Genel seçimlerde hezimet yaşayan muhalefet yerel seçimler yaşanırken yine at pazarlığı ve krizlerle gündemde.
13 yıldır Kemal Kılıçdaroğlu'nun oturduğu Genel Başkanlık koltuğunu kapan Özgür Özel CHP'nin yeni genel başkanı olarak seçilse de İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun vesayeti altında savruluyor.
İP KAPILARI KAPATTI EKREM'İ KORKU SARDI
Özel ve İmamoğlu "Değişim" diyerek yola çıktı ancak Kemal Kılıçdaroğlu gibi bir yandan İYİ Parti'ye diğer yandan terör örgütü PKK'nın siyasi ayağı HEDEP'e yanlıyor. Son olarak İYİ Parti'nin "Müstakil seçim" diyerek CHP'ye kapıları kapatmasının ardından Ekrem İmamoğlu'nu "kaybediyoruz" korkusu sardı.
HEDEP'E YANLAMAYA TAM GAZ DEVAM
Ekrem İmamoğlu'nun son şans olarak gördüğü PKK'nın siyasi ayağı HEDEP ile tekrar ortaklık için her yolu deneyeceği ve bunun için Özgür Özel'in gönüllü olacağı konuşuluyor.
ÖZGÜR ÖZEL İLK GÜNDEN BAŞLAMIŞTI
Öyle ki Özel koltuğa oturduğu kurultayda HDPKK'lı Selahattin Demirtaş'a ve Gezi'nin finansörü Kızıl Soros lakaplı Osman Kavala'ya selam çaktı.
Takip eden süreçte HDP'li Pervin Buldan ile birlikte operaya giden ve Türkiye'yi işgalcilikle suçlayan Pervin Chakar'ın elini öpen Özgür Özel "kayyuma karşı çıkacaklarını" da sözledi.
Daha sonra HEDEP eş başkanlarının tebrik için aradığı ve ziyaret için de randevu almak istediklerini söyleyen Özel, bu randevu talebini beklediklerini söyledi. Terörün siyasi ayağından önce "Her yerde kendi adayımızla gireceğiz" mesajı gelirken daha sonra pazarlığa kapı aralandı.
CHP-HEDEP arasındaki pazarlığa ilişkin Sabah Yazarı Mahmut Övür dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. "Sıra CHP-HEDEP" pazarlığında diyen Övür, "Ortak aday çıkarma ihtimalinden bile söz ediliyor." ifadelerini kullandı.
Övür'ün yazısı şu şekilde:
"Yerel seçimlerde İyi Parti'nin CHP'ye "hayır" demesi gözleri HEDEP'e çevirdi. Gerçi hâlâ şüpheler var ama önceki gün Uğur Poyraz'ın, "CHP, yeni bir teklifle gelirse ne yaparız?" sorusu üzerine Meral Akşener'in, "O defter kapandı" demesi sanki bu kez daha kararlı olduklarını gösteriyor.
Bu durum doğal olarak CHP-HEDEP ilişkisini daha öne çıkartıyor.
Hatta kuracakları ilişkiyi gizli kapaklı yapmayı zorlaştırıyor. Zaten CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in de öyle bir derdinin olmadığı, fırsat bulduğu her anda HEDEP'lilere açık çek vermesinden, İyi Parti'yle görüşmeye rağmen sürekli selam yollamasından belli.
Ancak buna rağmen HEDEP'in içi de kaynıyor ve farklı ses çıkaran, farklı hesap yapanlar da var. Bunu şunun için söylüyorum: Hiç pazarlık yapmadan destek vermek isteyenler de, İyi Parti gibi "hayır" demek isteyenler de var. Son dönemde HEDEP'lilerin verdiği demeçler bu nedenle kafalarda soru işareti oluşturdu. Büyük ihtimalle onlar da pazarlık gücünü artırmanın derdinde. Biri CHP ve AK Parti'ye eşit düzeyde bakarken öteki pazarlık ihtimalini önceleyen demeçler veriyor, bir başkası ise CHP'yi kollayan açıklamalar yapıyor.
Mesela siyasi temsil açısından eşbaşkanlar kadar etkili olduğu söylenen HEDEP İstanbul İl Başkanı Murat Kalmaz, "AK Parti'ye de CHP'ye de kapımız açık" derken, eşgenel başkanlardan Tuncer Bakırhan direkt CHP'ye seslenerek, "Batı'da ittifak yapabiliriz" diyordu.
Ama en şaşırtıcı açıklama tam da İyi Parti'nin GİK'i toplayacağı ve CHP'ye ilişkin kararı vereceği günde HEDEP Sözcüsü Ayşegül Doğan'dan geldi. Doğan, şöyle diyordu:
"Türkiye'nin her yerinde yerel seçimlere adaylarımızla girme eğilimi ortaya çıktı. Bu karar MYK önerisi olarak parti meclisinde değerlendirilecek."
Doğrusu böyle bir açıklamanın tam da o gün yapılması sadece manidar değil, siyaseten üzerinde "çalışılmış" ve CHP-HEDEP arasında kurulmak istenen yeni "Özel" ilişkiye işaret ediyordu. Zaten bu da gözlerden kaçmadı ki birçok siyasi yorumcu şu tespiti yaptı:
"HEDEP bu çıkışıyla İyi Parti içindeki CHP yanlılarının elini güçlendirmek istedi."
"KANDİL CHP'YE SICAK BAKIYOR"
HEDEP içinden bu kadar farklı sesin çıkması aslında uzun süredir devam eden "Apocular" ile "Selocusolcu" lar arasındaki sert hesaplaşmaya dayanıyor. Geri plana çekilse de Demirtaş ve Kandil hattının hâlâ CHP'yle ittifaka sıcak baktığı, diğer tarafın ise bakmadığı söyleniyor.
Bu iç kavganın nasıl sonuçlanacağı da henüz belli değil. Burada kritik olan CHP'nin yeni yönetiminin bu sürece nasıl bakacağı ve nasıl yöneteceği... HEDEP'le açık ittifak mı yapacaklar yoksa yine işi kapalı kapılar arkasında pazarlıklarla mı götürecekler?
Ekrem İmamoğlu daha önce HDP'li Pervin Buldan ile fidan dikmişti
ÖZGÜR ÖZEL GÖNÜLLÜ OLACAK
Siyasi kulislerde İmamoğlu'nun "son şansı" için her yolu mübah sayacağı, riski de Özgür Özel'in gönüllü üstleneceği konuşuluyor. Hatta ortak aday çıkarma ihtimalinden bile söz ediliyor. Böylece CHP geleneği tıpkı 90'ların başında SHPDEP ittifakında olduğu gibi bir kez daha PKK terörünü hesaba katmadan şiddeti makulleştiren bir rol üstlenmiş olacak.
Hem de ABD-PKK ilişkisinin ayyuka çıktığı ve çevremizi ateş çemberine çevirdiği bir zaman diliminde... Ortada terörden ve "silahlara veda"dan hiç söz etmeden CHP seçmeni, bedeli ağır bu yükü bir daha taşır mı dersiniz?"
Övür'ün yazısı için tıklayınız