Erzincan'ın İliç ilçesinde, altın madeninin geniş bir bölgeyi kapsayan yığın liç alanında 13 Şubat Salı günü saat 14.28'de toprak kayması meydana geldi. Toprak kayması sonucu 9 işçi göçük altında kaldı.
Erzincan'ın İliç ilçesindeki maden ocağında meydana gelen heyelanda toprak altında kalan 9 işçiden 3'ünün, "manganez ocağı"nda olduğu ihtimali üzerinde duruluyor.
Olay anında bu bölgedeki yol üzerinde hareket halinde olan iki aracın, toprak kaymasının etkisiyle yığın liç alanının arka bölümünde yer alan "manganez ocağı"na düştüğü değerlendiriliyor. Derin bir oyuk halinde ve toprak kaymasını önlemek için "şev" yapılan bu ocakta araçlara ait bazı parçalar da bulundu. İzlenen güvenlik kamerası görüntüleri ve bulgulardan yola çıkan ekipler, kayıp 3 işçi ile 2 aracın bu noktada olduğu ihtimali üzerinde duruyor.
Faciayla ilgili yeni detaylar ortaya çıkarken yaşanan gelişmeleri dakika dakika aktarıyoruz.
14.39 Erzincan'ın İliç ilçesindeki maden ocağında meydana gelen heyelanda toprak altında kalan 9 işçiden 3'ünün, "manganez ocağı"nda olduğu ihtimali üzerinde durulması üzerine çalışmalar bu bölgede yoğunlaştırıldı.
İlçeye bağlı Çöpler köyündeki maden ocağı sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kaymasında kaybolan 9 işçiyi arama çalışmaları, devam etti.
Maden ocağında olay günü toprak kayması, iki yönlü olarak gerçekleşerek yığın liç alanından dere yatağı ile hemen arkasında bulunan "manganez ocağı" bölümüne doğru aktı.
Ekiplerin izlediği güvenlik kamerası görüntüleri sonucu çalışma yapılan bazı noktalarda metal yoğunluğu tespit edildi.
Maden sahasında toprak kaymasının ilk yaşandığı yığın liç alanının arka kısmındaki "manganez ocağı" bölümü de çalışmalarda metal yoğunluğu belirlenen noktaların arasında bulunuyor.
Olay anında bu bölgedeki yol üzerinde hareket halinde olan iki aracın, toprak kaymasının etkisiyle yığın liç alanının arka bölümünde yer alan "manganez ocağı"na düştüğü değerlendiriliyor.
İlk günden itibaren ciddi heyelan riskinin devam ettiği alanda, riskin azalması üzerine çalışmalar yoğunlaştırıldı.
Geçmişte kullanılan "manganez ocağı"na doğru gelen heyelan nedeniyle burada yaklaşık 35 metre yüksekliğinde 1,5 milyon metreküp toprak yığını olduğu düşünülüyor.
Ekipler, iş makineleriyle bölgede çalışma yürütüyor.
Derin bir oyuk halinde ve toprak kaymasını önlemek için "şev" yapılan bu ocakta daha önce araçlara ait bazı parçalar bulunmuş ve izlenen güvenlik kamerası görüntüleri ile bulgulardan yola çıkan ekipler, kayıp 3 işçi ile 2 aracın bu noktada olduğu ihtimali üzerinde durmuştu.
14.18 Ziyaretlerde bulunmak üzere bugün Zonguldak'a gelen Bakan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Erzincan'da maden ocağındaki toprak kaymasına ilişkin soru üzerine olayın herkesi derinden sarstığını söyledi.
Bölgede 9 kişiyi toprak altından kurtarma çalışmalarının devletin ilgili kurum ve kuruluşlarınca sürdürüldüğünü belirten Tunç, temennilerinin bir an önce onlara ulaşmak olduğunu kaydetti.
Tunç, olayda kusuru olan kişilerin bulunması ve nedenlerinin ortaya çıkarılması için hemen adli soruşturma başlattıklarını hatırlatarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik ile Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlıklarının idari soruşturmalarını başlattığını, Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığının koordinasyonunda İliç Cumhuriyet Başsavcılığınca görevlendirilen 4 savcının adli soruşturmayı başlattığını anlattı.
Soruşturma kapsamında 8 bilirkişinin görevlendirildiğini dile getiren Tunç, "Jeoloji mühendisliği, inşaat, kimya, iş güvenliği uzmanı ve diğer alanlarda 8 uzman bilirkişi bölgede incelemelerine devam ediyor. Bir ön rapor verdiler. Bu ön rapor neticesinde de 8 gözaltı yapılmıştı. Yabancı firmanın başkan yardımcısı olarak görev yapan şahsın da aralarında bulunduğu, saha sorumlusu ve oradaki operasyonlardan görevli, iş güvenliğinden sorumlu firma yetkilileriyle ilgili 8 gözaltı vardı." diye konuştu.
Tunç, şüphelilerden 6'sı hakkında tutuklama, 2'si hakkında da adli kontrol kararı verildiğini aktararak, süreci hep beraber takip ettiklerini vurguladı.
