar da atılmıştı.
DÜNYA SAPKINLIĞA KARŞI AYAKTA
LGBTQ+ ABD'de büyük tartışmalara yol açmaya devam ediyor. Okullarda LGBTQ+ eğitimi verilmesine karşı çıkan ebeveynler, belediye binasından Los Angeles Birleşik Okul Bölgesi genel merkezine yürüdü. LGBTQ+ topluluğu ve cinsiyetle ilgili eğitim hakkındaki tartışmaların okullardan uzak tutulmasını talep eden göstericilerin LGBTQ+ destekçisi grup ile karşı karşıya gelmesinin ardından göstericiler arasında gerilim arttı ve LGBTQ+ karşıtı 2 kişi gözaltına alınmıştı.
"ÇOCUK PORNOSU DERS KİTAPLARINDAN ÇIKARILMALI"
Protesto gösterisine Güney Kaliforniya'nın dört bir yanından göstericiler katıldı. Göstericilerin elinde LGBTQ+ topluluğu ve cinsiyetle ilgili eğitim hakkındaki tartışmaların okullardan uzak tutulmasını talep eden uzun bir sorun listesi vardı. Ben Richards adlı bir gösterici LGBTQ+ eğitiminin beyin yıkama sistemi olduğunu ve çocuk pornosu içeren kitapların okullardan çıkarılması için mücadele ettiklerini söyledi. Ebeveynler, ayrıca, çocuklarının okullarda cinsiyetini "transseksüel" şeklinde tanımlaması durumunda haberdar edilmek istiyor.
KARŞIT GRUPLAR ARASINDA ÇATIŞMA ÇIKTI
LGBTQ+ destekçileri ve karşıtlarının karşı karşıya gelmesinin ardından onlarca polis olay yerine geldi ve iki grubu ayırmak için çatışma hattı kurmuştu.
"ANAOKULUNDA BU TÜR KONULARIN ÖĞRETİLMESİ YANLIŞ"
LGBTQ+ karşıtı bir ebeveyn olan John, okullarda çocuklarına aynı cinsiyette ebeveynlerden bahseden kitaplar okunmasına itiraz etti ve "Anaokulunda bu tür konuların öğretilmesi yanlıştır. Anaokulundayken onlara böyle şeyler anlatmaya başladığınızda beyinlerinde bu fikir oluşacaktır." demişti.
OKULLARDA LGBTQ+ EĞİTİMİ
2011'de tüm okulların sosyal bilgiler eğitim programında LGBTQ+ Amerikalıların katkıları hakkında ders vermesini zorunlu kılan 48 sayılı Senato Yasa Tasarısı yasalaştı. Yeni önerilen yasa tasarısı ise okullarda LGBTQ+ tarihinin öğretilmesine yönelik gereklilikleri güçlendirecek ve okul yönetimlerinin bu tarz içerikleri yasaklamasını engelleyecek. Söz konusu yasa tasarıları, LGBT+ destekçilerinin talep ettiği toplumsal cinsiyet ve cinsellikle ilgili çok sayıda eyalet yasasından yalnızca ikisi.
Atlantik ülkelerinde liberalizmden güç alarak her geçen gün daha da pervasızlaşan LGBT dayatmasına karşı Avrupalıların tepkisi de gün geçtikçe artıyor. Haziran ayında düzenlenen "onur yürüyüşlerine" birçok ülkede düzenlenen karşı eylemlerle tepki gösterildi. Tüm eylemlerin ortak vurgusu aile yapısının korunması olurken, eylemler, binlerce Avrupalıyı sokağa çıkarmıştı.
BELGRAD'DA AİLE FESTİVALİ DÜZENLENDİ
Hafta sonu Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da eylem vardı. "Belgrad Aile Günleri" adıyla düzenlenen iki günlük etkinliğin açılış konuşmasını yapan Belediye Başkanı Aleksandar Sapiç, "Bugün aile konusunda Belgrad tarihinde bir dönüm noktasına tanıklık ettiğimize inanıyorum ve bu etkinliklerin gelecekte belki de en etkili eylemler olacağından eminim." ifadelerini kullanmıştı.
