Türkiye'de ikamet eden yabancı uyruklulara yönelik İsrail Dış İstihbarat Servisi Mossad adına "uluslararası casusluk" faaliyeti yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınan 34 şüpheliden 26'sı tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edilmişti.
Türkiye'de ikamet eden yabancı uyruklulara yönelik İsrail Dış İstihbarat Servisi Mossad adına "uluslararası casusluk" faaliyeti yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınan 34 şüpheliden 26'sı tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edilmişti.
İstanbul merkezli 8 ilde düzenlenen operasyonda yakalanan ve emniyette 4 gün ifadeleri alınan şüpheliler, sağlık kontrolünün ardından Çağlayan'daki İstanbul Adliyesine gönderildi.
İsrail Çevrimiçi Operasyon Birimi adına faaliyetlerde bulundukları tespit edilen 34 şüpheliden 26'sı, "siyasal veya askeri casusluk" suçundan tutuklanmaları talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi.
8 şüphelinin ise sınır dışı edilmek üzere İl Göç İdaresine teslim edildiği öğrenildi.
15'İ TUTUKLANDI
İsrail İstihbarat Servisi Mossad'a çalıştıkları iddiasıyla Türkiye'de yabancı uyruklulara yönelik casusluk faaliyetleri yürüttükleri tespit edilenlere yönelik yapılan operasyonla gözaltına alınan 34 şüpheliden 15'i tutuklandı. 11 şüpheli hakkında adli kontrol kararı verilirken 8 şüphelinin ise sınır dışı edilmesi için İl Göç İdaresine teslim edilmesine karar verildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri, İsrail İstihbarat Servisinin Türkiye'de ikamet eden yabancı uyruklulara yönelik keşif, takip, darp ve adam kaçırmaya yönelik amaçlarının olduğu tespit edildi. Uluslararası casusluk faaliyetleri içerisinde olabilecekleri değerlendirilen 46 şüpheli hakkında gözaltı talimatı verildi. Ekipler, 2 aylık teknik ve fiziki takibin ardından İstanbul merkezli 8 ilde eş zamanlı olarak 57 adrese düzenlenen operasyonla 34 şüpheli gözaltına alındı. Operasyonlarda yakalanan şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasını ardından adliyeye sevk edildi. Savcılıktaki işlemlerinin ardından 34 şüpheliden 26'sı 'Siyasal veya Askerî Casusluk' suçundan tutuklanma talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. 8 şüphelinin ise sınır dışı edilmesi için İl Göç İdaresine teslim edilmesine karar verildi. Mahkemeye sevk edilen 15 kişi tutuklanırken 11 şüpheli hakkında ise adli kontrol kararı verildi.
ŞÜPHELİLERİN TESPİTİNE İLİŞKİN DETAYLAR SEVK YAZISINDA ORTAYA ÇIKTI
Uluslararası casusluk faaliyetlerinin deşifre edilmesine yönelik yürütülen soruşturma çerçevesinde İsrail İstihbarat Servisi Mossad'a çalıştıkları iddia edilen ve 15'i tutuklanan şüphelilerin tespit edilmesine ilişkin detaylar sevk yazısında ortaya çıktı. Sevk yazısında şüphelilerin, özellikle Filistin vatandaşı ve Hamas bağlantılı kişilerin bilgilerini İsrail İstihbaratı'na aktardıkları belirtildi. 1 şüphelinin Süleymaniye Camisi'nin iç ve dış kısımlarının videosunu çektiğinin belirtildiği yazıda, bilgi aktaran kişi ya da kişilere ödeme yapıldığı kaydedildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından uluslararası casusluk faaliyetlerinin tespit ve deşifre edilmesine yönelik yürütülen soruşturma çerçevesinde, Türkiye'de ikamet eden Filistinli ve İsrailli aileler ile aktivistler başta olmak üzere yabancı uyruklulara yönelik İsrail İstihbarat Servisi Mossad adına uluslararası casusluk faaliyetleri içerisinde olabileceği belirlenen toplam 46 şüpheli belirlenmişti. 34 şüpheli ise geçtiğimiz günlerde yapılan operasyonlarla gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edilmişti. Burada Savcılık işlemleri tamamlanan 26 şüpheli, 'askeri ve siyasal casusluk' suçundan tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe çıkarılmış, 15 şüpheli çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. 11 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Ayrıca 8 şüphelinin ise sınır dışı edilme işlemlerinin gerçekleştirilmesi için İl Göç İdaresi'ne teslim edileceği öğrenilmişti.
