Kobani bahanesiyle 6-8 Ekim 2014'te düzenlenen eylemler kapsamında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma bürosu tarafından hazırlanan iddianamenin kabulü sonrasında 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş'ın 20 yıl hapisle cezalandırılmasına karar verilmişti.
HDP'li milletvekillerinin PKK terör örgütüne ait yayın kuruluşlarında ve sosyal medyada Türkiye'de gerçekleştirilen terör eylemleri ile ilgili farklı zaman ve tarihlerde açıklama yapmasının ardından, PKK/KCK silahlı terör örgütünün Kobani bölgesi başta olmak üzere ülke sınırlarında oluşturmak istediği terör koridoru ile birlikte demokratik özerklik ilanıyla silahlı çatışmaları ülke geneline yaymak istediği belirlenmişti.
ÖRGÜT İLE PARTİNİN ORGANİK BAĞI
PKK silahlı terör örgütü yöneticileri tarafından organize edilen 6-8 Ekim olaylarının Türkiye'de özerklik ilan edilmesi amacıyla yapıldığı anlatılan ifadelerde HDP tarafından yapılan çağrıların talimatının PKK tarafından verildiği belirtilmişti. Eylem çağrısı yapan HDP'li isimlerin örgüt üyesi oldukları verilen mahkeme kararıyla kesinleşirken haklarında daha önce soruşturma yürütülen 5 HDP'li isme dava açıldı.
5 HDP'Lİ ESKİ VEKİLE DAVA
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu Başsavcı vekili Veysel Kaçmaz tarafından yürütülen soruşturmada haklarında Kobani olayları kapsamında daha önce soruşturma yürütülen HDP'li 5 isim hakkında milletvekilliklerinin sona ermesiyle iddianame düzenlendi. Eski milletvekilleri Hüda Kaya, Serpil Kemalbay, Fatma Kurtulan, Garo Paylan ve Pero Dündar hakkında 6-8 Ekim Kobani olayları kapsamında düzenlenen iddianame Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Şüphelilerin tamamına 29 ayrı suçtan 38'er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 19 bin 680'er yıl hapis istemiyle dava açıldı.
KADRO ÖRGÜT ÜYESİ ÇIKTILAR
298 sayfalık iddianamede Hüda Kaya'nın farklı tarih ve zaman dilimi içerisinde yapmış olduğu çağrı, talimat ve açıklamaların PKK/KCK silahlı terör örgütünü destekleyici, övücü, yüceltici mahiyette olduğu, eylem çağrıları yaptığı, Gül Tanrıverdi tarafindın PKK/KCK silahlı terör örgütü ile bağlantılarını gösterecek hakkında teşhisler bulunduğu belirtildi. Örgütün siyasi alan yapılanması içerisinde faaliyet gösterdiği belirtilen Kaya'nın 2014 yılında HDP MYK üyesi ve parti yetkilisi olduğu ve Kobani davasında yargılanan 108 sanıkla birlikte hareket ettiği belirtildi. Eski Milletvekili HDP'li Serpil Kemalbay'ın da örgütün siyasi alan yapılanması içerisinde faaliyet gösterdiği belirtildi. Eski HDP'li vekil Fatma Kurtulan'ın 2014 yılında HDP milletvekili ve MYK üyesi olmasa da farklı tarih ve zamanlardaki PKK/KCK silahlı terör örgütünü destekleyici, övücü, yüceltici açıklamalar yaptığı kaydedildi. Kurtulan'ın gizli tanık ULAŞ, Kerem Gökalp ve Sami Baran tarafından 6-8 Ekim terör olaylarına sorumlu d��zeyde katılıp organize ettiğine dair hakkında ifade verdiği, Kurtulan'ın PKK/KCK silahh terör örgütünün kadrolu üyesi olduğunu belirttikleri vurgulandı. Garo Paylan'ın ise 2014 yılında HDP MYK üyesi olduğu, l08 sanıkla 6-8 Ekim terör olaylarının başlatılıp, gerçekleştirilmesine yönelik olarak baştan beri fikir ve eylem birliği içerisinde olduğu kaydedildi. Pero Dündar'ın da 2014 yılında HDP milletvekili ve MYK üyesi olmadığı ancak, gizli tanık Ulaş ve Sami Baran tarafından 6-8 Ekim terör olaylarına sorumlu düzeyde katılıp organize ettiği ve kadrolu örgüt üyesi olduğuna dair hakkında ifade bulunduğu belirtildi.
1'İ CEZAEVİNDE 4'Ü FİRAR
HDP'li Hüda Kaya 1 Kasım 2023'te yurtdışına çıkarken yakalanıp tutuklanırken, Serpil Kemalbay, Fatma Kurtulan, Garo Paylan ve Pero Dündar'ın yurtdışına firar ettikleri öğrenildi. 4 eski milletvekili hakkında yakalama kararı bulunduğu öğrenildi.
6-8 EKİM OLAYLARI DAVASINDA 10 YIL SONRA KARAR AÇIKLANMIŞTI
Kobani bahanesiyle 6-8 Ekim 2014'teki eylemlere ilişkin, aralarında terör örgütü PKK elebaşılarının yanı sıra eski HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da bulunduğu 108 sanığın yargılandığı davanın karar duruşması 16 Mayıs'ta yapıldı.
Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen davanın duruşmasında, mahkeme heyetinin 18'i tutuklu, 18'i tutuksuz, 72'si de firari olan sanıklar hakkındaki hükmü açıklandı.
22. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada sanık avukatlarının beyanlarının ardından, sanıklara son sözleri soruldu.
Mahkeme başkanı verilen aranın ardından hükmü açıkladı. Buna göre, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 10 yıl hapse çarptırıldı.
Eski HDP MYK üyeleri Ali Ürküt "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak suçuna yardım"dan 13 yıl 4 ay, "suç işlemeye tahrik" suçundan da 4 yıl 6 ay, Alp Altınörs aynı suçlardan sırasıyla 18 yıl ve 4 yıl 6 ay, Bülent Barmaksız ise 16 yıl ve 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Eski HDP milletvekili Ayla Akat Ata "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 9 yıl 9 ay, Emine Ayna aynı suçtan 10 yıl, partinin eski PM üyeleri Ayşe Yağcı ve Aynur Aşan ise 9'ar yıl hapis cezası aldı. Ayla Akat Ata ve Ayşe Yağcı'nın tahliyelerine karar verildi.
Eski HDP Milletvekilleri Aysel Tuğluk, Altan Tan, Ayhan Bilgen ile diğer sanıklardan Berfin Özgü Köse, Bircan Yorulmaz, Can Memiş, Emine Beyza Üstün ise üzerlerine atılı suçlardan beraat etti.
FERYAT 'FİGEN'... 30 YIL 3 AY HAPİS
Eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'a "devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozma" suçundan 19 yıl, "tahrik ve bu suçun basın yoluyla işlendiği" gerekçesinden 4 yıl 6 ay, "terör örgütü propagandasından" 1 yıl 6 ay, "kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılma" nedeniyle 2 yıl, "seçim yasaklarına aykırı hareketi ettiği" gerekçesiyle 3 ay, Mehmet Tunç'un cenazesinde yaptığı bir başka konuşma nedeniyle 1 yıl 6 ay, Van'da yaptığı bir konuşmadan da 1 yıl 6 ay ceza verildi. Tutukluluk halinin devamına karar verilen Yüksekdağ'a toplamda 30 yıl 3 ay hapis cezası hükmedildi.
SELAHATTİN DEMİRTAŞ'A 47 AYRI SUÇTAN 42 YIL HAPİS
Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a "devletinin birliği ve bozmaya yardım" suçundan ağırlaştırılmış müebbet cezası verilip, ceza 20 yıla çevrildi. Bununla birlikte "suç işlemeye tahrikten" 4 yıl 6 ay, 21 Mart 2016 Nevruz'unda yaptığı konuşmadan 2 yıl 6 ay, 26 Şubat 2016 tarihinde bir TV yayınında yaptığı konuşmasından 2 yıl 6 ay, Diyarbakır'da yaptığı konuşmada "halkı kanunlara uymayan tahrikten" 1 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Ayrıca; Demirtaş'a "propagandadan" 4 yıl 3 ay, "yasa dışı gösteriye tahrik" suçundan 3 yıl, Cizre'de yaptığı bir açıklaması gerekçesiyle 1 yıl 6 ay, "suç ve suçluyu övme" suçundan 1 yıl 6 ay ceza verildi. Tutukluluk halinin devamına karar verilen Demirtaş için toplamda 42 yıl hapis cezası istendi.