Bu tür kazaların bir daha meydana gelmemesi için gerekli tedbirlerin alınması noktasında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Meclis Araştırma Komisyonu da kurulduğuna işaret eden Tunç, "Türkiye Büyük Millet Meclisi yasama olarak bir taraftan onlar araştıracak, diğer taraftan yargımız soruşturmayı titizlikle takip ediyor. Bilirkişiler de uzman bilirkişiler de incelemelerine devam ediyor. Süreç içerisinde kimlerin sorumluluğu varsa bu faciaya kim sebep olmuşsa tabii ki yargı huzurunda hesap vereceklerdir. Temennimiz 9 canımızın bir an önce toprak altından çıkarılması, bütün dileğimiz onlara kavuşmak." ifadelerini kullandı.
GEREKÇE ORTAYA ÇIKTI
13.47 İliç Sulh Ceza Mahkemesi'nce tutuklanarak cezaevine gönderilen 6 şüphelinin tutuklanma gerekçeleri de ortaya çıktı. Mahkeme kararının sonuç bölümünde şüphelilerin taksirle birden fazla kişinin ölümü ile bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmaları durumunda 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacağı vurgulandı.
DELİLLERİ YOK ETME VE GİZLEME ŞÜPHESİ VAR
Tutuklanan 6 şüpheli hakkında görgü tanıkları ve şüpheli beyanları, tutanaklar, görüntü kayıtları ve tüm dosya kapsamı göz önünde alındığında kuvvetli suç şüphesini gösterir delillerin var olduğunu ifade edildi. Suç için öngörülen cezanın alt ve üst sınırı, dosyada henüz delillerin tam olarak toplanmamış olması, şüphelilerin konumu itibariyle tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunması ve delilleri yok etme gizleme veya değiştirme hususunda kuvvetli şüphe olduğu, bu sebeple tutuklama kararı verildiği belirtildi. Adli kontrol tedbirinin bu aşamada uygulanamayacağı ifade edildi.
13.23 Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca, Erzincan İliç'te toprak kaymasının meydana geldiği maden ocağının lisans şartlarının ortadan kalktığı belirlenerek, çevre izin ve lisans belgesinin iptal edildiği bildirildi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, İliç'te toprak kaymasının meydana geldiği maden ocağına ilişkin bilgilendirmede bulunuldu.
Açıklamada, "Erzincan'ın İliç ilçesinde 13 Şubat'ta toprak kayması olayının meydana geldiği maden ocağının, lisans şartlarının ortadan kalktığı tespit edildiğinden çevre izin ve lisans belgesi iptal edilmiştir." ifadeleri kullandı.
Toprak kayması sonucu akan malzemenin, geçici olarak depolanacağı alanın belirlendiği de belirtilen açıklamada, "Geçirimsizliğin sağlanması amacıyla yapılan çalışmalar, Bakanlığımız gözetiminde devam etmekte olup mevcut alanda sızdırmazlık şartlarının sağlanmasının ardından, bölgeye akan malzemenin hazırlanan bu alana kaldırılmasına başlanacaktır." denildi.
YÜZEYSEL SULAR İLE YER ALTI SULARINDA VE HAVA KALİTESİNDE OLUMSUZ BİR DURUM TESPİT EDİLMEDİ
Bakanlığın bölgedeki yüzeysel sular ve yer altı suları ile toprak kirliliği kapsamında çevresel izleme çalışmalarını aralıksız olarak sürdürdüğü aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bölgedeki hava kalitesi de aynı şekilde sürekli izlenmektedir. Şimdiye kadar tamamlanan analiz sonuçlarına göre, yüzeysel sular ile yer altı sularında ve hava kalitesinde olumsuz bir durum tespit edilmemiş olup analiz çalışmalarına Mobil Su ve Atıksu Analiz Laboratuvarı, Çevre Referans Laboratuvarı ve yetkili çevre laboratuvarlarında devam edilmektedir. Konuyla ilgili tüm birimlerimiz sahada çalışmalarına devam etmekte olup süreci hassasiyetle takip etmekteyiz."
BAKAN BAYRAKTAR AÇIKLAMA YAPTI
12.04 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan'da toprak kaymasının yaşandığı maden ocağında her gün 9 noktada su ölçümleri yaptıklarını belirterek, "Çok şükür bu 9 lokasyonun hiçbirinde suda halk sağlığına zarar verecek herhangi bir olumsuzluk söz konusu değil bugün itibariyle." dedi.
Bakan Bayraktar, maden ocağı yerleşkesinde bulunan Kriz Yönetim Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, haritalar üzerinden arama kurtarma çalışmalarında gelinen son duruma ilişkin bilgi verdi.
Heyelan sonrasında yaklaşık 10 milyon metreküplük toprak aktığını, hesaplamalara göre Sabırlı Deresi'ne ise yaklaşık 5 milyon metreküp toprağın hareket ettiğini söyleyen Bayraktar, heyelanın iki yönlü gerçekleştiğini hatırlattı.
