Millete hizmette 23 yıl | Hayati Yazıcı zorlu süreci anlattı: Darbe zihniyetine ve vesayetçi müdahalelere büyük bir direnç gösterdik

14 Ağustos 2001’de kurulan AK Parti 23 yaşında. Partinin kuruluş sürecine tanıklık eden AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, 23 yıllık serüvenini anlattı. Yazıcı," 22 yıldır iktidarda olmamızın sırrı gücümüzü vatandaştan alıyor olmamız. 'Her şey Türkiye için' sloganıyla yola çıktık. Türkiye'de hem anayasal düzeyde hem ceza hukuku düzeyinde bireysel hak ve özgürlükler alanlarında sessiz devrimleri hayata geçirdik" ifadelerine yer verdi.

Giriş Tarihi 14 Ağustos 2024, 08:21 Güncelleme Tarihi 14 Ağustos 2024, 10:09
Millete hizmette 23 yıl | Hayati Yazıcı zorlu süreci anlattı: Darbe zihniyetine ve vesayetçi müdahalelere büyük bir direnç gösterdik

İÇİNDEKİLER

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde 2001 yılında kurulan AK Parti, 3 Kasım 2002'den bu yana sürdürdüğü iktidar göreviyle Türk siyasi tarihindeki yerini aldı.

22 yıllık iktidar döneminde AK Parti, Danıştay saldırısı, cumhuriyet mitingleri, kapatma davası, Gezi Parkı olayları ve 15 Temmuz hain darbe girişimi gibi zorlu süreçlerden geçti.

15 Temmuz hain darbe girişiminde halk meydanlara akın etti.15 Temmuz hain darbe girişiminde halk meydanlara akın etti.


Erdoğan'ın yol ve dava arkadaşı, AK Parti kurucularından Hayati Yazıcı, partinin kuruluş sürecini ve 23 yıllık serüvenini Sabah'tan Fatma Göksu'ya anlattı.

SOMUT ÖNERİLER GETİRDİ
Tayyip Bey'le 1974'ten bu yana tanışıyoruz. Siyasi birlikteliğimiz 1994 yerel seçimlerinden önceye dayanıyor. Tayyip Bey, samimi, sabırlı ve doğrucu. Bu vasıflarından ötürü milletin gönlünde taht kurdu. AK Parti'yi de siyasi aile olarak görüyorum. 2000'li yıllarda Türkiye'de siyaset kurumuna olan güven kelimenin tam anlamıyla dibe vurmuştu. Türkiye'de siyasal hayata, siyasi yapıların birbiriyle olan ilişkilerine ve milletin siyasete olan ilgisine bakıldığında AK Parti, sahici siyaset ve projeler üretip sorunların çözümüne odaklı somut öneriler getirdi.



AK Parti, siyasetin hedef kitlesi milletle güven içinde süreçleri samimi bir şekilde inşa etti. Tayyip Bey'in 1994'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na seçilmesiyle yeni dönemin kapıları aralandı. Belediye başkanlığı sürecinde gerçekleştirdiği performans, halkla ve Türkiye'yle kurduğu diyalog, sorunları çözen lider olma algısını halkın belleğine yerleştirdi. 14 Ağustos 2001'de kurulduk ve 22 yıldır da iktidardayız.

Başkan Erdoğan ve Hayati YazıcıBaşkan Erdoğan ve Hayati Yazıcı



MERKEZDE İNSAN VAR
AK Parti kadroları durmadan yoluna devam eder. Milletin hukukunu korumak, insanımızın sosyoekonomik engellerini ortadan kaldırmak, hayat standardını yükseltmek, bütün ülkedeki herkese hitap etmek suretiyle Genel Başkanımız öncülüğünde yola çıkan kadrolarız. Siyasetimizin merkezinde millet, partimizin bütün icraat ve faaliyetlerinin merkezinde de insan var.

Partinin kuruluş sürecinden itibaren 2010 Anayasa değişikliği ve Cumhurbaşkanlığı sistemine geçişe kadar sürekli vesayetçi yapılarla mücadele ettik. Vesayetçi yapılara muazzam bir temizlik yaptık. 22 yıldır iktidarda olmamızın sırrı, gücümüzü vatandaştan alıyor olmamız. Siyasetimiz kapsayıcı ve kuşatıcı. 'Her şey Türkiye için' ve 'Aydınlığa açık, karanlığa kapalı' sloganları ile yola çıktık.



