Ekrem İmamoğlu şaibeli "kasası" Fatih Keleş'i savundu: Can bir yol arkadaşım | Para sayan kişi İmamoğlu İnşaatın Genel Müdürü Tuncay Yılmaz çıktı

Türkiye İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun kasası olarak bilinen Fatih Keleş'in saydığı balya balya paraları konuşurken, Keleş'in sicili de gün yüzüne çıktı. CHP İstanbul İl Başkanlığı'nın sahte belgelerle yalanlamaya çalıştığı skandalla ilgili 2 gün sessiz kalan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu yaptığı açıklamada Fatih Keleş'i savundu. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Yani savcılık bu paraların kaynağını elbette ki soracaktır, sorgulayacaktır." dedi. Keleş'in para destelerini saydığı görüntülerdeki diğer bir kişinin Ekrem İmamoğlu'nun sahibi olduğu İmamoğlu İnşaat'ın Genel Müdürü Tuncay Yılmaz olduğu ortaya çıktı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :12 Mart 2024 , 22:16 Güncelleme Tarihi :13 Mart 2024 , 08:34
Ekrem İmamoğlu şaibeli kasası Fatih Keleş’i savundu: Can bir yol arkadaşım | Para sayan kişi İmamoğlu İnşaatın Genel Müdürü Tuncay Yılmaz çıktı

Cumhuriyet Halk Partisi'nde bu kez şaibeli para krizi yaşanıyor.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun kasası olarak bilinen İBBSK Başkanı Fatih Keleş'in balya balya para saydığı görüntüler ortalığa saçıldı.

İMAMOĞLU'NUN TALİMATLARIYLA HAREKET EDİYOR

Daha önce delege borsası iddialarıyla gündeme gelen CHP'li Erkan Çakır, çanta dolusu para sayan Fatih Keleş'in Ekrem İmamoğlu'nun talimatları doğrultusunda hareket ettiğini iddia ederken CHP'den konuya ilişkin açıklama geldi.

'BİNA ALDIK' SAVUNMASI

Panikleyen CHP İstanbul İl Başkanlığı videodaki paraların bağış yoluyla elde edildiğini, partinin il başkanlığı binasının alımı için kullanıldığını açıkladı ancak şaibeler daha da arttı.




15 MİLYON TL NEDEN KAYNAĞINA VERİLMEDİ, HAVALE YAPILMADI?

Söz konusu paranın miktarının 15 milyon 510 bin TL olduğu öğrenilirken; Ekrem İmamoğlu'nun danışmanı Fatih Keleş'in getirdiği paranın kaynağına ve banka havalesi yerine neden nakit olarak ödeme yapıldığına açıklamada yer verilmedi.

ESKİ AVUKATLARI BOMBAYI PATLATTI

Binanın alımında CHP'yi temsilen avukat olarak bulunan Mustafa Kemal Çiçek, 30 milyon TL üstü bir tutarın Genel Merkez eliyle kalanın da hazine yardımıyla ödendiğini belirtip işlemlerin banka üzerinden yapıldığını açıkladı.

Düzmece belgeye itibar edilmemesi gerektiğini söyleyen Çiçek şu ifadeleri kullandı:

"Aralık 2019 tarihinde o il binasının alımında, CHP Genel Merkez avukatı olarak bulundum! 30 milyon TL nin üzerindeki rakam Genel Merkez marifeti ile gönderilmiş olup, bakiye kalan bir kısım; Ocak 2020 de hazine yardımının gelmesi ile ikmal edilmiştir!

Bu boyutta haricen bir rakam söz konusu olmamıştır! Satıcıya yönelik işlemler banka üzerinden yapılmıştır! Birileri, bir yerlerden haricen para toplayarak; haksız zenginleşme içerisine girmiş ise bunun tesbit ve gereğini yapacak makamlar bellidir!"

SORUŞTURMA BAŞLATILDI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı görüntülere ilişkin maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, suç ve suç unsuru bulunup bulunmadığının tespit edilmesi amacıyla resen soruşturma başlatıldı.