TÜRKİYE'DEKİ FİLİSTİN VE SURİYE UYRUKLU KİŞİLERLE İRTİBATLANDIKLARI AKTARILDI
Konuya ilişkin detaylara Savcılığın sevk yazısında ulaşıldı. Sevk yazısına göre, geçmiş dönemlerde İsrail İstihbarat Servisi'nin faaliyetlerinin amacına ulaşamaması için teknik ve insan istihbarat yöntemleri kullanıldığı, toplanan deliller ışığında soruşturmalar yapıldığı, İsrail İstihbarat Servisi ile bağlantılı kişi veya kişilerin Türkiye'de bulunan Filistin ve Suriye uyruklu kişilerle irtibatlanarak İsrail için önem arz eden bilgi ve belgeleri elde ettiği, aktarılan bilgiler karşılığında ise uluslararası para transfer şirketleri, havale ofisleri ve canlı kuryeler aracılığıyla bilgi aktaran kişi ya da kişilere ödeme gerçekleştirildiği kaydedildi.
PROFESYONELCE YAPILMASI İSTENİLEN İŞLERDE DEDEKTİFLERDEN İSTİFADE EDİLDİĞİ BELİRTİLDİ
Sulh Ceza Hakimliği'ne gönderilen sevk yazısında, İsrail İstihbarat Servisi ile bağlantılı kişilerin internet tabanlı mobil uygulamalar üzerinden uzaktan operasyon ekibi oluşturduğu, bu ekip aracılığıyla canlı kuryeyle kaynaklarına para transferi ve sahadaki hedeflerine yönelik keşif şeklinde işler yapılması amaçlandığı, ayrıca profesyonelce yapılması istenilen işlerde dedektiflerden istifade edildiği ve taktik işlerde ise ağırlıklı olarak şüphe uyandırmayan şahıslardan faydalanıldığı aktarıldı. Dedektiflere biyografik bilgi toplama, keşif, tahkikat, fotoğraf, video, bilgi, belge, canlı takip etme, takip cihazı yerleştirme, canlı kurye bulma ve siber faaliyetler görevlerinin verildiği belirtilen sevk yazısında, dedektiflerin sistem açıklarından ve kritik öneme haiz devlet kurumlarında görev yapan çevrelerinden, devletin veri tabanında bulunan bilgileri temin ettikleri aktarıldı.
OLUŞTURABİLECEĞİ MİLLİ GÜVENLİK AÇIĞINI FARK ETTİKLERİ HALDE FAALİYETLERİNİ SÜRDÜRDÜKLERİ KAYDEDİLDİ
Sevk yazısında, İsrail İstihbarat Servisi'nin iş yaptırdığı kişilerin ise kendilerine gelen taleplerin amacını; oluşturacağı maddi veya manevi zararı, hatta oluşturabileceği milli güvenlik açığını fark ettikleri halde faaliyetlerini sürdürdükleri ve kendilerine yapılan ödemeler karşılığında fatura kesmeme şeklinde faaliyetler yürüttükleri kaydedildi. Şüphelilerin İÇOM adına İsrail için önem arz eden ve tehlikeli görülen, özellikle Filistin vatandaşı ve Hamas bağlantılı kişilerin bilgi, belge ve fotoğraflarını temin etmek suretiyle İsrail İstihbaratı'na aktardıkları, karşılığındaysa özellikle terör örgütleri tarafından kullanılan havale sistemini, kripto para birimini ve 'western union' sistemini kullanarak menfaat temin ettikleri kaydedildi.
İÇOM'UN TÜRKİYE'DE İKAMET EDEN FİLİSTİN UYRUKLU ŞAHISLARI VE AİLELERİNİ HEDEF ALMAYI AMAÇLADIĞI VURGULANDI
İsrail İstihbarat Servisi Çevrimiçi Operasyon Merkezi'nin (İÇOM) Türkiye'de ikamet eden Filistin uyruklu kişileri ve ailelerini hedef alacağının öğrenildiğinin aktarıldığı sevk yazısında, şüpheli oldukları tespit edilen 46 kişi ile bağlantı kurulduğu, bu kişilerle sosyal medyadan iş ilanları üzerinden temas sağlandığı, görüntülü veya sesli arama yapmadan irtibatın sürdürüldüğü kaydedildi. Tüm bu faaliyetlerle güncel olarak devam eden İsrail ve Filistin çatışmasının küresel boyuta evrilmesi çerçevesinde, İÇOM'un Türkiye'de ikamet eden Filistin uyruklu şahısları ve ailelerini hedef almayı amaçladığı vurgulandı.
