Son dakika | Ömer Çelik'ten Kılıçdaroğlu'nun "yabancı askerler" yalanına sert tepki: Örtbas etmeye çalışıyor

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik Kılıçdaroğlu'nun "yabancı askerler" yalanına sert tepki gösterdi. Çelik yaptığı açıklamada, "Kılıçdaroğlu’nun siyasi bilgisizliği ve yetersizliği her gün yeni bir aşamaya geçiyor. Kılıçdaroğlu, bugün vatandaşlarımıza sms gönderip, yabancı askerlerin ülkemize gelmesine imkân verdiğini iddia ederek tezkereye karşı olduğunu duyurdu.Kılıçdaroğlu Türkiye’nin güvenliği ve terörle mücadelesi için gerekli olan her şeye karşı çıkıyor, bunu da yalan siyasetiyle örtbas etmeye çalışıyor." dedi.

Giriş Tarihi :19 Ekim 2023 , 19:44 Güncelleme Tarihi :19 Ekim 2023 , 22:16
Son dakika | Ömer Çelik’ten Kılıçdaroğlu’nun yabancı askerler yalanına sert tepki: Örtbas etmeye çalışıyor

Son dakika... Irak ve Suriye'ye asker gönderme tezkeresinin süresinin 2 yıl daha uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Oylamayada CHP ve HDP hayır oyu kullanmıştı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suriye ve Irak tezkeresine ilişkin vatandaşlara SMS göndererek Türk askerinin Irak ve Suriye'deki görev süresini 2 yıl daha uzatan Cumhurbaşkanlığı tezkeresini protesto ettiğini duyurdu.

Türkiye'nin, komşusu Irak'ın toprak bütünlüğünün, milli birliğinin ve istikrarının korunmasına büyük önem atfettiğine dikkatin çekildiği tezkerede, "Diğer taraftan Irak'ta PKK ve DEAŞ unsurlarının varlığını sürdürmesi, etnik temelli ayrılıkçılığa yönelik girişimler, bölgesel barışa, istikrara ve ülkemizin güvenliğine doğrudan tehdit oluşturmaktadır. Suriye'de, sınırımıza mücavir alanlarda PKK/PYD-YPG ve DEAŞ başta olmak üzere mevcudiyetini sürdüren terör örgütleri, ülkemize, ulusal güvenliğimize ve sivillere yönelik eylemlerini sürdürmektedir." ifadesine yer verildi.

IRAK VE SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE VURGU
Tezkerede, bu gelişmeler çerçevesinde terör ile Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü bozmaya ve sahada gayrimeşru oldubittiler oluşturmaya yönelik, Türkiye'nin milli güvenliğine tehlike oluşturabilecek her türlü risk, tehdit ve eyleme karşı, uluslararası hukuktan doğan haklar doğrultusunda gerekli önlemlerin alınmasının, milli güvenlik açısından hayati önem arz ettiği belirtildi.

Tezkerede, şunlar kaydedildi:

"Ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin, 2170 (2014), 2178 (2014), 2249 (2015) ve 2254 (2015) sayılı kararlarıyla, Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve bağımsızlığının teyit edilmiş olmasının ve yine 2170 (2014) sayılı kararda bu ülkelerdeki terör faaliyetlerinin kınanarak, DEAŞ ve benzeri terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı Birleşmiş Milletler üyesi tüm ülkelere 1373 (2001) sayılı karar ve uluslararası hukuk çerçevesindeki sorumluluklarına uygun şekilde gerekli tedbirleri alma çağrısında bulunulmuş olmasının ışığında, Türkiye'nin DEAŞ ve diğer terör örgütleriyle mücadele amacıyla oluşturulan uluslararası koalisyon bünyesinde iştirak ettiği faaliyetlerin sürdürülmesi de önem taşımaktadır.