BAKAN TUNÇ'TAN AÇIKLAMA: KAYNAĞI SORULACAK

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bazı programlara katılmak üzere bulunduğu Beypazarı'nda konuyu ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

"SİYASİ PARTİLER KANUNU'NA GÖRE BAĞIŞIN ŞEKLİ BELLİDİR, MİKTARI DA BELLİDİR"

Tunç, sosyal medyaya yansıyan, bir siyasi parti binasındaki para sayma görüntüleri üzerine başlatılan soruşturmaya ilişkin soruyu da cevapladı.

Söz konusu görüntüler üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldığını kaydeden Tunç, "O görüntülerdeki kişilerle ilgili ifadeler alınmaya başlandı. Onlar Cumhuriyet savcılığımızın takibinde. Bu sayılan paraların kaynağı nedir? Tabii bir açıklama yapıldı, bunların partiye yapılan bir bağış olduğu söylendi. Neticede bunların da kuralları var. Siyasi Partiler Kanunu'na göre bağışın şekli bellidir, miktarı da bellidir." dedi.

Partilere bağış kampanyasında verilen hesap numaralarının bulunduğunu, bu paraların söz konusu hesap numaralarına yatan para mı olduğunun araştırılacağını kaydeden Tunç, şöyle devam etti:

"Bunlar acaba bir başka kaynaktan mı geliyor? Yani savcılık bu paraların kaynağını elbette ki soracaktır, sorgulayacaktır. Çünkü kamuoyunda büyük bir tereddüt ve tepki ortaya çıktı. Çünkü böyle miktarda bir paranın özellikle sadece bir adi belgeyle bir alışveriş söz konusu. Bir il binasının bu şekilde bir satışının nasıl söz konusu olabildiğini elbette ki Cumhuriyet Savcılığı bu tereddütleri ortadan kaldıracak bir soruşturma gerçekleştirecektir. Bu konuda lehte çok aleyhte çok beyan var. İstanbul İl Başkanlığı binasının alınmasıyla ilgili bir para olduğu söyleniyor. Yani bu para genel merkez tarafından mı ödendi, yoksa bu paradan mı ödendi? Tüm bunlar hepsi muallakta olan konular. Belgeyle görüntü kaydının tarihlerinin tutmamış olması, tüm bunlar Cumhuriyet Başsavcılığının inceleyeceği hususlar. İncelemeler neticesinde ortaya çıkacaktır. Eğer bir suç varsa, bir suç unsuru varsa, bir kara para varsa, yani bir suçtan kaynaklanan bir gelir varsa tüm bunlar ortaya çıkacaktır."

Bakan Tunç, söz konusu iddiaya ilişkin tapu kayıtlarına da bakıldığını belirterek, şunları kaydetti:

"İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımız bu konuda gerekli soruşturmayı başlatmıştır. Tüm bunları inceleyecek. O görüntülerde ismi geçenler, o görüntülerde bulunan kişi ifadelerine başvurulacaktır. Orada bir suç unsuru var mı yok mu, tüm bunlar soruşturma neticesinde ortaya çıkacaktır. Bunu da biz titizlikle takip ediyoruz."

OKLAR EKREM İMAMOĞLU'NA ÇEVRİLDİ

Ekrem İmamoğlu'nun "kasası" olarak bilinen Fatih Keleş'in bu işin başında yer alması ve balya balya paralarla ifşa olması okları İmamoğlu'na çevirdi.

İmamoğlu ve "sözcüsü" Murat Ongun her konuda açıklama yaparken bu konuda uzun süre sessiz kaldı.

