Bakan Fidan, Türkiye-Mısır serbest ticaret anlaşmasının kapsamının genişletilmesi ve Mersin-İskenderiye Roro seferlerinin yeniden başlatılmasına yönelik çalışmalarının devam ettiğini, daha önce iki ülke arasındaki ticaret hacmini 5 yıl içinde 15 milyar dolara yükseltmeyi kararlaştırdıklarını anımsattı.
Görüşmede, enerji konusunun da ele alındığını belirten Fidan, "Enerji alanında Mısır'ı uzun vadeli güvenilir bir ortak olarak telakki ediyoruz. LNG ve nükleer enerji başta olmak üzere bu sektördeki potansiyelimizi de konuşma imkanımız oldu." dedi.
Fidan, eğitim ve kültür alandaki işbirliğini önemsediklerini, Mısırlı öğrencilere Türkiye'de daha fazla burs imkanı sağlamayı planladıklarını söyledi.
"NETANYAHU BARIŞ İSTEMİYOR, NETANYAHU TÜM BÖLGEYİ ATEŞE VERMEK İSTİYOR"
Bölgesel konuların da görüşüldüğünü söyleyen Fidan, ateşkes müzakerelerinde arabulucu olarak Mısır ve Katar'ın birlikte yürüttüğü çalışmaları takdirle karşıladıklarını belirtti.
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'ye İran'da düzenlenen suikasta da değinen Fidan, şunları kaydetti:
"İsrail'in Tahran'da yaptığı bu alçaklığı burada bir kez daha lanetliyor, Filistin davasının önemli isimlerinden şehit İsmail Haniye'yi rahmetle anıyorum. Bu suikast şunu açıkça ortaya koymuştur, Netanyahu barış istemiyor, Netanyahu tüm bölgeyi ateşe vermek istiyor. İsrail, şiddet ve yayılmacılık peşinde koşuyor."
Fidan, "Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırım suçlamasıyla yargılanan Netanyahu'ya, demokrasinin beşiği olma iddiasındaki ABD Kongresi'nde konuşma yaptırıldığını gördük. Biz şuna inanıyoruz, savaş suçlarının yeri parlamento kürsüsü olamaz, savaş suçlularının oturtulması gereken yer, ancak ve ancak sanık sandalyesi olmalıdır. İsrail'e destek verenler bu yanlıştan bir an önce geri dönmelidir. Gazze'deki katliama dur denilmezse sadece bölgemiz değil, tüm dünya ağır bedeller ödeyecek." diye konuştu.
Mısır ziyareti kapsamında, El-Ariş Limanı ve Refah Sınır Kapısı'nı ziyaret ettiğini hatırlatan Fidan, Mısır'ın Gazze'ye insani yardımın ulaştırılmasında kilit bir rolü olduğunu, liman ve yollarını Türkiye'ye açan Mısır'a teşekkür etti.
Bakan Fidan, "Türkiye olarak şu ana kadar Gazze'ye 56 bin tondan fazla insani yardım malzemesi ulaştırdık. Türkiye Gazze'ye en çok yardımda bulunan ülke olmuştur." diyerek, İsrail'in Gazze'ye insani yardım ulaştırılmasından rahatsız olduğunu söyledi.
Bombalarla öldürülemeyen Gazzelilerin sistematik biçimde aç ve susuz bırakıldığına dikkati çeken Fidan, "Orta Doğu'da barışın yolu gerçek anlamda bir Filistin devleti kurulmasından geçiyor." dedi.
Fidan, "Filistinli kardeşlerimizin başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız egemen ve coğrafi bütünlüğe haiz bir devleti olmalı. Bu onların en doğal hakkıdır. İsrail'in ya da batılı ülkelerin bu konuda herhangi bir dayatmada bulunmasına karşıyız. Filistin halkı kendi yönünü kendisi çizebilecek, kendi yöneticilerini kendisi seçebilecek güçtedir." dedi.
"BÖLGENİN İKİ GÜÇLÜ AKTÖRÜ OLARAK YAKIN OLMAKTA KARARLIYIZ"
Fidan, Mısırlı mevkidaşı ile Afrika konusunda da temaslarda bulunduklarına ve birçok meseleye aynı perspektiften yaklaştıklarına işaret etti.
Sudan'da devam eden çatışmalara ve bu konuda Türkiye'nin Sudanlılara desteği ile Mısır'ın katkılarına değinen Fidan, ülkede akan kanın durması için her türlü diplomatik katkıyı sunmaya hazır olduklarını belirtti.
Fidan, Somali'nin toprak bütünlüğü konusunda Mısır'la fikir birliği içerisinde olduklarını, Libya'da da başkanlık ve parlamento seçimlerinin düzenlenmesi suretiyle devlet kurumlarının birleşmesi gerektiği hususunda mutabık olduklarını aktardı.
EN BÜYÜK TAKAS OPERASYONU
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Fidan, Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT) yönettiği takas operasyonuna ilişkin, "Bölgemizdeki her türlü barış girişimini sonuna kadar destekliyoruz ve barışçıl adımları, pratik adımları atmakta da son derece kararlıyız." ifadesini kullandı. Fidan, zaman zaman bunun "arabuluculuk" olarak kendisini gösterdiğini belirterek, daha öncede Ankara'da benzer takasların yapıldığını ancak bu takasın en büyük olduğunun altını çizdi.
Bunun da Türkiye'ye olan güvenin bir yansımasını gösterdiğini vurgulayan Fidan, "Amerika ve Rusya, Türkiye'yi bu noktada güvenilir bir ortak olarak görmekte, Milli İstihbarat Teşkilatı sürecin başından itibaren muhatabı olan Amerikan ve Rus gizli servisleri ile bu konuyu koordine etmiştir, yürütmüştür." dedi.