İstanbul Eyüpsultan'da arızalanan ATV motorunu kontrol eden gruba çarpan, bir kişinin de ölümüne neden olan 16 yaşındaki oğlu Timur Cihantimur'u ABD'ye kaçıran Eylem Tok yakalandı.
Boston polisinden edinilen bilgiye göre, Timur Cihantimur ve Eylem Tok, Florida Güney bölgesi mahkemesinin 7 Mayıs tarihli tutuklama kararı uyarınca bugün yerel saatle 09.30 sıralarında Boston şehrinde kaldıkları eve düzenlenen operasyonla gözaltına alındı. T.C. ve annesi Boston Federal Mahkemesi'ne sevk edildi.
BAKAN TUNÇ DUYURDU
Konuya ilişkin açıklamada bulunan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "ABD Adalet Bakanlığı yetkililerinden bugün aldığımız bilgiye göre Eylem Tok ve Cihantimur Tok ABD'de iade talebimiz kapsamında yakalanmışlardır. Süreci Bakanlık olarak yakından takip ediyoruz" dedi.
Reuters'ın haberine göre; Tok'un gözaltına alındığı sırada nakit olarak 5 bin dolar taşıdığını öğrenildi.
Haberde anne ve oğlun yıllık ücretinin 46 bin dolar olan bir özel okulu da gezdikleri belirtildi.
KÜBA'YA MI KAÇACAKLARDI?
Mahkeme belgelerine dayandırılan haberde; "Türk yetkililerin Tok ve Cihantimur'un sahte pasaport ile Küba'ya kaçabileceğini değerlendirdiği" ifade edildi.
İADE SÜRECİ NASIL OLACAK?
AA Amerika Haberleri Müdürü Can Hasasu'nun açıklamaların yer alan satır başları:
Bu konu ile ilgili uzun zamandır bir ses çıkmıyordu. Birden Adalet Bakanlığı bu bilgiyi paylaştı. Bizim elimize bilgi hem Eylem Tok ve Cihantimur Tok New York'ta görüntülenmişlerdi. Ancak bizim edindiğimiz bilgiye göre yakalama burada gerçekleşmemiş.
ABD'de trafik kazalarında vur kaç olayları hiçbir şekilde sempati ile karşılanmıyor. ABD'de bu konuda en ufak bir taviz yok. Bizim hukukçulardan edindiğimiz izlenim; iade konusunda ABD'nin biraz olayı zorlaştırdığı. Ancak dediğim gibi bu vur kaç olayları ABD'de affedilmeyin bir durum.
Hiç kimse kendi vatandaşını başka bir ülkeye talep edildi diye hemen vermez. Dolayısıyla bunun içerisi doldurulması gerekiyor ve gerçekten de suçun sübut etmesi gerekiyor. Zanlı Cihantimur'un henüz reşit olmaması ve ABD vatandaşı olması soru işaretleri teşkil ediyor. Ancak dediğim gibi vur kaç olayı toplum ve hukuk tarafından tasrif edilmeyen bir konu.
Uluslararası Hukuk Uzmanı Filiz Değer'in açıklamalarında yer alan satır başları:
İşlediği suçun iade açısından siyasi olmaması önemli. 1980 yılında Amerika ve Türkiye arasında suçluların geri iadesi anlaşması var. Bu ikili bir anlaşma. Bu ikili anlaşma dolayısıyla suçluların geri iadesi talep edilebiliyor.
Ancak bu talebin karşılanma zorunluluğu ile alakalı olarak ABD kendi vatandaşını teslim etmeyebilir. Anlaşmanın dördüncü maddesine göre ise taraflar kendi vatandaşlarını iade etmek zorunda değiller. Çünkü kanuna göre iade gerçekleşmezse 'ABD bunu neden iade etmiyor' diyemeyeceğiz.
Ancak bunun da yolu açık, ABD yetkili organları geri de iade edebilir. Yetkili makamların bu konuda geri iade işlemi yapma yetkisi var. Bunun da siyasi olmaması, iade sürecinin yolunu daha da çok açıyor.
Anne Eylem Tok'ta durum daha da kolay. Eylem Tok kendi vatandaşları olmadığı için iade sürecinin önü daha da çok açık.
ACILI AİLE A HABER'E KONUŞTU: YÜREĞİMİZE SU SERPİLDİ
Öte yandan Eylem Tok ve oğlunun yakalanma haberi sonrası Oğuz Murat Aci'nın acılı ailesi A Haber ekranlarına konuştu.