Arama kurtarma çalışması süren 9 kişiden 6'sının bu dere yatağına gelen toprak alanının içerisinde, 3'ünün ise manganez ocağının içerisinde olduğunu düşündüklerini kaydeden Bayraktar, çalışmaları bu bölgeye yoğunlaştırdıklarını dile getirdi.
Manganez ocağında 1,5 milyon metreküpe yakın bir toprak bulunduğunu, bu toprağın 35 metre yüksekliğe ulaştığını, bunun da neredeyse 12 katlı bir apartmana karşılık geldiğini aktaran Bayraktar, şöyle konuştu:
"Dolayısıyla oraya erişmeye çalışıyoruz. Özellikle geçtiğimiz 3 gün içerisinde çok ciddi bir heyelan riski devam ediyordu. Dolayısıyla AFAD çalışanlarımızın da çalışma alanını riske sokacak bir durumdaydı. Biz özellikle dün akşam itibariyle biraz daha sahanın stabil, durgun olduğunu gördük. Onun için de çalışmalarımızı geceden itibaren yoğunlaştırdık. Çok büyük bir topraktan bahsediyoruz, yaklaşık 210 bin metrekarelik bir alanı etkiledi. Dolayısıyla burada özellikle yaptığımız radar ölçümleri, dedektörlerle yaptığımız çalışmalar neticesinde potansiyel işçi kardeşlerimizin ulaşacağı yerleri tespit edip oralara yoğunlaşmış durumdayız."
Dere yatağına gelen toprağın kaldırılmasının öncelikli konulardan biri olduğunu, bunun çok zaman alabileceğini dile getiren Bayraktar, "Ama bu toprakları da herhangi bir yere gelişigüzel bir şekilde koyma şansımız yok. Dolayısıyla bu kontamine olmuş toprağı, en emniyetli olabilecek yer olarak manganez ocağının yanında geçmişte çalışılmış bir mermer ocağına aktarmayı planlıyoruz. Buna karar verdik. Mermer ocağını hazırlıyoruz. Gerekli tedbirleri almak suretiyle inşallah buradan toprağa hızlı bir şekilde şuraya aktarmış olacağız." diye konuştu.
"SU VE TOPRAK ANALİZLERİNİ YAPIYORUZ"
Bakan Bayraktar, haritalar üzerinde Sabırlı Deresi yatağını göstererek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Buradan herhangi bir şekilde suya, hem buradaki suya hem de yer altı suyuna kontaminasyon, bulaşma olmasın istiyoruz. Onun için bu işlemi biraz hızlı yürütüyoruz. Her gün farklı lokasyonlardan, suyla alakalı 9 ayrı lokasyondan ölçüm alıyoruz. Barajın hem kaynak kısmında hem çıkış kısmında iki ayrı noktadan su ölçümü yapıyoruz ve halk sağlığını etkileyecek herhangi bir olumsuzluk var mı ona bakıyoruz. Önceki günlerde ve en son dün itibariyle yaptığımız ölçümlerde herhangi bir olumsuzluğa rastlamış değiliz.
Onun dışında Çöpler Deresi ve Sabırlı Deresi'nin hem gözlem kuyularında hem Sabırlı Deresi'nin burada kurduğumuz seddi önünde ve arkasında ölçümlerimizi gerçekleştiriyoruz. Dediğim gibi çok şükür bu 9 lokasyonun hiçbirinde suda halk sağlığına zarar verecek herhangi bir olumsuzluk söz konusu değil bugün itibariyle. Ama biz yakın bir şekilde hem suyu hem toprak analizlerini yapıyoruz hem buradaki laboratuvarlarımızda yapıyoruz hem de Ankara'da yapıyoruz. Dolayısıyla işin çevresel boyutu, çevreye verdiği olumsuzlukla alakalı konuları da yakın bir şekilde takip ediyoruz."
Bakan Bayraktar, buradaki toprağın kaldırılmasının arama kurtarmayı da destekleyecek bir konu olduğunu dile getirerek, konuyla ilgili soruşturmanın ise titizlikle devam ettiğini ifade etti.
Adli soruşturma kapsamında 6 kişinin tutuklandığını, 2 kişinin adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığını hatırlatan Bayraktar, dün madenci aileleriyle de bir araya geldiklerini belirtti.
Onlara gerekli bilgileri verdiklerini ve her şeyi bütün şeffaflığıyla anlattıklarını vurgulayan Bayraktar, "Temiz suyun buradaki dere havzasına karışmadan daha farklı yollarla aktarılmasıyla alakalı da özellikle DSİ'nin koordinasyonu ve kontrolünde ciddi bir çalışmayı yürütüyoruz. Yani hem çevreyle alakalı gerekli tedbirleri almaya devam ediyoruz hem de yoğun bir şekilde arama kurtarmaya gece gündüz devam ediyoruz. Ümit ediyorum en kısa sürede bu kardeşlerimize ulaşırız." ifadelerini kullandı.
"KAMYONA AİT PARÇALARI BULDUK"
Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bayraktar, toprak kaymasının olduğu gün dinamit patlaması olduğu iddialarıyla ilgili soru üzerine müfettişlerin bu konuda soruşturmasının sürdüğünü ancak toprak kaymasının olduğu gün patlatma yapıldığıyla alakalı kendilerinde bir veri olmadığını söyledi.
