HEDEF ERDOĞAN! Ayhan Bora Kaplan soruşturması üzerinden planlanan kumpasta dikkat çeken detay! Serdar Sertçelik'in kaçış rotasını Cevheri Güven nereden biliyor?

Türkiye, yeni bir 17/25 Aralık kumpasıyla karşı karşıya. Ayhan Bora Kaplan’a operasyonu üzerinden Emniyet’teki bir grup eliyle tıpkı 17/25 Aralık gibi yeni bir kirli komplo kurulmak istendi. Soruşturma genişletilirken AK Partili isimlere, MHP'li isimlere ve yargı mensuplarına kumpas hazırlığını yansıtan konuşmalar ifşa oldu. Peki Serdar Sertçelik’in Meriç’ten kaçışını FETÖ’cü Cevheri Güven nasıl bildi? Hedef Erdoğan mı? İşte detaylar...

Ayhan Bora Kaplan suç örgütünün firari gizli tanığı Serdar Sertçelik'in iddialarında yer alan ve açığa alınmasının ardından adliyeye sevk edilen emniyet görevlilerinin ifadelerine ulaşıldı. Emniyet görevlileri Sertçelik'le yaptıkları facetime görüşmeleri kabul etti. 7 şüpheli tutuklandı.

Ankara Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Gökay Öner, ifadesine suç örgütü lideri Kaplan hakkındaki soruşturma sürecinin nasıl başladığını anlatarak başladı:

MURAT MÜDÜRÜ GÖRÜNCE ŞAŞIRDIM
"Sosyal medya görüntülerinden Murat Çelik müdürün operasyona katıldığını gördüm. Görev yaptığım sürece bir müdürün bir operasyona katıldığını görmedim. ABK'nın yakalanmasında görevlendirmeler Murat Çelik müdürün sözlü talimatıyla gerçekleştirilmiştir."

GÖZALTINDAYKEN ÇAY İÇİYORDU
Soruşturmaya ilişkin talimatları bizzat Çelik'in verdiğini belirten Öner, "Tüm dosyayı, Şevket Demircan üzerinden soruşturmayı yürüttü. Ayhan Bora Kaplan ilk gözaltına alındığında, akşam saatlerinde odaya girdim. Ayhan Bora Kaplan ayakta değil, masada çay içtiğini gördüm. Bu duruma çok şaşırdım" diye konuştu.

300 BİN DOLAR İDDİASI
Kaplan'ın İzmir'de ifade verirken polis memurlarının rüşvet aldığı öne sürülürken Öner, şu iddiada bulundu:

"Görevlendirmeleri İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik yapmıştır. Murat Çelik'in odasına gittim, İzmir'de görevlendirilen personelle ilgili sorun mu olduğunu sordum. Sorun olduğunu, sorunu kendisinin bildiğini, görevlendirilen memurların hata yaptığını, hatayı bildiğini söyledi. Basından öğrendiğim kadarıyla suç örgütü soruşturmasında gizli tanıkların açık kimlik bilgilerinin İzmir'e görevlendirilen polis memurları tarafından ABK'nın avukatına 300 bin dolar karşılığında verildiğini öğrendim."

YAKALA TALİMATI VERMEDİ
Gizli tanığın hakkında uygulanan elektronik kelepçe ve ev hapsi şeklinde adli kontrolü ihlal etmesine ilişkin olarak da Öner, "Sertçelik'in adli kontrol tedbirini ihlal ettiğine ilişkin herhangi bir kurumdan resmi ya da gayri resmi bildirim almadım" dedi. Sertçelik'in ikinci kez gözaltına alınmaması üzerine gelişen firar sürecini de detaylarıyla anlatan Öner, "Bu durumu Murat Çelik'e ilettiğimde kendisi hiç şaşırmadı ve tepki vermedi. 'Nasıl ya, öyle mi?' şeklinde bana soru sordu. Bana şüphelinin yakalanmasına yönelik derhal harekete geçmem konusunda talimat vermedi" ifadelerini kullandı.

Sorguda savcının "Serdar Sertçelik firar ettikten sonra hakkında yakalama kararı mevcut iken GBT sorgusuna takılıp hakkında yakalama kararı bulunduğu konusunda şube müdürlüğünüze herhangi bir bildirim geldi mi?" sorusuna da Öner, "Bildiğim kadarıyla Serdar Sertçelik'in hakkında yakalama kararı bulunken GBT sorgusuna yakalandığına dair bir bildirim gelmedi" yanıtını verdi.

POLİSLER DE TUTUKLANDI
Gözaltında bulunan 8 şüpheliden 7'si dün adliyeye sevk edildi. 4'ü polis 3'ü sivil olduğu bildirilen şüpheliler savcılık sorgusunun ardından, tutuklanma istemiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği'ne sevk edildi.

Organize Suçlarla Mücadele Şubesi'nden Sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan, Komiser Ufuk Gültekin, Komiser Metehan İlkyaz, Mustafa Çotuk, Adem Kaçan, Ramazan Kubat "Göreve ilişkin sırrın açıklanması", "Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs" suçlarından tutuklandı. 1 şüphelinin ise Emniyet'teki işlemlerinin devam ettiği bildirildi.

