İlk duruşmanın sonunda mahkeme heyeti, davanın tutuklu sanıklarından Atilla Yörük ve Nazlı Can'ı yurtdışına çıkış yasağı koyarak tahliye etti. Seçil Erzan ve Ali Yörük'ün tutukluluk halinin ise devamına karar verildi.
ŞİKAYETÇİ ARTINCA CEZA İSTEMİ DE ARTTI
Şikayetçi sayısının artmasıyla Seçil Erzan için "Özel Belgede Sahtecilik" ve "Tacir veya Şirket Yöneticisi Olan ya da Şirket Adına Hareket Eden Kişilerin Ticari Faaliyetleri Sırasında Dolandırıcılık" suçlarından istenen ceza oranı da 77 yıldan 252 yıla kadar hapis talebine çıktı.
Diğer sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün ise aynı suçlardan 3 yıl ile 85 yıl arasında değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
Öte yandan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca şüpheli Seçil Erzan ile Denizbank A.Ş. ile banka yöneticileri Hessam Al Qassım, Shyayne Nelson, Bjron Lenzamann, Ahmed Mohammed Aqil Qassim Lqassım, Aazar Ali Khwaja, Burcu Çalıklı, Derya Kumru, Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu yönünden "Bankacılık zimmeti" yönünden yürütülen soruşturmada, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) yazılı başvuru şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle 19 Ekim 2023 tarihinde takipsizlik kararı verilmişti.
Bunun üzerine bazı şikayetçilerin avukatları, takipsizlik kararına itirazda bulunmuştu. Talebi değerlendiren İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği de BDDK'nın "Bankacılık Kanunu uyarınca yazılı başvuruda bulunulmasına yer olmadığına" dair yazısı karşısında muhakeme şartı gerçekleşmediğinden itirazların yerinde olmadığını gerekçe gösterip, 12 Aralık 2023'te itirazları reddetmişti.
KANUN YARARINA BOZMA TALEP EDİLDİ
İtirazın reddiyle kesinleşen takipsizlik kararına karşı davanın şikayetçileri arasında yer alan İsmail İbrahim Çağlar, avukatı Metin Sinan Aslan aracılığıyla kararın kanun yararına bozulması için Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere başvuruda bulundu. Başvuru dilekçesinde, üst mahkemenin yapılan 7 itiraz için topluca karar vererek şablon bir gerekçe ileri sürdüğü, kendi itirazları açısından değerlendirme yapmadığı belirtilerek kararın hukuken hatalı olduğu kaydedildi.
Dilekçede, Denizbank'ın 10 Nisan 2023'te Seçil Erzan hakkında zimmet suçundan ihbarda bulunmasına rağmen yazılı başvurunun gerçekleşmediğini ileri sürmenin hukuken mümkün olmadığı, Bankacılık Kanununda "Kurum veya fon tarafından yazılı başvuruda bulunulabileceği", kurum ibaresinin bankayı da kapsadığı vurgulandı. BDDK'nın yazılı başvuruda bulunulmasına yer olmadığına dair kararına dayanak oluşturan raporunda, İsmail İbrahim Çağlar yönünden değerlendirme yapılmadığı da belirtilen dilekçede, Çağlar açısından mağduru olduğu zimmet hadisesine değinilmediği, menfi veya müspet değerlendirme yapılmadığı kaydedildi. İtirazın reddine karar veren İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliğinin kararının kanun yararına bozulması talep edildi.
ESKİ SEVGİLİ DE DİNLENECEK
Yarın (cuma) görülecek 2'nci duruşmada ise mahkemenin kararı doğrultusunda Buse Terim Bahçekapılı, Bülent Çeviker, Emre Belözoğlu, İsmail İbrahim Çağlar, Arda Turan ve Selçuk İnan duruşmada müşteki olarak ifade verip şikâyetlerini anlatacak.