"ASIL HEDEFİMİZ KAAN'I TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ ENVANTERİNE ALMAK"
"Eurofighter savaş uçakları konusunda yeni gelişme var mı, sonuçlanması için bir bekleme süresi var mı?" sorularını cevaplayan Güler, F-16 tedarik ve modernizasyonu süreci devam ederken üzerinde durdukları tek uçağın, oldukça etkili ve en iyi alternatif olarak gördükleri Eurofighter olduğunu belirtti.
Güler, ilk aşamada 20, daha sonra da 20 olmak üzere en üst versiyon Eurofighter alma taleplerini ilettiklerini söyleyerek, şöyle devam etti:
"Daha önce ifade ettiğimiz gibi İngiltere ve İspanya bu talebe olumlu bakıyor. Bir ülke müttefikliğe aykırı bir şekilde buna karşı çıkıyor. Biz müttefiklerin birbirlerine yaptırım uygulamasını müttefiklik ruhuna aykırı buluyoruz. Biliyorsunuz asıl hedefimiz 5'inci nesil milli muharip uçağımız KAAN'ı Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine almaktır. O döneme kadar Eurofighter alma konusunda bir gelişme olmazsa ve süreç uzarsa zaten böyle bir ihtiyaç da kalmamış olacaktır."
"Eurofighter'lar Hava Kuvvetleri'ne çok çabuk entegre olabilir mi?" sorusuna karşılık da Güler, "Müttefiklerimizin de kullandığı Eurofighter'ların iyi bir uçak olduğunu ve Hava Kuvvetlerimiz tarafından sorunsuz bir şekilde kullanılacağını değerlendiriyoruz." dedi.
"BEKLENTİMİZ F-16 KONUSUNDA KARŞI TARAFIN SÖZÜNÜ TUTMASIDIR"
Bakan Güler, "İsveç'in NATO üyeliğinin onayı için F-16 satışı şart olarak koşulacak mı?" sorusunu, "Bizler müttefiklerimizle ilişkilerimizde hiçbir zaman 'sen bunu yaparsan ben de bunu yaparım' gibi tutum ve yaklaşımda bulunmadık. Cumhurbaşkanımız 'İsveç'in NATO üyeliği konusunu parlamentoma göndereceğim' dedi ve sözünü tuttu. Beklentimiz F-16 konusunda da bizim yaptığımız gibi karşı tarafın sözünü tutması ve somut adımlar atmasıdır." şeklinde cevapladı.
"Yunanistan'ın F-35'e sahip olacak olması Türkiye adına olumsuz güç dengesine neden olur mu?" sorusuna karşılık Güler, "Biz gerçek anlamda Yunanistan ile iyi komşuluk ilişkilerini kurmak istiyoruz. Sadece F-35'lere sahip olmakla 85 milyonluk Türkiye'ye herhangi bir tehdit oluşmaz." ifadelerini kullandı.
Güler, caydırıcı güce sahip olmanın önemine işaret ederek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde caydırıcı güçlerini artırmaya ve komşularla iyi ilişkilere devam edeceklerini belirtti.
"KARADENİZ, KARADENİZ'E SAHİLİ OLAN ÜLKELER TARAFINDAN YÖNETİLMELİ"
"Türkiye'nin Karadeniz'deki tehdit algısı nedir?" sorusu üzerine Güler, "Karadeniz ile ilgili yıllardan beri gelen bir politikamız var. Karadeniz, Karadeniz'e sahili olan ülkeler tarafından yönetilmelidir ve sorunlar bu ülkelerce çözülmelidir. Karadeniz bir huzur denizi olarak kalmalıdır. Karadeniz'deki bölgesel sahiplilik ilkesini sürdürmeye devam etmeye çalışıyoruz. İhtiyaç olursa müttefiklerimizden yardım isteriz ama şu anda bir ihtiyaç yok." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Güler, Tuzla Piyade Okulu ile ilgili iddialara ilişkin soruya şu yanıtı verdi:
"Tuzla Piyade Okulu'ndaki olay 10 Kasım'da meydana gelen bir hadise. Bir tane öğrenci subayımız, yakasına takması gereken fotoğrafı takmıyor ve 'toplu iğnem yok onun için takamadım' gibi bir gerekçe ortaya sürüyor. Ona tepki gösteren başka öğrencilerle aralarında tartışma yaşanıyor. Bu olay sonucu hepsi geçici olarak görevden uzaklaştırıldı. Bu olayla ilgili mahkeme ve Yüksek Disiplin Kurulunda verilecek kararları duyuracağız. Sorumlu görülen yöneticiler de görevden uzaklaştırıldı. Bu aşamada olayı yanlış yerlere götürecek yorumlardan kaçınmalı ve adli sürecin sonuçlanması beklenmelidir."
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Bizim şu anda Irak'ın kuzeyindeki Pençe-Kilit bölgesinde az bir işimiz kaldı. Teröristlerin 'kale' diye kazdıkları yerler onların mezarı oluyor. Birkaç yer daha var ve oraları da onların mezarına çevireceğiz." dedi.