Türkiye'nin milli güvenliğine yönelik ayrılıkçı hareketler, terör tehdidi ve her türlü güvenlik riskine karşı uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli her türlü tedbiri almak, Irak ve Suriye'deki tüm terör örgütlerinden ülkemize bundan sonra da yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek ve kitlesel göç gibi diğer muhtemel risklere karşı milli güvenliğimizin idame ettirilmesini sağlamak, Türkiye'nin güney kara sınırlarına mücavir bölgelerde yaşanan ve hiçbir meşruiyeti olmayan tek taraflı bölücü girişimler ve bunlarla ilgili olabilecek gelişmeler istikametinde Türkiye'nin menfaatlerini etkili bir şekilde korumak ve kollamak, gelişmelerin seyrine göre ileride telafisi güç bir durumla karşılaşmamak için süratli ve dinamik bir politika izlenmesine yardımcı olmak üzere hudut, şümul, miktar ve zamanı Cumhurbaşkanınca takdir ve tayin olunacak şekilde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerektiği takdirde sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi ve aynı amaçlara matuf olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması, bu kuvvetlerin Cumhurbaşkanının belirleyeceği esaslara göre kullanılması ile risk ve tehditlerin giderilebilmesi için her türlü tedbirin alınması ve bunlara imkan sağlayacak düzenlemelerin Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için 02.10.2014 tarihli ve 1071 sayılı TBMM kararı ile verilen ve son olarak 26.10.2021 tarihli ve 1310 sayılı TBMM kararı ile 30.10.2023 tarihine kadar uzatılan iznin süresinin, 30.10.2023 tarihinden itibaren iki yıl uzatılması hususunda gereğini Anayasa'nın 92'nci maddesi uyarınca bilgilerinize sunarım."

Konuya ilişkin AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik Kılıçdaroğlu'nun "yabancı askerler" yalanına sert tepki gösterdi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Cumhuriyet Halk Partisi Kılıçdaroğlu'ndan önce milli güvenlik konusunda güçlü bir hassasiyete sahipti. Kılıçdaroğlu CHP'nin bu çizgisinde de sapmaya imza atmıştır." açıklamasında bulundu.

Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Kılıçdaroğlu'nun siyasi bilgisizliği ve yetersizliği her gün yeni bir aşamaya geçiyor.

Kılıçdaroğlu, bugün vatandaşlarımıza sms gönderip, yabancı askerlerin ülkemize gelmesine imkân verdiğini iddia ederek tezkereye karşı olduğunu duyurdu.

Kılıçdaroğlu Türkiye'nin güvenliği ve terörle mücadelesi için gerekli olan her şeye karşı çıkıyor, bunu da yalan siyasetiyle örtbas etmeye çalışıyor.

Oysa iki yıl önce de bu konuya açıklık getirmiştik. 2014'ten beri her tezkerede bu maddenin olduğunu hatırlatmıştık.

Bu maddenin Türkiye'nin uluslararası terörle mücadele koalisyonunun bir parçası olması nedeniyle ihtiyaç duyulan bir madde olduğunu söylemiştik.


Nitekim aynı maddenin yer aldığı tezkerelere Cumhuriyet Halk Partisi parlamento grubu olarak daha önce defalarca "evet" dedi.

Buradan anlaşılan CHP yönetimi onayladıkları tezkerelerin hiçbirini ya okumadılar ya da yeni geliştirdikleri ittifak ilişkileri çerçevesinde tutum değiştirdiler.

Kılıçdaroğlu'nun her iki durumda da derinleşen bir siyasi cehalet ve yetersizlik ile hareket ettiği ortaya çıkıyor.

Kılıçdaroğlu anlaşılan yeni ittifak ilişkileri nedeniyle tutum değiştirmesine bir bahane olarak yabancı güçlerin varlığından bahsediyor.

Doğrusu, 2014 ve 2015'te Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararına istinaden Suriye ve Irak'ın kuzeyindeki DEAŞ ve benzeri terör yapılanmalarıyla mücadele için bir koalisyon ihdas edilmiştir.

Türkiye ile 80 ülke ve NATO ile Arap Ligi'nin de aralarında bulunduğu 5 uluslararası kuruluş bu koalisyonda yer almıştır.

Koalisyona üye ülkeler de personel, malzeme, silah, araç, hava üssü, limanlar ve hava sahaları gibi alanların kullanımında iş birliği yapmaktadır. Meselenin özü budur.

Kılıçdaroğlu'nun uluslararası ilişkilerin ve işbirliğinin gereklerini anlamaktan uzak olduğunu biliyoruz. Bugün vatandaşlarımızı rahatsız eden sms'ler atarak bilgisizliğini bir kere daha ilan etmiştir.

CHP Yönetimi tezkere konusundaki tutumuyla, sadece PKK'ya siyasi destek verenlerin destek verdiği bir duruma düşmüştür!

Cumhuriyet Halk Partisi Kılıçdaroğlu'ndan önce milli güvenlik konusunda güçlü bir hassasiyete sahipti. Kılıçdaroğlu CHP'nin bu çizgisinde de sapmaya imza atmıştır.

Biz Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde sınırlarımıza mücavir bölgelerde topraklarımıza mütecaviz bir şekilde yaklaşmaya çalışan her türlü terör örgütüne karşı mücadele etmeyi sürdüreceğiz."

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN