Fatih Terim Fonu adı altında yapılan dolandırıcılıkta yeni detaylar! Seçil Erzan'ın o yazışmaları ortaya çıktı! Dikkat çeken Bahar ve Nihal Candan detayı

Türkiye gündemini günlerdir meşgul eden konu: Fatih Terim Fonu. Yüksek kar getirili fon diyerek aralarında Galatasaray’ın ünlü futbolcuları, Selçuk İnan, Muslera, Arda Turan, Emre Belözoğlu’nun ve iş adamlarının da olduğu onlarca kişi özel bir bankanın müdürü Seçil Erzan tarafından dolandırıldı. Söz konusu davada ise yeni detaylar ortaya çıkmaya başladı. Seçil Erzan’ın dolandırdığı kişilerden para topladığı sırada müdürü olduğu şubenin tam 11 kez teftiş edildiği kayıtlara geçti. Öte yandan Erzan’ın mağdurları oyaladığı WhatsApp yazışmaları da ortaya çıktı. Peki kim bu Seçil Erzan? İşte detaylar...

Türkiye günlerdir Fatih Terim Fonu adı altında yüksek kar getirili diyerek futbol dünyasını dolandıran özel banka müdürü Seçil Erzan'ı konuşuyor. Erzan'ın Muslera, Emre Belözoğlu, Arda Turan, Selçuk İnan gibi birçok isminde yer aldığı onlarca kişiden 1 milyar 260 bin lira aldığı ortaya çıktı.

Dava dosyasında BDDK müfettişlerinin hazırladığı 16 Haziran tarihli 42 sayfalık bir rapor da var. "BDDK" bilirkişi konumunda da olduğu için bu rapor savcılık ve mahkemenin kararlarına doğrudan etki edecek nitelikte. BDDK müfettişleri raporu hazırlarken banka yöneticileriyle de görüştü. Bu görüşmelerde yöneticilere bazı sorular sordular. Sorulara verilen cevaplar rapora girdi. Bu cevaplardan birinde Erzan'ın müdürlüğünü yaptığı şubenin, Erzan'ın para toplamaya devam ettiği dönemde 11 kez teftiş edildiğini gösteriyor.

SON BİR YILDA ARTMIŞ
Banka yöneticilerinin bu konuda BDDK müfettişlerine verdiği cevap şöyle: "Şube bu dönemde 5 kez olağan teftiş ve 6 kez olağan iç kontrol incelemesinden geçmiştir. Bu denetim ve kontrollerde şube kontrol fonksiyonunun diğer şubelerde olduğu gibi aksatılmadan sürdürüldüğünü göstermektedir. Tüm bu kontrollerde şubede usul dışı bir işlem görülmemiştir. Şikâyetçilerin taleplerine ve bankamıza ibraz ettikleri belgelere bakıldığında soruşturmaya konu işlemlerin büyük bölümünün son bir yıl içinde gerçekleştiği görülmektedir."
BANKA ÇALIŞANLARI ŞÜPHELENMEMİŞ
Raporda Erzan'ın, Florya'dan sonra tayin olduğu Büyükdere Şubesi'nin çalışanlarının ifadelerine de yer verilmiş. Banka yetkililerinin BDDK müfettişlerine verdiği bilgiye göre şube çalışanları; Seçil Erzan'ın mesai saatleri içinde şubede olduğunu, müşteri ziyaretlerine gittiğini beyan etti. "Hayatın normal akışı dışında" kendilerini şüphelendiren bir davranışının olmadığını da söylediler. Banka yöneticileri, "mağdur" olduğunu söyleyenlerin 7 Nisan'a kadar ne bankaya ne de CİMER'e herhangi bir başvuru veya şikâyet yapmadığını da anlattı. "Bir şube müdürünün 11 yıl aynı şubede kalması olağan mı?" şeklindeki soruya da banka yöneticileri, aynı şubede halen 5 yıldan fazla süredir görev yapmakta olan 6'sı İstanbul'da toplam 26 müdürlerinin olduğu cevabını veriyor.

