AYM "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçunu düzenleyen hükmü iptal etti | Karar ne anlama geliyor?

Anayasa Mahkemesi, Türk Ceza Kanunu'ndaki (TCK) "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçunu düzenleyen hükmü iptal etti. Kararda, birinci cümlenin iptali üzerine uygulanma imkanı kalmayan aynı fıkradaki ikinci ve üçüncü cümlelerin de iptalinin gerektiği belirtildi. Yüksek mahkeme, kararın 4 ay sonra yürürlüğe girmesini uygun gördü. Konuyla ilgili A Haber canlı yayınında açıklamalarda bulunan İstanbul 2. Nolu Barosu Başkanı Yasim Şamlı, kararın terör örgütüne yardım edenlerin cezasız kalmasına sebep olacağını bu yüzden yasal bir boşluk oluştuğuna dikkat çekti. Şamlı, "Bu konuda TBMM yeniden adım atmalı. Eski kanundaki gibi bir ibare eklenecek. 4 aylık süre verilmesi bu yasal boşluğun doldurulması için." dedi.

Anayasa Mahkemesinin Resmi Gazete'de yayımlanan kararına göre, Patnos Ağır Ceza Mahkemesi ile İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemeleri, TCK'nin 220. maddesinin "Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçunu düzenleyen 6. fıkrasının Anayasa'nın 2, 13 ve 38. maddelerine aykırı olduğunu ileri sürerek, iptali yönünde karar verilmesini yüksek mahkemeden talep etti.

Başvuru kararlarında, itiraz konusu kuralın kamu gücünü kullanan organların keyfi davranışlarının önüne geçecek ve kişilerin hukuku bilmelerine yardımcı olacak şekilde erişilebilir ve öngörülebilir olmadığı, kuralda belirlilik bulunmamasının hukuku devlet ile suçta ve cezada kanunilik ilkeleriyle bağdaşmadığı ileri sürüldü.

Talebi değerlendiren Anayasa Mahkemesi, kararında, itiraza konu kuralın erişilebilir nitelikte kanun hükmü olduğuna, bununla birlikte kuralın belirli olduğunun söylenebilmesi için uygulamasıyla ortaya çıkacak sonuçların da öngörülebilir olması gerektiğine vurgu yapıldı. Kararda, kuralın kamu otoritesinin Anayasa ile korunan temel haklara yönelik keyif müdahalesine karşı koruyucu önlem içerip içermediğinin de belirlenmesi gerektiği ifade edildi.

"SUÇUN KAPSAMINI GENİŞLETİYOR"
Kuralda yer alan "örgüt adına işlenin suç" kavramından ne anlaşılması gerektiğine dair herhangi bir düzenlemeye yer verilmediğin ve işlenen suçlar arasında bir ayrım yapılmadığının anlaşıldığı dile getirilen kararda, şu ifadelere yer verildi:

"Başka bir ifadeyle, niteliğine ya da ağırlığına bakılmaksızın, herhangi bir suçun örgüt üyesi olmayan bir kişi tarafından bir örgüt adına işlendiği değerlendirildiğinde, kişiler ayrıca örgüte üye olma suçundan da cezalandırılmaktadır. Bu durum son derece ağır bir itham ve ceza öngören bir suçun kapsamını ölçütleri belirsiz olacak biçimde genişletmektedir. Yargı makamlarının da örgüt adına işlenen suç kavramını her somut olayın özelliklerine göre farklı yorumladıkları ve belirliliğin yargısal yorumla da sağlanamadığı anlaşılmaktadır."

"YETERLİ BİR GEREKÇEYLE GÖSTERİLMELİ"
Kişinin örgüt adına suç işlediğinin kabul edilmesi durumunda örgüte üye olma suçundan da cezalandırılmasın belirlilik incelemesi bakımından gözetilmesi gereken diğer bir husus olduğu belirtilen kararda, "İlke olarak kişinin silahlı örgüte üyelikten cezalandırılabilmesi için eylemlerinin sürekliliği, eşitliliği ve yoğunluğu veya bu özellikler olmasa dahi suçun niteliği ile örgütün amacına ulaşma bakımından ancak örgüt üyeleri tarafından işlenip işlenemeyeceği gözetilmeli, örgütle organik bir bağının bulunduğu ve örgütün hiyerarşik yapısı içinde bilerek ve isteyerek hareket ettiği yeterli bir gerekçeyle gösterilmelidir." değerlendirmesi yapıldı.