Bakan Güler, medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle yıllık değerlendirme toplantısında bir araya geldi, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
"Suriye ile ilişkiler ne durumda, olumlu hava rafa mı kalktı?" sorusuna Güler, "Biz bütün komşularımızla iyi ilişkileri sürdürmek, kurmak ve onu devam ettirmek amacındayız. Suriye'de dörtlü toplantılar başlamıştı. Rejimin, BM'nin kendisine yüklediği sorumlulukları var, anayasanın kabulü, halkın onayına sunulması, seçimlerin yapılması gibi… Bu şartlar yerine getirildikten sonra biz de herkes gibi gereğini yapacağız." yanıtını verdi.
"Suriye'den ne kadar tehdit almışız, ne kadar roket saldırısına maruz kalmışız ona bakmak lazım." diyen Güler, Suriye'den, Fırat Kalkanı Harekatı öncesinde Kilis'e 95, Zeytin Dalı Harekatı öncesinde de Hatay'a 109, Kilis'e 53 füze ve havan saldırısı gerçekleştirildiğini anımsattı.
Barış Pınarı Harekatı öncesinde ise Mardin'e 407, Şanlıurfa'ya 632, Şırnak'a 241, Gaziantep'e de 9 olmak üzere toplam 1289, tüm bölgelerden ise toplam 1546 füze ve havan saldırısı gerçekleştirildiğini aktaran Güler, şöyle devam etti:
"Sadece Zeytin Dalı Harekatı'nda 54 şehidimiz var. Şimdi 'Suriye'de ne işimiz var' diye soruyorlar. 600'ün üzerinde vatandaşımızı kaybetmişiz böyle bir şey sorulabilir mi? Anayasa ve seçimler yapıldıktan sonra ve hudutlarımızın güvenliği sağlandıktan sonra gerekeni yapacağız. Ama sınırlarımızın güvenliği sağlanmadan, rejimin verdiği sözler yerine gelmeden kimse bizden bunu beklemesin."
İSRAİL'İN TÜRKİYE'YE SALDIRMA İHTİMALİ
Bakan Güler, "Filistin'den sonra sıra Türkiye'de deniliyor, İsrail'in Türkiye'ye saldırma ihtimali var mı?" sorusuna, "Böyle bir ihtimalin olması mümkün olamaz. Tabii ki Milli Güvenlik Kurulumuz var, gerekli risk değerlendirmeleri yapılıyor ama Türkiye'ye yönelik bir tehdit bulunmamaktadır. Herkes herkesi bilir." cevabını verdi.
Gazimağusa'da üs kurulmasına ilişkin soru üzerine Güler, "Biz Kıbrıs'ta bir üsten ziyade gemilerimizi bağlamak için eski bir limanı yenilemek istiyoruz. Oraya sık sık gemilerimiz gidiyor, tatbikatlara katılıyoruz, ziyaretler yapıyoruz ama yarın TCG Anadolu oraya gitse bağlanacağı iskele yok. Orada eski bir iskele var onu yeniliyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Güler, "Türkiye-Romanya-Bulgaristan Mayın Karşı Tedbirleri İşbirliği Grubu'nun kapsamı nasıl olacak?" sorusu üzerine şunları kaydetti:
"Karadeniz'de Türkiye, Romanya ve Bulgaristan yan yana geldik ve Mayın Karşı Tedbirleri İşbirliği'ni kurduk. Buradaki amaç hem Rusya, hem Ukrayna limanlarından sürüklenen mayınları tespit ederek boğazlarımıza gelmeden imha etmek. Mayınları bugüne kadar tespit ettikçe imha ettik. Karadeniz'de deniz karakol uçaklarımızla, gemilerimizle mayın tespit çalışmaları yapıyoruz. Son zamanlarda biraz fazla mayınlar gelmeye başlayınca böyle üçlü bir yapı kurduk. Mayın tarama gemilerimiz Romanya'nın sınırlarının bittiği yere kadar sürekli devriye yapacak."
BEDELLİ ASKERLİK
Bakan Güler, bedelli askerlikte fiyat değişikliği ve kışlasız askerliğin söz konusu olup olamayacağına ilişkin soruya karşılık, "2019'da bir kanun çıktı, artık buna herkes uyacak. Bundan geri adım atmamız söz konusu değil. Toplumun her kesimi destek verdi ve Meclis'in onayıyla çıktı. Bizim askerlik sistemimiz Türkiye'nin garantisidir. Biz hiçbir zaman tamamen profesyonel orduyu istemiyoruz ve düşünmüyoruz. Bunu vatandaşımız da istemiyor. Bizim şu anda ki hedefimiz yüzde 50 yükümlü, yüzde 50 de profesyonel asker." ifadesini kullandı.
Bakan Güler, "Suriye'de bir kara harekatına ihtiyaç var mı?" sorusuna, "Biz zaten Suriye'ye girmişsek her şey masada demektir. Türkiye, bir tehlikeyi görürse ve operasyon yapmamız gerekiyorsa hiç tereddütsüz yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın." diye konuştu.