MİLYON DOLARLARI GÜVENLİKÇİYE BIRAKTILAR
* BDDK raporunun "Rapora Konu Olayların Karakteristik Özellikleri" başlıklı bölümünde de dikkat çeken değerlendirmeler var. BDDK müfettişleri dosyadaki bütün ifadeleri okuyup, delillere bakarak kendi değerlendirmelerini yapmış. Bu değerlendirmelerden bazıları şöyle:

* Müştekilerin büyük kısmıyla uzun yıllara dayalı dostluğu ve akrabalık ilişkisi var.

* Florya'da görev yaptığı dönemde Galatasaraylılar ile yakın temas kurmuş.

* Teslimatın bir kısmı doğrudan Erzan'a bir kısmı onun yönlendirdiği kişilere yapılmış. Öte yandan yüksek miktarlı paraların Erzan'ın ikametgâhının güvenlik ofisindeki personele bırakılması gibi uç örnekler de iddialar arasında...

TEFECİLERİ KAYNAK YAPTI
* Erzan, normal piyasa şartlarına göre gerçekçi olmayan derecede yüksek faizler vaat etmiş. Kurduğu parasal sistemi devam ettirebilmek için tefecileri kaynak olarak kullanmış.

SON GÜNE KADAR OYALAMA
Dava dosyasındaki ifadeler ve diğer detaylara göre, nisan ayı geldiğinde Seçil Erzan'a para verenler durumdan iyice şüphelenmeye başlamıştı. Çünkü Seçil Erzan vadesi gelen ödemeleri çeşitli bahanelerle ertelemişti. Bülent Çeviker de şüphelenenlerden biriydi. 31 Mart'ta Erzan'a, 2 milyon 200 bin dolar vermişti. Anlaşmalarına göre 4 Nisan'da 3 milyon dolar olarak geri alacaktı. Ancak o günden sonra Erzan'a ulaşamadı. 7 Nisan'da da bankaya giderek başına gelenleri anlattı ve banka durumdan haberdar oldu.

DEPREMİ DE KULLANDI
* En son 7 Nisan'da da mağdur "Bugün de olmazsa ben yatağa düşerim" diyor. Seçil de "Tamam canım" diyerek oyalamaya devam ediyor. Ardından mağdura bankada buluşma randevusu veriyor ama saat 12.00'de telefonu kapatıyor. Bu konuşma yapıldığı sırada mağdurlar artık bankaya ulaşmış, durumu anlatmaya başlamıştı. Hürriyet'e konuşan mağdurlardan biri "Bizi deprem ile de kandırdı. Biz paramızın akıbetini sorduğumuzda o 'Depremzedelere para topluyoruz, şimdi onlarla meşgulüz' diyerek bizi oyalamaya devam etti" dedi.

DOLANDIRAMADIĞI TEK İSİM SEMİH KAYA!
Erzan'ın dolandıramadığı ve hatta üstüne para fazla para verdiği tek isim Semih Kaya.

YAKAMI KURTARAMADIM
Erzan ifadesinde, 3 milyon 200 bin dolar aldığı Semih Kaya'ya 5 milyon 700 dolar ödediğini anlatarak, "Semih Kaya'dan yakamı kurtaramadım; ona ödediğim fazla parayı Arda Turan ve Emre Belözoğlu'ndan aldım. Semih Kaya bana zorla para satmıştır" diyerek Semih Kaya ve menajeri Fırat Özdemir'in kendisini tehdit ettiğini söyledi.

ALDIĞI PARALARLA VİLLA VE ARABA ALDI
Erzan, Semih Kaya için ayrıca "Ana paraya ilişkin hiçbir alacağı kalmamış olmasına rağmen defalarca evime gelerek, beni tehdit ederek zorla para almıştır.

Semih Kaya, benden aldığı paralar ile Hybrid yüksek fiyatlı Mercedes bir araç da satın aldı. Ayrıca benden aldığı faizle Bodrum'da bir villa satın aldı.