Baba Özer Aci: Tutuklanacaklar, yargılanacaklar. Tek değiliz yalnız değiliz sizler varsınız. Acımızı acısı olarak paylaşan birçok insan var. Haberi alınca sevindik, yüreğimize su serpildi yani ağladık gözyaşı döktük. Ben her an her dakika takipteydim takibe de devam ediyordum. Yüreğimizde bir yük vardı, artık kalktı. Her an her dakika takip ediyordum. Emin onlar bir gözü arkada dolaştılar. 3,5 ay dışarı çıkmamak için çaba gösterdiler, basından kaçalım diye çaba gösterdiler. ABD'deki basına 200 bin dolar para dağıtıldığını duydum. Fakat ne denli doğru bilmiyorum. Şunu hiç düşenemediler bizim hakkımızda kırmızı bülten çıkarılır, biz yakalanırız hiç ihtimal vermediler. Hep bir plan üzerinde hareket ettiler ve yakalandılar. Çok kısa zaman içerisinde yakalanacaklarına inanıyordum.
Anne Pervin Aci: Her şey için teşekkür ederim. Acım çok büyük bu acı tarif edilmez ama bir yük vardı, bu yük kalktı. Şimdi mecbur teslim olacak. Mahkemede güzel bir ceza almasını istiyorum. Benim oğlum mezarda onun oğlunun da cezaevinden çıkmamasını istiyorum. Anne de katil. O akşam ambulansı arasaydı benim oğlum belki de yaşayacaktı. Beraber ağlasaydı benimle ne olacaktı o çocuktu deyip geçecektik. Ama o katil oldu, evladının da katili oldu.
YAKALAMA RAPORUNA ULAŞILDI
Öte yandan Eylem Tok ve oğlunun Boston Polis Departmanı'na ait yakalama raporu ortaya çıktı.
TRT Haber'de yer alan habere göre, raporda Eylem Tok ve Timur Cihantimur'un Boston'da 14 Haziran Cuma günü Türkiye saati ile 16.30 tutuklandıkları bilgisi yer aldı.
DURUŞMA TARİHİ BELLİ OLDU
Eylem Tok ve oğlunun duruşma tarihi belli oldu.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Ülkemize iade talebimiz kapsamında ABD'de yakalanarak gözaltına alınan şüpheli Eylem Tok ve oğlu Timur Cihantimur, Boston'da çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanmıştır. Tutukluluğun gözden geçirileceği duruşma, 18 Haziran'da yapılacaktır. Bu duruşma sonrası başlayacak iade yargılaması sürecini yakından takip edecek, şüphelilerin ABD'den ülkemize iadeleri için gerekli girişimlerimizi sürdüreceğiz" dedi.
NE OLMUŞTU?
İstanbul Eyüpsultan'da 1 Mart günü arızalanan ATV motorunu emniyet şeridinde durarak kontrol eden gruba, lüks ciple çarpan sürücü kaçtı. Kazada 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci hayatını kaybetti, 4 kişi de yaralandı.
Kazayı yapan aracın sürücüsü ise yazar Eylem Tok ile ünlü estetik doktoru Op. Dr. Bülent Cihantimur'un, 17 yaşındaki oğlu T.C. çıktı.
Olay yerine gelerek oğlunu alan anne Eylem Tok, gece 04.30 sıralarında oğluyla birlikte yurt dışına çıkarak Mısır'a kaçtı. Eylem Tok ve oğlunun buradan da ABD'ye kaçtığı ortaya çıkmıştı.
KIRMIZI BÜLTEN TALEP EDİLMİŞTİ
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "2 Mart 2024'te saat 03.50'de uçakla Mısır'a gittikleri tespit edilen T.C. ve annesinin Türkiye'ye iadesi için Mısır adli makamlarıyla temasa geçilmiş ve iade süreci başlatılarak şüpheliler hakkında kırmızı bülten talep edilmiştir. Mısır Interpolü tarafından şahısların Mısır'dan ABD istikametine çıkış yaptıklarının bildirilmesi üzerine, adı geçenlerin ABD'den ülkemize iadesi amacıyla hazırlanan geçici tutuklama talep evrakı hem diplomatik kanaldan hem de Interpol aracılığıyla ABD yetkili makamlarına iletilmiştir" ifadelerini kullanmıştı.
