Fetullahçı Terör Örgütü militanlarının karıştığı rezilliklerin ardı arkası kesilmiyor.
FETÖ'CÜ ENES KANTER'İN TACİZ SKANDALI PATLADI
Her fırsatta Türkiye'yi ve Başkan Erdoğan'ı hedef alan FETÖ firarisi Enes Kanter'in sözde insan hakları savunuculuğu yaptığı bir toplantıda bir kadını taciz ettiği ortaya çıktı.
ABD Merkezli NOTUS'ta aktivist Haley Byrd Wilt, "İnsan Hakları Dünyasında Cinsel Taciz Sorunu Var" başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Wilt yazısında insan hakları dünyasında pek çok aktivist kadının tacize uğradığını ancak "davanın zarar görmemesi" adına suskun kalmak zorunda bırakıldığını öne sürdü.
Taciz skandalına karışan isimlerden birinin ise FETÖ'cü basketbolcu "Enes Kanter Freedom" olduğu yazıldı.
Yazar Wilt'in aktardığına göre Kanter, mağdur kadınlara mesajla cinsel tacizde bulunuyordu. Wilt, üç ayrı kaynaktan Kanter hakkında İnsan Hakları Vakfı tarafından cinsel taciz nedeniyle soruşturma başlatıldığını yazdı.
Yazıda Temmuz 2022'de, Hong Kong'lu aktivist Chung Ching Kwon paylaşımlarına gönderme yapıldı.
TACİZDEN SORUŞTURMA AÇILDI
Kwon paylaşımlarında genç kadınları "avlayan" "çok tanınmış bir ödüllü aktivist (eski bir sporcu)" olduğunu belirtmiş ve atılan mesajlara ilişkin detay vermiş ancak tacizcinin ismini yazmamıştı.
NOTUS'ta yer alan yazıda bu tacizcinin FETÖ'cü Enes Kanter olduğu belirtildi. Yazar Wilt tacizi bilen üç kaynağın olayı teyit ettiğini ve Oslo Özgürlük Forumu'nu düzenleyen insan hakları kuruluşu Human Rights Foundation tarafından Enes Kanter'e soruşturma açıldığını yazdı.
Enes Kanter'in ise herhangi bir paylaşımla ilişkisinin olmadığını ve yanlış bir şey yapmadığını iddia ederek kendisini savunduğu yazıldı.
ENES KANTER'İN TACİZİNİ İFŞA EDEN PAYLAŞIM
Peki, Hong Konglu aktivist Chung Ching'in 2022'de yaptığı taciz ifşasında neler diyordu?
İşte o paylaşımlar:
"İnsan hakları topluluğunda #metoo hareketi yaşanabilir mi?
Son örnek: Çok ünlü bir ödüllü aktivist (eski bir sporcu) genç kadınları avlamak için konferanslarda dolaşıyor.
Gece geç saatte kadın katılımcılara gönderilen mesajlar, "sarılmak" davetleri içeriyor. Farklı bir konferansta gönderilen bir mesajda ise açıkça üçlü bir ilişki teklif ediliyor.
Bu adam yalnız değil. Bu tür etkinliklere katılan her genç kadın, gözlerinin dikileceğinden korkuyor. Bu, insan haklarını savunan ve bu konferanslara büyük çaba sarf eden birçok harika insanı eleştirmek değil.
Onlar da, bunun durdurulması gerektiğini kabul ederler.
Travma geçirmiş hayatta kalmışların hikayelerini anlatabilecekleri bir platform arayışında olanların sayısını unuttum bile. Gece geç saatte yapılan after-after partileri. Koşulsuz platformlar. Ve daha fazlası.
Demirbaş olarak kabul edilen son erkek ayrıcalığının, aslında ona karşı bir kalkan olması gereken topluluk olduğu acı bir ironidir."