Atatürk'ün o dönem Türkiye'nin gücünün ne kadar olduğunu bildiğini söyleyen Teoman, "Yani, Musul'u falan bırakacağına savaşa devam ederdi. Atatürk çok zeki, dahi derecede zeki bir adamdı. Gücünün ne olduğunu biliyordu. Ona göre savaştı, ona göre barış yaptı. Veya Türkiye'nin II. Dünya Savaşı'na girmemesi İnönü'nün sağduyulu liderliğiyle oluyor. Bunları ben saptamış değilim tabii ki. Neredeyse bütün askerlikten gelen insanlar ülkelerini mümkün olduğunca güçlü ve büyük yapmaya çalışıyorlar. Çok da hümanist yaklaşmıyorlar hayata. Eninde sonunda bütün ülkelerin birbirinin gözünü oymaya çalıştığı bir dünyadayız. Ben Türkiye'de ekonominin de eğitimin de hukukun üstünlüğünün de askeriyenin de üst seviyelerde olmasını istiyorum." dedi.
"Askeriyesinin güçlü olması derken "füze, uçak alalım, milli serveti oralara yatırmaya devam" gibi bir yerden mi konuşuyorsun?" sorusunu yanıtlayan Teoman şu ifadeleri kullandı:
"Yok, anti- militarist olayım o zaman, askerlerin hepsini evlerine gönderelim, çiçeklerle sokaklarda dolaşalım. Füzeleri de satalım, onlarla da tarla sürelim! Bu değil. Dünya da hayat da böyle işlemiyor. Güçlü olacağız. Tabii ki Rusya her tarafa yayılmak isterken."
Bu çıkış sonrası Cansu Çamlıbel çeşitli sorular ve yorumlarla Teoman'a yüklendi ancak geri adım atmadı.
İşte o sorular ve yanıtları:
-Ama bizdeki savunma füzeleri de Rusya'dan mesela. Gerçi zaten kullanılamıyorlar kullanılmama taahhüdü sayesinde ABD'den F- 16 gelebilecek.
Teoman: Fark etmez, onu da alıyorsun işte. Zaten herkes herkesle savaşıyor.
- Herkes herkesle daha çok silah satabilmek için daha çok savaşıyor.
Teoman: E ne yapalım o zaman? Rusya'dan da silah almayalım, Amerika'dan da almayalım, askerleri de evlerine gönderelim. Türkiye barışçıl tarlasını eken her akşam horon tepen bir ülke olsun. Böyle ülke yürümez.
- Tarla dedin hatırıma geldi tarla da eskisi gibi ekilemiyor zaten artık Türkiye'de. Çiftçiler isyanda biliyorsun üretim maliyetleri nedeniyle.
Demogoji yapıyorsun, benim söylemek istediğimi anladın.
-"Demogoji yapıyorsun" dedin mi bana hakikaten şu an?
Teoman: E yani biz Rusya'ya bayıldığımız için yanaşmıyoruz. Amerika'ya bayıldığımız için de yanaşmıyoruz. Tayyip Erdoğan üzerinden konuşmuyorum. Bir ülke pozisyonu olarak konuşuyorum. Eninde sonunda dünyada kim büyüse emperyalist olmaya çalışıyor. Amerika zaten hala dünyanın en büyük gücü ama o eski kutuplar geçti. Çin gelecek mi? Milyonlarca savaşın olduğu bir dünyada ben de ülkem güçlü olsun isteyeyim müsaadenle.
YURTDIŞINI DEĞİL EMİNÖNÜ'NÜ SEVİYORUM SÖZÜ
Daha sonra "Ben yurtdışına gitmeyi sevmiyorum, Eminönü'ne gidiyorum, onu seviyorum" sözü üzerinde de konuşan Teoman, "İstemiyorum çünkü okuyorum. Bütün merak ettiğim konularda dünyanın en büyük adamlarının yazdığı şeyleri okuyorum. Oralara gittiğim zaman kafede tanıştığım iki heriften veri alabileceğimi düşünmüyorum. Onun yerine istatistiki verilere bakarım, anlarım. Sohbetten bir şey öğrenmeme gerek yok ki. Arkadaşlarımla bile sohbet ederken ben 'kıraathane muhabbeti' diye sıkılıyorum. Onun yerine o konudaki en iyi kitabı okuyup öğreniyorum zaten. E yani adam yıllarca araştırıp yazmış. Kıçı kırık şarkıcı sokakta tanıştığı iki kişiyle kıraatathane muhabbeti yapıp iki günde ülke çözümleyemez ki. Sokakta dolaşıp ne öğreniliyor Allah aşkına? Ben verilere inanıyorum." dedi.
IRKÇILARA ELEŞTİRİ: SURİYELİ YERİNE NORVEÇLİ SARIŞIN ÇOCUKLARI GÖRSELER HARİKA DİYECEKLER
İstiklal Caddesi başta olmak üzere Beyoğlu'nun çok Arap kültürüne uygun bir tüketim alanı haline geldiği iddialarını da değerlendiren Teoman ırkçı söylemlerde bulunanları eleştirdi.
Teoman şunları söyledi:
"Orada Norveçli sarışın çocukları görseler "harika olmuş" diyeceklerdi. Suriyeli kara kuruları görünce mahvoluyorlar. Ben hepsini tanıyorum, tam öyle demeseler bile içlerinden geçeni biliyorum. Benim için "Her yer Arap da oldu" demek ırkçılıktır. Türkiye'ye aşırı göçten tabii ki rahatsızım. Yanlış ve plansız biçimde yapıldı bu işler, hâlâ devam ediyor. Ve bunun çaresi de yok artık. Uzun zaman geçti, o çocuklar artık burada büyüdüler. Onları geri göndermek biraz vicdansızlık olacak. Bir de bu bizdeki Suriyelilerden rahatsız olanların hepsi İngiltere'ye gitmek istiyor, İngiltere'nin Suriyelisi olmak için. Kendine hak gördüğünü başkasına görmüyor."