CUMHURİYETİN YENİ YÜZYILI VURGUSU
Tehdidin ne derece büyük, tehlikenin ne kadar yakın, engellerin nasıl olursa olsun taşıdıkları milli sorumluluk şuurunun, heyecanlarını ve öfkelerini bastırmak durumunda olduğu vurgulayan Bahçeli, "Sorunlardan ve suçlamalardan yılmamak, tuzaklardan ve karanlık oyunlardan uzak ve uyanık durmak lazımdır. Hiç kimse bizlere adalet ve hukuk hatırlatması yapacak kadar dürüst, dengeli, tutarlı ve samimi bir maziye ve mizaca sahip değildir. Zira Milliyetçi, Ülkücü Hareket'in veremeyeceği hiçbir hesap da yoktur." ifadesini kullandı.
Kendilerine "sözde doğruluk dersi" vermeye cüret edenlerin önce kendilerine bakması gerektiğini kaydeden Bahçeli, şöyle devam etti:
"Bize ikide bir parmak sallayanlar haddini ve hududunu bilmek mecburiyetindedir. Adalet ne diyorsa bağlıyız ve saygılıyız. 6-8 Ekim olayları münasebetiyle 37 kişiyi katleden teröristleri alkışlayıp pervasızca destek açıklaması yapanların sosyal medya yalanlarından ve sokak ağzından istifadeyle müfterilik yapması, ahlaklı ve edepli bir tutum değildir. Ne Milliyetçi Hareket Partisi ne de Ülkü Ocakları onun bunun kum torbası olamaz. Aksine tevessül edip teşne olanların alınlarını karışlamak, akıllarını başlarından almak, boş kafalarına da külah geçirmek bizim için çocuk oyuncağıdır. Kendini aşma iradesi taşımadan, bedel ödemeyi göze almadan, fikrinin ardında durma becerisi göstermeden, inançlarını savunma kararlığına sahip olmadan dava adamlığı mertebesine ulaşmak, bugüne kadarki tecrübelerimizle söylersek, ham bir hayaldir."
Ülkü Ocakları'nın Türk milletinin mutena sevdalısı olduğunu dile getiren Bahçeli, "Ülkü Ocakları zoru görünce saklananların harcı değildir. Ülkü Ocakları, dünyevi çıkarlara boyun eğmiş kifayetsiz muhterislerin, makam ve para tutkusuna yenik düşerek kök ve kimlik mutasyonuna uğramış kibir odaklarının hamaset sığınağı değildir. Ülkücülük bir insan hayatının bütününü kesintisiz şekilde kapsaması gereken, ömür çizgisinin farklı dönemlerinde herhangi bir kopuş ve sapmaya bütünüyle kapalı olan bir inanç ve irfan halidir." şeklinde konuştu.
"MİLLİYETÇİLİK, DEVLETİMİZİ KURAN ŞUURUN ADIDIR"
Ülkü Ocakları'nın fikir ve düşünce yapılarında hayat boyunca taşıyacakları bir mensubiyet kıvancı olduğunu dile getiren Bahçeli, "Bu kıvançtan nasibini alamayanlar için Ülkü Ocakları'nın bir gençlik macerası görülmesi, bir zaman aralığında tesadüfen bulunulmuş bir yer gibi takdimi gafillik olduğu kadar gerzekliktir." değerlendirmesinde bulundu.
Milliyetçiliğin binlerce yıldır var oluşu sağlayan ruhun adı olduğuna dikkati çeken Bahçeli, milliyetçiliğin aynı zamanda vatanı emperyalizmden kurtaran misyonun adı olduğunu belirtti.
Milliyetçiliğin, devleti kuran şuurun adı olduğuna değinen Bahçeli, "Dün, kimsenin milliyetçi görünmek istemediği dönemlerde milliyetçi idik ve vardık. Bugün, herkesin milliyetçi olduğunu iddia ettiği dönemde de varız ve buradayız. Yarın, gidişata göre renk değiştirerek girecekleri şekil belli olmayan siyaset palyaçoları yokken de, biz yine var olacağız ve yine burada bulunacağız." ifadelerini kullandı.