"Her şeyin çekirdeği olan aile, hangi biçimiyle olursa olsun bugün tehlikede." diye eleştirilerini paylaşan Sapiç, ailenin önemine şu sözlerle dikkat çekmişti:
"Bugün geleneksel aileyi korumanın çok zor olduğu bir zamanda yaşıyoruz çünkü her şey hızlı ve her şey büyük bir sınavdan geçiyor. Unutmamalıyız ki, annelerimiz ve babalarımız olmasalardı bugün hiçbirimiz olmayacaktık. Fakat bugün bazıları bu terimlerin yerine başka terimleri koymaya çalışıyorlar. Bence anne ve babadan daha iyi bir terim yok. Birbirimize sahip çıkalım, arkadaşlarımıza, ailemize ve çocuklarımıza iyi bakalım, çünkü sadece bazı talihsiz şeyler başımıza geldiğinde, yanında yaşayan birinin ne olduğunu bile bilip bilmediğimizi merak etmeye başladığımız bir zamanda yaşıyoruz."
İki günlük kültür festivali, yapılan sahne gösterileri ve kurulan masalarla da ilgi odağı oldu. Kurulan oyun alanları çocukların büyük ilgisini gördü. Festival alanına ayrıca Sırp Ortodoks Kilisesi Başkanı Perinç Porfiriye ve Sırbistan Sağlık Bakanı Danica Gruyiçiç de geldi. Gençlere hitap eden Gruyiçiç ailenin önemini vurgularken, Porfiriye de "işlevsel ve sağlıklı bir topluma sahip olmanın" yolunun aileden geçtiğini belirtti. İlk kez geniş kapsamlı düzenlenen festival, 2022 senesinde ortaya çıkmıştı. Eylül ayında düzenlenen "Belgrad onur yürüyüşüne" karşı bir araya gelen yüzlerce aileler LGBT dayatmasına tepki göstermiş, Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuçiç de Sırbistan'ın etkinliğe ev sahipliği yapmayacağını duyurmuştu. Ancak LGBT etkinliği buna rağmen düzenlenmişti.
'LGBT BAŞKENTİ'NDE DAYATMALARA TEPKİ
Avusturya'nın başkenti Viyana ise dünya genelinde LGBT ideolojisinin en etkin olduğu kentlerin başında geliyor. "Avrupa'nın LGBT başkenti" olarak tanıtılan kentte her yıl yürüyüşler yapılıyor. Bu eylemlere zaman zaman Avusturya Cumhurbaşkanı Alexander van der Bellen ile siyasetçiler de katılıyordu.
Dayatmaya karşı ise "Aile için Yürüyüş" girişimi, 2012'den bu yana mücadele yürütüyor. Girişimin Viyana'daki son eylemi 17 Haziran'da yapıldı. Yürüyüşe 500'den fazla kişi katıldı. Temel vurgu, insan neslinin ancak aile ile sürdürülebileceği oldu. Eylemde söz alan konuşmacılar, çocukların erken yaşta LGBT ideolojisi ile karşılaştırılmasının doğaya aykırı bir bilinç yarattığına işaret etti. Aile kurumunun önemine vurgu yapılan eylemde, LGBT dayatmasının doğadaki cinsiyet farkına aykırı olduğu vurgulanmıştı.
Girişim hakkında Aydınlık'a bilgi veren Katolik Teolog Wolfram Schrems, 2012'deki ilk yürüyüşe 50 kişinin katıldığını, ancak sistemin yoğun propagandasına rağmen katılımcı sayısının her yıl arttığını söyledi. Schrems, "Bu yıl çocuklar ve genç aileler de dahil olmak üzere birçok genç katıldı." diye konuşmuştu.
'HEP DAHA ERKEN YAŞLARDA RASTLIYORUZ'
Aile eylemlerinin yapıldığı bir diğer ülke ise Almanya. 2014'te LGBT ideolojisini eğitim müfredatına koyma girişmlerine karşı kurulan "Herkes İçin Eylem Derneği", dayatmanın her yönder sürdüğüne dikkat çekiyor. Aydınlık'a bilgi veren Dernek Sözcüsü Hedwig von Beverfoerde, "LGBTİ propagandası artık siyasetten iş dünyasına, medyadan okullara ve üniversitelere kadar tüm topluma nüfuz ediyor." demişti.
