Filistinli Kadınlarla Dayanışma İnisiyatifinin İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarını protesto etmek için Sultanahmet Meydanı'nda başlattığı 15 günlük sessiz oturma eylemi, 13. gününde sürüyor.
Sultanahmet Meydanı'nda 74 sivil toplum kuruluşunun destek verdiği eylem, yağmura rağmen bugün de birçok kadın ve çocuğun katılımıyla devam ediyor.
"GAZZE'DE SOYKIRIM VAR"
Türk ve Filistin bayrakları taşıyan kadınlar, ellerinde "Gazze'de soykırım var", "Çocuklar katlediliyor" ve "Filistin'e destek için sen de 5 dakika otur", "Ey ümmet uyan, şimdi değilse ne zaman?", "Kudüs'e selam, direnişe devam" yazılı Türkçe, İngilizce, Arapça ve İbranice dövizler taşıyor.
Yerli ve yabancı turistler de eyleme yoğun ilgi gösteriyor. Eylem, 15 Kasım'a kadar her gün 12.00-17.00 saatlerinde yapılacak.
Sultanahmet Meydanı'nda 74 sivil toplum kuruluşunun destek verdiği eylemin 12. gününde, Türk ve Filistin bayrakları taşıyan kadınlar, Türkçe, İngilizce, Arapça ve İbranice dövizler taşıyarak sloganlar attı.
Eylemde 12. günde nöbeti devralan Ev Kadınları Kültür ve Dayanışma Derneği (EVKAD) Başkanı Habibe Keleş, burada yaptığı konuşmada, Filistin halkının, kadın ve çocuklarının acılarını dindiremeseler de onların sesi olmaya çalıştıklarını söyledi.
Yabancı uyruklu bir çok kişinin de bu acıya ortak olduklarını gördüklerini anlatan Keleş, "Bu acı hepimizin acısı. Çocukları seyretmeye, kadınları seyretmeye dayanamıyoruz ama bu dayanamamamız bizi zayıflatmıyor. Kelimelerimiz, boğazımıza düğümlense bile biz onların yanındayız. Onlar şehit olarak ahirete göçüyorlar ama bizler onların davalarını insanlık davası adına tüm dünyaya yaymaya söz veriyoruz." dedi.
EVKAD üyesi Ayşenur Atlı da ev kadınları ve onların yetiştirdiği gençler olarak da burada olduklarını dile getirerek, Filistin direnişini temsil etmek için burada olduklarını ifade etti.
Oturma eylemine katılan vatandaşlardan Nigar Başar ise Türk bayrağı ve Filistin bayrağıyla oturma eylemine katıldığını söyledi.
Gazze'deki saldırılar sırasında üç yaşında titreyen bir çocuğun videosunu izlerken bir anne olarak o acıyı yüreğinde hissettiğini dile getiren Başar, "Benim 5,5 yaşında down sendromlu bir oğlum var. Ona sarılırken bu videolar aklıma geliyor. Diyorum muhtemelen o anne de eğer şehit olmuşsa arkasında çocuklarına sahip çıkacak birilerinin olmasını istiyordur. Biz oraya kadar elimiz yetişmiyor belki ama dualarımız yetişiyor. Biz dünyaya sesimizi duyarak, artık bir şeyler yapılması gerektiğini, zulme sessiz kalınmaması gerektiğini söylemek için buradayız." ifadelerini kullandı.