Türkiye soykırımı engelledi huzuru sağladı: Kıbrıs'a barış getiren harekatın 50. yılı! "Türk askeri olmasaydı Doğu Akdeniz'de adım atamazdık"

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından yürütülen Kıbrıs Barış Harekatı'nın üzerinden 50 yıl geçti. Türkiye, 20 Temmuz 1974'te garantör devlet olarak müdahale hakkını kullandı ve Türk Silahlı Kuvvetleri, Kıbrıs Barış Harekatı'na başladı. Birleşmiş Milletlerin çağrısı üzerine 22 Temmuz 1974'te ateşkes sağlandı ve çatışmalar durdu. Akademisyenler, Kıbrıs Barış Harekâtı'nın bölgede huzuru sağladığını ve sistematik bir soykırıma karşı Batılı devletler tarafından yalnız bırakılan Türkiye'nin soydaşlarını korumak için destan yazdığına işaret etti. Akademisyenler Kıbrıs'ta Türk varlığı olmasaydı bugün Doğu Akdeniz'de adım atılamayacağının altını çizdi. Gaziler ise aradan 50 yıl geçmesine rağmen o günleri unutamıyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından yürütülen Kıbrıs Barış Harekatı'nın üzerinden 50 yıl geçti.

Osmanlı Devleti'nin, 1878'deki Rusya ile yaptığı savaştan yenilgiyle ayrılmasının ardından, yardım karşılığı İngiltere'ye kiralanan Kıbrıs, 5 Kasım 1914'te ise İngiltere tarafından tamamen ilhak edildi. Ada, 1923'te imzalanan Lozan Anlaşması ile tamamen İngiltere'ye bırakıldı.

Kıbrıs'ın ve Anadolu'nun batı yakasının Yunanistan'a bağlanmasını hedefleyen "Enosis" hayallerini 1821'den beri sürdüren Kıbrıslı Rumlar, İngiltere yönetiminde Yunanistan'ın desteğiyle bu planlarını açıkça ilan etmeye başladı.

Kıbrıslı Rumlar, adanın tamamını diplomatik yollardan ele geçiremeyeceklerini anlayınca terör örgütü "EOKA"yı kurdu.

1 Nisan 1955'te kanlı eylemlerine başlayan ve "Enosis"e karşı olan herkesi düşman ilan eden örgüt, 1958 sonuna kadar 400 Rum, 109 Türk ve 100 İngiliz'i öldürdü, 33 Türk köyünde yaşayanlar ise EOKA'nın faaliyetleri nedeniyle göç etmek zorunda kaldı.

Saldırılar karşısında direniş teşkilatları kuran Kıbrıslı Türkler de güçlerini 1958'de Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) çatısı altında birleştirdi.

Adadaki kaos ortamı, Zürih ve Londra Antlaşmalarına kadar devam etti. 11 Şubat 1959'da imzalanan antlaşmalar neticesinde İngiltere, Türkiye ve Yunanistan devletlerinin garantörlüğünde Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurulması kararlaştırıldı.

Kıbrıs Türk toplumuna 1960 Anayasası ile sağlanan haklar, 1963'te Rum tarafının tek taraflı kararı sonrası kaldırıldı ve bu tarihten itibaren Türk toplumuna karşı silahlı saldırılar yeniden başladı.

"KANLI NOEL" SALDIRILARINDA, 364 KİŞİ ŞEHİT DÜŞTÜ
EOKA'nın Lefkoşa'nın Tahtakale semtinde 20 Aralık 1963 gecesi otomobillerine açılan ateş sonucu Kıbrıs Türkü Zeki Halil ve Cemaliye Emirali'nin şehit edilmesiyle başlayan "Kanlı Noel" saldırılarında, 364 kişi şehit düştü, 103 Türk köyü boşaltıldı, 25 bin kadar insan evlerinden edildi.

Rum çeteleri, 24 Aralık 1963'te Lefkoşa'nın Kumsal bölgesindeki saldırılarına devam ederken, Kıbrıs'taki Türk Alayı'nda doktor olan Binbaşı Nihat İlhan'ın eşi Mürüvvet İlhan ile çocukları Murat, Kutsi ve Hakan banyo küvetinde öldürülmüş halde bulundu. Bu olay tarihe "Kumsal Katliamı" ya da "Banyo Katliamı" olarak geçti.

RUM VE YUNAN BİRLİKLERİ 1964 YAZINDA TEKRAR SALDIRDI
5 Ağustos 1964'te Rum ve Yunan birlikleri Erenköy bölgesindeki Kıbrıs Türk halkına karşı saldırıya geçti. Yunan uçaklarının Erenköy bölgesini bombalaması sonucu birçok Türk şehit edildi.

Türkiye bu durum üzerine sınırlı bir hava harekatı düzenledi ve Türk halkına yönelik toplu bir katliamı önledi, Rum birlikleri bozguna uğratıldı.