Patlamayla ve sahada bulunan dinamitle alakalı şu ana kadar gördükleri bir aykırılık olmadığını aktaran Bayraktar, "Ama soruşturma bitmeden de bir şey söylemek erken olur diye düşünüyorum." dedi.
Başka bir gazetecinin "kayıp madencilerin kullandığı bir kamyonun parçalarının bulunduğu" iddiasıyla ilgili sorusu üzerine de Bayraktar, "Evet bu kamyona ait parçaları bulduk. Dolayısıyla oraya odaklanmış durumdayız." diye konuştu.
"5 işçinin konteyner içerisinde olduğu ve 6 metre derinlikte tespit edildiği" iddialarına ilişkin soru üzerine ise Bayraktar, bu konuda çok net bir bilgilerinin olmadığını, madencilerin dere yatağına gelen kısımda konteynerin içerisinde veya civarında olduklarının tahmin edildiğini, tespit edilen bazı lokasyonlar bulunduğunu bildirdi.
TOPRAK HAREKETLİLİĞİNDE DAHA STABİL BİR GÖRÜNTÜ
Bakan Bayraktar, toprak istiflerinin nasıl yapıldığı ve mevzuatın ne kadarına izin verdiğine ilişkin soruya da şöyle cevap verdi:
"3 ayrı lokasyonda istiflemeden söz edebiliriz. Yani üçe bölünmüş gibi düşünebiliriz. Maden firması atıkla alakalı Çevre Şehircilik Bakanlığının ilgili birimlerine planlamalarını sunarak izinlerini alıyor. Uygulama, soruşturma konusu, zaten ana konulardan bir tanesi. Uygulama esnasında yaptıkları farklı bir şey var mı? Bu soruşturmanın neticesinde ortaya çıkacak."
Yeni bir göçük ihtimali olup olmadığına yönelik soruya da Bayraktar, ana toprak kaymasının olduğu manganez ocağı tarafında toprak hareketlerini cihazlarla takip ettiklerini, son 3 günde bazı hareketler olduğu için daha temkinli hareket ettiklerini ifade ederek dün akşamdan bu yana ise biraz daha stabil bir görüntü olduğu için sahada daha yoğun bir çalışma yaptıklarını anlattı.
Bakan Bayraktar, bu noktada bir aksilik yaşanmadan en kısa sürede 3 kişiye ulaşmayı planladıklarını da sözlerine ekledi.
10.19 Çöpler köyündeki maden ocağı sahasında yaşanan toprak kaymasında kaybolan 9 işçiyi arama çalışmaları 5'inci gününde devam etti. Sağanak ve sisin etkili olduğu bölgedeki çalışmalara AFAD, TSK Arama Kurtarma, JAK, PAK, UMKE, madenciler ve sivil toplum kuruluşlarından 2 bin 663 personel katıldı.
Arama kurtarma faaliyetleri, 793 araç ve iş makinesi, 99 aydınlatma kulesi, 52 jeneratör, dron, georadar, jeoradar, metale duyarlı 5 yeraltı radarıyla, 24 saat esasına göre yürütüldü.
00.42 Erzincan'da maden ocağındaki toprak kaymasına ilişkin soruşturmada, aralarında firmanın Kanadalı yöneticisinin de bulunduğu 6 zanlı tutuklandı, 2 zanlı adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığınca İliç'teki maden ocağında yaşanan toprak kaymasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve dün İliç Adliyesine çıkarılan J.R.G, A.C, H.Ü, M.B, Ş.D, S.D, M.T. ve A.R.K, savcılıktaki ifadelerinin ardından sulh ceza hakimliğine sevk edildi.
Zanlılardan altın madeni ocağını işleten şirketin Kanadalı yöneticisi J.R.G'nin de aralarında bulunduğu 6'sı tutuklandı, 2 zanlı adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
01:25 Erzincan'ın İliç ilçesinde toprak kaymasının meydana geldiği maden sahasında inceleme yapan bilirkişi heyeti, ön raporunu hazırladı.
Aralarında A ve C sınıfı iş güvenliği uzmanı, çevre, jeoloji, inşaat ve ziraat mühendislerinin bulunduğu heyetin hazırladığı 27 sayfalık ön raporda, olayın iş kazası olarak nitelendirildiği, asıl işveren şirketin 4 farklı alt işveren firmayla çalıştığının tespit edildiği bilgisine yer verildi.
Raporda, aralarında operasyon direktörü vekili, proses oksit müdürü, oksit operasyon başmühendisi, oksit operasyon mühendisi, borulama şefinin yer aldığı 5 kişi asli kusurlu bulundu. Asıl işveren şirketin genel müdür yardımcısı ile alt işveren şirketlerde çalışan vardiya mühendisi, saha formeni, mühendis, formen, 4 şirket müdürünün yanı sıra 2 saha şefi de tali kusurlu olarak tespit edildi.
