Your browser doesn’t support HTML5 audio

Başkan Erdoğan AK Parti'nin İstanbul ilçe belediye başkan adaylarını açıkladı teşkilatı uyardı

Son dakika haberleri... Başkan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart 2024 yerel seçimleri öncesi Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen aday tanıtım toplantısında İstanbul'daki 39 ilçenin belediye başkan adayını açıkladı. CHP'li İBB'nin göreve geldiğinde yaptığı temel atmama törenine tepki gösteren Erdoğan, "Biz ise temel üstüne temel atma mücadelesi verdik." dedi. CHP'li belediyeye rüşvet operasyonunun ardından A Haber muhabiri ve yaşlı kadına yapılan saldırıyla ilgili de konuşan Erdoğan, "Basın özgürlüğü deyip hem de militanlarınıza linç ettireceksiniz. bu aynı zamanda faşizmdir." ifadelerini kullandı. Teşkilatı uyaran Erdoğan, "Düzgün çalışırsak, insanların gönlüne girersek, polemikle nefes harcamayıp milletimize kendimizi anlatırsak eğri zaten belasını bulacaktır." değerlendirmesinde bulundu. Erdoğan, konuşmasının ardından AK Parti'nin İstanbul ilçe belediye başkan adaylarını açıkladı.

Başkan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart 2024 yerel seçimleri öncesi Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen aday tanıtım toplantısında İstanbul'daki 39 ilçenin belediye başkan adayını açıkladı.

Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

Sevgili İstanbullular, değerli dava arkadaşlarım, kıymetli hanımefendiler, gençler, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. AK Parti'mizi temsile edecek adayları peyderpey milletimize takdim ediyoruz.

81 ilimizdeki adayların tamamını ilan ettik. Dün Yalova ilçelerini takdim ettik, bugün de İstanbul'daki adaylarımızı açıklıyoruz.

SANDIKTAN SANDIĞA HATIRLAYAN OLMADIK

Amacımız kimi yerlere bizzat giderek kimi yerlere genel başkan yardımcılarımı göndererek ilçe adayı tanıtımlarını tamamlamak. Biz milleti sandıktan sandığa hatırlayan parti olmadık. 365 gün milletimiz ile yüz yüze olan bir kadroyuz.

Söz konusu İstanbul olduğunda hem bizim için hem sizler için yaptığımız çalışmalar bir başka anlam taşıyor. Böyle bir şehri başka türlü kucaklamak mümkün değil.

Sadece bir semtini sevmenin ömre bedel olan İstanbul'u sevmenin değerini veren bir yapı düşünün; işte biz böyle sevdik. Tarihte her medeniyetin, her devletin hayalini süsleyen şehrin değeri dünya malının tamamına değişilmez.

1994'te milletimizin huzurunda, karşımızda alt yapısı çökmüş, üst yapısı perişan, insanı hiçe sayılan, çöp çamur çukur olan bir İstanbul vardı. Haliç'e yaklaşılamıyordu kokudan. Ben Kasımpaşalıyım. Haliç'in yanında doğup büyüdüm. Biz temizlemeye başlayınca bugünkü haliç oldu. 9 buçuk milyon metreküp çamur çıkardık. Bu çamuru 9 buçuk km uzaklıkta Alibeyköy'de bir taş ocağına naklettik. Bunu şu andakiler yapabilir miydi? Bunu Murat Kurum yapar.

CHP'Lİ İBB'YE SERT TEPKİ: TEMEL ATMAMA MERASİMİ YAPIYORLAR

İşte burada, hemen Kağıthane'de bunlar temel atmama merasimi yapıyor. Biz ise temel üstüne temel atma mücadelesi verdik. Suyu akmayan, sokaklarını pislik götüren, çevresini gecekonduların kuşattığı, çöplüklerin patladığı İstanbul bizi üzmekle kalmadı üstlendiğimiz sorumluluğu da ağırlaştırdı. Kolları sıvayıp ekiplerimizi kurduk ve imkanları seferber ettik.

Bahanelerin arkasına saklanmak yerine İstanbul'un derdine derman olmaya odaklandık. Kısa sürede sorunların hemen hepsini hal yoluna koyduk. 5 yılda İstanbul o eski günlerini hatırlatan ihmallere şahit oldu. Neredeyse çeyrek asırlık irtifa kaybı yaşadı. 2019'da İstanbul'u devralanlar işe icraatla değil, temel atmama töreni ile başladılar. Atmadıkları temel, Silahtarağa arıtma tesisi idi. Arıtma yapılmayan sular Haliç'e boca edilince bura yeniden ölmeye, kararmaya, kokmaya başladı. 94'ten beri yürüttüğümüz beri yaptığımız çalışmaların parçasıydı Haliç. Dikey bahçeleri yok ederek bunu devam ettirdiler.

Murat Kurum'un deprem başta olmak üzere hayati öneme sahip projelerini kendi akıllarınca küçümseyip hafife alıyorlar. Bunların çevreden anladıkları şehri yakıp yıkanlara sahip çıkmaktır.

İSTANBUL DOĞRU TERCİHLE KENDİSİNE YENİ UFUK AÇACAK

Çevreye, insana dair meselelerin niçin öncelikli olduğuna dair fikirleri yoktur. Yeşil panolara bile tahammül edemeyip betona boğan kafanın böyle bir derdinin olmadığı açıktır. Deprem tehdidine karşı üzerine düşeni yerine getirmediği gibi bunu sırıtarak dalga konusu yapabiliyor. Böyle bir meselede bile aymazlık yapanların şehrin diğer sorunlarında ne hassasiyeti olabilir. Tek dertleri İstanbul nimetini kendi şahsi çıkarları, kendi kariyerleri için kullanabildikleri kadar kullanmak, sömürebildikleri kadar sömürmektir. İstanbul bu zulmü, bu riyakarlığı hak etmiyor. İstanbul aklı da gözü de gönlü de başka yerlerde olanların yedeği olmayı hak etmiyor. Beceriksizlikleri hak etmiyor. İstanbul dünyanın en gözde şehri iken son birkaç yıldır yaşanması en zor yerler arasında zikredilmeyi hak etmiyor. 31 Mart'ta hak etmediklerinden kurtulup büyükşehir hizmetleri konusundaki hasreti sona erecek. İstanbul doğru tercihle kendisine yeni ufuk açacak, 5 yıllık fetret devri son bulup şahlanış devri başlayacak. 31 Mart'ta İstanbul tekrar gerçek belediyecilikle buluşacak.

A HABER MUHABİRİ VE YAŞLI KADINA SALDIRI
Bunlar ancak gelir basın mensubunu yere yatırı dövmeye kalkarlar. En ufak aykırı ses duyunca karşısındakinin gırtlağına çöküyorlar. Büyükçekmece'de yaşlı teyzeye vurdular ve bir de gırtlağına sarıldılar.

Basın mensubunu yere yatırıp dövmeye kalktılar. Hani bunlar basına saygılıydı. Gırtlağına sarıldığınız bu millet size sandıkta cevabı verecektir. Kadınlar size ettiğiniz hakaretlerin hesabını soracaktır. Hem kadın hakları diyeceksiniz hem de yaşlı kadına saldıran edepsize hiçbir tepki göstermeyeceksiniz. Basın özgürlüğü deyip hem de militanlarınıza linç ettireceksiniz. bu aynı zamanda faşizmdir.

Bize düşen işimizi düzgün şekilde yapmak, icraatlarımızla göz doldurmaktır. Milletimizin kalbini kazanmaktır. Hiçbir alanda boşluk bırakmamaktır. Düzgün çalışırsak, insanların gönlüne girersek, polemikle nefes harcamayıp milletimize kendimizi anlatırsak eğri zaten belasını bulacaktır.

İstanbul başta olmak üzere en kıymetli coğrafyalardan birini vatan eylemiş milletiz. Bu topraklarda yaşamanın elbet bir bedeli var. Her gün bu bedelleri ödedik ödüyoruz. Ayağımıza takılan çelmelerin nedeni aynıdır. Bu ülkeyi üzerinde her türlü ameliyatın yapılacağı kıvama getirmektir. Türkiye hedef ülkedir. Sömürge düzeninde elde ettikleri kazancı tehlikede görenlerin hedefinde Türkiye var. Türkiye hedefimizi engellemeye çalışıyorlar, gönüllerden korkanların hedefinde Türkiye var.

