ABD'ye kaçan FETÖ firarisi eski futbolcu Hakan Şükür'ün sosyal medya üzerinden Türkiye'ye karşı kara propaganda, algı operasyonları ve kirli iftiralarla dolu açıklamalar yaparak vatandaşı tahrik ediyor.
Özellikle "Erdoğan ve Türkiye düşmanlığı" yapmaktan çekinmeyen FETÖ'nün kullanışlı aparatı firari Hakan Şükür'ün sosyal medyayı gelir kapısı haline getirdiği ortaya çıktı.
Hakan Şükür, avukatı aracılığıyla Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine açtığı davada, bir sosyal medya paylaşımına M.C.Y'nin hakaret içerikli yanıt verdiği iddiasıyla 100 bin lira manevi tazminat talebinde bulundu.
Şükür'ün avukatınca mahkemeye verilen dava dilekçesinde, tazminata 2022'den itibaren yasal faiz işletilmesi de istendi.
ADLİ YARDIM TALEBİ
Hakan Şükür, ayrıca 1977 liralık dava harcını yatırmayıp, mahkemeden "adli yardım" talebinde bulundu.
Davalı M.C.Y'nin avukatı Serhat Sayan ise mahkemeye sunduğu dilekçede, "yargılama veya takip giderlerini ödeme gücünden yoksun olan kimselerin" adli yardımdan yararlanabileceğini belirtti.
Sayan'ın dilekçesinde, adli yardım talebinin mahkeme tarafından reddedilmesine rağmen Şükür'ün dava harcını yatırmadığı ve sadece posta masraflarını tamamladığı, bu nedenle Hukuk Muhakemeleri Kanununa (HMK) göre dava dosyasının işlemden kaldırılması gerektiği vurgulandı.
FETÖ firarisi Hakan Şükür
AÇTIĞI DAVALARDA MİLYONLARCA LİRALIK TAZMİNAT İSTİYOR
Dilekçede, "Davacı yüksek miktarda tazminatlar talep ederek karşı taraf ile anlaşma zemini oluşturmak, talep edilen miktarın yüksek oluşundan etkilenip anlaşmaya razı olan taraf ile anlaşarak dosyaları kapatmak gayesindedir. Anlaşma sağlanamaması halinde ise zaten Türkiye'de tahsil kabiliyeti olmadığından, karşı vekalet ücretlerini ve yargılama giderlerini ödememektedir." ifadelerine yer verildi.
Türkiye'deki tüm mal varlığı FETÖ üyeliği sebebiyle dondurulan Şükür'ün tazminat talebine ilişkin dilekçede, ayrıca şu tespitlere yer verildi:
"Davacı, ülkemizde manevi tazminat davaları açmak suretiyle maddi menfaat ve kazanç elde etmeye çalışmaktadır. Manevi tazminat, talep eden açısından zenginleşme aracı olarak kullanılamaz. Yüksek mahkemelerimizin kararlarında sürekli olarak buna vurgu yapılmıştır. Fakat davacının Türkiye'de bir teminatının olmaması sebebiyle yüksek miktarlar göstererek dava açmış olması, ancak kötü niyet olarak değerlendirilebilir. Dava dilekçesinde 200 adet dava dosyasından bahsedilmektedir. Her biri için talep edilen 100.000 lira tazminat tutarı olduğu düşünülürse 20.000.000 lira tutarında bir tazminat miktarından söz edilmektedir. Buna faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretleri de eklendiği takdirde miktar daha da yükselmektedir. Davacı tahrik edici paylaşımlar yaparak insanları kışkırtmakta ve bu tarz davalar açarak bundan gelir elde etmeye çalışmaktadır. Bunları yaparken de kendisinin hiç bir gelirinin olmadığı, maddi durumunun iyi olmadığı izlenimi yaratmaya çalışmaktadır."