Asıl işveren şirketin genel müdür yardımcısının alt işveren şirketleri yeterince denetime ve gözetime tabi tutmadığı tespitine yer verilen raporda, bu yöneticinin tali kusurlu olduğu belirtildi.
Raporda, operasyon direktörü vekilinin ehil yetkili biri olarak şantiyede ortaya çıkması muhtemel tehlikeli durumların belirlenerek risklere dönüşmesine yol açan faktörleri analiz ettirmediği, çalışanlarını risklerden korumak için gerekli tedbirleri aldırmadığı, iş yerinde çalışanların sağlıklarının olumsuz yönde etkilenmemesi hususunda gerekli gözetim ve denetim mekanizması kurdurmadığı, kurdurduysa da bunu uygulatmadığı, yetkili biri olarak sabah yığın liçinde oluşan çatlakların şantiyede olumsuzluklara yol açabileceği konusunda tedbirsiz davranış sergilediğinin tespit edildiği belirtilerek, meydana gelen kazada asli kusurlu olduğu kanaatine varıldığı kaydedildi.
Proses oksit müdürünün yığın liçinde meydana gelen açıklık ve çatlaklıkların kısa zamanda olmaması hususu değerlendirildiğinde, iş yerinde yetkili biri olarak yığın liçinde gün içinde tespit edilen çatlakların artmasıyla büyük risk oluşturacağını bilmesine rağmen liç yığını altında bulunan yolun kapatılması talimatını vermediği (eğer verilmiş olsaydı yığın liçi altında çalışan olmayacaktı) ve bu konuda tedbirsiz davranış sergilediği, dolayısıyla oluşan çatlakları ehil biri olarak çok büyük risk oluşturacağını bilmesine rağmen bunları göz ardı ettiği ve tehlikeli davranış sergilediğinin belirlendiği kaydedilen raporda, söz konusu kişinin olayda asli kusurlu olduğu kanaatine varıldığı aktarıldı.
"ÇALIŞANLARIN CAN GÜVENLİKLERİNİN TEHLİKEYE ATILDIĞI TESPİT EDİLMİŞTİR"
Raporda, oksit operasyon başmühendisinin de yığın liçinde meydana gelen çatlaklar konusunda iş güvenliği uzmanı tarafından defalarca uyarılmasına rağmen solüsyon verdiği ve yığın liçinde hareketi hızlandırdığı, çatlakların belli aralıklara gelmesini gördüğü halde bunu hiçe saydığı, bu riskli durumu bilmesine rağmen alanın boşaltılması konusunu göz ardı ederek çalışanların can güvenliklerini tehlikeye attığının tespit edildiği vurgulanarak, kazada asli kusurlu olduğu kanaatine varıldığı bildirildi.
Raporda, oksit operasyon mühendisi ile ilgili de üretim mühendisi olarak yığın yapılan serbest malzemenin çimento şerbetinin birbirine yeterince aderans sağlayıp sağlamadığının kontrolünü göz ardı ettiği, eğer göz ardı edilmeseydi derin çatlakların oluşmayacağı kaydedildi.
Mühendisin malzeme depolama esnasında şev açısı, şev durabilitesi ve benzeri parametreleri göz ardı ettiği, meydana gelen çatlaklar hususunda gerekli uyarılar yapılmasına rağmen bunları dikkate almadığı, üretim mühendisi olarak yığınlarda çatlaklar oluşmaması veya akmaması için sahada imalat aşamasında yeterli planlamanın eksik olduğu ve bu çatlakların akmalara yol açacağını ehil biri olarak bilmesine rağmen bu işlere devam ettiği ve alanı güvenli hale getirmediğinin tespit edildiği belirtilen raporda, kazada asli kusurlu olduğu kanaatine varıldığı vurgulandı.
Raporda, borulama şefinin iş tecrübesi dikkate alındığında, meydana gelen çatlakların normal olmadığını bilmesi gerekmesine rağmen solüsyona devam ettiği ve devam eden solüsyonun malzemenin hareketini hızlandırdığı, bu nedenle de kazada borulama şefinin de asli kusurlu olduğu kanaatine varıldığı belirtildi.
Alt işveren şirketlerin vardiya mühendisi, saha formeni, mühendisi, müdürleri ile saha şeflerinin çalışma ortam ve gözetimi yapmadıkları ifade edilen raporda, riskli durumları göz ardı ederek işçilerin can güvenliklerini hiçe saydıkları, meydana gelen kazada tali kusurlu oldukları görüşüne yer verildi.
Raporda ayrıca, Hibliç bölge sorumlusu iş güvenliği uzmanının, yığın liçinde meydana gelen çatlaklarla ilgili üretim mühendislerini uyardığı, sorumluluklarını yerine getirdiği, risk analizi yaparak işverene önerilerde bulunduğuna değinilerek, kazada bir kusurunun olmadığı kanaatine ulaşıldı.
Raporda, olaydan bir gün önce işe başlayan maden mühendisinin kusuru olmadığı belirtildi. Ayrıca raporda, jeoteknik mühendisiyle ilgili de "tahkikat dosyası tamamlandığında gerekli incelemeler yapılarak kusur durumunun değerlendirileceğine" ilişkin ifadeler yer aldı.