SÖZDE YAZAR EYLEM TOK KİMDİR?
'Tanınmış yazar' olduğu iddia edilen Tok'la ilgili dolandırıcılık iddiaları da gündeme gelmişti. Tok'un internet sitelerinde yer alan biyografilerinde eğitimiyle ilgili hiçbir bilginin yer almadığı ortaya çıkmıştı.
17-18 YAŞLARINDA SEKRETER EYLEM
Bir aile babasının ölümüne neden olan oğlunu ABD'ye kaçırırken gözünü kırpmadan hareket eden ve vicdansızlığıyla Türkiye'nin gündemine oturan Tok'un 17 veya 18 yaşında estetik cerrah Bülent Cihantimur'un yanında sekreter olarak çalışmaya başladığı iddia edildi.
Kısa zamanda Cihantimur'la aşka yelken açarak dünyaevine giren Tok'un oğlu Timur da bu evlilikte dünyaya geliyor. İddialara göre, doktor eşinin sayesinde canavar anne, birçok estetik operasyon geçirerek kendine yeni bir yüz de elde ediyor. Bir süre sonra bu ilişkiden sıkılan Tok, yazar olma arzusuyla Cihantimur'dan boşanıyor.
ÇOK SATANLAR ARKASINDA KİRLİ TEZGAH
Tam bu noktada 'tanınmış yazar' maskesini yüzüne geçiren Tok, 2013'te yayımlanan ve uzun süre çok satanlar listesinde kalan Mihr adlı psikolojik romanıyla çok satanlar listesine giriyor. Ancak, iddia edildiği gibi iki hafta içerisinde çok satanlar listesine giren bu kitabın hikayesi ve Tok'un 'tanınmış yazar' palavrasının perde arkasında kirli bir tezgah yatıyor.
YAYINEVİNİN SAHİBİ BAYSAL SAYESİNDE TANINMIŞ YAZAR OLDU
"Mihr" isimli romanın yayınlandığı Hayy Yayınları'nın sahibi olan ve pandemi döneminde Kovid-16'dan vefat eden Rauf Baysal'ın Eylem' Tok'un sevgilisi olduğu iddia edildi.
Baysal'ın Tok'un neredeyse bütün kitaplarını kitapçılardan aldırarak 'çok satanlar' listesinde yer almasını sağladığı da iddialar arasında yer alıyor. Süleymancı cemaatine mensup olduğu iddia edilen Rauf Bey, Eylem Tok'a o dönem lüks bir araç da hediye ediyor.
Bu sayede tanınmış yazar statüsünü kazanan Tok, Belgrad tatilinde kavga ettiği Rauf Bey'le de ayrılıyor ve tabiri caizse ona da bir tekme vuruyor.
KİMSE KİTAPLARINI BASMAYINCA YAYINEVİ KURDU
Baysal'dan ayrıldıktan sonra kitaplarını basacak yayınevi bulamayan Tok'un kendi yayınevini kurduğu biliniyor. 2020 yılında kitaplarını kendisi çıkarmak ve sözde yazarlık tezgahını büyütmek için Sintiyapera adlı yayınevini kuran Tok, bir dergiye verdiği röportajda, "Bildiğiniz üzere birçok farklı alanda çalışıyoruz. Sintiyapera, sadece yayınevi olarak düşünülmemeli. Aynı zamanda film yapımcısıyız, B Art Space sanat galerimiz var, çocuklarla ilgili çok özel projelerimiz var. Üzerinde çalıştığımız projelerden yeni planlar yapmaya zaman bile yok aslında ama her düşüncemizden de yeni bir plan doğuyor." diyerek sahtekarlığına çocukların dünyasına alet ettiğini adeta itiraf ediyor.
Edebiyat ve sanat dünyasında tanındıktan sonra kendisi için üretilen sahte imajı kullanarak çeşitli projelere atılan Tok, eski kocası doktor Bülent ile yeniden görüşmeye başlıyor.
Dergideki röportajında Cihantimur ile yeni projeler üzerinde çalıştığını belirten Tok, "Sintiyapera Design olarak Bülent Cihantimur'un sahibi olduğu Doctor B Clinic ve Estetik International'ın iç mekan tasarımlarını bitirdik. Şimdi de Bodrum'da B Hotel mekân tasarımları için çalışmamalarımıza başladık." ifadelerini kullanıyor.