Ülkemizi hedef alanlar içeride kendilerine ortak arıyor. Bizi tecrit etmek isteyenlerin en önemli aracı bölücü örgüt. Onların sivil görünümlü uzantıları da aynı amaca hizmet ediyor. Asıl üzücü olan CHP'nin bu kirli oyunda kendisine biçilen role razı olmasıdır.

CHP'de her seferinde gelen gideni arattı. Baykal ile anlaşamazdık ama siyasi birikimini takdir ederdik. Bay Kemal ile anlaşamazdık ama onun da bir usulü vardır. Özgür efendi listenin en altına gelmeyi başardı. CHP uzunca süredir bölücü bir örgütün güdümündeki parti ile el altından iş birliği yapıyordu. Bu iş birliğinden rahatsızlık duyup saklıyorlardı. Özgür efendi bölücü örgütün aparatlığına devam eden DEM ile bütünleşmiş durumdadır. Bu iş birliği ile her iki parti de kendi ayaklarına utanç prangası vurmaktadır.


Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart'ta İstanbul'un hak etmediklerinden kurtulacağını, büyükşehir hizmetleri konusundaki hasretinin sona ereceğini belirterek, "İnşallah 31 Mart'ta İstanbul'un 5 yıllık fetret devri son bulacak, yeniden şahlanış dönemi başlayacak." dedi.

Başkan Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen AK Parti İstanbul İlçe Adayları Tanıtım Toplantısı'ndaki konuşmada, İstanbul'un bu zulmü, bu eziyeti, bu ihmali ve bu riyakarlığı hak etmediğini söyledi.

İstanbul'un, hırsı boyunu aşanların oyuncağı haline getirilmeyi hak etmediğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"İstanbul aklı da gözü de gönlü de başka yerlerde olanların yedeği muamelesi görmeyi hak etmiyor. İstanbul, büyük emeklerle elde ettiği kazanımlarını kaybettirecek beceriksizlikleri hak etmiyor. İstanbul, çözüm yolları belli sorunlarının içinde boğulup kalmayı hak etmiyor. İstanbul, sınırları içinde yaşayan insanlarının hayat sevincinin kaynağı olmak yerine kahır sebebi haline gelmeyi hak etmiyor. İstanbul, dünyanın en gözde şehriyken son birkaç yıldır yaşanması en zor yerleri arasında zikredilmeyi asla ve asla hak etmiyor. Kardeşlerim inşallah 31 Mart'ta İstanbul hak etmediklerinden kurtulacak, inşallah 31 Mart'ta İstanbul büyükşehir hizmetleri konusundaki hasreti sona erecek. İnşallah 31 Mart'ta İstanbul yapacağı doğru tercihle kendisine yeni bir ufuk açacak. İnşallah 31 Mart'ta İstanbul'un 5 yıllık fetret devri son bulacak, yeniden şahlanış dönemi başlayacak."

Erdoğan, "İstanbul bizimdir, bizim kalacak" tezahüratında bulunan gençlere seslenerek, "Eyvallah. Hiç şüphemiz yok." dedi.

Şairlerin, zamanlar ve olaylar üstü yürek çarpıntıları olarak kabul edilen şiirleriyle yaşadıklarını kaydeden Erdoğan, Vedat Türkali'nin "Bekle Bizi İstanbul" şiirindeki "Boşuna çekilmedi bunca acılar İstanbul/ Bekle bizi/ Büyük ve sakin Süleymaniye'nle bekle/ Parklarınla köprülerinle kulelerinle meydanlarınla, mavi denizlerine yaslanmış, beyaz tahta masalı kahvelerinle bekle/ Bekle bizi İstanbul/ Bekle." dizelerini seslendirdi.

Erdoğan, 31 Mart'ta bu bekleyişin nihayete ereceğini ve İstanbul'un tekrar gerçek belediyecilikle buluşacağını dile getirerek, şöyle konuştu:

