"KAYBETMEDİK SADECE KAZANAMADIK AVUNTUSU""
Seçim sonrası özellikle CHP'nin savunduğu, "Biz kaybetmedik sadece kazanamadık" sözlerinin GİK toplantısında da sarf edildiğini söyleyen Arzu Önşen şu ifadeleri kullandı:
İnsanların aklıyla oynayan konuşmalar. Tamam şirinlik yapabilirsiniz ama biraz onurlu şirinlikler olsun. Bal gibi kaybetmişiz, neden kaybettiğimiz de çok açık. Birkaç arkadaş böyle saçmaladıktan sonra İsmet Koçak, sözüne çok önem verdiğim isim kalktı. Koçak, haklı eleştirilerini dile getirdi. Yıllarca hapis yatmış, Alparslan Türkeş'le aynı davada idamla yargılanmış davanın emektarlarından geçmişe baktığımızda. Haklın bir serzenişle 'Ya ben istedim ki ailemi onurlandırayım. Sonra da anlattı. Milletvekillerinin listelere girebilmek için para verdik iddiasını sordu. Meral Akşener, Teşkilatları da kendine bağladığı için bir teşkilat ekibi yok. Bu yüzden de il ve ilçelerden gelen şikayetlere Meral Akşener bakmadı, yetişemedi. Türkiye'de böyle bir yapıyla seçime giden parti yok. Dolasıyla bu şikayetlerin hepsi bize geldi. İletmeye çalıştık ama başarılı olamadık. İsmet Koçak'tan sonra ben söz aldım. Genel Başkan dedi ki 'Konuş Arzu ben bu GİK toplantısını eteğinizdekileri dökün diye yaptım'. Bana çok garip geldi. Orada 50 kişiyiz. Benim olduğum GİK, teşkilatlar tarafından seçilmiş insanlardı. Sonrasında ben anlatmaya başladım. Sayın Genel Başkanı biz ne yaşadık? Diye sordum. Biz Mart'tan beri ne yaşadık? Kalktınız bir televizyon programında ben Başbakan olacağım dediniz. Ben 3 gün uyuyamadım dedim. Çünkü biz bu yola çıkarken olmayan bir makama talip olmak için çıkmadık. Ve biz bunu teşkilatlara anlatmakta zorlandık. Kendi içimize de sindiremedik"
HERKES CUMHURBAŞKANI ADAYINI BEKLERKEN ONLAR LİSE ANILARINI KONUŞUYORLARMIŞ
Peki Akşener 6'lı koalisyon masasından kalkıp tekrar oturtulduğu dönem neler yaşandı? Önşen GİK'te gündeme getirdiği konulardan birinin de 3-6 Mart arasındaki bu konu olduğunu söyleyerek, Takvim.com.tr'ye şunları söyledi:
"6'lı masada Cumhurbaşkanı adayı kim olacak konuştunuz mu diye Genel Başkan'a soruyorduk. 'Lise anılarını anlattı ben de dinledim konuşmadık adayı' dedi. Bu kadar vakit geçiriyorsunuz. Türkiye'nin gözü kulağı sizde. Ve Genel Başkanlar lise anılarını anlatıyor. 3 Mart'ta masada Sayın Akşener'in anlattığı şeyler yaşandı. Biz dedik ki tamam Kılıçdaroğlu'nun adaylığını onaylamıyoruz. Masadan kalkmayı da onaylıyoruz. Ben Ankara'dan İstanbul'a girene kadar telefonla konuştum. Tüm teşkilat masadan kalktığımızdan memnundu. Ertesi gün bir Zoom toplantısı yaptık. O Zoom toplantısında Genel Başkan görüşme yetkisi aldı. Kılıçdaroğlu'nun adaylığını onaylama yetkisi vermedik. Bir baktık Sayın Kılıçdaroğlu adaylık konusunda elini kaldırdı. Bizim Genel Başkan da orada. Söz konusu GİK'te 3-6 Mart arasında bizim bilmediğimiz ne oldu diye sordum. Bakın dedim siz Başbakan olacağım dediniz. Partiyi siyasi taşeron bir parti haline getirdiniz. Bu parti kurulurken insanlar çocuklarının çikolata parasını getirdi. Bakın İYİ Parti'ye virüs bulaştı diye bir mektup yazdım ben Sayın Akşener'e temayül yoklamasından sonra. Esma Bekar'a verdik ama sanırım ulaştırılmadı. Çünkü temayül tüm teşkilatı incitti. Bir devlet bakanı 14. Sıradan listeye girebildi. Bu adamın devlete hizmetinin zekatı olamaz bu"
TEMAYÜLDE SKANDAL
Milletvekili listeleri para karşılığında satıldı mı sorusuna da yanıt veren Arzu Önşen "Onu bir kenara koyun. Temayülde yaşanan usulsüzlükleri dile getirdiğimiz bir yazı var Meral Akşener'in özel kalemi Esma Bekar'a iletilen. Aslında temayülde şimdiye kadar konuşulmayan durumlar yaşandı. Bugün partide yaşanan sorunların kaynağı aslında temayül. Bir otobüs dolusu insan 3'er 5'er 10'ar tane oy atıyorlar. Ve yakalandılar. Bu çok utanç verici. Bazı arkadaşlar bu kadar alçalabildi. Ben temayül sonrasında yazdığım mektubu 12 Haziran 2023'teki GİK toplantısında hatırlattım" diye konuştu.