8 Ağustos 1964'te uçağı düşürülen Türk pilot Yüzbaşı Cengiz Topel, hiçbir yara almadan Rumlara esir düştü. Topel, daha sonra yapılan Rum işkenceleri sonucu şehit oldu.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ "GARANTÖR" OLARAK DEVREYE GİRDİ
Türkiye, 20 Temmuz 1974'te garantör devlet olarak müdahale hakkını kullandı ve Türk Silahlı Kuvvetleri, Kıbrıs Barış Harekatı'na başladı.

Birleşmiş Milletlerin çağrısı üzerine 22 Temmuz 1974'te ateşkes sağlandı ve çatışmalar durdu.

Kıbrıs adasındaki taraflar arasında 25 Temmuz 1974'te "Cenevre Görüşmeleri" başladı. Yunanistan ve Rum tarafının, istekleri kabul etmemesi ve adadaki Türk halkına karşı katliam yapma ihtimalleri ikinci harekatı zorunlu hale getirdi.

Bu kapsamda, "Ayşe tatile çıksın" parolasıyla 14 Ağustos 1974'teki "İkinci Kıbrıs Barış Harekatı" ile adaya barış ve huzur getirildi.

Türk Silahlı Kuvvetleri harekat süresince, 498 Mehmetçik ve Kıbrıslı 786 mücahidi şehit verdi.

Sabah'tan Harun Sekmen'e konuşan akademisyenler, Kıbrıs Barış Harekâtı'nın bölgede huzuru sağladığını ve sistematik bir soykırıma karşı Batılı devletler tarafından yalnız bırakılan Türkiye'nin soydaşlarını korumak için destan yazdığına işaret etti.

TÜRKLERE KARŞI SOYKIRIM GİRİŞİMİNİ ENGELLEMİŞTİR
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökmen Kantar: "Bu harekât, adada Türk varlığına karşı girişilen soykırımı engellemiştir. Doğu Akdeniz üzerindeki hâkimiyetimiz tescillenmiştir. Harekât, emperyalizme karşı gösterilen ciddi bir mukavemettir. Adada huzur ve barış sağlanmıştır. 50 yıl önce bütün yokluklara rağmen, Türk soydaşlarımızı korumak için gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekâtı, çözümsüzlüğü ortadan kaldırmış, Rumların, Türklere karşı soykırım girişimini engellemiştir. Adadaki Türk varlığı olmasa biz bugün Doğu Akdeniz'de adım atamazdık. Bu açıdan da önemli bir zaferdir."

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi'nden Tarihçi Prof. Dr. Salim Gökçen: "Kıbrıs Rumları, terör örgütü EOKA eylemleri ile seslerini yükseltmeye başladılar. Kıbrıs'ta Türklere karşı şiddet olayları sürekli olarak arttı. 20 Temmuz 1974'te adaya asker çıkarıldı. 14-16 Ağustos tarihlerinde yapılan ikinci harekât ile birlikte bugünkü sınıra ulaşıldı. Osmanlı 1571 yılında adayı fethetti. Kıbrıs'taki Osmanlı idaresi 307 yıl, hukuken 352 yıl boyunca sürdü. Bu süreçte adada gayet özgürlük ortamı yaşandı."

TÜM ENGELLERİ AŞTIK
Kıbrıs Barış Harekatı'na katılan gaziler aradan 50 yıl geçmesine rağmen o günleri unutamıyor. Mersin'in Toroslar ilçesinde yaşayan 72 yaşındaki gazi Celal İnan, 1974'te Bayburt'ta askerlik eğitimini çavuşluk rütbesiyle yaptı.

Eğitiminin ardından Barış Harekâtı'na katılan İnan, çıkarma gemisiyle adaya gittiklerini anlattı: "Tüm engelleri aştık. Gece-gündüz demedim, aklımın, gücümün yettiği kadarınca yapabildiğimi yaptım. Yine savaş olsa en başta koşar, en ön saflarda giderim"

Kıbrıs gazilerinden emekli Hava Kıdemli Başçavuş Reşat Çolak, 20 Temmuz 1974'te, Ankara'nın Etimesgut ilçesindeki 11. Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığı'nda görevli olduğunu ve "Ayşe tatile çıksın" mesajıyla harekete geçtiklerini belirterek, "Beşparmak Dağları'nın üzerinden 20 tane uçak geçtik. Yoğun uçaksavar atışıyla karşılaştık. Şuna inanıyorum, Cenab-ı Allah'ın lütfu, İstiklal Harbi'nde de aynı şey olmuş. Bir kuvvet o mermileri sağa sola itiyor ve biz 20 uçakla arasından geçiyoruz. İsabetler var ama can alıcı yerlere isabet etmiyor. Salimen o paraşütçüleri yere indirdik ve döndük" diye konuştu.

Çankırı'da yaşayan 70 yaşındaki Kıbrıs gazisi Mehmet Erdoğmuş hayatını, Kıbrıs Barış Harekâtı'nda diz kapağına saplanan şarapnel parçalarıyla sürdürüyor. Erdoğmuş, "Ben Beşparmak Dağları'nda yaralandım, kanımı döktüm. Vatan uğruna canımız da kanımız da feda olsun" dedi.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

GÜNÜN DİĞER HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.