Ben günlerce menajeri Fırat Özdemir'in Etiler'de bulunan ofisine 2022 Aralık ayından sonra 2-3 günde bir gidip saatlerce yalvarıp ağlıyordum. Artık yakamı kurtarmak istiyordum ancak hiçbir şekilde beni dinlemediler " ifadelerini de kullanmıştı.

SEMİH KAYA VE MENAJERİ 'TANIK' OLARAK DİNLENECEK
Erzan'ın da arasında bulunduğu 4'ü tutuklu 7 sanığın yargılandığı İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi, Semih Kaya, menajeri Fırat Özdemir ve teknik direktör Fatih Terim'in bir dönem yardımcılığını yapan Müfit Erkasap'ın eşi Nur Erkasap'ın da arasında olduğu 12 kişinin 'tanık' sıfatıyla ifadelerinin alınması için, ocak ayında yapılacak olan davanın ikinci duruşmasına zorla getirme kararı çıkardı.

TEFECİLİKLE SUÇLANIYORLAR
Aralarında Semih Kaya ve menajeri Fırat Özdemir'in de olduğu 11 "şüpheli" hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca halihazırda tefecilik suçundan soruşturma yürütülüyor.

ERZAN'DAN "CEP TELEFONUMU BİLİRKİŞİ İNCELESİN" TALEBİ
Seçil Erzan'ın 20 Kasım'daki duruşmada mahkemeye avukatı aracılığıyla, adli emanette tutulan ve arkasında çatlaklar bulunan bir adet cep telefonun bilirkişiye verilmesini, suç delillerinin tespiti amacıyla rapor aldırılması talebinde bulunduğu ortaya çıktı. Mahkeme de talep doğrultusunda Seçil Erzan'dan telefona ilişkin tüm şifreleri mahkemeye sunmasını istedi.

NİHAL VE BAHAR CANDAN İLE AYNI KOĞUŞTA
Öte yandan Seçil Erzan, 11 Nisan'da tutuklanıp Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'ne konulmuştu. Adalet Bakanlığı, güvenlik gerekçesiyle önceki gün Erzan'ı buradan Silivri'deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na sevk etti.

Milliyet'te yer alan habere göre, Tek kişilik hücreye konan Erzan, tek kişilik hücrede kalmak istemediğini söyledi. Bunun üzerine Erzan burada "dolandırıcılık ve kara para aklama" suçlamasıyla tutuklu bulunan Bahar Candan ve Nihal Candan kardeşlerin kaldığı koğuşa konuldu.

Bakanlığın sevk kararını, Erzan'ın avukatı Nazlı Karaaslan'a sorduk. Avukat Karaaslan, "Bu talep bizden gitmedi, Adalet Bakanlığı'nın resen takdiridir. Benim ya da müvekkilimin tehdit edildiğine dair iddialar var. Böyle bir şey söz konusu değil. Seçil, tutuklanmadan önce evet çok fazla tehdit almış ancak tutuklandıktan sonra böyle bir şey kesinlikle olmadı, aynı şey benim için de geçerli" dedi.

YOKSUL AİLEDEN MİLYONLUK FONA!
Peki kim bu Seçil Erzan? Türkiye'nin günlerdir konuştuğu dolandırıcılık olayının faili Seçil Erzan, 1976 yılında Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde, yoksul bir ailenin tek kızı olarak dünyaya geldi. İfadesinde "varlıklı bir ailenin kızı" olduğunu söylemişti ancak 2020 yılında vefat eden babası ailesinin geçimini pazarcılık yaparak sağlıyordu. Annesi ev hanımıydı. Liseyi Çorlu'da okudu, üniversite eğitimi için Kocaeli'ye gitti. Burada, mezun olduğu 1999 yılında Marmara Depremi'ne yakalandı.

Üniversiteyi bitirip Çorlu'ya döndü. Denizbank'ın Çorlu Orion Şubesi'nde "şube müdür sekreteri" olarak bankacılık kariyerine başladı. 2002'de gişe personeli, 2003'te "asistan müşteri danışmanı" oldu. 2004'te bireysel bankacılık portföy yöneticiliğine, 2007'de bireysel danışmanlığa yükseldi. 2010'da şube müdürü oldu.