"SEYİTHAN İZSİZ PARTİYE ÜYE BİLE DEĞİL"
Seçim döneminde çok konuşulan isimlerden olan Seyithan İzsiz'in partiye üye olmadığını ve ailesinin de partiye para verdiğini açıkladığını söyleyen Önşen, konuyla ilgili Meral Akşener'e söz konusu GİK toplantısında soru yönelttiğini Akşener'in ise "Erbakan Kürtlerinden" dediğini ifade etti.
Önşen sözlerini şöyle devam ettirdi:
Mesela İstanbul 3 bölge 2. Sıradan Milletvekili olan Seyithan İzsiz, partiye üye bile değil. Bu adamı neden vekil yaptınız dediğimde Genel Başkan'dan 'Erbakan Kürdü. Bir garip Kürt çocuğu' gibi bir cevap geldi. Bizim böyle bir Kürt-Türk ayrımımız yok. Açık açık sordum dedim ki "Siz böyle tanımlamışsınız. Ben de size soruyorum dedim. Kürt sanatçı mı? Kanaat önderi mi? Bu adamın hayrı hikmeti ne? Bir de Arnavutköy'de HDP standındaki bir kadın bana 'Seyithan bizim oğlumuz' dedi. Keşke sizde kalsaydı dedim. Bunu da GİK toplantısında anlattım. Bu kadar sulandırmaya gerek yoktu Sayın Genel Başkanım dedim. Bu adamın ailesi "para verdik" diyor. Mehmet Mustafa Gürban'ın tweeti var direkt "Ben eski model milletvekillerinden değilim. Duyardık, insanlar milletvekili olunca han, hamam sahibi olurdu. Ben yeni modelim tektaşımı kendim aldım" demiş. Bu ne anlama geliyor Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde. Ben de Akşener'e bunu sordum. Bunlar üzerine Sayın Genel Başkan iyice sinirlenmeye başladı. Ama ben defalarca aynı şeyi söyledim. Ben size para aldınız demiyorum. Ama para verdik diyenler belli disiplin kuruluna alalım soruşturalım dedim. Çünkü biz seçimlerde başımız önümüzde gezdik. Parayla vekillik sattınız dediler yolda görenler bize. Cevap veremedik. Genel Başkan da çok sinirlendi ve dedi ki "Ben bunca yıldır siyaset yapıyorum. Sen para aldın diyorsun. Senin içinden geçerim."
"ÜMİT DİKBAYIR VE ESMA BEKAR'IN İSMİNİ VERİYOLAR"
Teşkilatlarda görev yapmış kişilerin "Vekil olmak isteyenlerin partiye para verdiği" iddiasında Ümit Dikbayır ve Esma Bekar'ı işaret ettiğini de açıklayan Önşen, "Teşkilatlara gözünüz kör, kulağınız sağır olduğu için duymak istemiyorsunuz. Ben onlar adına burada bunları söylüyorum" dediğimde Akşener bana "Ben bunun hesabını sorarım" dedi. Kime vermişler parayı?" dedi. Ben de teşkilatta görev alan kişiler Ümit Dikbayır ve Esma Bekar'ın adını veriyorlar. Aklayın kendinizi dedim Ümit Dikbayır'a. Hatta ben inanmadım. Hangi telefon numarasından görüştün dedim. Numaralar uyuşuyor. Hatta Ümit Dikbayır çok sinirlendi. Parmak sallayarak "Arzu Hanım sizinle hesaplaşacağız" dedi. Nerede, nasıl istiyorsanız hesaplaşalım dedim. Bunun üzerine Sayın Genel Başkan girdi araya "Yanlış anlama mahkemede hesaplaşacak" dedi. "Bu para pul konularını büyük kurultayda konuşursanız sizin içinizden geçerim" dedi. Ortam biraz sakinleşti diye düşünürken Akşener bana "Bak Arzu, "Sen biliyor musun? Bizim toplumumuzda bir kadın ve bir erkek yan yana oturduğu zaman kadın için "O…" derler" ifadelerini kullandı. Ben o anda anlamadım ama toplantı sonrası beni arayanlar o cümleye dikkat çekti. Bu bir tehditti. Ben aslında direkt mahkemeye vermedim. Olay 12 Haziran'da oldu. Sinirle söylenmiştir diye düşündüm ama sonrasında Akşener'in gerek kurultaydaki sözleri gerekse grup toplantısındaki sözlerinden aslında bunun bir sinir olmadığını fark edip suç duyurusunda bulundum" dedi.
AKŞENER'E PARA SORANA TACİZ YAFTASI
"Ümit Dikbayır da "132 milyon TL" olduğunu söyledi siz de milletvekillerinin para verdiğini söylediniz Akşener'e. Ümit Dikbayır'ı taciz suçlamasıyla disipline sevk ettiler ihraç için. Sizi de ihraç ettiler. Acaba "Bizim toplumumuzda bir kadın ve bir erkek yan yana oturduğu zaman kadın için "O…" derler" sözleri size de bir taciz yakıştırması olabilir mi?" sorumuzu yanıtlayan Önşen şu ifadeleri kullandı: