Yaptığı çıkışlarla ve tarzıyla dönem dönem gündeme gelen Teoman yine Türkiye'nin gündemine oturacak açıklamalar yaptı.
TEOMAN'DAN YERLİ DURUŞ
Batı hayranlarına esaslı bir eleştiri getiren Teoman siyasette taraf tutmadığını ancak Cumhurbaşkanlığı makamına saygı duyduğu belirterek "Beştepe"den davet gelirse gideceğini söyledi. Son dönemde artan ırkçı çıkışlara da tepki gösteren Teoman bu ülkenin ürünüyüm diyerek yerli bir duruş gösterdi.
CHP yandaşı T24'e konuşan Temoman özellikle pandemi sonrası tarzında değişikliğe gittiğine dikkat çeken Teoman, "İçkinin yoğun olduğu bir hayat yaşayınca her şeye olan tutkunu yitiriyorsun. O psikolojiden çıkmaya karar verdiğimde kendime "Artık işime özeneceğim. Bu yaşa geldim, artık kimseye star afra tafrası yapmayacağım" dedim." ifadelerini kullandı.
Teoman
"BU ÜLKENİN ÜRÜNÜYÜM BATI HAYRANI DEĞİŞİM"
"Ben artık Türkiye'nin 'Teoman abisi' olmak istiyorum" sözlerine de açıklık getiren Teoman, "Bu ülkenin ürünüyüm. Batılı bir eğitimden gelmiş olsam da kendimi bu ülkeye ait hissediyorum. Başka bir ülkeye ait hissetmiyorum. Ben batı hayranı değilim." ifadelerini kullandı.
"BEŞTEPE'DEN DAVET GELİRSE GİDERİM"
Kendisini herhangi bir siyasi görüşe indirgemediğini söyleyen Teoman Cumhurbaşkanlığı makamına ise saygı duyduğunu belirti. "Sana Beştepe'den davet geldi mi?" sorusunu yanıtlayan Teoman, "Gelmedi ama gelse giderim. Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanı kim olursa olsun beni bir yere davet ederse, giderim. Ama ben hiçbir zaman siyasette hiçbir yerin adamı olmayacağım. Ben daha evvel cumartesi kahvaltılarına çağrıldım Kürt açılımı devam ederken. O tabii başka bir şeydi. Ben başörtüsü meselesinde de Kürt sorununda da fikirlerimi her zaman söylemiş biriyim zaten. O toplantıya da çağrıldığım için ve Kürt açılımını desteklediğim için gittim." dedi.
Teoman: Beştepe davet ederse giderim
Teoman sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bak sana başka bir şey söyleyeyim. Ahmet Kaya'ya o ödül gecesinde çatal bıçak fırlatıldığı zaman ben Radikal 2'ye bunun büyük bir ayıp olduğunu söylediğim için sonrasında basından ambargo yemiş bir kişiyim. Cumartesi Anneleri'nin şarkısını söylediğim için de bir sürü yerden fırça yemiş bir kişiyim zaten. Ama ben bunlardan etkilenmem. Ben doğru bildiğim, vicdanen doğru olduğunda emin olduğum yerlerde dururum. Her tarafta yer almıyorum. Her zaman yer almıyorum. Etkimin olduğunu bildiğim yerlerde fikrini söyleyen birisiyim. Ve bunu büyük bir siyasi kudretim olduğunu düşündüğüm için değil, beni seven 15- 16 yaşındaki çocuk "Ya bu bizim Teoman ne yapıyor?" diye sorduğunda bunları okur ve üzerine düşünürse diye söylüyorum. Bu bana yeter. Kaç kişinin bunu yapacağı da önemli değil."
"TÜRKİYE'NİN SİLAHLI KUVVETLERİNİN DE GÜÇLÜ OLMASINI İSTERİM"
Tüm dünya değiştiğine vurgu yapan Teoma bu durumdan şikayetçi olmadığını belirterek, "Ben saptarım, yargılamam, ahlanıp vahlanmam. Bütün bunların beni ilgilendiren bölümü şu; Türkiye'nin güçlü bir ülke olmasını istiyorum. Bunu ters bir yerden söyleyeyim; ben Türkiye'nin Silahlı Kuvvetlerinin de güçlü olmasını isterim." dedi.
Teoman
"TÜRKİYE GÜÇSÜZ OLMASAYDI ATATÜRK BARIŞÇI OLMAZDI"
Bunun sebebini "reel politik" olarak açıklayan Teoman, "Türkiye o kadar güçsüz olmasaydı; Atatürk bu kadar barışçı olmazdı" dedi.
"Yurtta barış cihanda barış"la ülke yöntemezsin. Başka bir şey daha söyleyeyim. Eğer Türkiye, Atatürk zamanında güçsüz bir ülke olmasaydı o kadar da barışçı olmazdı Mustafa Kemal Atatürk. Bunu deyip, kapatayım. Söyleyeceğimi söyledim ben." ifadelerini kullanan Teoman sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer Türkiye, Atatürk zamanında ekonomik, siyasi, askeri alanda bu kadar güçsüz olmasaydı, benim tahminim belki de hırslı bir insan olan Atatürk o kadar da "Yurtta barış, cihanda barış" demezdi. Kendisi pragmatist bir politikacıydı. İsmet İnönü de onun için "politikacılığı askerliğinden çok daha iyidir" der zaten."


