Ne yazıkki, muhalefet için en uygun sayılabilecek bir konjonktürde sonuç itibariyle size ilk turda seçim kaybettiren 6'lı masa üyesi İYİ Parti dahil 5 partiye 41 milletvekilliği, cumhurbaşkanlığının kazanılması durumunda 5 Cumhurbaşkanı yardımcılığı ve bakanlıklar verileceği taahhütlerini unutmuş görünenler Seçimin kazanılması durumunda Zafer Partisi'ne 3 bakanlık verilmesini ağır şekilde eleştirmişlerdir.
Bu çok kısa sürede verdiğimiz destek ve çalışmalar sayesinde yaratılan yeni rüzgâr ile oylar artmış, küskün ve kızgın büyuk bir seçmen gurubu herşeye rağmen sandığa gitmiştir. Sonuç ortadadır. Zafer Partisi'ne yönelik saldırıların ASIL nedeninin partimizin bu protokol ile Atatürk'ün kurucu değerlerini güvence altına almak istemesi, terörle mücadeleye yeni bir atılım getirecek olması, milli, üniter ve laik devlet esaslarını vurgulanması ve 13 milyon işgalcinin vatanlarına dönmesi projesidir.
Bu projenin kabulünden HDP seçmeninin rahatsız olduğu iddiası maalesef CHP'nin yeni genel başkanı Özgür Özel tarafından ifade edilmiş, kongre sürecinde de siyaseten insafsızca istismar edilen bu açıklamalarını Türkiye'nin bir bölümü üzerinde Kürdistan kurmaya hedefleyenlerin elini öperek taçlandırmıştır. Öyle gözüküyor ki CHP liderliği geçmiş hatalardan ders çıkarmak yerine yeni vahim hatalar ile yeni bir başarısızlığa doğru yelken açmaktadır. Bir CHP milletvekilinin "Atatürkçülüğü ve laikliği Zafer Partisine kaptırdık" diyerek itiraf ermek zorunda kaldığı gibi artık Atatürk'ün partisi Zafer Partisi'dir ve Türk milliyetçiliği Zafer Partisi'nde temsil edilmektedir.
"BAŞKA SİYASET ÜRETEMEDİĞİ İÇİN YAYINLADI"
CHP PM Üyesi Ali Haydar Fırat, Ümit Özdağ'ın paylaştığı protokol metnine ilişkin CHP fondaşı Sözcü TV'ye konuştu. Fırat yaptığı açıklamada "Bu protokolün bizim için hiçbir anlamı yok. Özdağ başka bir siyaset üretemediği için bunu yayınladı." ifadelerini kullandı.
İKİ KİŞİNİN NAMUSU
Kemal Kılıçdaroğlu ise söz konusu protokol hakkında "İki kişinin namusuna teslim edilen protokol" ifadelerini kullanmıştı. Parti Sözcüsü Farik Öztrak ise "Zafer Partisi ile kamuoyuna açıklanan bir protokol yapıldı. İki protokolde de İçişleri Bakanlığı ve MİT ile ilgili bir madde yer almadı" diyerek gizli pazarlığın üstünü örtmeye çalışmıştı.