BORSA MACERASI
Erzan, İstanbul şubelerinden birine müdür olmak istiyordu. Müdür olduktan beş gün sonra aynı bankanın İstanbul Bahçeşehir Şubesi'ne atandı. Yıllardır müşterilere finansal piyasalardaki fırsatları sunuyor, kendi birikimini de bu piyasalarda değerlendiriyordu. 2011'de birikiminin büyük bölümünü yatırdığı bir hissede 1 milyon lira kaybetti. Bu kaybı telafi etmeye çalışırken borcu daha da arttı.

Erzan, 2011'de Florya Şubesi'ne tayin edildi. 2013'te Galatasaray, Denizbank'la sponsorluk sözleşmesi imzaladı. Sözleşme gereği, Galatasaray personelinin maaş hesabı Denizbank Florya Şubesi'nde olacaktı. Böylece futbolcularla Erzan'ın ilk teması gerçekleşti. Müşterilerle kurduğu ilişki, zamanla görevinin ötesine geçti. Dost olduğu kişilerin zaman zaman paralarını işletiyor, hem kendisi para kazanıyor hem de yatırım yapanlara kazandırıyordu.

FON TEZGAHI
Eylül 2022'de borsada ağır hasar alan Erzan'ın işi artık mucizelere kalıyordu. Zarar ettirdiği kimseler içinde tefeciler de vardı. Köşeye sıkışan Erzan, para ararken kolunu tefecilere daha da kaptırdı. Borçlarını ödemek için Aralık 2022'de "hayali fon" tezgâhını kurdu. Ancak işler umduğu gibi gitmedi, Şubat 2023'te battığı ortaya çıktı. Alacaklılar kapıya dayanınca da nisan ayında tutuklandı.

ÇOCUKLUĞUNUN GEÇTİĞİ KÖY
Erzan ile "çantacısı" olduğu iddia edilen Nazlı Can'ın çocuklukları, Tekirdağ'ın Kapaklı ilçesine bağlı Yanıkağıl Mahallesi'nde geçti. Mahalleli konuya ilişkin konuşmak istemezken, Muhtar Yücel Başaran, tahliye olduktan sonra Nazlı Can ile görüştüğünü söyledi. Başaran, "Nazlı'nın bu işle fazla alakası olduğunu zannetmiyorum. Sadece Seçil Hanım ile çocukluk arkadaşıydı, görüşüyorlardı" dedi. Başaran, "Köyden bu fonla alakalı para toplandığını iddia ediyorlar ama böyle bir şey yok. Köyümüzün bu şekilde anılmasından çok rahatsızız" diye konuştu.

PARALARI NAZLI CAN TAŞIMIŞ!
Seçil Erzan'ın paralarını ise çocukluk arkadaşı Nazlı Can taşımış.

Seçil Erzan, Çorlu'da pırlantacılık yapan Ömer Kahraman'ı fon vaadiyle kandırmıştı. Nazlı Can bu sırada köydeydi. Seçil dükkânı tarif edip parayı almasını istedi. Nazlı çanta içinde paraları teslim alırken, Ömer Kahraman fotoğrafını çekti ve Seçil Erzan'ı aradı. Daha sonra bu fotoğraflar dosyaya delil olarak girdi. Nazlı, İstanbul'da olduğu bir sırada 19 yaşındaki ablasının oğlu Kerem Can'ı da arayıp yine pırlantacıdan bir paketi İstanbul'a getirmesini istedi. Kerem de kargo poşetindeki parayı İstanbul'a götürdü. Ancak Ömer Kahraman yine fotoğraf çekmiş ve Kerem de bu fotoğrafla davanın sanıkları arasına girmişti. Büyük vurgun patladığında dosyada ilk tutuklanan isim Seçil oldu. Bundan 20 gün sonra ise Nazlı Can ile Ali Yörük ve abisi Atilla Yörük tutuklandı. Mağdurlardan paraları bu 3 isim taşımıştı.

GÜNÜN DİĞER HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.