Kararda, şu ifadelere yer verildi: "Buna karşın itiraz konusu kural uygulandığında silahlı örgüte üye olma suçu bakımından aranan belirli şartlar, örgüte üye olmayan ancak örgüt adına suç isleyen bir kimse yönünden aranmamakta ve her iki kategorideki kimseler arasında herhangi bir ayrım yapılmaksızın örgüte üye olmayan ancak örgüt adına suç isleyen bir kimse örgüt üyesi olarak cezalandırılmaktadır. Bu itibarla bir kimse silahlı örgütle zayıf da olsa bir şekilde bağlantısı bulunduğu iddia edilen bir suç işlediği gerekçesiyle, örgütle bağlantısı açıkça ortaya konulmaksızın, işlediği suçun yanı sıra gerçek içtima hükümleri uyarınca ayrıca örgüt üyeliğinden de cezalandırılmaktadır. Bu durum, örgüt adına suç işleyen kimsenin örgüt üyelerine göre daha ağır cezalarla karşılaşmasına neden olmaktadır. Ayrıca kuralın bir temel hakla bağlantısı olmayan suçlar bakımından da uygulanması mümkün olmakla birlikte işlenen suçun temel hakların kullanımıyla ilgili olması durumunda kuralda yer alan örgüt adına kavramının belirsizliğinden kaynaklı geniş yorumu nedeniyle kuralla ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı ya da örgütlenme veya din ve vicdan özgürlüğü gibi temel haklar üzerinde güçlü bir caydırıcı etki yaratılmaktadır."

"KANUNİLİK ŞARTINI TAŞIMIYOR"
Kararda, itiraza konu kuralın, örgüt üyeliğine dair herhangi bir somut delil bulunmadan ve işlenen suçun niteliği ve ağırlığı itibarıyla örgütün amaçlarına ne surette katkıda bulunduğu da dikkate alınmadan kişilerin örgüte üye olmak gibi son derece ağır bir suçtan cezalandırılmalarına neden olacak şekilde geniş yorumlanmaya da müsait olduğu, dolayısıyla kuralın kamu otoritesinin keyfi uygulamalarını önleyecek şekilde belirli ve öngörülebilir nitelikte olmadığı, bu yönüyle kanunilik şartını taşımadığı da belirtildi. İtiraza konu kuraldaki "örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan da cezalandırılır." ifadesinin Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğuna hükmeden Anayasa Mahkemesi, TCK'nin "Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçunu düzenleyen 220. maddesinin 6. fıkrasını oy birliğiyle iptal etti. Kararda, birinci cümlenin iptali üzerine uygulanma imkanı kalmayan aynı fıkradaki ikinci ve üçüncü cümlelerin de iptalinin gerektiği belirtildi. Yüksek mahkeme, kararın 4 ay sonra yürürlüğe girmesini uygun gördü.

İstanbul 2. Nolu Barosu Başkanı Yasim Şamlı A Haber ekranlarında alınan karara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

"OLUŞAN BOŞLUĞA DÜZENLEME ŞART"

Şamlı, "Daha önce örgüte yardım suçu vardı bu kaldırıldı. Bu karardan sonra bir boşluk oluşunca bir düzenleme gerekebilir. TBMM'de alınacak bir kararla burası doldurulur. Örgüt üyesi olmadan örgüt adına suç işleme maddesi iptal edildi." dedi.

NEDEN 4 AY SÜRE VERİLDİ ?

"Örgütün faaliyetlerini kolaylaştıran ona yardım eden, örgüt adına bir fiili icra eden ama örgütün üyesi olmayan kişinin bu boşluktan faydalanma imkanı ve cezasız kalma imkanı ortaya çıkmış oluyor bu kararla." diyen Şamlı, "Bu konuda TBMM yeniden adım atmalı. Eski kanundaki gibi bir ibare eklenecek. 4 aylık süre verilmesi bu yasal boşluğun doldurulması için. Bu kararın gerekçelerini de araştırmak gerek. Somut olarak kararın gerekçesine bakmak gerekiyor." ifadelerini kullandı.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN
GÜNÜN DİĞER HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.