Tahran - Tel Aviv hattında füzeler konuştu... İran, İsrail'in Şam'daki konsolosluğunu vurmasına karşılık olarak İHA ve füzelerle İsrail'e saldırı başlattı.
İsrail, savaş kabinesi sığınaklarda toplanırken, Beyaz Saray İsrail'e desteğini açıkladı.
Tahran yönetimi sabahın ilk saatlerinde harekatın sona erdiğini İsrail'in karşılık vermesi durumunda daha sert yanıt vereceklerini ilan etti. Soykırımcı İsrail ordusu ise İran'dan 200'den fazla insansız hava aracı, seyir füzesi ve balistik füze gönderildiğini belirtirken tehditlerin çoğunun İsrail hava sahası dışında önlendiğini açıkladı.
KAĞITTAN KAPLAN TAHRAN!
İran'ın İsrail'e yönelik İHA ve füzelerle göstermelik saldırılarının altında hiç şüphesiz kendi kamuoyunu dengeleme amacı yatıyor. Resmi hesaplardan paylaşılan animasyonlu görsellerle İran halkına gazlama yapılıyor.
Söz konusu saldırı girişiminin ardından soykırımcı İsrail ise ABD ve Batı kamuoyunda meşruiyet kazanmak için kolları sıvadı. Gazze'deki soykırım unutuldu, ateşkeş görüşmeleri askıya alındı. Batı İsrail'e desteğini artırdı.
Gazze'deki soykırımda etkisiz ve pasif kalan BMGK, İran'ın İsrail'e yönelik göstermelik misillemesi sonrası 'acil' koduyla toplanma kararı aldı.
Gelinen bu noktada attığı füzelerin birçoğu İsrail'e etki etmeyen İran'ın Tel Aviv'i 'savaş' ABD'yi de 'üslerini vurmak'la tehdit etmesi Tahran'ın 'kağıttan kaplan' rolünü de gözler önüne serdi.
İRAN VE ABD'DEN DANIŞIKLI DÖVÜŞ: TRUMP'IN İTİRAFINI HATIRLAYALIM
Tam da bu noktada eski ABD Başkanı Trump'ın İran ve ABD arasındaki danışıklı dövüşü itiraf ettiği açıklamalarına dikkat çekmekte fayda var.
Trump, Irak'ın başkenti Bağdat'ta düzenlenen hava saldırısında öldürülen İranlı General Kasım Süleymani'nin öldürülmesinin ardından, Tahran yönetimi ile arasında geçen konuşmayı anlattı.
"İRAN ÖNCEDEN ARAYIP SALDIRILARI HABER VERDİ"
Bunu daha önce açıklamadığını belirten Trump, "İranlılar aradı. 'Başka çaremiz yok, itibarımızı kurtarmak için sizi vurmamız lazım. Belli bir askeri üsse füze fırlatacağız ama endişelenmeyin üsse ulaşmayacaklar' şeklinde garanti verdiler" ifadelerini kullandı.
"BU BİR ALGI OPERASYONU"
Takvim yazarı Bekir Hazar, "Teşekkürler Tahran" adlı yazısında "Dünya zalimlerin muazzam bir oyunu ile karşı karşıya. İran ve İsrail arasındaki gerilim tamamen ve planlanmış bir çatışma. Burada asıl amaç İsrail'in Filistin'de yaptığı soykırım ve işlediği savaş suçlarını ikinci plana itip üzerini örtmek. İsrail'i "Katil" statüsünden meşru bir devlet haline dönüştürmek. Bu bir algı operasyonu. Plan tıkır tıkır işledi. İsrail tüm dünyada sokaklarda "Çocuk katili" diye protesto edilirken bir anda İran'ın göstermelik saldırısıyla "Mağdur" durumuna getirildi." sözlerine yer vererek konuya ilişkin çarpıcı bir değerlendirmede bulundu.
Oyunun büyük olduğuna işaret eden Hazar, "Ortadoğu'da İsrail yayılmacılığına İran'ın hizmetçiye dönüştürüldüğü bir plana tanıklık ediyoruz. Bu sözler dün görüştüğüm Amerikalı bir stratejiste ait. Altına imzamı atacağım dört dörtlük bir açıklama. Oyunun nasıl kurgulandığı satır aralarında kabak gibi sırıtıyor zaten. İran devrim muhafızları bir bildiri yayınladı saldırı başladığında. O bildiride "Terörist Amerikan hükümeti, İran'ın çıkarlarına zarar verecek herhangi bir destek ve katılımın, İran Silahlı Kuvvetleri'nin kararlı ve pişman edici tepkisiyle sonuçlanacaktır" deniyordu. Yani İran Devrim muhafızları Amerikan yönetimini açık açık "Terörist" ilan ediyordu. "Vay be" idi durumlar. Ardından İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan sosyal medya hesabından bir açıklama yapıyordu; "İsrail'e saldırı öncesi ABD'yi bilgilendirdik" diyor, bilgi vererek adeta "Tüm tedbirleri alın ağam" çağrısı yapıyordu. Yani bir ülke terörist dediği ABD'ye "Alo patron, saldıracağım" diyordu. Bu ne lahana turşusuydu böyle. ABD de gelen bu bilgi sayesinde yanaştırdığı uçak gemisi ile yüzlerce dronu leblebi gibi avlayarak İran'a borçlanıyordu." ifadelerine yer verdi.
Peki, uzmanlar İran'ın İsrail'e yönelik füze ve İHA'lı misilleme operasyonuna ne diyor?
İRAN'IN MİSİLLEMESİ NETANYAHU'YA AVANTAJ SAĞLADI!
Doç. Dr. Abdullah Aydın, İran'ın İsrail'i iç siyassette malzeme olarak kullandığına dikkat çekip misilleme operasyonunun Netanyahu hükümetine avantaj sağladını belirtti.