Nihai hedeflerinin bir hiyerarşi içinde ele alınması ve yol haritasının ortaya konulması gerektiğini anlatan Bahçeli, "Türkiye'yi yeni yüzyılda muasır ve müreffeh seviyelere çıkaracak güç sizdedir. Türk milletine giydirilmek istenen kefeni yırtarak yıkım ve ihanet şebekesini hayal kırıklığına uğratacak, mahvı perişan edecek şuur sizin fikrinizdedir." diye konuştu.
"GELECEĞİN SÜPER GÜÇ TÜRKİYE'SİNİN HAZIRLIĞINI MUTLAKA YAPMALIYIZ"
Ülkü Ocakları ve mensuplarının ihtiyaç olan her anda ortaya çıkarak bayrağı yükselttiğini vurgulayan Bahçeli, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
"Çok çalışmalıyız, geleceğin süper güç Türkiye'sinin hazırlığını mutlaka yapmalıyız. Dün geçti, lazım gelen dersler çıkarıldı. Önümüze bakacağız, bozguncuların ayak oyunlarına itibar etmeyeceğiz, karanlık senaryoları yırtıp atacağız, tehditleri zamanında okuyup kaynağında etkisiz hale getirmek için saflarımızı sıkı tutacağız ve birbirimize canla başla sahip çıkacağız."
Bahçeli gazetecilerle sohbet etti
GAZETECİLERLE SOHBET
Öte yandan Bahçeli, Ülkü Ocakları Kızılcahamam Kampı'nda gazetecilerin soruları yanıtladı.
Sokak hayvanlarına yönelik düzenlemeyle ilgili bir soru üzerine Bahçeli, "Zannediyorum Meclis'te veyahut da hükümet nezdinde konu ele alınacak. Belediyeler üzerinde belki tasarruflar sağlanacak. Buna da bir son verilecek herhalde, çünkü çok tehlikeli boyutlara ulaştı." diye konuştu.
Düzenlemede "uyutulma" bulunduğunun belirtilmesi üzerine Bahçeli, "Konunun önerilen şeklini tam bilmiyorum. Kim ne maksatla öneriyor. Uyutunca nasıl uyutulacak, ne kadar uyutulacak, kim uyutacak? Bunları bilen yok. Ama dün hayvanların sevgisi üzerinde aşırı derecede yorum yapanlar şimdi sokak hayvanlarından şikayet eder konuma gelmişlerdir. Demek ki hudutsuz, sınırsız sevgi bir şeye yaramıyor." dedi.
Düzenlemeyle ilgili başka bir soru üzerine Bahçeli, incelediği bir konu olmadığını belirterek, "Televizyonlardaki tartışmaları dinliyoruz. İkiye bölünmüş vaziyetteler. İşte en çok ağırlık kazanan şey, köpekleri uyutma konusu. Köpekler, Türkiye'nin neresine giderseniz gidiniz öğlen sıcaklığında mutlaka uyurlar ve herkes görür onu. Ama bu uyutma nedir, kim yapacak, sınırı ne kadar, kadar kaç saat uyutacaklar? Bunlar tabii belirsiz." değerlendirmesinde bulundu.
Bir gazetecinin, "Köpeğin gözüne bakarsanız uyutulmasına içiniz kıyamaz" yönündeki ifadelerinin belirtilmesi üzerine Bahçeli, "Tartışma çok farklı boyutlara götürüyor. Türkiye'de ve dünyada çok şeyler oluyor. Çok insan açlık sınırının altında, işsiz, kimsesiz. Birçok olaylarla karşı karşıya. İnsanları sevmekten uzak kalanların hayvanları sevmeye yönelmeleri acaba insanları sevmekteki güçlükten mi kaynaklanıyor, onu da bilmek lazım. Benim alanıma girmiyor." ifadesini kullandı.
