"TEMEL HEDEFİMİZ, BALKANLARDA İSTİKRARIN SAĞLANMASIDIR"
Kurtulmuş, bugün dünyanın birçok yerinde gerilimlerden bahsedildiğini ve bazı yerlerde ciddi sıkıntıların ortaya çıktığının görüldüğünü dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Halen birtakım gerilim potansiyelleri yaşayan Balkan coğrafyasında da Türkiye olarak bizim temel hedefimiz, Balkanlarda istikrarın sağlanmasıdır. Bunun için Bankaların hem ırk hem din hem de kültürel ve mezhebi farklılıklarının korunmasına, bütün Balkan milletlerinin, eşit ve özgür milletler olarak bu coğrafyada yaşamalarına, aralarındaki farkı mümkün olduğu kadar müzakereyle, karşılıklı rızayla oturup konuşarak halletmelerine inanan bir ülkeyiz. Bu bağlamda bir kez daha ifade ediyorum. Bosna Hersek Cumhuriyeti'nin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü de sonuna kadar savunuyoruz. Ayrıca Kosova-Sırbistan arasındaki gerilimin de bir an evvel sonlandırılması, orada devam eden gerilimin de Bosna Hersek ile ilgili bir mesele olmadığını başından beri ifade ediyoruz."
"BU HASTALIKTAN DÜNYANIN KURTULABİLMESİ LAZIM"
Göçmen tartışmalarıyla başlayan bir büyük tehlikenin de İslam düşmanlığı olduğunu dile getiren Kurtulmuş, İslam düşmanlığının "ötekine tahammül edemeyen" Batılı zihniyetin dışa vurumundan ibaret olduğunu ifade etti.
Kurtulmuş, "İslam düşmanlığı, sadece Müslümanlara karşı geliştirilen bir siyaset değil, aynı zamanda Batı toplumlarını içten içe çürüten, Batı'nın mutedil ve makul ana damarlarını körelten, zehirleyen çok tehlikeli, çağdaş bir hastalıktır. Bu hastalıktan dünyanın kurtulabilmesi lazım." ifadesine yer verdi.
"GAZZE'DEKİ KATLİAMIN SORUMLULARI ULUSLARARASI MAHKEMEYE ÇIKACAK, YAPTIKLARININ BEDELİNİ ÖDEYECEKLERDİR"
TBMM Başkanı Kurtulmuş, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarında kendisi konuşurken dahi onlarca bebeğin, kadının ve yaşlıların ve masum insanların öldürüldüğünü söyledi.
Gazze'de yaşananlarla birlikte insanlığın suç defterinin açıldığını dile getiren Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Üç şey üzerinden yakın tarihimizi anlatmaya çalışacağım, Auschwitz, Srebretnitsa ve Gazze. Auschwitz'de 20. yüzyılın en büyük katliamı, en büyük soykırımlarından birisi yaşanmıştı. Maalesef o zaman Avrupa'da faşistler, Naziler tarafından toplama kamplarına alınan Yahudiler ve Çingeneler hem de 'medeni Avrupalıların' gözleri önünde cayır cayır o fırınlara atılmışlardı. Gel zaman git zaman tarih değişti insanların tavrı hiç değişmedi. Burada ben üç kere o törenlere katıldım, her katıldığımda o Srebrenitsalı insanların çığlıklarını içimde hissettim. Srebrenitsa'da dünyanın, modern batının gözü önünde hem de 20. yüzyılın sonuna doğru 9 bine yakın Boşnak kardeşimiz Auschwitz'de ne yapıldıysa aynısı yapılarak katledildi. Ne yazık ki insanoğlu yine aynı tavrı gösterdi. Bir kısmı görmezden geldi at gözlüklerini taktılar; ne oluyor, ne bitiyor hiç duymadılar, görmediler, anlamadılar. Bir kısmı 'Ama onlar da…' diyerek zalime karşı zalimin yanında durarak birtakım mazeretler üretmeye kalktılar. Her ikisinde de uluslararası camia dediğimiz şey, topyekun sınıfta kaldı."
Kurtulmuş, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında bazı ülkelerin olayları görmezden geldiğini bazılarının ise buna tepki gösterdiğini anımsattı.
Gazze'de 2 milyon 300 bin insanın her taraftan kuşatıldığını belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Dünyada böylesine asimetrik güç kullanımı hiçbir yerde görülmemiştir. 10 bine yakın insan 26 gün içerisinde hayattan koparılmış; hastaneleri bombalanmış, elektrikleri yok, suları yok, yiyecekleri yok. İnsanlar artık ağır yaralı olanlara bakamıyorlar bile, bir kenara bırakılıyor, 'Nasıl olsa ölecek' diye. Böyle bir tavır içerisinde yine dünyada aynı tavırlar sergileniyor. Bir kısmı zalimin yanında yer alıyor, 'Ama onlar da…' diye başlıyor söze, bir kısmı hiç görmüyor. Ne yazık ki bir kısmı da bu utancın ortağı oluyor. Çok şükür dünyanın dört bir tarafında ise çok farklı kültürlerden, çok farklı dinlerden insanların içerisinde insaf sahibi, vicdan sahibi olanlar 'Yeter bu kadar olamaz, bu kadar insanlık dışı bir şey olamaz, bu kadar çok insanlık düşmanı bir saldırı olamaz.' diyorlar.
Aynen Auschwitz meselesine karşı çıkan, insanlık cephesinde duranlar olduğu gibi, aynen Srebrenitsa'da mazlumların safında duranlar olduğu gibi çok şükür bugün Gazze meselesinde de insanlık safında duran, sayıları çok olmasa da oldukça fazla insan vardır. İşte bu üç mesele modern çağlarda bizim gördüğümüz en büyük insanlık vahşetleridir. Şunu da çok açık söylüyorum. Beylerin ayarlarının ne kadar bozulacağını da biliyorum… Nasıl Auschwitz ve Srebtenitsa için oradaki kasaplar, uluslararası insan suçları mahkemelerine çıkmış ve bunun bedelini ödemişlerse bugün Gazze'deki katliamın sorumluları da mutlaka ama mutlaka uluslararası ceza mahkemesine çıkacak, bu yaptıklarının bedelini ödeyeceklerdir. Bu katliama sesini çıkarmayanlar da göz yumanlar da hesap vereceklerdir."
"BİRLEŞMİŞ MİLLETLER DÜNYADA ARTIK HİÇBİR SAVAŞI SONLANDIRABİLME KABİLİYETİNE SAHİP DEĞİLDİR"
Birleşmiş Milletler'in dünyadaki sorunlar karşısında çözüm üretemediğini ifade eden Kurtulmuş, "Birleşmiş Milletler dünyada artık hiçbir savaşı sonlandırabilme, hiçbir insan yapımı meseleyi çözebilme kabiliyetine sahip değildir. BM, ne göç meselesini çözebilir ne küresel ısınma meselesini çözebilir ne dünyadaki açlık kıtlık meselesini çözebilir ne de Afrika'daki kitlesel yoksulluk meselesini çözebilir. Çünkü sistem bunun üzerine kurulmamıştır. Sistem kim güçlüyse onun sözünün hakim olması üzerine kurulmuştur. Bu sistem yürümez." dedi.
Programa, Bosna Hersek Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Denis Zvizdic, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, Türkiye-Bosna Hersek Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen, AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu, Bosna Hersek'teki Türk kurum ve kuruluşlarının temsilcileri ile çok sayıda öğrenci katıldı.