KELEŞ'İ SAVUNDU: CAN BİR YOL ARKADAŞIM

Nihayet bugün konuya ilişkin açıklama yapan Ekrem İmamoğlu şaibeli paralarla görüntüleri çıkan Fatih Keleş'i savundu. Paranın kaynağına ilişkin konuşmayan İmamoğlu, "CHP İl binasının satın alma sürecindeki bir hukuk ofisinde yapılan bir işlemin orada benim çok değer verdiğim can bir yol arkadaşım var. Siyasi yol arkadaşlarım var o görüntüde... O görüntü üzerinden siyasi yaygara çıkarmaya çalışanların kötülükçü akılları var. " iddiasında bulundu.

İmamoğlu şunları öne sürdü:

"Seçime 20 gün kala, İstanbul CHP İl binasının satın alma sürecindeki bir hukuk ofisinde yapılan bir işlemin orada benim çok değer verdiğim can bir yol arkadaşım var. Siyasi yol arkadaşlarım var o görüntüde... O görüntü üzerinden siyasi yaygara çıkarmaya çalışanların kötülükçü akılları var. Bu yaygara ile servis edilmesi... Bunu tabi birkaç meczubun 'buradan Ekrem'e ne sıçratırız nasıl bir leke, iz bırakırız' anlayışıyla koca koca kanallarda bir yerinden 'Ekrem'e çamur sıçratma' çabası içinde oldular. Bunlar alıştığımız şeyler... Bunlar kul hakkı yemekten imtina etmeyen, kumpasla seçim kazanmaya çalışanlar. Allah memleketimizi de, beni de bu insanlardan korusun. Zannediyorlar ki; Ekrem yılacak. Yılmaz. O, bir avuç insanı süründüre süründüre yıldıracak, göreceksiniz..."

SORULAR YİNE YANITSIZ KALDI

Ekrem İmamoğlu'nun açıklamaları sonrası "Paralar kimden geldi kime gitti?", "Keleş'in orada ne işi var?", "İBB'nin kaynakları ile CHP'ye bina mı alındı?" sorularına yine yanıtsız kaldı.

LAKABI KAFA KOPARAN
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun danışmanı ve İBB Spor Kulübü Başkanı olan Fatih Keleş'in babasının köy öğretmeni olduğu, evlendikten sonra kayınpederinin mermer fabrikasında çalışmaya başladığı öğrenildi.

Keleş'in 2014'te Beylikdüzü Belediyesi'nde meclis üyesi olduğu, o zamandan bu yana İmamoğlu'nun sır ortağı ve gizli kasası olarak bilindiği ifade ediliyor. Keleş'in ticari olarak yükselişinin de İmamoğlu'nun yanına geçmesiyle başladığı öğrenildi.

Beylikdüzü'ndeki marinada İmamoğlu ile karşılıklı villa satın alan Keleş'in, ayrıca sanayi sitesinde de arsalar aldığı ifade edildi. Keleş'in, Marmaris'te tekne alarak İmamoğlu'nu tatilde de yalnız bırakmadığı ortaya çıktı.

Keleş'in, Halk TV Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Mahiroğlu'nun Boğaz'a nazır kaçak villasına göz yuman Boğaziçi İmar Müdürlüğü'nde de etkili olduğu öğrenildi.

Keleş'in Boğaziçi İmar Müdürlüğü'nde lakabının "kafa koparan" olduğu iddia ediliyor. Mali Suçları Araştırma Kurulu'nun (MASAK) da Fatih Keleş'in mal varlığına yönelik inceleme başlatacağı ifade ediliyor.

YENİ GÖRÜNTÜLER ÇIKTI: BU KEZ EURO!

Fatih Keleş'in bavullar dolusu parayı paketleme anlarına ait yeni görüntüler ortaya çıktı.

Görüntülerde CHP'lilerin bu kez balya balya euro saydıkları görüldü.


PARA SAYAN KİŞİLER ARASINDA İMAMOĞLU İNŞAATIN GENEL MÜDÜRÜ ÇIKTI

İmamoğlu'nun danışmanı Fatih Keleş'in para destelerini saydığı görüntülerdeki diğer bir kişinin Ekrem İmamoğlu'nun sahibi olduğu İmamoğlu İnşaat'ın Genel Müdürü Tuncay Yılmaz olduğu ortaya çıktı.