Bahçeli, "Sizin bir hayvanınız oldu mu?" sorusuna, "Yok" yanıtını verdi.
"CEVAPTAN KAÇMA VEYA DEM'DEN KORKMA İŞARETİDİR"
Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda "Türkiye'yi, Cumhurbaşkanımızın değil de başkalarının yönettiğini iddia eden Özgür Bey ve yönetimine soruyorum, mertçe cevap vermelerini bekliyorum" açıklamasının hatırlatılması üzerine Bahçeli, "O sorudan kaçmanın ifadesi. Bizim sorularımıza cevap vereceği yerde başka türlü konulara çekmesi cevaptan kaçma veya DEM'den korkma işaretidir." dedi.
Bahçeli, TSK ile bazı kanunlarda değişiklik öngören kanun teklifinde, emekli komutanların medyaya açıklama yapmadan önce ilgili komutanlıklara bilgi vermesi şartıyla ilgili soruya, şu yanıtı verdi:
"Uzun yola giderken yolun kenarında bir levha görüyoruz. Boş bir arazi üzerinde bir tek levha var. Sık görülen bir levha, sınırlı sorumlu yapı kooperatifliği. Fikirleri savunurken sınırlı sorumlu olmak lazım. Her gün her şeyi her yerde konuşmak doğru değil. Silahlı kuvvetlerde uzun yıllar hizmette bulunmuş birçok olayları çok yakinen tanıyan insanların, yaşayan insanların daha doğrusu yaşadıklarını siyasi kalıp içerisinde yoruma kalkması doğru değil. Eğer yüksek bir tecrübe varsa bu tecrübeyi mücadele veren insanlara aktarmalı, daha sağlıklı, daha sonuç alıcı mücadeleye yardımcı olmaları lazım. Televizyonda herkes konuşurken, askerliğini 4 ay yapan da, 20 sene çalışan da, paşa da, albay da konuşuyor. Buradan da bir sonuç çıkmıyor."
"TÜRKİYE'NİN BİLDİĞİNİ İRAN'DAN ÖĞRENECEK DEĞİLİZ"
İran helikopterini Akıncı İHA'nın tespit etmesiyle ilgili, "yerli ve milli" olmadığı, İran'ın "Akıncı bulmadı, biz bulduk." dediği ve "İran doğru, Türkiye yanlış söylüyor" iddia ve tartışmalarının sorulması üzerine Bahçeli, şunları söyledi:
"İşte ona katılmıyorum. Yani Türkiye'nin bildiğini İran'dan öğrenecek değiliz. Türkiye bir hizmet sunmuştur ve onda da sonuç almıştır. İftihar etmek lazım. Başkaları üzerinden Türkiye'yi sorgulamaya, hükümeti yetersiz görmeye veyahut da mücadele veren insanları yok farzetmek doğru yaklaşımlar değil. Yani Türkiye'nin hiç hizmetlerinde haklı buldukları bir şey yok. Bu kadar da uzun süreli Türkiye düşmanlığı doğru değil. İnsanların sağlığını bozar bu. Akıncılar gitmiş, bulmuşlar, çıkartmışlar."
Bahçeli, başka bir soruya karşılık, olması gereken seçimlerin tamamlandığına dikkati çekerek, "Sonuçları herkes kendi siyasi anlayışı, parti faaliyeti, çalışma üslubu, propaganda gücüyle değerlendirmesi gerekirken, hükümeti yıpratmaya yönelik bir seçim tartışmasıyla itibarsızlaştırma ve meşrutiyetsizleştirme çabaları demokrasi için doğru bir yaklaşım değil. Demokrasi de gittikçe itibarsızlaşıyor, beceriksizleşiyor, insanların milli iradeye olan saygısızlığı artırıyor. Buradan kurtulmak lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesindeki mitingiyle ilgili soruya, "O Mansur Yavaş'ın bileceği iş. Yavaş yavaş ilerliyor." yanıtını verdi.