SERTÇELİK NASIL 'M7' OLDU
Öner, Sertçelik'in nasıl gizli tanık yapıldığını da şöyle anlattı:

"Serdar Sertçelik Türkiye'ye geldikten sonra şüpheli U.G. isimli komiser odama gelerek, bana 'Abi şahıs bazı beyanlarda bulanacakmış, savcının aranması gerekiyormuş' dedi. Ben de hangi sebeple aranacağını sorduğumda, 'Orasını bilmiyorum, Şevket müdür biliyor' dedi. Şevket Demircan, Organize Şube Müdürlüğü'nde bulunan odasının karşısında bir görüşme odası ayarladı. Bu odada, ABK suç örgütü kapsamında alınan şahıslarla mülakat yapıldığını U.G. komiser bana söyledi. Gizli tanık tedbiri uygulandığını sonra öğrendim."

FETÖ PARMAĞI
Konuyu köşesine taşıyan Hürriyet gazetesi yazarları Abdulkadir Selvi ve Nedim Şener, olaydaki FETÖ kumpasına dikkat çekti.

Selvi, "Türkiye'de herkes Serdar Sertçelik'in Kos adasına kaçırıldığını konuşurken, ilk andan itibaren "Meriç'ten kaçtı" diyen firari FETÖ'cü Cevheri Güven bunu nasıl bildi? Meriç Nehri'nden kaçma işinde FETÖ'cüler bir numara. Kaçışta parmakları var mı?" sorusunu yöneltirken şu ifadeleri kullandı:

Serdar Sertçelik'in yurtdışına çıkarılması ve ardından FETÖ'cü polislere, gazetecilere, Zekeriya Öz başta olmak üzere FETÖ'nün önde gelen hâkim ve savcılarına güvenli evler açan Alman istihbaratı ile irtibatını kim kuruyor? Alman istihbaratı demek, CIA'in Almanya şubesi demek. Yoksa AK Parti'ye yönelik operasyon için kaçırılması birlikte mi planlandı? İçişleri Bakanlığı'nın bu konuda kapsamlı bir açıklama yapması bekleniyor.

HEDEF ERDOĞAN!
Hürriyet yazarı Nedim Şener ise 17 Aralık kumpasının olay örgüsü ile Ayhan Bora Kaplan soruşturmasının kumpasa dönüştürülmesi arasındaki benzerliğe şu sözlerle dikkat çekip asıl hedefin Başkan Erdoğan olduğunu dile getirdi:

İlginçtir, şimdi FETÖ dedikleri "cemaatin" Ergenekon ve Balyoz kumpaslarına destek veren Fetullahçıların 7 Şubat 2012'de MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı tutuklama girişiminin bile ayıltamadığı, 17/25 Aralık 2013 kumpasını görmekten aciz bazı isimler Ankara Emniyeti içinde Nurcu-Okuyucuların başını çektiği bir grubun Cumhur İttifakı ortaklarına kurdukları kumpas soruşturmasını sulandırmak için elinden geleni yapıyor.

Eğer son skandal patlamasaydı Sertçelik Türkiye'ye dönecek, kendisinden istenen ifadeyi verecek, siyasete kumpas ağları örülecekti. Öyle anlaşılıyor ki Emniyet içindeki grup, Serdar Sertçelik'in ifadesinde yer vereceği isimler hakkında önceden bazı araştırmalar yapmış. Dolayısıyla Sertçelik sadece onların çalışma yaptığı isimlere ifadesinde yer verecekti. Henüz hazırlık aşamasında ortaya çıkan kumpas bazılarının söylediği gibi hemen operasyona dönüşmez, tıpkı 17 Aralık kumpası gibi belirli bir süre sonra başlardı. Nitekim, 17 Aralık 2013 günü yapılan operasyon ile ilgili soruşturma tam 13 ay önce, 2012 yılı Temmuz ayında, "Rıza Sarraf Kapalıçarşı'da döviz şirketleri üzerinden kayıtsız para transferi ve altın ihracatı yapıyor" ihbarıyla başlamıştı. Sarraf üzerinden işadamlarına, işadamları üzerinden siyasetçilere, bakanlar ve bürokratlar üzerinden 25 Aralık 2013'teki gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a uzanan bir operasyona dönüşecekti.

NEDEN BU İSİMLER
İşin başında oldukları için -en azından resmi- telefon dinleme izni ya da kaydı olmaması şaşırtıcı değil. Ama TBMM Başkan Vekili Bekir Bozdağ, eski AK Parti milletvekili Mücahit Arslan, Bilal Arslan, AK Parti Grup Başkan Vekili Abdulhamit Gül, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kuzeni Sadık Soylu, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan'ın isimleri tesadüfen seçilmiş değil. Nedeni etkili soruşturma yapılırsa ortaya çıkar. Ama şu açık ki gizli tanık üzerinden AK Partili bakanlar, siyasetçiler ve bürokratlar, onlar üzerinden de Erdoğan yine hedef. 17 Aralık 2013 operasyon sürecinde Selam Tevhit Operasyonu kapsamında dosyada Erdoğan'ın Başdanışmanları Mustafa Varank, Şenol Kazancı ve Aydın Ünal vardı. Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında şimdiki Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan var. Kumpas ortaya çıkmasaydı ucu nereye varacaktı siz hesap edin.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

GÜNÜN DİĞER HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.