"İşte sizler de görüyorsunuz. Kendileri çalıp, kendileri oynamaya alışkın olanlar, en küçük bir aykırı ses duyduklarında hemen karşılarındakinin gırtlağına sarılmaya başlıyor. Büyükçekmece'de yaşlı bir teyzeye vurdular ve bir de o teyzenin gırtlağına sarıldı. Ya CHP bu. Bunlar ancak bu tür işte gelir basın mensubunu yere yatırırlar, basın mensubunu dövmeye kalkarlar. Hani bunlar basına saygılıydılar. Var mı böyle bir şey? Yok. Gırtlağına sarıldığınız bu millet, size cevabını seçim günü sandıkta verecektir. Galiz küfürler savurduğunuz kadınlarımız 31 Mart günü sandık önlerine geldiğinde size ettiğiniz hakaretlerin hesabını soracaktır. Hem kadın hakları diyeceksiniz hem de milletin ortasında yaşlı bir kadına saldıran edepsizlere hiçbir tepki göstermeyeceksiniz. Hem basın özgürlüğünden dem vuracaksınız hem de görevini yapmaya çalışan gazetecileri militanlarınıza linç ettireceksiniz. Bunun adı sadece ikiyüzlülük değil, aynı zamanda faşizmdir, despotizmdir. CHP, bölücü örgütün uzantılarıyla teşriki mesaisini arttırdıkça şiddete daha meyilli hale gelmiştir."


"BİZ DOĞRU OLURSAK, EĞRİ ZATEN BELASINI BULACAKTIR"

İstanbul'daki ve Türkiye'nin 81 vilayetindeki tüm teşkilatlarına seslenen Erdoğan, şunları söyledi:

"Kendi yönetimimizdeki belediyelerde tekrar göreve talip olurken de muhalefetin elindeki yerleri gerçek belediyecilikle tanıştırmak isterken de bize düşen görev şudur; İşimizi her zaman ve her yerde düzgün bir şekilde yapmaktır. Programlarımızla projelerimizle icraatımızla göz doldurmaktır. İnsani ve ahlaki duruşumuzla tevazumuzla samimiyetimizle milletimizin kalbini kazanmaktır. Gece gündüz çalışarak hiçbir hususta ve hiçbir alanda boşluk bırakmamaktır. Şayet biz düzgün çalışır, mesuliyetimizin hakkını verirsek, şayet biz hizmetine talip olduğumuz insanların gönlüne girersek, şayet biz polemikle nefes harcamayıp milletimize ufkumuzu anlatırsak, yani biz doğru olursak, eğri zaten belasını bulacaktır."

Erdoğan, İstanbul başta olmak üzere dünyanın ve bölgesinin en kıymetli, en stratejik coğrafyalarından birini kendisine vatan eyleyen bir millet olduğumuzu vurgulayarak, "Rabbimizin bize lütfu olarak ecdadın kanı ve canı pahasına vatandaşlar olarak bize emanet ettiği bu topraklar üzerinde yaşamanın elbette bir bedeli var. Milletçe bu bedeli bin yıldır her gün ödedik, ödüyoruz." dedi.

Bugün de gerek dışarıda gerek içeride maruz kalınan saldırıların, kurulan tuzakların, ayaklarına takılan çelmelerin sebebinin yine aynı olduğunun altını çizen Erdoğan, "Maksat bu milleti yıldırmak, bu devleti zayıflatmak, bu ülkeyi üzerinde her türlü ameliyatın yapılabileceği kıvama getirmektir." ifadelerini kullandı.


"TÜRKİYE UZUNCA BİR SÜREDİR HEDEF ÜLKEDİR"
Başkan Erdoğan, Türkiye'nin uzunca bir süredir hedef ülke olduğunu vurgulayarak, "Asırlarca sürdürdükleri sömürge düzeninden elde ettikleri kazancı tehlikede görenlerin hedefinde Türkiye var. Emperyalist emellerle kurdukları ve sadece kendi güvenliklerine hizmet eden düzeni korumak isteyenlerin hedefine erişememek için Türkiye hedefimizi engellemeye çalışıyorlar. Mazlumlar adına yükselen sesimizin uyandırdığı zihinlerden ve gönüllerden korkanların hedefinde Türkiye var. Kendi toplumlarını envaiçeşit sinsi yöntemle baskı altında tutarak sürdürdükleri iktidarlarını tehlikede görenlerin hedefinde Türkiye var." diye konuştu.

Ülkeyi hedef alanların içeride kendilerine ortaklar bulduğunu dile getiren Erdoğan, "Güney sınırlarımız boyunca bir 'Teröristan' kurarak bizi tehdit etmek isteyenlerin en önemli aracı bölücü terör örgütüdür. Bu örgütün ülke içindeki siyasi veya sivil görünümlü uzantıları da aynı amaca hizmet ediyor." değerlendirmesinde bulundu.

