Müge Anlı'da konusu işlenen Suphiye Orancı'nın kızı Dilara Gülatan'ın 'babalık' davası açtığı Uğur Dündar'ı telaş aldı.
Dündar, mahkemeye başvurarak kendisiyle ilgili gerçeğin ortaya çıkmasını sağlayacak dosyaya önce gizlilik kararı aldırdı. Ortada böyle büyük bir mağduriyet varken kahkahalarla "Sağlıklı bir cinsel hayatım var" diyerek savunma yaptı.
Dündar, son olarak kendisiyle ilgili haberlere yayın yasağı koydurdu.
Gazeteci yazar Mahmut Övür "Uğur Dündar'ın öfkesi" başlıklı köşe yazısında mağdur olan kızların durumunu kaleme aldı.
NE TÜR BİR KALPSİZLİKLE YOĞRULMAK GEREKİR?
Uğur Dündar'ın kahkalar eşliğinde yaptığı "sağlıklı bir cinsel yaşamım var" savunmasına tepki gösteren Övür, "35 yıl boyunca kimsesiz yaşamış bir insanın öz babasını bulmak için gösterdiği çaba ile alay etmek, 'Benim sağlıklı bir cinsel hayatım var' diyerek kıkırdamak için ne düzeyde bir kötülük gerekir? O kıkırdamalara şuh kahkahalar ile eşlik edip, 'Ay ilahi evet teke gibi adamsın, senin şeyinin hesabını mı tutacağız' diyebilmek için ne tür bir kalpsizlikle yoğrulmuş olmak gerekir?" ifadelerini kullandı.
Uğur Dündar'a "Yıllarca gizli kameralarla, gizli ses kayıtlarıyla sözde gazetecilik yapıp konu kendisine gelince 'yayın yasağı' getirtmek için nasıl bir ahlak anlayışına sahip olmak gerekir?" sorunu yönelten Övür şu ifadeleri kullandı;
Aslında ortada akıl dışı bir iddia da yok. Babasını arayan bir genç kız, sadece şüphelendiği her veriyi değerlendirerek iz sürmeye çalışıyor. Doğru çıkar veya çıkmaz, bundan daha doğal ne olabilir?
Bakın Sabah'a konuşan bir tanık, bizzat Dündar'ın gençlik yıllarında çalıştığı Çınar Otel'le ilgili şöyle diyor:
ÇINAR OTEL'DE NELER YAŞANDI? "UĞUR DÜNDAR'IN SUPHİYE İLE GÖRÜŞTÜĞÜNE TANIĞIM"
"İstanbul'un gençleri eskiden Yeşilköy Çınar Otel'e giderdi. Suphiye'nin Uğur Dündar'la görüştüğüne ben tanığım. Gözlerimle gördüm."
Bir de Dündar'ın bizzat köşesinde yazdığı anıları var ki fazla söze gerek yok. Çınar Otel'de cankurtaranlık yaptığı yıllarda ünlü futbolcular Can Bartu ve Metin Oktay'la tanıştığını anlatırken çok özel bir anısına da yer veriyor:
İTİRAF... "İKİ GÜZEL KIZ YUKARIDA BEKLİYOR"
"Bir akşam cankurtaranlık mesaimi tamamlayıp işten çıkmak üzereyken Metin Ağabey seslendi. Gece kulübüne gitmek için beklediği arkadaşı Tophaneli Kâmil (Altan) nedense gelmemiş, o da bana, 'Haydi gel, felekten bir gece çalalım. Üstelik şanslısın, iki güzel kız yukarıda bizi bekliyor' demişti. Metin Oktay'ın beni mutlu etmek için su gibi para harcadığı o eğlence gecesini hatırladıkça, bir trafik kazası sonucu aramızdan erken yaşlarda ayrılan bu 'kral adam' için gözlerim buğulanır."
Başka sorum yok. Gerçekten kızın olmayabilir ama keşke biraz da babasını arayan bir genç kız için gözleriniz buğulansa da öfkelenmeden, muhalifliğe bağlamadan, alay etmeden bu meseleye yaklaşsaydınız.