SÜLEYMANİYE CAMİ'SİNİN İÇ VE DIŞ KISIMLARININ VİDEOSUNU İSTEDİLER
Sevk yazısında bazı şüphelilere ait tespitler de yer aldı. Şüphelilerden Amal Sallami Ep Siala'nın, Samir Ferat isimli bir kişiyle kurduğu, bu şahsın kendisinden Türkiye'deki Süleymaniye Cami'sinin iç ve dış kısımlarının videosunu istediği ve karşılığında 150-200 dolar para aldığı belirtildi.
Öte yandan Suriyeli ismin geçen yıl Hatay Kırıkhan'da camide namaz sonrası vaaz verdiği gözaltı fotoğraflarının medyaya yansımasıyla ortaya çıktı.
Yeni Şafak'ta yer alan habere göre; Kırıkhan'da yaşayan M.E.Ç, Suriyeli ismi hemen tanıyarak şu bilgileri verdi: "İki Işıklı Camii de bunlardan biriydi. Ramazan ayında iftardan sonra camiye teravih namazı için gidiyordum. Bu adam teravih namazından sonra camide kalanlarla sohbet ediyordu. Ayet, hadis okuyordu. 6-7 kişilik bir gruptular. Bir Arap ülkesinden gelmişler. Vaazı da Arapça veriyordu. Kırıkhan'da Arapça bilen çok olduğu için cemaatten biri tercüme ediyordu. Ben de 2-3 defa sohbetine katıldım."
GECE CAMİDE KALIYORLARDI
"Depremzedelere yardım için geldiklerini söylüyorlardı. Gece de camide yatıyorlardı. O günlerde insanları çoğu zaten çadırda, hafif hasarlı binalarda ve camilerde kaldığı için de kimse bu durumu yadırgamıyordu. Gündüz ne yaptığını bilmiyorum ama akşam camide ayet, hadislerden bahsediyordu." M.E.Ç. adamın adını ise bilmediğini söyledi.
Adını vermek istemeyen bir Kırıkhanlı ise Suriyeli ismin kendilerine Diyarbakır'dan geldikleri bilgisini verdiğini bildirdi: "Tüm deprem bölgelerini dolaşıp manevi destek veriyorlarmış. Şüpheli davranışlarını görmedim, hadis ağırlıklı sohbetler yapıyordu. Aslında önce başka camiye gitmişler ancak cami ağır hasarlı olduğu için İki Işıklı Camii'ne gelmişler. 5 gün kaldılar camide."
SAĞLIK DESTEK PERSONELİ OLARAK ÇALIŞTIĞI YERDE ÖZELLİKLE FİLİSTİN'DEN GETİRİLEN KİŞİLERLE İLGİLENDİĞİ AKTARILDI
Şüphelilerden Hazem Mounir Amin Elgayyar'ın ise sağlık destek personeli olarak Fatih Sağlık Müdürlüğü'nde çalıştığı, özellikle son dönemde Filistin'den getirilen yaralı ve yardıma muhtaç kişilerle ilgilendiği, bu bilgileri ise İsrail İstihbaratı ile paylaştığının değerlendirildiği ve casusluk faaliyetleri noktasında kuvvetli şüphe oluşturduğu kaydedildi.
OPERASYON
İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünün faaliyetleri kapsamında MİT Başkanlığı ve İstihbarat Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmada, İsrail Dış İstihbarat Servisi Mossad'ın, Türkiye'de insani mülahazalarla ikamet eden yabancı uyruklu kişilere yönelik keşif, takip, darp ve adam kaçırma gibi işler yapmayı amaçladığı yönünde bilgiler elde edilmişti.
Zanlılarla sosyal medya üzerinden irtibat kuran Mossad yetkililerinin, bazı kişilerin bilgilerine ulaştığı da ortaya çıkarılmıştı.
Söz konusu faaliyetlerin "uluslararası casusluk" kapsamında olabileceğinin değerlendirilmesi üzerine 46 şüphelinin yakalanmasına yönelik harekete geçen emniyet güçleri, 2 Ocak'ta İstanbul'da 15 ilçe ile Ankara, Kocaeli, Hatay, Mersin, İzmir, Van ve Diyarbakır'da belirlenen 57 adrese düzenlenen eş zamanlı operasyonda 34 şüpheliyi yakalamıştı.
Adreslerde yapılan aramalarda 143 bin 830 avro, 23 bin 680 dolar, muhtelif miktarda farklı ülkelere ait nakit para, ruhsatsız tabanca ve çok sayıda fişek ile dijital materyale el konulmuştu.