Kararlar şu şekilde;
Buna göre, sanıklar, Aysel Tuğluk, Altan Tan, Ayhan Bilgen, Berfin Özgü Köse, Bircan Yorulmaz, Can Memiş, Emine Beyza Üstün, Gülfer Akkaya, Gülser Yıldırım, İbrahim Binici, Sırrı Süreyya Önder ve Sibel Akdeniz'in üzerlerine atılı suçlardan "delil yetersizliğinden" beraat etti.
Dava kapsamında, 47 ayrı suçtan yargılanan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçuna yardımdan 20 yıl, 2 kez "suç işlemeye tahrik" suçundan 7 yıl 6 ay hapis, 4 kez "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 10 yıl, "halkı kanunlara uymamaya tahrik" suçundan 1 yıl 6 ay, "toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet" suçundan 1 yıl 6 ay "suçu ve suçluyu övme" suçundan da 1 yıl 6 ay olmak üzere toplam 42 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Heyet, sanığın yargılama sürecindeki tutum ve davranışları dikkate alınarak hakkında Türk Ceza Kanununun 62. maddesindeki indirim hükümlerinin uygulanmamasına karar verdi.
Eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise "devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçuna yardımdan 19 yıl, "suç işlemeye tahrik" suçundan 4 yıl 6 ay, "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 1 yıl 6 ay, "toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet" suçundan 2 yıl, 2 kez "örgüt propagandası" suçundan 3 yıl, "seçim yasaklarına aykırı hareket etmek" suçundan da 3 ay olmak üzere toplam 30 yıl 3 ay hapis cezası aldı.
Sanık Pervin Oduncu "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçuna yardımdan 18 yıl 4 ay, "suç işlemeye tahrik" suçundan da 4 yıl 6 ay hapse mahkum edildi.
Aynı suçlardan sırasıyla sanıklar:
Cihan Erdal 16 yıl ve 4 yıl 6 ay,
Dilek Yağlı 16 yıl ve 4 yıl 6 ay,
Günay Kubilay 16 yıl ve 4 yıl 6 ay,
İsmail Şengül 16 yıl ve 4 yıl 6 ay,
Nazmi Gür 18 yıl ve 4 yıl 6 ay,
Zeki Çelik 18 yıl ve 4 yıl 6 ay,
Zeynep Kahraman 18 yıl ve 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Sanıklar Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel, Nezir Çakan, Meryem Adıbelli, Mesut Bağcık ve Zeynep Ölbeci hakkında ise "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan hüküm kuruldu.
Bu suçtan Kışanak ve Tuncel 12'şer yıl,
Türk ve Ayna 10'ar yıl,
Ata 9 yıl 9 ay,
Aşan, Yağcı, Çakan, Adıbelli, Bağcık ve Ölbeci ise 9'ar yıl hapse mahkum edildi.
Ölbeci'ye ayrıca "terör örgütü propagandası yapma" suçundan 3 yıl 9 ay hapis cezası verildi.
Kararını oy birliğiyle alan mahkeme heyeti, firari 72 sanığın dosyasının ayrılmasına hükmetti.
"ADALETİN YERİNİ BULDUĞUNU GÖRMEK GÜZEL"
Gelişmeyi A Haber'de yorumlayan Takvim gazetesi yazarı Ekrem Kızıltaş, "Adaletin er ya da geç yerini buluyor olması sevindirici" değerlendirmesini yaptı.
