Arama motoru Googleson olarak Kanada'da Çevrim İçi Haberler Yasası düzenlemesinin hayata geçirilmesi ile dijital telif için içerik üreticilerine her yıl 74 milyon dolar ödemeyi kabul etti.
TÜRKİYE'DEN HAMLE
Türkiye'de benzer uygulamanın gerçekleşmesi için adım atılıyor. TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı ve AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, dijital platformlarda haksız rekabetin önlenmesi, haberin telifinin korunması ve Google gibi platformlardan telif geliri alınabilmesine imkan sağlayacak "Dijital Telif Yasası" çalışmalarına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Dijital Mecralar Komisyonunun, kurulduğu günden itibaren dijitalleşme alanında tartışmalara öncülük yapan, bu konuları gündemde tutan ve farkındalık yaratan çalışmalara imza attığına dikkati çeken Yayman, özellikle son yıllarda kullanımı çok yaygın olan bazı dijital mecraların temsilcilerini Komisyona davet edip dinlediklerini anımsattı.
Dijital platformlar için Avrupa'daki bazı ülkelerde yasal düzenlemeler yapıldığını; Türkiye'de de bu alanda önemli bir eksiklik bulunduğu anlatan Yayman, bu eksikliği gidermek için "Dijital Telif Yasası"nın ele alınması gerektiğini vurguladı. İnternet araması, çevrim içi bilgi dağıtımı, reklam teknolojileri ve arama motorları için yatırımlar yapan Amerikan şirketi Google'ın, bazı ülkelerdeki yasal düzenlemeler kapsamında hareket ettiğini dile getiren Yayman, şöyle devam etti:
"Google yetkilileri Türkiye'ye geldiğinde dijital telif meselesini görüştük, sorduk. Komisyon toplantısında da daha sonraki görüşmelerimizde de Avrupa Birliği normlarının Türkiye'de de uygulanması gerektiğini söyledik. Fransa'da, Almanya'da farklı bir dijital telif yasası, Türkiye'de farklı bir dijital telif yasası olamazdı. Biz bunu çifte standart olarak belirttik. Bizim tezimiz şudur; Google, Paris'te hangi telif yasasına tabiyse, Berlin'de, Londra'da, Amerika'da hangi dijital telif yasasına uyuyorsa, Türkiye'de de bu yasanın geçerli olması gerektiğini belirttik ve belirtmeye devam ediyoruz.
Türkiye'de dijital telif konusunun baştan ele alınması, yeni bir sözleşme yapılması gerekiyor. İçerik üreticileriyle bunu yaygınlaştıran ve kullanan mecralar arasında yeni bir sözleşme, yeni bir anlaşma, yeni bir 'anayasa' yapılması lazım. Bir taraftan büyük bir emek vererek, zaman ayırarak üretilen bir içerik var. Bu bir haber olabilir, sanat eseri, kültür eseri olabilir; yemekle veya sanatla ilgili bir şey olabilir. Herhangi bir konuda bir emek, bir içerik varsa o içeriğin izin alınmadan kullanılması ve bunun yaygınlaştırılması doğal olarak o içerik üreticisinin yani emekçinin emeğinin göz ardı edilmesi anlamına geliyor. Bunu kabul etmek mümkün değil. Eğer medeniyet, insanlık tarihi bu noktaya geldiyse bu gerçekten üreten insanların hak ettiği değeri almasıyla mümkün olmuştur."