16 ŞUBAT'TA NELER YAŞANDI?
21.01 Erzincan'ın İliç ilçesinde meydana gelen maden kazasında gözaltına alınan ve adliyeye sevk edilen 8 şüpheliden 6'sı tutuklama talebi, 2 şüpheli ise adli kontrol şartı ile serbest bırakılma talebi ile mahkemeye sevk edildi.
11.35 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, maden kazasında kaybolan işçilere yönelik arama kurtarma çalışmalarına ilişkin, "9 kardeşimizi arıyoruz. Kardeşlerimizin 3'ünün bir lokasyonda 6'sının diğer bir lokasyonda olduğunu tespit ettik." dedi
Bakan Bayraktar, maden alanında arama kurtarma çalışmalarına ilişkin basına açıklamalarda bulundu.
Kurtarma çalışmalarının yoğun şekilde sürdüğünü belirten Bayraktar, "9 kardeşimizi arıyoruz. Bu arkadaşlarımızın, kardeşlerimizin, işçilerimizin 3'ünün bir lokasyonda, 6'sının diğer bir lokasyonda olduğunu tespit ettik. Belirlediğimiz noktalara inşallah bugün daha yoğun bir şekilde gireceğiz." şeklinde konuştu.
Bayraktar, bütün riskler alınarak kurtarma çalışmalarına daha fazla yoğunluk verileceğini dile getirerek, "İnşallah ümit ediyorum ki bunlardan da netice alırız çünkü buradaki ailelerin, buradaki işçi kardeşlerimizin yakınlarının yoğun bir şekilde beklentileri var, çok haklı olarak. Biz de bunlara cevap verebilmek için gayret ediyoruz, çalışıyoruz." diye konuştu.
Tehlikeli sızıntı iddialarına yönelik de sahada sürekli olarak ölçümlerin yapıldığını, heyelanın oluştuğu dere yatağının ilerleyen kısımlarında hem sudan hem topraktan sürekli numune alındığını ve testlerin yapıldığını belirten Bayraktar, şu ifadeleri kullandı:
"Şu ana kadar yaptığımız tespitlerle, testlerin neticesinde endişe edecek, endişeye mahal edecek bir durum söz konusu değildir. Halk sağlığını tehdit edecek veya orada çalışan şu anda personelimizi, özellikle AFAD personelini tehdit edecek herhangi bir şey söz konusu değildir. Dolayısıyla emniyetli bir şekilde bölgede çalışıyoruz."
TOPRAKLARIN BOŞALTILMASI İÇİN YOL HARİTASI ÇIKARILACAK
Heyelanla oluşan toprak yığınını kaldırılmasına ilişkin ise Bayraktar, "Burada (İliç) bahsettiğimiz heyelanla oluşan toprak yığınını kaldırmayla alakalı planlama aşamasına geçmiş durumdayız. Elbette bu belki aylarca sürecek bir hadise ama biz bugün o toprakları alıp emniyetli bir şekilde tekrar depolayacağımızla alakalı çalışmamıza başlamış durumdayız. Muhtemelen bugün öğleden sonra yapacağımız toplantıda bunun yol haritasını da çıkarmış olacağız. " ifadesini kullandı.
Mevcut kontamine toprak kütlesinin taşınacağı operasyona ilerleyen birkaç gün içerisinde başlamayı hedeflediklerini ve bu konuda ilgili tüm kurumlarla yoğun bir şekilde çalışmayı sürdürdüklerini kaydeden Bayraktar, "İnşallah çevreyi ve halk sağlığını etkileyecek hiç bir riski göz ardı etmeden o kütleyi ortadan kaldırmış olacağız." diye konuştu.
8 PERSONEL ADLİYEYE SEVK EDİLDİ
Bayraktar, temel önceliklerinin kurtarma operasyonuna devam etmek olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"İnşallah bundan bir netice alırız. Bugün buradan ayrıldıktan sonra ailelerimizle birlikte olacağız. Zaten onların bir kısmı burada bu faaliyetleri yerinde takip ediyorlar. Önceliğimiz bu konudur. Bunun dışında idari ve adli anlamda soruşturma devam ediyor. Başsavcımızdan aldığımız bilgiye göre, 8 personelle alakalı içlerinde yabancı uyruklu yönetici de olmak üzere adliyeye sevk edilmiş durumdalar. Muhtemelen önümüzdeki saatlerde ve günlerde ilave soruşturma kapsamında ifade verecekler. Bunların elbette kusuru, eksiği varsa bunu yargı mutlaka tespit edecektir ve gereğini yapacaktır."
İlgili bütün kurumlar ve bakanlıklarla teknik ve idari yönden soruşturmaya devam edildiğini vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti:
"Bu hadisenin neden kaynaklandığı kök sebepleri neydi, bu konu ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Detayları kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğiz. Büyük bir operasyon yürütüyoruz, bir nebze sabır bekliyoruz, inşallah sahadaki çalışmalar netice verecek."
