Terör örgütü PKK, "uluslararası alanda tanınma" planını harekete geçirdi. 2011 yılından beri iç savaş yaşanan Suriye'de meşru olmayan bir "sandık" kurmaya kalktı. Suriye'nin toprak bütünlüğüne tezat olacak şekilde "yerel seçim" çağrısında bulundu.
Ancak, bu durum Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararına uymuyor. Sabah'ta yer alan habere göre, ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin'in daimi üye olduğu BMGK'nın 2015 yılında kabul ettiği kararda Suriye'nin toprak bütünlüğünün altı çiziliyor.
Suriye'de acil bir ateşkesin sağlanması ve ülkede siyasi çözüme ulaşılması çağrısı yapılıyor. Suriye'nin geleceğine Suriye halkının karar vereceğinin vurgulandığı kararda, Birleşmiş Milletlerin desteği ile Suriyelilerin liderliğinde bir siyasi dönüşümün altı çiziliyor.
Yani bu kararla, Suriye'nin bağımsızlığı, egemenliği, birliği ve toprak bütünlüğüne bağlılık bildiriliyor.
BMGK'nın 2254 sayılı kararı doğrultusunda BM tarafından yapılan tüm açıklamalarda Suriye krizinin siyasi çözümünün, Suriyeli tüm tarafların katılımı ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasından geçtiği halen vurgulanıyor.
"SEÇİM MEŞRU DEĞİLDİR"
Terör örgütü PKK'nın Suriye kanadı PYD/YPG, BMGK'nın 2254 kararının tam zıttı bir eyleme imza attı. Fırat'ın doğusunda "yerel seçim" çalışmalarına başladı.
7 BÖLGE SEÇTİLER!
Belirlenen ilk tarih 30 Mayıs 2024 olarak açıklandı. Ancak seçimin tarihi 11 Haziran'a ertelendi. Seçimin Cezire, Deyr Ez Zor, Rakka, Tabka, Fırat, Münbiç ve Afrin'in Şehba bölgelerinde yapılması planlanıyor.
Böylece PKK, "Suriye'de öncelikle özerk bir statü" oluşturacak, sonrasında ise "bağımsız bir devlet kurma" planını devreye sokacak.
PEŞ PEŞE BOYKOT ÇAĞRILARI!
Buna karşı Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) belediye seçimlerini boykot edeceğini duyurdu.
Suriye Kürdistan Demokrat Partisi (PDK-S) genel sekreteri Muhammed İsmail de "Biz bu seçimlere katılmıyoruz. Bize göre bu seçim meşru da değildir" dedi. Ayrıca, bölgedeki diğer siyasi yapılar da seçimlerin boykot edilmesi kararını destekliyor.
İPUCU NET
Abdullah Ağar, A Haber canlı yayınında PKK'nın bu hamlesini değerlendirdi. Ağar şu ifadeleri kullandı:
Suriye'nin toprak bütünlüğünün göz ardı edildiği bir durum var. Sözde Rojava Anayasası dedikleri bir oluşum ortaya koydular. Bunun üstüne inşa etmeye çalıştıkları bir durum. Şimdi de seçimlere gidecekler. Şuna dikkat çekmek gerekiyor. Irak'ın kuzeyindeki yerel yönetim bölgesinde bir seçim süreci varken kendisini gösteriyor. Ne yapmak istediklerinin bir ipucu aslında bu. Bu noktada Türkiye'nin ne yapacağını hep birlikte göreceğiz. Çünkü sonuçta zannediyorlar ki ABD arkamızda biz burada devletleşeceğiz. Öyle olmayacağını göreceğiz"
KÜRT KİMLİĞİNİ İSTİSMAR HEDEFİ
PKK arkasında ABD ve başka ülkeler olduğunu düşünüyor. Orada devletleşeceklerini düşünüyorlar. Öyle olmayacağını zaman içerisinde TSK ve Türkiye onlara gösterecek. Suriye'nin parçalanması ile ilgili irrasyonel ama ihtiraslı bir adım. Bunun arkasında kim var? Bunu tahmin etmek hiç güç değil. Bölgeye sonradan gelenleri seçime dahil etmiyorlar. Kürt etnik kimliğini istismar ederek içerisine oldu bitti ile dahil etmek istiyorlar. Bilindiği Suriye Kürt Ulusal Meclisi vardı. PKK'ya karşı 15 partiden oluşan bir yapıydı. İçlerinde PKK iş birliği yamak isteyenler oluyor ama genelde PKK'ya karşı bir tutum var. ABD bunları bir araya getirmeye çalıştı.
KARARIN ALTINDA İMZASI VAR…
Suriye'nin toprak bütünlüğü ile ilgili olarak 2254 sayılı BMGK kararı var. Bu kararda ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin'in imzası var. İşte buna rağmen yapılan bir iş var ortada. Bu karar rağmen PKK'nın arkasındaki güçler bunu yaptırtıyorlar. Uluslararası hukukun hiç sayıldığı bir iş yapılıyor. PKK bu süreçleri ABD olmadan yapamaz. Ortada BMGK'nın kararlarının hiçe sayıldığı bir fotoğraf var. Burada ABD'ye rağmen Çin ve Rusya ne yapacak? Önemli olan noktalardan bir tanesi de bu. Bu işin arkasında Rojova Anayasası dedikleri o sözde toplumsal sözleşme yatıyor. Mahalli İdareler Kanunu deyiş olayı buralara getirdiler.
TÜRKİYE İZİN VERMEYECEK
PKK'nın topraklara musallat olmasıyla ilgili bir fotoğraf var. Toplumlar burada hiçe sayılıyor. Kürt etnik kimliği istismar ediliyor. İç savaş öncesindeki demografik oranlara gidin bakın; bölgedeki Kürt etnik kimliği şu an PKK'nın istismar ettiği kimlik Suriye coğrafyasında yüzde 3 veya yüzde 4 seviyesindedir. Şimdi neredeyse Suriye'nin neredeyse 3'te 1'ini ABD adım adım peşkeş çekiyor. Bu bölgedeki tansiyonun daha yükseklere çıkmasına sebep olacak. Böyle yapılmasına bölgedeki ülkeler özellikle Türkiye izin vermeyecek.