(Sağdaki) HAMAS SİYASİ BÜRO BAŞKANI İSMAİL HANİYE
İran'ın İsmail Haniye ve Hizbullah Lideri Hasan Nasrallah'ı önce aynı protokol dahilinde davet etmesi sonrasında ise Nasrallah'ın listeden çıkarması sonrası Türkiye'nin Haniye'yi uyardığı bildirildi.
Milli İstihbarat Teşkilatı
MİT'in Tahran ziyareti öncesi ayrıca mobil haberleşme araçları, kara transferi ve internet kullanımı konularında da Hamas'ı uyardığı öğrenildi.
İDDİA DOĞRU
Konuyla ilgili iddia TBMM İdare Amiri ve Türkiye-Filistin Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Hasan Turan tarafından doğrulandı.
TBMM İdare Amiri ve Türkiye-Filistin Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Hasan Turan
Hasan Turan, "Haniye ülkemize ziyarete gelince üst düzey bir koruma sağlanmış ve kendisini hedef alan odakların hain emellerine ulaşması engellenmişti. Yabancı ülkelere giden misafirlerin korunması o ülkenin hem görevi hem de itibarıdır. MİT daima bu bilinçle faaliyetlerini yürütmektedir" dedi. Turan, "Haniye, Siyonist çetelerin ve onların yanında duran istihbarat örgütlerinin hedefindeydi. MİT'in zamanında ve yerinde müdahaleleriyle bu suikastlar önlendi" ifadelerini kullandı.
MİT'TEN İSRAİL RAPORU! ÖZELLİKLE DİKKAT ÇEKİLEN TARİH
Milli İstihbarat Akademisi, İsrail'in Gazze saldırıları ile İsrail siyasetindeki "fanatik, şiddet yanlısı ideolojileri ve uygulamaları" rapor haline getirdi. Raporda, 7 Ekim olaylarından daha önce "İsrail'deki radikal sağ ve işgalci yerleşimciliğin" İsrail siyasetinde nasıl hayat bulup geliştiği anlatılıyor.
Milli İstihbarat Akademisinden yapılan açıklamaya göre, akademinin hazırladığı "İsrail'de Radikal Sağ" raporunda, 7 Ekim sonrasında İsrail'in politik ve askeri hamlelerinin en belirleyici toplumsal kesimlerinden birinin, ülkedeki fanatik, şiddet yanlısı, aşırı sağcı gruplar olduğu belirtildi.
Milliyet'te yer alan habere göre, Raporda bu grupların, mevcut durumda Gazze'nin işgal altında tutularak, Gazzelilerin sürülmesini ve bu toprakların yerleşime açılmasını savunduğu vurgulandı.
TEMEL MOTİVASYON "VADEDİLMİŞ TOPRAK" İNANCI
Raporda, Filistin coğrafyasında ve özellikle de 7 Ekim sonrasında Gazze'de, İsrail'in yürüttüğü kanlı saldırıların teolojik ve politik bağlamının çözümlenmeye çalışıldığı kaydedildi.
