Dijital platformlarda haksız rekabetin önlenmesi, haberin telifinin korunması ve Google gibi platformlardan telif geliri alınabilmesine imkan sağlayacak 'Dijital Telif Yasası' büyük önem arz ediyor.
TBMM Dijital Mecralar Komisyonu yerel seçimler sonrası ilk toplantısını 9 Mayıs 2024'te 'Dijital Telif Yasası' gündemiyle gerçekleştirmişti.
Konuyla ilgili bugün bir televizyon programında açıklamalarda bulunan TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman, "Bu yayına gelmeden önce Google'ın temsilcileriyle tekrar konuştuk. Haziran ayı içerisinde gelecekler. Meclis komisyonumuzla bu konuda bir iş birliği yapacağız. Bu çalışmaları yakından takip edeceğiz." dedi. Yayman CNNTurk'te yaptığı açıklamada, "Meclis tatile girmeden çıkar mı bilmiyorum, yaz döneminde Meclis'in gündemine hazırlanması konusunda çalışmalarımıza devam ediyoruz." dedi.
Yayman dijital telif yasasına ilişkin şu ifadeleri kullandı:
Bu dijital telif meselesi dünyada da çok önemli. Türkiye'de de çok önemli ve çok konuşulan ve tartışılan konuların başında geliyor. Kişiselleştirerek somut bir örnek vermemiz gerekirse, ben CNN Türk stüdyolarına geldiğimde çok sayıda arkadaşımızın, basın emekçisinin ekranın başında çalıştığını, bir yayın hazırlığı yaptığını görüyoruz. Pek çok kişinin emeği varken siz yaptığınız yayını herhangi bir dijital mecra alıyor ve kendi yayınıymış gibi kullanmaya başlıyor. Burada asıl sorun başlıyor. Siz o zaman, bir medya kuruluşunun yayınının izinsiz bir biçimde kullanılması, haberinin telif ödemeden kullanılması neye yol açıyor.
BUNUN ADI TAM OLARAK EMEK HIRSIZLIĞI
Personel için emek sarf etmeyen, emek ortaya koymayan, herhangi bir emek ve kreatif katkı koymayan mecra alıyor sizin içeriğinizi başka yerde kullanmaya başlıyor. Sonra ne oluyor? Sonra sizin reklam gelirleriniz hiçbir emek sar etmeden o yayını alıp kullanan başka birine gitmeye başlıyor. Bunun adı tam olarak emek hırsızlığı.
Bu emek hırsızlığı karşısında bu defa kurumlar, büyük işletmeler kan kaybetmeye başlıyor. Buraları ayakta tutan reklam gelirleri. Giderlerinizi kısmaya başlıyorsunuz.
KRİTİK GÖRÜŞMENİN TARİHİ BELLİ OLDU: GOOGLE TEMSİLCİLERİ GELİYOR
Biz dijital telifi çok önemsiyoruz ve CNN TÜRK aracılığıyla da ben bir müjdeyi vereyim. Bu yayına gelmeden önce Google'ın temsilcileriyle tekrar konuştuk. Haziran ayı içerisinde gelecekler. Meclis komisyonumuzla bu konuda bir iş birliği yapacağız. Bu çalışmaları yakından takip edeceğiz.
Bu hafta çarşamba günü de hem Rekabet Kurumu'nun uzmanları yetkilileri hem de Telif Genel Müdürümüz Erkin Bey gelecek komisyonumuzda dijital telifle ilgili tüm paydaşların bir araya geldiği bir komisyon toplantısı yapacağız. Bu dijital telifle ilgili sorunu hızlandırmak istiyoruz. Bu konuda asla çifte standardı kabul etmiyoruz. Çarşamba günü komisyonumuzun toplantısı var.
Meclis tatile girmeden çıkar mı bilmiyorum, yaz döneminde Meclis'in gündemine hazırlanması konusunda çalışmalarımıza devam ediyoruz.
TİKTOK YASAKLANACAK MI?
Bu Tiktok meselesi artık bir ulusal güvenlik meselesi haline gelmiş durumda. Buradaki paylaşımları, içerikleri asla kabul etmiyoruz. Bunlar ne bizim geleneklerimize, ahlakımıza, dinimize, toplumsal değerlerimize uygun ne de evrensel ahlaka uygun. Tiktok maalesef ama maalesef Türkiye için ulusal güvenlik meselesi haline geldi.
Sokakta çok ciddi bir tepki var. Bu tepkiyi görüyoruz. Bu asla kabul edilemez. Bir annenin evladıyla ilgili sözleri amacını aşan, haddi aşan ve asla kabul etmeyeceğimiz sözleri... Çok çirkin laflar bunlar. Bunun aslında Tiktok'un algoritması tarafından engellenmesi lazım. Engelleniyor... Aynı anda bu içerin buharlaşması lazım.
Tiktok başlı başına bir sorun alanı. Yapıcı etkisinden daha fazla yıkıcı etkisi var. Ama şunu da söylemem olarak hem kişisel olarak hem de biz parti olarak sansüre ve yasaklamaya karşıyız, kabul etmiyoruz. Kamuoyunun Tiktok'un kapatılması konusunda çok net bir tavrı var.
Bu konuda hep ne söyleriz; Bir tarafta özgürlükler, bir taraftan güvenlik. Özgürlük ve kamu düzeni dengesi olarak söyleyebiliriz. Bir taraftan kişisel haklar, özgürlükler bunlar çok önemli. Ama diğer taraftan ailenin korunması, çocuğun korunması, müstehcenliğin önlenmesi, fuhşun önlenmesi, kadın ticaretinin önlenmesi, ulusal güvenliğe zarar verecek uygulamaların kaldırılması, toplumsal düzenin sağlanması bütün bunları da bizim dengelememiz lazım. Dediğim gibi biz yasağa, sansüre karşıyız ama diğer taraftan da ailemizin korunması bizim için kırmızı çizgidir. Çocuklarımızın korunması öncelikli bir konudur. Yani burada dijital mecralar mahremiyetin tamamen ortadan kalktığı bir platforma döndü. Biz bunu asla kabul etmiyoruz. Konuyu takip ediyoruz.
'Tiktok günah keçisi mi ilan ediliyor?' Hayır. Bir özgürlük ve kamu dengesini sağlamamız gerekiyor. Çocuk ve kadın konusu çok önemli."