Dijital platformlarda haksız rekabetin önlenmesi, haberin telifinin korunması ve telif geliri alınabilmesine imkan sağlayacak 'Dijital Telif Yasası' için Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Dijital Mecralar Komisyonu çalışmalarına devam ediyor.
Son toplantı geçtiğimiz hafta (22 Mayıs'ta) gerçekleştirdi. Takvim.com.tr'nin de yakından takip ettiği Telif Yasası için Fikri haklar uzmanı avukat Sertel Şıracı değerlendirmelerde bulundu.
Teknolojinin gelişmesiyle telif konusunun dünyada sorun oluşturduğunu belirten Şıracı, Dijital Telif Yasası'yla Avrupa Birliği'nde daha önceden çıkarılmış direktiflere uyum sağlanacağını söyledi.
Üretilen içerik ve haberden para kazanılmadığı sürece insanların geçimlerini sağlayamayacağını dile getiren Şıracı, bu kapsamda sorunun çözülmesi için 2019'da Avrupa Birliği'nde yönerge yayımlandığını ve uygulamaya hızlıca geçildiğini anımsattı.
ALMANYA FRANSA KANADA TAHSİLAT ALIYOR
Avrupa Birliği ülkeleri arasında Almanya ve Fransa ile Kanada gibi ülkelerin dijital ağlardan telif konusunda tahsilat aldığına dikkati çeken Şıracı, "(Uygulama hayata geçirilmezse) Her geçen zaman elde edilemeyen gelir anlamına gelecek. Apple, Google, Amazon bizim için önemli. Özellikle Google, arama motoruna özel haber servisi sunmasından dolayı gelirleri takip edebileceğimiz bir nokta. Sistem de oldukça basit. Sistemin sizi öncesinden tanıması gerekiyor. Başvurunuzu yaptıktan sonra web sitenize ekleyeceğiniz bir kod ve bu kodu ekledikten sonra -aynı reklam geliri elde eder gibi- çeşitli iş modelleriyle gelir etme imkanı doğacak." ifadesini kullandı.
PARA KAZANMANIN ÖNÜ AÇILACAK
Her şeyin online yapıldığını, yönetim panelinden takip etmenin mümkün olduğunu söyleyen Şıracı, "Siz yerel bir basın kuruluşu olabilirsiniz, çok büyük bir ulusal kuruluş da olabilirsiniz. Buradaki kişiliğinize göre konu değişecektir ama neticede bundan sonra para kazanmanın önü açılmış olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Geçmişe dönük telif hakkıyla ilgili çözüm bulunmasının kolay olmadığını kaydeden Şıracı, ama güzel olanın bundan sonra Google gibi büyük şirketlerle düzenleme yapılması için masaya oturulması olduğunu ifade etti.
Şıracı, telif konusunda yasada Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun bulunduğunu ancak eski olduğu için dijital çağdaki sorunlara çözüm üretilemediğini kaydetti.
HUKUKİ VE CEZAİ YAPTIRIMLAR MASADA
Telif haklarıyla ilgili hem hukuki hem de cezai yaptırımların masada olduğunu belirten Şıracı, şöyle konuştu:
"Bazı içerikler eser niteliğinde, çok özgün, bir araştırmaya dayanıyor, emek veriliyor, fotoğraflar, videolar çekiliyor. Bir de sürekli bir yerde kopyalanıyor. Yapay zekanın o içeriği üretip zenginleştirdiği de söz konusu. Bu ikisi açısından hangisi daha özgündür diye baktığımızda, buradaki ilk orijinal eseri üretenin elbette çok daha büyük hakları olması gerekiyor ama bugün bunu bile takip edemiyorsunuz."
Takip edilen ve kopyalanan bir içerik için dava açmayı düşünenlerin bununla uğraşmak istemediğine değinen Şıracı, bu sebepten dijital telif yasasının çok önemli olduğunu vurguladı. Şıracı, şöyle devam etti:
"Bu mevzuatın sonunda şu an kazanılamayan, zarar edilen bir şeyden kar edeceğiz. Aslında zarardan kar etmek gibi bir noktaya geliyor. Bundan dolayı da oldukça kıymetli. İçerik üreticileri emek harcıyorlar, zaman harcıyorlar, gelir elde etmeye çalışıyor. Sadece reklamla da bu işler olmuyordu, yanında haber ürettikleri için gelir elde edilmesi kıymetli."
Özellikle reklamdan gelir elde etmek amacıyla birçok kişinin olur olmaz içerik ürettiğini anımsatan Şıracı, filtreleme yükümlülüğüne de vurgu yaparak, "Bu beklenmeyen bir yükümlülüktü. Basın temel ilkelerinde bu var. Bu gibi filtreleme konularına biraz da ziyaretçiler karar veriyor. Çok genel olarak yalan haberle ilgili, dezenformasyonla ilgili, çocuklarla ilgili ilkeler her zaman olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Avrupa Birliği'nin direktifi çıkarmasının üzerinden 5 yıl geçtiğini ve o dönemde yapay zekanın bu kadar gelişmediğini hatırlatan Şıracı, sözlerini şöyle tamamladı:
"Yapay zeka çıktıktan sonra bir daha güncelleyecekler mi? Buna da bakmak lazım. New York Times en önemli içerik üreticilerinden birisi, o da yapay zeka üreticisi OpenAI'a dava açtı. 'Benim içeriklerimle sen yapay zekanı eğitiyorsun.' diye... Özgün eser sahibi olmak o kadar kıymetli. Bundan sonra ne gelebilir dersek de, yapay zeka geliştiricilerinin burada ödeme yükümlülüğü gelebilir. Yapay zeka geliştiricilerinin de yapay zeka eğittikleri modeldeki haber içeriklerinden istifade ediyorlar. Bunun ticari sonucu var, bu ticari sonuçtan da yine bu şekilde içerikleri üretenler gelir elde etme noktasına gelebilir."