İMAMOĞLU İNŞAAT GENEL MÜDÜRÜ TUNCAY YILMAZİMAMOĞLU İNŞAAT GENEL MÜDÜRÜ TUNCAY YILMAZ

Yılmaz'ın Ekrem İmamoğlu'nun bir diğer şirketi SSB Gayrimenkul AŞ'nin de yönetim kurulu üyesi olduğu anlaşıldı.



İmamoğlu İnşaat'ın Genel Müdürü Tuncay Yılmaz'ın aynı zamanda Fatih Keleş'in başkanlığını yaptığı İBB Spor Kulübü'nün mali işler yöneticisi olduğu öğrenildi.

RÜŞVET İZİ

Öte yandan CHP'nin satın aldığı il başkanlığı binasının müteahhidi Ali Gül'ün ocak ayında yine CHP'li Büyükçekmece Belediyesi'ne düzenlenen rüşvet operasyonunda tutuklandığı ortaya çıktı.

Söz konusu rüşvet operasyonunda aralarında Belediye Başkan Yardımcısı Nuraydın Sak, Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdür Vekili Abdurrehim Çakır'ın da olduğu 7 belediye personeli ile Müteahhit Ali Gül tutuklandı.


Ekrem İmamoğlu'nun açıklamalarından önce A Haber'e konuşan Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür ortada büyük bir şaibenin olduğuna dikkat çekerek kritik sorular sordu.

PARA NEDEN YASAL YOLLARDAN GİTMEDİ?

Övür şu ifadeleri kullandı:

"Şöyle bir fotoğraf ortaya çıktı. CHP en son kurultay ve İstanbul Kongresi öncesi siyaset kulislerinde konuşulan ve medyaya yansıyan para ilişkileri ister istemez fotoğrafa baktığımız zaman şüphe uyandırıyor. Bu kadar büyük bir paranın CHP'liler tarafından götürülüp verilmesi… Hukuken işin başka boyutları da var. Bir bina alınıyorsa o paralar yasal yollardan neden gitmedi diye sorular da var.

Ekrem İmamoğlu ve Fatih KeleşEkrem İmamoğlu ve Fatih Keleş

Akla gelen şey şu; Bu paraların kaynağı ne nereden geldi bu paralar? Bağışla falan deniyor ama büyük ihtimal bu İBB'nin kaynaklarından geldi.

Orada Fatih Keleş ismi varsa şüphe uyandıran şeyler vardır bunu 2020 Ağustos ayında yazdım. Keleş'in İmamoğlu'nun para ilişkilerini yöneten bir isim olduğu biliniyor. Beylikdüzü'nden beri böyle bir ilişki var ve "kasası" olarak nitelendiriliyor. İster istemez şüpheye düşüyorsunuz bu fotoğrafı gördüğünüz zaman.

PARA KAYIT ALTINA ALINDI MI?
Burada cevaplanması gereken çok soru var. Bu para nereden geliyor. Bağış deniyor. Bağış yasal yollardan kayıt altına alındı mı? Bu para neden banka üzerinden gönderilmedi? Bunların hepsi sorulması gereken ve cevaplanması gereken sorular. Verdikleri cevap bunlara yetmiyor.

Garip şeyler var. Bavullarla götüreceksin büroda teslim edeceksin. Niye banka yoluyla göndermediler? Bu bağış geldiği zaman neden kayda girmedi girdiyse ortaya koysunlar.

Mustafa Kemal Çiçek dün gerçekten önemli bir açıklama yaptı. Hem Kılıçdaroğlu'nun hem de CHP'nin avukatı olarak bu meselenin içinde olduğunu paranın da devletten gelen CHP'ye verilen kaynaktan karşılandığını kendileri tarafından ödendiğini açık şekilde söylüyor. O zaman bu nedir neyin parasıdır?