Ülkenin ikinci büyük partisi durumundaki CHP'nin bu kirli oyunda kendisine biçilen role razı gelmesinin, asıl üzüntü verici taraf olduğunu ifade eden Erdoğan, "Maalesef, CHP yönetiminde giderek düşen bir seviye var. Bizim dönemimizde bu partide tam iki kez genel başkan değişti ama siyasi kalite ve kalibre noktasında her seferinde gelen gideni arattı. Rahmetli Deniz Baykal'la pek çok konuda anlaşamazdık, ama siyasi birikimini takdir ederdik. Bay Kemal'le çok kavgamız oldu, ama onun da kendine göre bir tarzı, üslubu ve misyonu vardı. CHP'nin mevcut genel başkanı Özgür efendi ise, daha başlamadan listenin en altına yuvarlanmayı başardı." diye konuştu.

Erdoğan, geçmişte SHP'nin bölücü örgütün güdümündeki partiyi Meclis'e ilk kez taşımanın vebaliyle tarihe gömülüp gittiğini belirterek, şunları dile getirdi:

"Esasen CHP, uzunca bir süredir bölücü bir örgütün güdümündeki partiyle el altından zaten işbirliği yapıyordu. Ancak, hiç değilse bu işbirliğinden mahcubiyet duyuyorlar, yapılan pazarlıkları gizli saklı tutmaya çalışıyorlardı. Özgür efendinin CHP'si ise bölücü örgütün aparatlığına devam eden, dolayısıyla siyasi meşruiyeti tartışmalı DEM Partiyle adeta bütünleşmiş durumdadır. Koltuğunu muhtaç olduğu birilerinin siyasi ihtirasına zemin hazırlamak için yapılan bu işbirliğiyle her iki parti de kendi ayaklarına birer utanç prangası vurmaktadır."

Solandakilere "Hazır mısınız, gümbür gümbür İstanbul'u inletiyor musunuz?" diye seslenen Erdoğan, "Tek millet, tek bayrak, tek devlet, tek vatan. Bir olacağız. İri olacağız. Diri olacağız. Kardeş olacağız. Hep birlikte İstanbul olacağız, Türkiye olacağız." diyerek konuşmasını tamamladı.


ADAYLARIN TANITIMI
Salondaki partililer, Erdoğan'a sevgi gösterisinde bulundu. "Sadece İstanbul", "Yeniden İstanbul, Yeniden AK Parti", "Hazırız kararlıyız", pankartları asıldı.

Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum'la birlikte, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Yılmaz, AK Parti Seçim İşleri Başkanı Ali İhsan Yavuz, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, MHP İstanbul İl Başkanı Sertel Selim ile birlikte ilçe belediye başkan adaylarını tanıttı.

Toplantıya, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, AK Parti Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 39 ilçe belediye başkan adayları, AK Parti'nin il ve ilçe yöneticileri ve çok sayıda partili katıldı.


Başkan Erdoğan, konuşmasının ardından AK Parti'nin İstanbul ilçe belediye başkan adaylarını açıkladı. İşte adaylar:


ADALAR ADAYI UĞUR ŞİNA ŞEN

ARNAVUTKÖY ADAYI MUSTAFA CANDAROĞLU

ATAŞEHİR ADAYI MUSTAFA NAİM YAĞCI

AVCILAR ADAYI ABDULLAH KÜÇÜK OĞLU


BAĞCILAR ADAYI ABDULLAH ÖZDEMİR


BAHÇELİEVLER ADAYI HAKAN BAHADIR


BAKIRKÖY ADAYI ALİ TALİP ÖZDEMİR

BAŞAKŞEHİR ADAYI YASİN KARTOĞLU


BAYRAMPAŞA ADAYI İLKNUR KOVAÇ BAYRAKTAR


BEŞİKTAŞ ADAYI SERKAN TOPER



BEYKOZ ADAYI MURAT AYDIN

BEYLİKDÜZÜ ADAYI MUSTAFA GÜNAYDIN

BEYOĞLU ADAYI HAYDAR ALİ YILDIZ


BÜYÜKÇEKMECE ADAYI RECEP EROL

GÜNÜN DİĞER HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.