Bayraktar, işletmenin ait olduğu şirketin üst düzey yöneticilerin hepsinin şu anda sahada olduğu bilgisini paylaşarak, "Şu anda bir tanesi hakkında soruşturma devam ediyor. Ama diğerleri de buradalar. Bizimle ortak, uyumlu şekilde çalışıyorlar. Şirket burada tümüyle bizim de belirlediğimiz esaslar çerçevesinde çalışıyor ve katkı koymaya başlamış durumdalar." dedi.
Bu olayın üstü kapatılacak bir tarafının olmadığını aktaran Bayraktar, "Birçok farklı kurumumuz ile yoğun şekilde çalışıyoruz. Yapılan ve yapılacak konuları istişare ederek ilerliyoruz. Bu soruşturmanın neticesinde de bütün sorunlar ortaya çıkacak. Bir daha böyle bir hadiseyi, inşallah, Türkiye'de yaşamayız. Hakikaten çok üzgünüm." ifadesini kullandı.
KİMLİKLERİ BELLİ OLDU
11:20 Maden sahasında arama kurtarma çalışmaları sürerken toprak altında kalan 9 işçinin kimlikleri tespit edildi.
Kimlikleri tespit edilen işçiler şu şekilde;
Şaban Yılmaz, Abdurrahman Şahin, Hüseyin Kara, Mehmet Kazar, Fahrettin Keklik, Adnan Keklik, Uğur Yıldız, Kenan Öz ve Ramazan Çimen.
Toprak altında kalan konteynerdeki 5 işçiden Şaban Yılmaz, Abdurrahman Şahin, Hüseyin Kara, Mehmet Kazar ve Fahrettin Keklik'in taşeron firmaya bağlı çalıştığı öğrenildi.
11.13 Erzincan'ın İliç ilçesinde maden ocağında yaşanan toprak kaymasına ilişkin gözaltına alınan, aralarında firmanın Kanadalı yöneticisinin de bulunduğu 8 şüpheli adliyeye sevk edildi.
İliç'teki maden ocağında yaşanan toprak kaymasına ilişkin Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma sürüyor.
Bu kapsamda altın madeni ocağını işleten şirkette yönetici ile idareci pozisyonunda çalışan ve gözaltına alınan Kanadalı J. R.G, A.C, H.Ü, M.B, Ş.D, S.D, M.T ve A.R.K'nin jandarmadaki işlemleri tamamlandı.
Şüpheliler, sağlık kontrolünün ardından İliç Adliyesi'ne götürüldü.
METAL YOĞUNLUĞUNA RASTLANDI
10:33 Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü uzmanları yerin yaklaşık 30 metre altını görüntüleyebilen metale duyarlı dronlar kullanarak, işçilerin içerisinde bulunduğu düşünülen konteyner ve araçların yerini tespit etmeye çalışıyor.
Bu arada teknolojik cihazlarla yapılan aramalarda bazı noktalarda metal yoğunluğu tespit edildi. Ekiplerin bu bölgelerde çalışmalarını yoğunlaştırdığı öğrenildi.
AFAD ekiplerinin belirlenen bazı alanlarda çubuklarla arama yaptığı bölgede, yüzeysel sondalama çalışması da gerçekleştiriliyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Mobil Su ve Atıksu Analiz Laboratuvarı, bölgede sürekli olarak toprak ve su analizi ölçümü gerçekleştiriyor.
Ekipler, arama çalışmalarının yanı sıra maden ocağı sahasından aldıkları toprak numunelerinden bazılarını incelemek üzere Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bağlı Çevre Referans Laboratuvarı'na gönderiyor.
VALİ AİLELERİ BİLGİLENDİRDİ
10.03 Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, İliç ilçesine bağlı Çöpler köyünde toprak kayması meydana gelen maden ocağında yaşanan kazada kaybolan işçilerin aileleriyle görüşüp çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Vali Aydoğdu, sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:
"13 Şubat 14.28'te meydana gelen toprak kayması sonucu enkaz altında kalan 9 insanımız için olay anından şu ana kadar İliç'te umutla ve kararlılıkla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Toprak altında kalan canların aileleriyle sürekli iletişim halindeyiz. Hem ziyaret ediyor hem de yapılan çalışmalar hakkında bilgilendirme yapıyoruz. Her koordinasyon toplantısı sonrası aileleri arayıp gelinen süreçle ilgili bilgilendirme yapıyoruz. Birlikte dayanışma içinde bu zor zamanları aşacağız."
İNCELEME YAPILIRKEN GÖÇÜK OLUŞTU
Bölgede çalışmalar tüm hızıyla devam ederken madende çalışan bir işçinin olay günü sabah 09.00'da toprak kütlesinin olduğu alanda çatlak görmesi üzerine yetkililere haber verdiği, faciaya dakikalar kala şantiye şefi Adnan Keklik ve 2 kişinin çatlağın olduğu alanda inceleme yaptığı sırada göçük oluştuğu ortaya çıktı.
