Özbekistan ziyareti sonrası Yargıtay'ın Anayasa Mahkemesi üyelerine karşı yaptığı suç duyurusuna ilişkin ilk açıklamasını yapan Başkan Erdoğan, Riyad dönüşü yeni değerlendirmelerde bulundu.
AYM'NİN CAN ATALAY KARARI
TİP vekili Can Atalay, milletvekili seçilmeden önce Gezi Parkı ihanetini ilişkin görülen davalarda ceza aldı.
Anayasa Mahkemesi, hem Yargıtay'ı hem de alt derece mahkemelerini yok sayarak Atalay hakkında 'ihlal' kararı verdi.
YARGITAY SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
AYM'nin Anayasa'yı ihlal ettiğini ve yetkisini aştığını belirten Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Atalay hakkında ihlal kararı veren AYM üyeleri hakkında da suç duyurusunda bulundu.
AYM'nin verdiği skandal karar FETÖ ve PKK'ya TBMM yolu açıp dokunulmazlık verecek kadar ciddi boyutlara ulaşabilir. Bu noktada Yargıtay sorumlu bir tutum sergileyerek Türk milletinin dikkatini yargıdaki tehlikeye çekti.
Anayasa Mahkemesi'nin verdiği Can Atalay kararının ulaşacağı boyutları daha net anlamak için şu örneklere dikkat çekmekte fayda var;
AYM'DEKİ BU KAFA FETÖ İLE PKK ELEBAŞLARINA MECLİS'E SOKAR ÜSTÜNE DOKUNULMAZLIK VERİR!
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen milletvekilliğine aday olsa ve kazansa Anayasa Mahkemesi isterse Fetullah Gülen'i milletvekili olarak FETÖ'nün bombaladığı Gazi Meclis'e sokar üstüne dokunulmazlık da verir.
PKK elebaşı Murat Karayılan milletvekili adayı olsa ve kazansa Anayasa Mahkemesi isterse PKK elebaşı teröristi Gazi Meclis'e sokar üstüne de dokunulmazlık verir.
TAVIR ALACAK HALİM YOK GEREKİRSE İKİSİYLE DE GÖRÜŞÜRÜM
Riyad ziyareti dönüşü konuyla ilgili yeni açıklamalarda bulunan Erdoğan, AYM'nin yasal düzenlemeleri ters düz ettiğine de vurgu yaparak, "Parlamento böyle bir kararı alır ama bu karar Anayasa Mahkemesi tarafından ters yüz edilirse, bu zaman kaybından başka bir şeye yaramaz. Onun için parlamento şu anda malum plan bütçe çalışmalarına devam ediyor. Ama bireysel başvuruyla ilgili olarak, bunu zamanında Anayasa Mahkemesinin çalışmalarına hız kazandırır diyerek çıkarttılar. Şu anda bir şey öğrendim. Dedim ne kadar bireysel başvuru var? Yanıt 130 bin. Demek ki Anayasa Mahkemesi'nin çalışmalarını hızlandırma hedefini sağlamamış maalesef. Bunların üzerinde durmak, hayali davranmamak lazım" dedi.
Öte yandan kavganın tarafı olmadığını da vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
"Buradaki kavganın tarafı olacak halim yok, o ayrı bir şey. Ama işin hakemliğine gelince bu hakemliği yapma da tabii bize görev düşebilir. O da bize yine Anayasa'nın yüklediği bir görevdir Cumhurbaşkanı olarak. Temennimiz odur ki tabii böyle bir gerilim olmasaydı.
İki yargı kurumunun başkanlarıyla görüşme konusuna gelirsek. Gerekirse her ikisiyle de görüşürüm. Yargıtay Başkanı'yla zaten görüştük. Anayasa Mahkemesi Başkanı'yla da gerekmesi halinde görüşürüz. Görüşmemek diye bir şey söz konusu değil"
İşte Başkan Erdoğan'a yöneltilen soru ve cevabı:
Soru: Efendim benim sorum Türkiye'de son birkaç gündür devam eden yargıyla ilgili tartışmalar konusunda. Siz bir hakem rolü oynayabileceğinizi, iki tarafla da görüşebileceğinizi söylediniz. Yüksek yargıyla ilgili sorunların anayasal ve yasal zeminde çözülebileceğini vurguladınız. Şimdi Anayasa çalışmasının zaman alacağından yola çıkarak soruyorum. Acaba öncelikle hızlı bir şekilde yetki çatışmalarının önüne geçmek adına bireysel başvuru konusunda bir yasal düzenlemeye gidilebilir mi? Yargı kurumlarının başkanlarıyla görüşecek misiniz?
Yani bireysel başvuruyla ilgili yasal düzenlemeye gitmek zor bir olay değil. Bütün iş Cumhur İttifakı'nın alacağı karara bağlı, atacağı adıma bağlı. Fakat bireysel başvuruyu hallettikten sonra iş bitmez. Bundan sonra bu bireysel başvurunun dayandığı kapı neresi olacak? Yine Anayasa Mahkemesi olacak. Önce Anayasa Mahkemesi'nin buna hazır hale gelmesi lazım. Zira birçok yasal düzenlemeler Anayasa Mahkemesi'ne gidiyor. Anayasa Mahkemesi'nde ters yüz ediliyor. Burada da parlamento böyle bir kararı alır ama bu karar Anayasa Mahkemesi tarafından ters yüz edilirse, bu zaman kaybından başka bir şeye yaramaz. Onun için parlamento şu anda malum plan bütçe çalışmalarına devam ediyor. Ama bireysel başvuruyla ilgili olarak, bunu zamanında Anayasa Mahkemesinin çalışmalarına hız kazandırır diyerek çıkarttılar. Şu anda bir şey öğrendim. Dedim ne kadar bireysel başvuru var? Yanıt 130 bin. Demek ki Anayasa Mahkemesi'nin çalışmalarını hızlandırma hedefini sağlamamış maalesef. Bunların üzerinde durmak, hayali davranmamak lazım ve benim tabii en son Yargıtay Başkanı'nın yaptığı açıklama, bu da tabii manidar. Bir önceki seyahatimizde ben bir ifade kullanmıştım. Demiştim ki Yargıtay üyeleri sadece hukukçulardan oluşuyor. Ama Anayasa Mahkemesi üyelerinin içinde hukukçular olduğu gibi bunların yanında valiler vardır, bunların yanında iktisatçılar vardır, sosyologlar vardır vesaire böyle de olması zaten gerekir. Ama misyonu noktasında ağırlık nerededir? Yargıtay'dadır. Orada Anayasadan tutun, Ticaret Hukukuna, İş Hukukuna varıncaya hepsi Yargıtay'da. Buradaki kavganın tarafı olacak halim yok, o ayrı bir şey. Ama işin hakemliğine gelince bu hakemliği yapma da tabii bize görev düşebilir. O da bize yine Anayasa'nın yüklediği bir görevdir Cumhurbaşkanı olarak. Temennimiz odur ki tabii böyle bir gerilim olmasaydı.
İki yargı kurumunun başkanlarıyla görüşme konusuna gelirsek. Gerekirse her ikisiyle de görüşürüm. Yargıtay Başkanı'yla zaten görüştük. Anayasa Mahkemesi Başkanı'yla da gerekmesi halinde görüşürüz. Görüşmemek diye bir şey söz konusu değil.