Aydın şu ifadeleri kullandı;
İran'ın direkt olarak İsrail'i hedef alan bir saldırı gerçekleştirerek kendi çıkarlarını ve ülke imajını yükseltmek maksadını taşıdığı aşikar. İran'ın hem iç siyasette hem de dış siyasette meşruiyetini sağladığı yerdir İsrail meselesi.
Kendi içerisindeki sıkıntıları çözmek adına da bu saldırıya mecbur kalmıştır.
Netanyahu hükümeti açısından da çok büyük avantaj elde edildiğini söylemek mümkün. Kendi meşruiyetinin sorgulanmaya başladığı, Gazze'de yaptığı büyük katliama karşı verilen tepkilerin yükselmeye başladığı bir dönemde İran'ın bu yapmış olduğu saldırıyla bakın biz ne kadar haklıyız gördünüz mü mesajını da verdiğini söylemek mümkün.
Terör ve Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ, Tahran - Tel Aviv hattındaki gelişmeleri "Savaş değil kavga" ifadeleriyle yorumladı.
Ortada 'danışıklı dövüş' durumunun söz konusu olduğunu dile getiren Başbuğ, "Bu saldırı iki ülkenin savaştığı anlamına gelmesin. Bir mecburiyetten kaynaklanan yine bir danışıklı dövüş bir kavga gördük biz savaş da denmez bunun adına" değerlendirmesinde bulundu.
Coşkun Başbuğ'un açıklamalarından öne çıkanları şu şekilde;
"OYUN ARTIK GÜN YÜZÜNE ÇIKTI"
Niye iş bu noktaya geldi? Vekil savaşlar yerine veya savaşıyormuş gibi görünüp Irak Suriye coğrafyalarını dövmek yerinde niye doğrudan birbirlerini hedef seçtiler? Çünkü artık buradaki o oyun yarım asrı aşkın o oyun artık iyice gün yüzüne çıktı. Sadece bizler değil dünya kamuoyu da tartışmaya başladı. Hatta kendi içinde de ciddi tartışmaların yaşandığı bir sürece doğru evrildi İran.
"SAVAŞIYORMUŞ GİBİ YAPIP SAVAŞMIYORLAR"
ABD – İran ve İsrail arasında enteresan bir iş birliği var. Bu arka planda görünmeyen iş birliği sahada bugüne kadar yarım aırı aşkın bir süredir işliyor. Dövüşüyormuş gibi yapıyorlar dövüşmüyorlar. Savaşıyormuş gibi yapıyorlar savaşmıyorlar.
"BİNLERCE MÜSLÜMAN'I KATLEDİYORLAR"
Tam tersi savaşıyorum moduyla ve o havayla Irak ve Suriye'de yüzlerce binlerce Müslüman'ı katlediyorlar.
"TİYATRO SONA ERDİ! YENİ PERDE AÇILMAK İSTENDİ"
Bu tiyatro bana göre artık sonuna geldi. Bunu da İran ve beraber hareket ettiği ABD ve İsrail çok iyi bildiği için savaşıyor gibi yapıldı ilk defa ve burada yeni bir perde açılmak istendi. Bana göre kısmen de başarıldı.
"İRAN ABD VE İSRAİL'İ BATAKLIKTAN ÇIKARDI"
İran hiçbir şey kazanmadı. Tam tersi ABD ve İsrail'e çok şey kazandırdı. İkisini de meşrulaştırdı. İkisini de şu an dünya kamuoyunda oluşmuş olumsuz havayı olumluya çevirdi. İkisini de bataklıktan tuttu çıkardı. Bu süreçten çıkaracağımız sonuç bu.
İran'ın içerisinde bir FETÖ yapı var bizdeki FETÖ yapının bir başka versiyonu İran'da var. İran rejiminde yıllardır Tel Aviv ile bir dostluk söz konusudur. İran bölgedeki varlığını İsrail'e borçludur. İsrail de bölgedeki varlığını İran'a borçludur.
"İLK KARŞI ÇIKAN ABD VE İSRAİL OLUR"
Siz bugün deseniz ki İran'ı tarihten sileceğim yerle bir edeceğim ilk karşı çıkan İsrail ile ABD olur. Çünkü o gitti mi burada barınma şansları yok. İsrail'i yok edeceğim deyin İran karşı çıkar. Çünkü onun üzerinden nemalanıyor.
"İSLAM İÇİN EN BÜYÜK TEHLİKE İRAN"
Bu oyunu görmekte artık fayda var. Bugün İslamiyetin içindeki en büyük tehlike ve tehdit İran.
İran bu yaptıklarıyla bir anda mazlum İsrail'i yarattı ve Gazze'yi unutturdu. Yine ABD ile birlikte ikisini bir bataklıktan çıkardı. Şu an İsrail'e Netanyahu gitmeli diyen ABD'deki senatörler İsrail desteklenmeli demeye başladı. Tekrar mazlum İsrail havası doğdu diye söylüyorlar. Bu sürecin mimarı İran. Oyuna bu pencereden baktığınızda net görebiliyorsunuz.
İran ve İsrail hiçbir zaman savaşmaz. ABD hiçbir zaman İran ile yüz yüze karşı karşıya gelmez.
Birbirlerini asla vurmazlar. Sadece Irak ve Suriye coğrafyalarında tepişip dururlar. Oradaki Müslümanlar hasar alır.
DOSTLAR ALIŞVERİŞTE GÖRSÜN!
Dostlar alışverişte görsün. Burada füzelerle ilgili engellendiği söyleniyor hava savunma sistemi tarafından ama nerede engellendi ne tip füzeler bunlar bilinmiyor.