"Ayrımcılıkla mücadele etme bahanesiyle tüm alanlarda 'toplumsal cinsiyet ve cinsel çeşitlilik' kavramları ile karşılaşıyoruz." diyen von Beverfoerde, "Ve buna hep daha erken yaşlarda, hatta anaokulunda rastlıyoruz. LGBTİ propagandası nüfusun çoğunluğu tarafından desteklenmiyor, ancak küçük, finansal olarak güçlü ve iyi bağlantılı bir lobi tarafından yönlendiriliyor." bilgisini paylaştı. Dernek son olarak Münih'te çocuklar için "travestilerle" düzenlenen bir okuma etkinliğini protesto etti. Von Beverfoerde, "Bu okumaların ilan edilen amacı, çocuklara kendi cinsiyetlerini seçme fırsatı sunmaktır. Çoğu insan bunun çocuklar için tehlikeli olabileceğinin farkında." demişti.
SEÇİM KAMPANYALARINA DA KONU OLMUŞTU
Polonya'nın başkenti Varşova'da düzenlenen LGBT yürüyüşü, seçimlerin arifesinde gerçekleşti. LGBT dayatmalarına karşı yoğun tepkinin var olduğu ülkede eşcinsel evlilik, seçim kampanyalarına da konu oldu. İlk "demir perde" ülkesi olarak Estonya'da eşcinsel evliliğin kabul edilmesinin ardından tartışmanın fitili daha da alevlenmişti.
Benzeri talepler Varşova'da da dile getirilirken, bir LGBT sitesi kararın önündeki en büyük engel olarak nitelendirilen iktidardaki PiS (Hukuk ve Adalet) Partisi'inin iktidardan düşürülmesi için çağrı yapmıştı.
LGBT dayatmalarına karşı dikkat çeken kuruluş ise Yaşam ve Aile Vakfı olmuştu.
Varşova'daki "onur yürüyüşüne" karşı eylem düzenleyen Vakıf, LGBT eylemlerinde çalınan şarkılar ve sergilenen özgürlükçülüğün özellikle çocukları ve gençleri de etkilediğine dikkat çekildi. Vakfın internet sitesinde ise ayrıca bir de eleştiri yer aldı. Varşova Belediye Başkanı Rafal Trzaskowski'nin de katılımının eleştirildiği açıklamada, gökkuşağı rengi bayrakların baskı, çocuk istismarı, şiddet ve tecavüzü temsil ettiği paylaşıldı. LGBT tartışmalarının seçimler öncesinde ise daha da alevlenmesi bekleniyordu.
Halihazırda Cumhurbaşkanı Andrzej Duda da 2020'deki bir açıklamasında "bizi insan olduklarına ikna etmeye çalışıyorlar. Halbuki bu sadece bir ideoloji" diye LGBT dayatmalarına karşı çıkmıştı. Bir sonraki genel seçimlerin tarihi ise henüz netleşmiş değildi.
RUSYA'DA CİNSİYET DEĞİŞİKLİĞİ YAPMAK YASAKLANDI
Putin tarafından imzalanan kararnameye göre, cinsiyet değişikliği için ameliyat yapılması ve hormon tedavisi gerçekleştirilemeyecek. Ülkede halihazırda cinsiyet değişikliği yapmış kişilere de çeşitli kısıtlamalar getirilen yasaya göre, söz konusu vatandaşların evlilikleri geçersiz sayılacak ve evlat edinemeyecekler. Putin'in Aralık 2022'de onayladığı bir başka yasayla, Rusya'da geleneksel olmayan cinsel ilişki, çocuk istismarı ve cinsiyet değiştirme arzusuna neden olabilecek enformasyon propagandası da yasaklanmıştı.
MACARİSTAN MEDYASINDA LGBT PROPAGANDASI YAPMAK YASAKLANMIŞTI
Medyada LGBT propagandası ve özendirici yayın yapmak yasaklandı. Macaristan parlamentosu, daha önce okul eğitim materyallerinde ve 18 yaşın altındakii kişilere yönelik TV programlarında eşcinsellik ve cinsiyet değişikliği tasvirini yasaklayan yasayı kabul etmişti.