Ankara - Şam hattında arka kapı diplomasisi yoğunlaştı, Türkiye ve Suriye arasında yeni dönemin kapıları aralandı.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, ilişkilerin normalleşmesi için irade beyan etti. Artık iki liderin nerede ve ne zaman görüşeceğine dair detaylar konuşulmaya başlandı.
Tarihi zirveye Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in de iştirak edeceği söylenirken görüşmenin Moskova'da yapılma ihtimali kuvvetlendi.
ESAD: TERÖRLE MÜCADELE HER İKİ ÜLKENİN ORTAK ÇIKARI
Normalleşme zemini arayışları sürerken Suriye Devlet Başkanı Esad, Suriye Halk Meclisi'ni Ankara - Şam hattındaki gelişmelere ilişkin bilgilendirdi.
Komşu ülkelerle çatışmayan ilkeler ve ortak çıkarlar doğrultusunda hareket ettiklerini belirten Esad, terörle mücadelenin her iki ülkenin de ortak çıkarı olduğunun altını çizdi.
Türkiye'nin masaya getirdiği şartlar ve Suriye'nin istekleri konusunda bir sorunun olmadığını belirten Beşşar Esad, "Mesela Türk yetkililerin sürekli dile getirdiği konu mülteciler ve terör meselesi. Suriye'nin sürekli dile getirdiği şey ise, Suriye topraklarından çekilme meselesi ve aynı zamanda terör meselesidir. Bu başlıkların dördünde de bir sorunumuz olduğuna inanmıyoruz, ister Suriye başlıkları olsun, ister Türkiye başlıkları" değerlendirmesinde bulundu.
"SİSTEMATİK VE GERÇEKÇİ ÇALIŞIYORUZ"
Türkiye ile ilişkileri rayına oturtmak konusunda sistematik ve gerçekçi bir şekilde çalıştıklarını dile getiren Esad, "Önemli olan hedeflerimizin net olması ve bu hedeflere doğru nasıl ilerleyeceğimizi bilmemizdir" dedi.
"TÜRK ASKERİNİN ÇEKİLMESİ ÖN KOŞUL DEĞİL, MÜZAKERELERİN YOL HARİTASINI BELİRLEYEN ANLAŞMA İMZALAYALIM"
"İlişkilerin normale dönmesi için Türk güçlerinin Suriye topraklarından çekilmesi ve terör gruplarına verilen desteğin son bulması gibi mevcut duruma neden olan politikaların tersine dönmesi gerekiyor" diyen Suriye lideri, görüşmelere başlamak için ise bunun bir ön şart olmadığını vurguladı.
'ANLAŞMA İMZALAYALIM'
Her iki ülkenin egemenliğini garanti altına alan ve gelecekteki müzakerelerin yol haritasını belirleyen bir anlaşma imzalanması çağrısında bulunan Esad, "Türkiye güçlerini çekmezse görüşmelere başlamayacağımız doğru değil" sözleriyle olası müzakerelere ön koşulsuz yeşil ışık yaktı.
İŞTE NORMALLEŞMENİN YOL HARİTASI
Peki, Ankara - Şam hattında esen ılıman rüzgarlarda normalleşmeni yol haritası nasıl olacak?
Sabah Gazetesi yazarı Okan Müderrisoğlu, Türkiye'nin yakın zamana kadar sorun yaşadığı ülkelerle yeni bir ilişki formatı geliştirdiğini belirtip, "Erdoğan'ın Şam'a dönük çağrısı, "Türkiye çok istekli, masaya şartları koyalım" havasına dönerse... Yani, Erdoğan'ın iyi niyeti zafiyet olarak okunmaya kalkışılırsa bu, büyük bir hata olur. Kabul edelim ki... Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın altyapısını kurduğu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın onay verdiği şekliyle Türkiye, yakın zamana kadar sorun yaşadığı ülkelerle yeni bir ilişki formatı hayata geçirdi. Körfez'den Mısır'a kadar bu hamle, ilk neticelerini de verdi. Şimdi hem siyasi hem de istihbarı diplomasi dönemindeyiz" değerlendirmesinde bulundu.
İSTİHBARAT NABIZ YOKLAR, BAKANLAR GÖRÜŞÜR, LİDERLER BULUŞUR
Müderrisoğlu, Suriye ile normalleşmenin yol haritası için şu ifadeleri kullandı:
Elbette...
Bir uluslararası toplantı marjında iki devlet başkanının tokalaşma fotoğrafı vermesi ise bütün bu sürecin herhangi bir noktasında gerçekleşebilir!
Hatta siyasi iklim el verirse... Putin arayıp da Esad'a "Daha fazla uzatma" derse sürpriz buluşma ihtimali de olabilir.
SURİYE'NİN DE KATILIM SAĞLADIĞI ASTANA FORMATI FORMÜLÜ
Peki, bundan sonrasında ne beklenebilir?
İRAN FAKTÖRÜNE DİKKAT
Kayda geçirmemiz gereken bir husus daha var...
İran, yaşadığı ekonomik ve stratejik sorunlara rağmen Suriye sahasında hala etkin. Eskisi gibi hâkim oyun kurucu olmasa da İran, bölgedeki dengeleri bozabilecek aktör konumunu sürdürüyor. Bu nedenle, Ankara ile Şam arasındaki yakınlaşma arayışında, İran'ın dışarıda bırakılmasının maliyeti, sürecin içinde yer almasına kıyasla daha fazla!
Özetle...
Bölgesel krizlerin, küresel güçlerin bilek güreşi arenasına dönüştüğü bir ortamda Türkiye hem uluslararası sistemin adaletsizliğini sorgulamasıyla hem de birikmiş meselelerini çözme iradesiyle tarihin doğru noktasında yer alıyor...
ANA ODAK 'TERÖRİSTAN' KURDURMAMAK
Esad "Terörle mücadele her iki ülkenin ortak çıkarı" beyanında bulunurken Türkiye de güney sınırlarında bir 'teröristan' kurdurmamaya niyetli.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan "Burnumuzun dibinde bir teröristan kurdurmayız. Bunun için gereken ne ise yapmaktan da asla ve asla imtina etmeyiz" diyerek açık açık harekat sinyali verdi.
Ankara - Şam yakınlaşmasının ana odağı da 'Teröristan kurdurmamak' yönünde. Suriye rejimi ve Rusya, Türkiye gibi düşünüyor. Bölgede ABD ve İsrail'e hizmet edecek bir terör oluşumunun devletleşmesini istemiyor.
PKK/PYD'Yİ ENDİŞE SARDI... "BİZİ ORTADAN KALDIRACAKLAR"
Hem Ankara hem de Şam'ın 'terörle mücadele' konusunda ortak beyanları PKK'yı iyiden iyiye köşeye sıkıştırmış vaziyette.
Suriye'nin kuzeyindeki sözde özerk yönetimin PKK/PYD çatısı altında düzenlediği bir toplantıda "Ankara ve Şam 'özerk' yönetimi ortadan kaldırmayı amaçlıyor" denildi.