ZBEÜ Afet Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin kurucusu, Geomatik Mühendisliği'nden Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, Malatya'da 25 Ocak'ta meydana gelen depremin ardından radar uydu verilerini ve geliştirdikleri deprem tehlike yazılımını kullanarak bölgede inceleme yaptığını söyledi.
Geçen sene 6 Şubat'ta 11 kenti etkileyen depremlerde ana fay kolunun kırıldığını belirten Prof. Dr. Kutoğlu, "Malatya'da yine 5 büyüklüğünde bir deprem oldu. Yine 8 Ocak'ta aynı hat üzerinde 4.3 büyüklüğünde bir deprem olmuştu. Uydu verilerinden elde edilen yer yüzeyi hareketleri haritasına baktığımız zaman bu ay içerisinde meydana gelen 2 depremin, ana kolun yanındaki bir yan kol üzerinde meydana geldiğini görüyoruz. Haritadaki renk farklılaşmasına baktığımız zaman aynı hat üzerinde kaldığını görüyoruz. Bu yeni bir hat, mevcut fay haritalarında gözükmüyor.
Ancak yer hareketlerine baktığımız zaman burada bir fay mevcut olduğunu görüyoruz. Aslında tarihsel kayıtlara baktığımız zaman da bu bölgede 1893 yılında bir büyük depremin meydana geldiğini görüyoruz. Dolayısıyla bu yan kolun da yine 1893 yılındakine benzer büyük bir deprem üretme potansiyeli söz konusu. Fay 30 ile 40 kilometre üzerinde bir uzunluğa sahip. Bunun da 6,5'tan büyük 7'ye varan bir deprem üretme potansiyeli söz konusu" dedi.
'BİZİ EN ÇOK ENDİŞELENDİREN MALATYA İÇİNDEN GEÇEN FAY'
Deprem olan fayın mevcut haritalarda bulunmadığını ifade eden Prof. Dr. Kutoğlu, "Radar verilerinden baktığımız zaman burada bir fay çizgiselliği oluşturduğunu görüyoruz. 6 Şubat depreminden sonra bölgede ciddi bir hareketlilik yaşanıyor. Dolayısıyla bu depremlerde enerjilerini başka faylara aktarmış olmaları da söz konusu. Bu anlamda tarihsel depremlere baktığımızda bunlardan bir gerginlik haritası çıkarttığımızda en gergin fayların ve büyük deprem oluşturmaya en yakın fayların, Çardak fayından kuzeye doğru, Malatya üzerinden geçen fay olduğunu görüyoruz. Erzurum'un üzerinde, Kuzey Anadolu Fayı'nın üzerinde, ondan ayrı bir fay var. Bu fayın da gergin olduğunu görüyoruz. Yine Adana içerisinde de bazı fayların tarihsel depremlere baktığımız zaman oldukça fazla enerji biriktirmiş olduğunu görüyoruz" diye konuştu.
Gerginlik haritasında en çok Malatya üzerinden geçen faydan endişeli olduğunu belirten Prof. Dr. Kutoğlu, "Tarihsel süreçte burada herhangi bir büyük deprem görünmemesi ilginç. Deprem görülmemesi olmadığı anlamına gelmiyor. Çünkü kayda geçtiği kadarını biliyoruz. Bölgede fay hareketliliği var. Henüz yazılı tarihe geçmemiş bir deprem olmuş olması söz konusu. Ama 6 Şubat'tan sonra bizi en çok endişelendiren Malatya içinden geçen fay" dedi.
ERZURUM, ADANA, MALATYA VE ÇORUM-AMASYA İÇİN UYARI
Orta ve Doğu Anadolu'da 4 noktaya dikkat çekip, Adana'da 1164 yılında deprem meydana gelen bir fay olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kutoğlu, "Bu fayda 1164 yılından beri enerji birikiyor. Dolayısıyla gerginliğin üst düzeyde olduğunu görüyoruz. Kuzeye çıktığımızda, Erzurum'da 1268 yılında meydana gelmiş 6.6 büyüklüğünde bir deprem var. Bu fay hattının da bölgede en gergin faylardan biri olduğunu görüyoruz. Yedisu Fayı olarak bilinen fayın da 1800'lü yıllardaki deprem dolayısıyla diğer faylara göre daha gergin olduğunu biliyoruz. Amasya-Çorum üzerinden geçen bir fay hattı var.
Burada da geçen ay 4.3 büyüklüğünde bir deprem olmuştu. Burada 1598 yılında 6.6 büyüklüğünde bir deprem olduğunu görüyoruz. Yine haritada gerginliğin Çorum'dan ziyade Amasya tarafında daha fazla olduğunu görüyoruz. Amasya tarafı daha gergin ve 1598 yılından beri bir deprem üretmemiş. Bölge itibarıyla baktığımızda Erzurum-Erzincan, Adana, Malatya ve Amasya-Çorum tarafları diğer bölgelere göre yakın tehlike altında gözüküyor" diye konuştu.