BİR İLK YAŞANDI
Kuruluş aşamasında, daha kuruluş dilekçesini vermeden, 'Kurucular arasında Tayyip Erdoğan varsa, İçişleri Bakanlığı bu partinin kuruluş bildirgesini almayacak. Bunlara alındı belgesi vermeyecek' deniyordu. Tayyip Erdoğan'la ilgili 'Siyasi hayatı bitti. Artık muhtar bile olamayacak' söylemlerini bir tarafa bırakın. Belgeleri verdik. Öyle bir şey yapmaları mümkün değil. Siyasi partilerin kuruluşunu denetleyecek olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, mali açıdan da Anayasa Mahkemesi. Kuruluşu gerçekleştirdik. Kuruluştan bir hafta sonra Türk siyasi hayatında ilk yaşandı.

Kurucu genel başkanın üyelikten çıkarılması, kurucular arasında 13 kadının 6'sının başının kapalı olması nedeniyle bunların kuruculuktan çıkarılması için AK Parti'ye ihtar verilmesi talebiyle o günün başsavcısı, Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Bunun başka bir örneği yok. Anayasa Mahkemesi bunu irdeledi ve karara bağladı. Başörtülüler için talebi kabul etmedi ama 'Erdoğan kurucu olamaz, üyelikten çıkarın' dediler. 6 ay da süre verdiler. Farklı bir uygulama yaptılar. O dönemde özneye göre farklı kararlar çıktı.

BÜYÜK DİRENÇ GÖSTERDİK
Ülkede her 10 yılda bir darbe yapıldı. Vesayet odaklarının girişimleri Türkiye'nin enerjisini boşa harcadı. Anayasa'da, içtüzükte, aday olabilme şartları açık seçik belli. O dönem Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başında olan kişi, internette bildiri yayınlamak suretiyle aba altından sopa gösterdi. Darbe zihniyetine ve vesayetçi müdahalelere büyük bir direnç gösterdik.

15 Temmuz'da milletimiz darbeye karşı darbe yapmış, Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla millet coşmuş, tüm kesimlerden herkes bu çağrı üzerine sokaklara çıkmış, akşam başlayan darbeyi sabah önlemiş. Bu da tarihte ikinci kez darbe önlemedir. Birincisini AK Parti bunu millete yaslanarak önlemiş, 15 Temmuz'u da aziz milletimiz önledi.



SESSİZ DEVRİM NİTELİĞİNDE İCRAATLAR
O günün cumhuriyet başsavcısı, Mart 2008'de doğrudan kapatma davası açıyor. Kime karşı? İkinci defa tek başına iktidar olan partiye karşı. 70-80 dolayında siyasetçinin siyaset yapmasının yasaklanmasını istiyor. Bunların arasında Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Başbakan var.

İçlerinde ben de varım. Sessiz devrim niteliğinde icraat gerçekleştirdik. Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi dikleşmeden dik durarak bunları gerçekleştirdik. Bu alanlardaki icraatımız Türkiye'nin demokratikleşme tarihinin en öncül sayfaları arasında yer alacak.



TÜRKİYE'Yİ DÖNÜŞTÜRDÜK
Türkiye'yi geliştirdik ve dönüştürdük. Türkiye'nin doğusu, batısı, güneyi, kuzeyi derken bir taraftan birliğe vurgu yaptık, bir taraftan da hizmeti götürmede bütün olarak baktığımızın altını çiziyoruz.

"HEY GİDİ GÜNLER"
Erdoğan'ın 24 Temmuz'da Pınarhisar Cezaevi'nden şartlı tahliyesi gün ışığında değil, gece saatlerinde, üstelik arka kapıdan yapılmıştı. "Muhtar bile olamaz" denilen Erdoğan, Türkiye'de halk tarafından seçilmiş ilk cumhurbaşkanı oldu. Hayati Yazıcı bu fotoğrafı sosyal medya hesabı üzerinden "Hey gidi günler" notu ile paylaştı.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN