28 Mayıs'taki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden alınan yenilgiyle birlikte 6'lı koalisyonun iki büyük ortağı CHP ve İyi Parti'de kaos dinmiyor.
İstifalar, koltuk kavgaları, ifşaatlar peş peşe patlıyor.
Özellikle de İyi Parti'de yaşananlar, Türk siyasi hayatında pek de görülmedik skandal fırtınasına dönüşmüş durumda.
Adı "Akşener'e en yakın isim" olarak bilinen hatta "akrabası" olarak da söz edilen İYİ Parti önceki Mali İşler Başkanı ve Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır ile Genel Başkan Meral Akşener arasındaki "kavga", içinde para, FETÖ, yolsuzluk, taciz gibi iddiaları da peşisıra getirdi.
Dikbayır parti disiplin kuruluna kesin ihraç talebiyle sevk edildi.
Son olarak "Akçeli işleri araştıralım" önerisi yaptığı için İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener tarafından "Genel kurulda bu para pul işlerini karıştırsanız, bu konulara girerseniz sizin içinizden geçerim" diye tehdit edilen Genel Başkan Yardımcıcı ve GİK Üyesi Arzu Önşen, ilk kez Takvim.com.tr mikrofonuna konuştu.
12 Haziran 2023 tarihinde yapılan GİK toplantısında kendisine yönelik küfür dolu tehdidi üzerine Akşener hakkında Ankara Cumhuriyet Başcavcılığına şikayet dilekçesi veren Önşen, olaylı 12 Haziran GİK toplansıtında yaşadıklarını anlattı. Dün Aydınlık gazetesinde yer alan dilekçesi üzerine medyanın peşinden koştuğu eski Genel Yardımcısı ve GİK Üyesi Arzu Önşen, sadece Takvim TV'yi tercih etti.
Olaylı GİK toplantısında neler yaşandığı, İYİ Parti'de neler oluyor, Akşener nereye koşuyor tüm merak edilenleri kendisine sorduk.
"GİK TOPLANTISINA GELME SIKINTI YAŞAYACAKSIN TELEFONU ALDIM"
Olayın yaşandığı gün 12 Haziran 2023 tarihinde yapılan GİK toplantısını işaret eden Arzu Önşen, kendisinin toplantıya katılmak için İstanbul'dan Ankara'ya hareket ettiği sırada partililerin arayıp "Gelme Arzu Başkan burası karışabilir" dediğini aktardı.
Önşen, "Seçimlerden sonra bütün siyasi partilerde bir sistem vardır. Oturursunuz neyi doğru yaptık neyi yanlış yaptık konuşursunuz. Seçimlerin bittiği tarihe bakın bir de bizim GİK tarihine bakın. Bir de ortak akıl olarak 14 Mayıs sonrasında bir açıklama yaptık. Çünkü 6'lı masanın liderleri 6 gün ortada yoktu. Sonrasında Sayın Genel Başkan'ın açıklamasıyla bir Kurultay kararı geldi. Bakın GİK değil sadece Genel Başkan'ın kararıyla. Daha sonrasında da bir GİK toplantısı planlandı. Hatta ben Ankara'ya giderken bir sürü telefon aldım. Çünkü muhalif oluyorsunuz. Yanlışları dile getirmeye başlıyorsunuz. O yüzden aradılar dediler ki Arzu Başkan gelme, endişe duyuyoruz bir sıkıntı yaşayabilirsin. Ben çok bozuldum. Bolu'yu geçmiştik hatta. Dedim ki ben 6 yıldır sokakta yaşadığım kalmamış, İstanbul il kurucusuyum. İki dönem İl Başkan Yardımcılığı yaptım. Sokaklarda saldırıya uğradık. Bıçaklanan arkadaşlarımız oldu. Ben bunlardan korkmayıp, kendi dava arkadaşlarımdan mı korkacağım. Ben geliyorum ve konuşacağım dedim. Yapacağınız en iyi şey beni parti binasından çıkarmamanız olur dedim" ifadelerini kullandı.
"KAYBETMEDİK SADECE KAZANAMADIK AVUNTUSU""
Seçim sonrası özellikle CHP'nin savunduğu, "Biz kaybetmedik sadece kazanamadık" sözlerinin GİK toplantısında da sarf edildiğini söyleyen Arzu Önşen şu ifadeleri kullandı:
İnsanların aklıyla oynayan konuşmalar. Tamam şirinlik yapabilirsiniz ama biraz onurlu şirinlikler olsun. Bal gibi kaybetmişiz, neden kaybettiğimiz de çok açık. Birkaç arkadaş böyle saçmaladıktan sonra İsmet Koçak, sözüne çok önem verdiğim isim kalktı. Koçak, haklı eleştirilerini dile getirdi. Yıllarca hapis yatmış, Alparslan Türkeş'le aynı davada idamla yargılanmış davanın emektarlarından geçmişe baktığımızda. Haklın bir serzenişle 'Ya ben istedim ki ailemi onurlandırayım. Sonra da anlattı. Milletvekillerinin listelere girebilmek için para verdik iddiasını sordu. Meral Akşener, Teşkilatları da kendine bağladığı için bir teşkilat ekibi yok. Bu yüzden de il ve ilçelerden gelen şikayetlere Meral Akşener bakmadı, yetişemedi. Türkiye'de böyle bir yapıyla seçime giden parti yok. Dolasıyla bu şikayetlerin hepsi bize geldi. İletmeye çalıştık ama başarılı olamadık. İsmet Koçak'tan sonra ben söz aldım. Genel Başkan dedi ki 'Konuş Arzu ben bu GİK toplantısını eteğinizdekileri dökün diye yaptım'. Bana çok garip geldi. Orada 50 kişiyiz. Benim olduğum GİK, teşkilatlar tarafından seçilmiş insanlardı. Sonrasında ben anlatmaya başladım. Sayın Genel Başkanı biz ne yaşadık? Diye sordum. Biz Mart'tan beri ne yaşadık? Kalktınız bir televizyon programında ben Başbakan olacağım dediniz. Ben 3 gün uyuyamadım dedim. Çünkü biz bu yola çıkarken olmayan bir makama talip olmak için çıkmadık. Ve biz bunu teşkilatlara anlatmakta zorlandık. Kendi içimize de sindiremedik"
HERKES CUMHURBAŞKANI ADAYINI BEKLERKEN ONLAR LİSE ANILARINI KONUŞUYORLARMIŞ
Peki Akşener 6'lı koalisyon masasından kalkıp tekrar oturtulduğu dönem neler yaşandı? Önşen GİK'te gündeme getirdiği konulardan birinin de 3-6 Mart arasındaki bu konu olduğunu söyleyerek, Takvim.com.tr'ye şunları söyledi:
"6'lı masada Cumhurbaşkanı adayı kim olacak konuştunuz mu diye Genel Başkan'a soruyorduk. 'Lise anılarını anlattı ben de dinledim konuşmadık adayı' dedi. Bu kadar vakit geçiriyorsunuz. Türkiye'nin gözü kulağı sizde. Ve Genel Başkanlar lise anılarını anlatıyor. 3 Mart'ta masada Sayın Akşener'in anlattığı şeyler yaşandı. Biz dedik ki tamam Kılıçdaroğlu'nun adaylığını onaylamıyoruz. Masadan kalkmayı da onaylıyoruz. Ben Ankara'dan İstanbul'a girene kadar telefonla konuştum. Tüm teşkilat masadan kalktığımızdan memnundu. Ertesi gün bir Zoom toplantısı yaptık. O Zoom toplantısında Genel Başkan görüşme yetkisi aldı. Kılıçdaroğlu'nun adaylığını onaylama yetkisi vermedik. Bir baktık Sayın Kılıçdaroğlu adaylık konusunda elini kaldırdı. Bizim Genel Başkan da orada. Söz konusu GİK'te 3-6 Mart arasında bizim bilmediğimiz ne oldu diye sordum. Bakın dedim siz Başbakan olacağım dediniz. Partiyi siyasi taşeron bir parti haline getirdiniz. Bu parti kurulurken insanlar çocuklarının çikolata parasını getirdi. Bakın İYİ Parti'ye virüs bulaştı diye bir mektup yazdım ben Sayın Akşener'e temayül yoklamasından sonra. Esma Bekar'a verdik ama sanırım ulaştırılmadı. Çünkü temayül tüm teşkilatı incitti. Bir devlet bakanı 14. Sıradan listeye girebildi. Bu adamın devlete hizmetinin zekatı olamaz bu"
TEMAYÜLDE SKANDAL
Milletvekili listeleri para karşılığında satıldı mı sorusuna da yanıt veren Arzu Önşen "Onu bir kenara koyun. Temayülde yaşanan usulsüzlükleri dile getirdiğimiz bir yazı var Meral Akşener'in özel kalemi Esma Bekar'a iletilen. Aslında temayülde şimdiye kadar konuşulmayan durumlar yaşandı. Bugün partide yaşanan sorunların kaynağı aslında temayül. Bir otobüs dolusu insan 3'er 5'er 10'ar tane oy atıyorlar. Ve yakalandılar. Bu çok utanç verici. Bazı arkadaşlar bu kadar alçalabildi. Ben temayül sonrasında yazdığım mektubu 12 Haziran 2023'teki GİK toplantısında hatırlattım" diye konuştu.
"SEYİTHAN İZSİZ PARTİYE ÜYE BİLE DEĞİL"
Seçim döneminde çok konuşulan isimlerden olan Seyithan İzsiz'in partiye üye olmadığını ve ailesinin de partiye para verdiğini açıkladığını söyleyen Önşen, konuyla ilgili Meral Akşener'e söz konusu GİK toplantısında soru yönelttiğini Akşener'in ise "Erbakan Kürtlerinden" dediğini ifade etti.
Önşen sözlerini şöyle devam ettirdi:
Mesela İstanbul 3 bölge 2. Sıradan Milletvekili olan Seyithan İzsiz, partiye üye bile değil. Bu adamı neden vekil yaptınız dediğimde Genel Başkan'dan 'Erbakan Kürdü. Bir garip Kürt çocuğu' gibi bir cevap geldi. Bizim böyle bir Kürt-Türk ayrımımız yok. Açık açık sordum dedim ki "Siz böyle tanımlamışsınız. Ben de size soruyorum dedim. Kürt sanatçı mı? Kanaat önderi mi? Bu adamın hayrı hikmeti ne? Bir de Arnavutköy'de HDP standındaki bir kadın bana 'Seyithan bizim oğlumuz' dedi. Keşke sizde kalsaydı dedim. Bunu da GİK toplantısında anlattım. Bu kadar sulandırmaya gerek yoktu Sayın Genel Başkanım dedim. Bu adamın ailesi "para verdik" diyor. Mehmet Mustafa Gürban'ın tweeti var direkt "Ben eski model milletvekillerinden değilim. Duyardık, insanlar milletvekili olunca han, hamam sahibi olurdu. Ben yeni modelim tektaşımı kendim aldım" demiş. Bu ne anlama geliyor Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde. Ben de Akşener'e bunu sordum. Bunlar üzerine Sayın Genel Başkan iyice sinirlenmeye başladı. Ama ben defalarca aynı şeyi söyledim. Ben size para aldınız demiyorum. Ama para verdik diyenler belli disiplin kuruluna alalım soruşturalım dedim. Çünkü biz seçimlerde başımız önümüzde gezdik. Parayla vekillik sattınız dediler yolda görenler bize. Cevap veremedik. Genel Başkan da çok sinirlendi ve dedi ki "Ben bunca yıldır siyaset yapıyorum. Sen para aldın diyorsun. Senin içinden geçerim."
"ÜMİT DİKBAYIR VE ESMA BEKAR'IN İSMİNİ VERİYOLAR"
Teşkilatlarda görev yapmış kişilerin "Vekil olmak isteyenlerin partiye para verdiği" iddiasında Ümit Dikbayır ve Esma Bekar'ı işaret ettiğini de açıklayan Önşen, "Teşkilatlara gözünüz kör, kulağınız sağır olduğu için duymak istemiyorsunuz. Ben onlar adına burada bunları söylüyorum" dediğimde Akşener bana "Ben bunun hesabını sorarım" dedi. Kime vermişler parayı?" dedi. Ben de teşkilatta görev alan kişiler Ümit Dikbayır ve Esma Bekar'ın adını veriyorlar. Aklayın kendinizi dedim Ümit Dikbayır'a. Hatta ben inanmadım. Hangi telefon numarasından görüştün dedim. Numaralar uyuşuyor. Hatta Ümit Dikbayır çok sinirlendi. Parmak sallayarak "Arzu Hanım sizinle hesaplaşacağız" dedi. Nerede, nasıl istiyorsanız hesaplaşalım dedim. Bunun üzerine Sayın Genel Başkan girdi araya "Yanlış anlama mahkemede hesaplaşacak" dedi. "Bu para pul konularını büyük kurultayda konuşursanız sizin içinizden geçerim" dedi. Ortam biraz sakinleşti diye düşünürken Akşener bana "Bak Arzu, "Sen biliyor musun? Bizim toplumumuzda bir kadın ve bir erkek yan yana oturduğu zaman kadın için "O…" derler" ifadelerini kullandı. Ben o anda anlamadım ama toplantı sonrası beni arayanlar o cümleye dikkat çekti. Bu bir tehditti. Ben aslında direkt mahkemeye vermedim. Olay 12 Haziran'da oldu. Sinirle söylenmiştir diye düşündüm ama sonrasında Akşener'in gerek kurultaydaki sözleri gerekse grup toplantısındaki sözlerinden aslında bunun bir sinir olmadığını fark edip suç duyurusunda bulundum" dedi.
AKŞENER'E PARA SORANA TACİZ YAFTASI
"Ümit Dikbayır da "132 milyon TL" olduğunu söyledi siz de milletvekillerinin para verdiğini söylediniz Akşener'e. Ümit Dikbayır'ı taciz suçlamasıyla disipline sevk ettiler ihraç için. Sizi de ihraç ettiler. Acaba "Bizim toplumumuzda bir kadın ve bir erkek yan yana oturduğu zaman kadın için "O…" derler" sözleri size de bir taciz yakıştırması olabilir mi?" sorumuzu yanıtlayan Önşen şu ifadeleri kullandı:
Bakın bu partiden kimse alnı açık başı dik çıkamıyor. Herkese bir şey yapıştırıyorlar. Her büyük kurultayda bir grup kopuyor. Küfür kafir. Ve insanları itibarsızlaştırmaya çalışan bir grup var. Ben 18 ay Ümit Dikbayır ile aynı divanda görev aldım. Ben psikoloğum. Davranış bilimciyim. Yukarıda Allah var. Bu arada Ümit Bey'i de sevdiğimi söyleyemeyeceğim. Ama ben en ufacık bir şey görmedim. Şehir dışına birlikte gidildi. Teşkilatların içinde oturuldu konuşuldu. Ben böyle bir şeyi ne duydum ne de birine karşı bakışını dahi görmedim. Son derece yanlış son derece utanç verici oldu parti adına. Hele bir de olay 4 yıl öncesine ait çıktı. Bu ülkenin her şeyi affeder ama bel altı iddiaları affetmez. Dikbayır'ı bu şekilde yaftalamaya çalışmasalardı bu kadar canı yanmasaydı o da konuşmazdı. Beni tanıyanlar beni başına bir şey gelebilir diye uyarıyorlar. Saçma sapan bir şey yaşayabilirsin diyorlar. Bütün medya grupları arıyor ama açmıyorum. Şuanda da 7-8 tane aradı. Açıklama yapmak istemiyorum deyince de sorular soruluyor. Sayın Genel Başkan bir grup toplantısında çıktı 'Genç kızları taciz edenler, genç erkekleri taciz edenler' diye başladı. Eyvah dedim. Bana da bir şey gelecek. Bu partide insanlara aba altından sopa gösterilmeye başlandı. O konuştu bak ona ne yaptılar durumu yaşanıyor.
KESİN İHRAÇ SEBEBİM BEĞENİLERİM
Kesin ihraç sebebi olarak sosyal medyadaki beğenilerini gerekçe gösterdiklerini söyleyen Önşen, "Aytun Çıray ve birkaç kurucular kurulundan olan ve ihraç edilen kişilerin sosyal medyada yazdıklarını beğenmemi ihraç gerekçesi olarak göstermişler. Beni ihraç ettiler ama yakın zamana kadar partinin GİK üyeleri arasında görünüyordum. İsmimi silmemişler. " dedi.
"DELİ OLMANIZ LAZIM BÖYLE BİR DAVA AÇMANIZ İÇİN"
GİK üyesi Burcu Akçaru ve İYİ Parti Sözcüsü Kürşat Zorlu'nun GİK'te yaşananları inkar etmesine de tepki gösteren Önşen, "Deli olmanız lazım böyle bir dava açmanız için. Allah utandırmasın. Bu mahkemede. Orada çok onurlu insanlar var. O GİK özel bir GİK'ti. Yani şuanki gibi Sayın Genel Başkan tarafından özel yazılmış bir GİK değildi. Şuanki hükümsüz" ifadelerini kullandı.
"İYİ PARTİ'YE OPERASYONU ÇEKEN MERAL AKŞENER'DİR"
Sosyal medyada kendisinin İYİ Parti'ye operasyon çektiğini söyleyenlere de yanıt veren Arzu Önşen "Eğer biri İYİ Parti'ye operasyon çekiyorsa bu Meral Akşener'dir. Ben herhangi bir gazeteden duymadım. İYİ Parti vekillerinin oteldi, tacizdi vs durumları olduğunu. Sayın Akşener söyledi" dedi.
"FETÖ ÖVÜCÜLERİNİ NEDEN MİLLETVEKİLİ YAPTINIZ"
Söz konusu GİK toplantısında partideki FETÖ'cüleri de soran Önşen, "FETÖ övücülerini neden milletvekili yaptığınız dediğimde Akşener bana 'Sen ülkücüleri tanımıyorsun. Bunlar hem sever hem söver' dedi. Bakın ben ülkücüyüm. Sevip sövmem" şeklinde konuştu.
"PARTİYİ BAŞKANLIK SİSTEMİ GİBİ YÖNETİYOR"
Akşener'in partiyi tekeline aldığını ifade eden Önşen "Başkanlık sistemine hayır diye çıktık. Sayın Genel Başkan İYİ Parti'yi başkanlık sistemine göre yönetmeye başladı" dedi.
FATİH AKŞENER'İN GENEL MERKEZDE İKİ ODASI VAR
"Fatih Akşener partinin tam olarak neresinde" sorumuzu yanıtlayan Önşen "Partimizin bir A bir de B bloğu var. Ben B blokta görev aldım odam oradaydı. Ben çok tesadüfen Fatih Akşener'in partiye ait iki binada da odasının olduğunu. Çalışanlarla ilgili bir olay olmuştu o anda öğrendim Fatih Bey'in odası ve sekreteri olduğunu." diye konuştu.
FAZLA YETKİ VERİLDİ
Ümit Dikbayır'ın da işaret ettiği Meral Akşener'in özel kalemi Esma Bekar hakkındaki sorumuzu yanıtlayan Önşen, "Ben tanık olduğum kısmı anlatayım. Esma Bekar'a fazla yetki verildi. Ümit Dikbayır'ın söylediği bir laf var 'İstediğini görüştürür istemediğini görüştürmez' bu konuda birçok isimden şikayet geldi. Orası bir duvar haline getirildi. Kapı sürekli kapalıydı. Görevi gereği Esma Bekar'a fazla yetki ve fazla abartı olduğunu düşünüyorum. Teşkilatın anlatımlarına bakılırsa kimi kaldırsanız altından Esma Hanım çıkıyor. Yani hangi tencerenin kapağını kaldırsanız Esma Hanım çıkıyor" dedi.
ARZU ÖNŞEN KİMDİR?
Arzu Önşen, İYİ Parti bünyesinde Genel İdare Kurulu Üyesi olarak görev almış ve aynı zamanda partinin önceki Genel Başkan Yardımcısı unvanını taşımış bir siyasetçidir. Siyasi kariyerine İYİ Parti içinde etkin bir şekilde devam eden Önşen, 28. dönemde İstanbul 3. bölge milletvekili adayı olarak gösterilmiş ve partisinin temsilcisi olarak seçimlere katılmıştır.