Türkiye bu pazar günü sandık başına gidecekken, saha çalışmaları boyunca CHP'nin kirli siyaseti skandallarıyla gözler önüne serildi.
Vatandaşlar 31 Mart'ta tercihi yapmak için bekliyor. Kritik seçim öncesi AK Parti ve MHP Cumhur İttifakı çatısı altında Türkiye Yüzyılı'nda eser ve hizmet belediyeciliği yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Bu süreçte, Yeniden Refah Partisi ise Cumhurbaşkanlığı seçiminin aksine seçimlere tek başına girme kararı aldı. Partinin aldığı karara Yeniden Refah Partili isimlerden tepki sesleri yükseldi.
"CUMHUR İTTİFAKININ DESTEKLENDİĞİ AÇIKLANMALI"
Yeniden Refah'ın kurucu isimlerinden olan ve Genel Başkan Danışmanı olarak görev yapan Yücel Mollaismailoğlu, partisinin Cumhur İttifakı'nı desteklemesi gerektiğini söyledi. Yazılı bir açıklama yapan Mollaismailoğlu, "Vakit bütünüyle bitmeden bu yanlıştan vazgeçilerek Cumhur İttifakının desteklendiği açıklanmalıdır. Yoksa bir iki kişinin ihtirası yüzünde Türkiye siyasetine ikinci bir Saadet Partisinin kazandırılması kaçınılmazdır." ifadelerini kullandı.
Mollaismailoğlu yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Rahmetli Hoca'mızın ilmik ilmik ördüğü Milli Görüş Davası'nın bir mensubu olarak karşınızdayım.
Hocamızın 1969'da Türkiye'mize önerdiği çıkış yolu o gün gerçekleştirilebilseydi şüphesiz bugün başka bir dünyada yaşıyor olacaktık. Milli Görüş'ün önerdiği Adil Düzen o zaman kurulabilseydi, yaşanılabilir bir dünya inşa edilecek, bugün başta Filistin olmak üzere hiçbir yerde zulümler ve soykırımlar yaşanmayacaktı.
Egemen güçler Türkiye'mizin böyle bir dünyaya öncülük etmesini bugüne kadar hep engellediler. Ancak ülkemiz son dönemde attığı adımlarla bu yolda ciddi bir ivme kazandı. Özellikle 15 Temmuz dan sonra yakalanan her alandaki yükseliş içerde ve dışarda Türkiye düşmanlarını panikletmiştir. Demirağ'ların, Hürkuş'ların, Killigiller'in karada, denizde, havada hayata geçirmek istedikleri projelerin üzerlerine betonların döküldüğü günler şükür geride kaldı. Artık İHA'larımız, SİHA'larımız, uçaklarımız, gemilerimiz tıpkı üretimleri gibi milli adlarla karada, denizde ve havada boy göstermeye başladı. Milli Savunma Sanayi alanında yerlilik %80 lere ulaştı. Bütün bu gelişmelerin, rahmetli Hoca'mızın Ayasofya'nın minarelerinden ezanların yükseldiği bir Türkiye tahayyülüyle aynı döneme denk düşmesi asla tesadüf değildir.
Bizler, Milli Görüş çizgisinin her gün biraz daha uzağına savrulan bir partiden umudumuzu keserek Hocamız adına kurduğumuz vakıfla Türkiye genelinde teşkilatlandık. Daha sonra ise yarınları düşünerek hareketin tekrar siyaset sahnesine çıkıp Türkiye'mizin yeni atılımlarına ivme kazandırması arzusuyla Yeniden Refah Partimizi kurduk.