Kızıltaş, "Yaklaşık 10 yıl önce yaşadığımız 40'a yakın ilde Kobani'de yaşanan olaylar gerekçe gösterilerek normalde Türkiye'nin yardımının istendiği ve devletinde elinden geldiği kadar yardım ettiği bir olayda PKK'nın teşvik ettiği HDP'nin yaptığı çağrıyla insanlar sokaklara dökülmüş ve hak arayışı olmadan etrafı yakıp yıkmaya dönüştürülen bir durum yaşandı. Bu olaylarda 36'dan fazla insan hayatını kaybettiği 100'den fazla okul yakıldı ve yıkıldı. Yüzlerce araç yakıldı ve yıkıldı. Bu kadar olayların yaşandığı ve bu kadar süre geçtikten sonra adaletin yerini bulduğunu görmek güzel" dedi.
Avukat Pınar Hacıbektaşoğlu ise "Şu anki sanıkların cezaevindeyken bir kısmının o günkü sorumluklarını belki hatırlayarak yapmış oldukları "sokaklara çıkın" çağrılarının gelmiş olduğu boyutun ne kadar kötü ve korkunç olduğunu sonuçları itibarıyla gerçekten büyük bir hata yaptıklarının muhakemesini yapmışlardır. Bizim bu açıklamalarımızdan dolayı rahatsız olan DEM Partili olanlar var. Ancak o günkü sorumluluklarını yerine getirmeyen partili lideri ve diğerleri yani sanıklar pişmanlık içindedirler" şeklinde konuştu.
CHP: "HİÇBİR SİYASAL YAPIYA BAKMAYIN, VİCDANINIZA GÖRE KARAR VERİN"
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır da uzun süredir görülen bu davada kararın, dosyadaki delillere göre verilmesi gerektiğini söyledi.
Adaletin yerine gelmesini beklediklerini ifade eden Başarır, "Dosyada sadece gizli bir tanık var ve o gizli tanığın ifadeleri savunma tarafından çürütülmüş durumda." değerlendirmesini yaptı.
Duruşmayı yöneten hakimlere de seslenen Başarır, "Bugün beklentimiz lütfen tüm ön yargılarınızdan arının, hiçbir siyasal yapıya bakmayın, vicdanınıza göre karar verin. Burada adalet bekliyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi grubu bu tip tüm davalara aynı hassasiyeti gösteriyor. Bugün de arkadaşlarımızla bu hassasiyetle davayı takip ediyoruz." diye konuştu.
DAVANIN GEÇMİŞİ
HDP Merkez Yürütme Kurulunun çağrısının ardından terör örgütü YPG/PKK yandaşlarının 6-7 Ekim 2014'te Aynularab (Kobani) bahanesiyle gerçekleştirdiği, 2 polisin şehit olduğu, Yasin Börü'nün de aralarında olduğu 35 kişinin yaşamını yitirdiği şiddet olaylarının üzerinden 10 yıl geçti.
HDP Merkez Yürütme Kurulunca 6 Ekim 2014'te yapılan açıklamanın ardından terör örgütü YPG/PKK yandaşları tarafından Aynularab bahanesiyle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki iller başta olmak üzere 35 il, 96 ilçe ve 131 yerleşim yerinde barikatlar kurulup yollar kesildi.
Olaylarda uzun namlulu silah, molotofkokteyli, havai fişek, taş ve sopalarla kamu binalarına, vatandaşların evlerine, iş yerlerine ve araçlara zarar verildi.
Şiddet olaylarında 2 polis şehit oldu, Diyarbakır'da Kurban Bayramı dolayısıyla yoksullara kurban eti dağıtan Yasin Börü ve üç arkadaşının da aralarında bulunduğu 35 kişi hayatını kaybetti, 435'i sivil, 326'sı güvenlik görevlisi 761 kişi yaralandı.
Olaylar sırasında 37 "nitelikli adam öldürme", 29 "adam öldürmeye teşebbüs", 3 bin 777 "mala zarar verme", 25 "alıkoyma", 395 "hırsızlık", 15 "yağma", 308 "iş yeri ve konut dokunulmazlığını ihlal", 13 "Türk bayrağını yakma, 7 "Atatürk'ü Koruma Kanunu'na muhalefet" suçu işlendi.
Terör örgütü yandaşlarının saldırıları sonucu çok sayıda ev ve iş yeri ile okul, Kur'an kursu, kültür merkezi, müze ve yurt binasında hasar oluştu.