Aklımıza Erkan Çakır'ın açıklamaları geliyor. Daha önce söylediği çok şey var. İnsanların kurultay sürecinde paralarla oy değiştirdiğini. Beşiktaş'taki delegenin para aldığını açık şekilde söylüyor. Tüm bunlar sonuçta şüphe uyandırıyor. Bu paranın kaynağı net bir şekilde açıklanmalı.

İBB bu parayı kendi kaynaklarından göndermişse daha vahim bir meseledir. Büyükşehir halktan topladığı vergilerle CHP'ye bina mı aldı? Bu soruların cevaplanması gerekir.

EKREM İMAMOĞLU NEDEN SUSUYOR?

Orada net bir şekilde soru işareti var. İmamoğlu ve Murat Ongun her konuda bir bicinde cevap vermeye çalışan 2 siyasi aktör. Bu konuda neden suskunlar. İmamoğlu en yakın adamı Fatih Keleş'in bu işin başında yer alması cevaplanması gereken sorudur. Keleş'in orada ne işi var? Bağış meselesi varsa CHP'lilerin kendisi toplaması gerekirken İmamoğlu'nun kasasının orada oluyor olması mutlaka kafalara soru işareti getirir.

Ekrem İmamoğlu ve Murat OngunEkrem İmamoğlu ve Murat Ongun

Daha önceki ilişkilerinde İstanbul'daki para kaynağının oluşmasında… İstanbul'da CHP dışında İBB'nin bünyesinde kurulan İstanbul Planlama Ajansı'nın bütün üyeleri tamamen İmamoğlu'na çalışan paralel bir belediye yapısı oluşturuldu. Bu yapının içerisinde Fatihj Keleş de var. Danışmanlar üzerinden yeni bir yapı oluşturma projesiydi. İmamoğlu'nun buna mutlaka cevap vermesi gerekir. Keleş o paraları niye götürdü. Nereden geldi kaynağı nedir? Bir başka şey daha hatırlatayım. 2019'da CHP dönemlerinde en yakın arkadaşı olarak tanınan Atılgan Bayar da benzer bir fotoğraftan bahsediyor. Paraların toplandığını çantalarla verildiğini hatta çantaların patladığını söylüyor. Bu fotoğraflar bile nasıl bir İmamoğlu-para ilişkisi olduğunu gösteriyor. Bu kayıt dışı paralar kime harcandı?

VERGİ Mİ KAÇIRILDI?

Bu tür işler bankalarda olmalı. Baka yoluyla neden gönderilmedi. Mal sahibinin vergiden kaçırılması CHP kendisinin bunu kayıtlarda gösterdi mi? Sayıştay ya da Yargıtay raporlarında CHP bunu nasıl gösterdi. CHP'nin o parayı kayıtlara nasıl geçirdiğini açıklaması gerekiyor. Neden elden verilmiyor. İkili bir terslik var. Hem mal sahibinin vergi kaçırması söz konusu. 15-16 milyondan bahsediliyor. O paranın kayda girmemesi CHP eliyle vergi kaçırmaya alet olunmasını sağlıyor.

CHP'nin bütün elemanları biraraya geliyorlar. Bu tür bir ilişkiyi kurabiliyorlar. İşin birçok vahim tarafı var. Ama mutlaka İmamoğlu ve ekibinin İBB'nin kaynaklarından mı CHP'ye aktarıldı.

İHALE VERİLEN MÜTEAHHİTLERDEN Mİ?

Erkan Çakır bu konuda çok fazla şeyler söyledi. Müteahhitlerden de olabilir. Müteahhitlerden para geliyorsa çok daha şaibeli işler vardır. Müteahhit para veriyorsa imarla ilgili bir sorunu vardır çözmeye çalışıyordur. Kuşkusuz kimse başlangıçta suçlamak istemiyor ama ortaya böyle bir fotoğraf çıkıyorsa ve CHP gibi bir partinin il merkezinin alınması ile ilgili bir süreç yaşanıyorsa İmamoğlu'nun en yakın isminin olması mutlaka soru işaretleri yaratıyor."