Göçük altında kalan Adnan Keklik'in olay yaşanmadan dakikalar önce inceleme yapmak üzere çatlak olan yere geldi toprak kayması tehlikesine karşın sahada çalışma durduruldu ve alan boşaltıldı.
"BEYAZ ARABANIN İÇİNDELERMİŞ"
Diğer yandan heyelan sırasında beyaz bir aracın toprak altında kalma anına ilişkin görüntü sosyal medyada binlerce kişi tarafından paylaşılmıştı. O aracın içerisinde olan Kenan Öz ve 2 arkadaşının, olaydan önce bölgeyi boşaltarak 70 kişinin hayatını kurtardığını, tekrar bölgeyi kontrole giderken toprak yığını altında kaldıkları ortaya çıktı. Kırıcı vardiya amirleri Kenan Öz ve Ramazan Çimen, alanda çalışan 100'e yakın işçinin riskli bölgeden ayrılmasını sağladı. Kendileri de bölgeden ayrıldı.
"BÜYÜK TEHLİKE VAR GİTMEYİN"
Maden yönetimi, kısa süreli periyotlarla Öz ve Çimen'i riskli sahayı kontrol etmeleri, durum tespiti yapmaları için görevlendirdi. Alanı boşaltan işçilerin "büyük tehlike var, gitmeyin" uyarısına rağmen vardiya amirleri Öz ve Çimen, verilen görev nedeniyle riskli alana girdi. O sırada Adnan Keklik de biri yabancı 2 mühendisi bölgeye götürdü. Mühendisler kısa süreli incelemelerin ardından dönerken, Keklik'te vardiya amirleri Öz ve Çimen'in bulunduğu araca geçerek riskli bölgede kontrollere devam etti. Görevlendirme ile riskli alanda bulunan 3 kişi, saat 14.28'de göçüğün oluşmasıyla içinde bulundukları araçla birlikte toprak altında kaldı.
"ÜZÜNTÜMÜZ BÜYÜK"
Olaya ilişkin konuşan 44 yaşındaki Kenan Öz'ün yakını Mahmut Öz, "Yeğenim Kenan orada liç sorumlusuydu. 20 yıldır aynı firmada çalışıyordu. Çatlak tespit edilince, Kenan ve arkadaşları 60-70 kişiyi tahliye etmiş. Daha sonra beyaz araçla boşaltılan bölgeyi denetlemeye giderken göçük yaşanıyor. Kenan'ın yanında Adnan Keklik ve Ramazan Çimen de varmış. Üzüntümüz büyük" dedi.
UYARI MESAJI GÖNDERİLMİŞ
Olay anına tanık bir maden personeli ise, çatlağın fark edilmesinin ardından personele uyarı maili gönderildiğini anlattı.
FACİA DAHA BÜYÜK OLABİLİRDİ
Personel, "Toprak kayması yaşanmadan önce çatlak ve sızma olduğu fark edilmiş fakat bizlere bilgi gelmedi. 3 farklı taşeron firma var. Bazı firmalara mail ile uyarı gitmiş. Ancak bize herhangi bir uyarı gelmedi. Göçük ocağa giden güzergâhta oldu. Orada dinlenme amaçlı bulunan konteyner ve kamyon bekleme alanı var. Toprak oraya doğru aktı. Konteynerde ve araçlarda olan arkadaşlarımız göçükte kaldı. Olay 14.28 değil de saat 15.00 sıralarında olsaydı facianın boyutu büyük olurdu. Çünkü saat 16.00'da mesaisi başlayan kamyon şoförleri kart basmaya geliyor" dedi.
GİRİŞ ÇIKIŞLAR KAPATILDI
Göçük yaşanmadan önce toprak yığını olan bölgede sızıntı tespit edildiğine yönelik bazı birimlere giden uyarı mesajında, "Sayın yetkililer, Heap Leach bölgesi erişim yolları ikinci bir bildirime kadar kapatılmıştır" ifadelerinin yer aldığı kaydedildi.
Bunun adından atılan ikinci mesajda ise "Arkadaşlar az önce gelen mailde yazan bilgi, yukarıda olup ikinci bir bilgi gelene kadar yığın liç bölgesine giriş-çıkış yapmamız uygun değildir bilginize" denildi.
Sızıntının fark edilmesinin ardından maden sahasındaki bazı bölgelerin boşaltıldığı kaydedildi. Olayla ilgili gözaltına alınan şüpheli sayısı ise 8'e yükseldi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gözaltındaki işlemleri devam eden şüphelilerden birinin, şirketin işveren vekili konumundaki Kanada uyruklu bir kişi olduğunu söyledi.
3 AY ÖNCE İŞE BAŞLADI
Göçük altında kalan evli ve 2 kız babası iş makinesi operatörü Şaban Yılmaz'ın (45) daha önce ormanda kesim işinde çalıştığı, geçici olarak 3 ay önce iş makinesi operatörü olarak maden firmasında işe başladığı belirtildi.
Yılmaz'ın o gün iş makinesiyle çalıştıktan sonra olaydan 5 dakika önce dinlenme alanındaki konteynere geldiği ve toprak kayması sonucu göçük altında kaldığı öğrenildi.