Şiddet eylemlerinin devlete maliyeti 300 milyon liranın üzerinde oldu, olaylar nedeniyle zarar gören esnafa devlet tarafından yaklaşık 50 milyon liralık ödenek sağlandı.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde tesis edilen huzur ve güven ortamına zarar veren şiddet eylemleri, can ve mal kayıplarının yanı sıra sosyal yaşama, turizme ve ekonomiye ağır darbe vurdu.
YASİN BÖRÜ VE ARKADAŞLARI VAHŞİCE KATLEDİLDİ
Diyarbakır'da ihtiyaç sahiplerine Kurban Bayramı'nda et dağıtmak isteyen Yasin Börü ile arkadaşları Hasan Gökguz, Ahmet Dakak ve Riyat Güneş, bir grubun silah, taş, sopa ve kesici aletli saldırısına uğramaları sonucu sığındıkları binanın üçüncü katında linç edildi.
Binadan atılan gençlerin cesedine işkence yapıldı. Ahmet Dakak'ın başı taşla ezildi, 16 yaşındaki Börü'nün üzerinden arabayla geçildi. Cesetleri yakılan ve tanınmayacak hale gelen çocuklar, aileleri tarafından güçlükle teşhis edilebildi. Olaylardan şans eseri yaralı kurtulan ve arkadaşlarının vahşice öldürülmesine tanıklık ettiği için psikolojisi bozulan Yusuf Er, Diyarbakır dışındaki bir hastanede tedavi gördü.
201 OKUL HASAR GÖRDÜ
Tunceli'de 2, Mersin'de 3, Diyarbakır'da 34, Şırnak'ta 13, Batman'da 4, Şanlıurfa'da 19, Bitlis'te 8, Bursa'da 2, Mardin'de 36, Muş'ta 6, İstanbul'da 11, Bingöl'de 2, Hakkari'de 28, Siirt'te 13, Van'da 18, Gaziantep ve Adıyaman'da birer okul olmak üzere toplam 201 okulda terör örgütü yandaşlarının saldırıları nedeniyle hasar oluştu. Tahribata uğrayan okullar, devletin sağladığı imkanlarla onarılarak kısa sürede eğitim-öğretime açıldı.
YARALAR DEVLET ELİYLE SARILDI
Dönemin Başbakanlığı tarafından illere ödenek gönderilerek, vatandaşın ve esnafın zararı karşılandı. Olaylarda tahribata uğrayan okullar ve kamu binaları, devletin sağladığı imkanlarla onarıldı.
Olayların yaşandığı illerdeki zarar gören esnafa yaklaşık 50 milyon lira tutarında ödenek aktarıldı.
YASİN BÖRÜ VE ARKADAŞLARININ ÖLDÜRÜLMESİNE İLİŞKİN DAVA
Diyarbakır'daki izinsiz gösterilerde Yasin Börü, Ahmet Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökguz'un öldürülmesiyle ilgili 41 sanıktan 16'sı "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" ile "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçlarından beşer kez ağırlaştırılmış müebbet, ikisi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Mahkeme, suça sürüklenen 6 çocuğu ise 110'ar yıl hapse mahkum etti. Sanıklara, "adam öldürmeye teşebbüs", "konut dokunulmazlığını ihlal", "terör örgütü propagandası yapmak" gibi suçlardan ayrıca ceza verildi.
Yasin Börü'nün öldürülmesine ilişkin dava, olay tarihinde Börü'nün 18 yaşından küçük olması nedeniyle yeniden görüldü.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin bozma ilamında, Yasin Börü'nün olay tarihinde 18 yaşından küçük olduğuna işaret edilerek, "canavarca hisle öldürmek" suçundan mahkum edilen sanıkların bu suçu "çocuğa karşı" işlediğinin de değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.
Yeniden görülen davada, "Canavarca hisle veya eziyet çektirerek çocuğu öldürme" suçundan 15 sanık birer kez ağırlaştırılmış müebbet, olay tarihinde 18 yaşından küçük 3 kişi ise 23'er yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bir sanık ise beraat etti.