Şule Yüksel Şenler, 1965'te Batılı modern yaşam tarzını bırakarak dindar bir hayata yöneldi ve tesettüre girdi. Resim, müzik, ney ve kanun eğitimleri de alan Şenler'in başını örtmesi, o yıllarda çokça konuşuldu ve gençlere örnek oldu.
"Müslüman kızların moda kıskacından kurtulması için" çalışan, gençlere bu alanda rol model olan ve başörtüsünün eğitimli Müslüman kadının hayatına girmesi için çaba sarf eden Şenler, Mehmet Şevket Eygi'nin çıkardığı Yeni İstiklal gazetesinde yazılar kaleme aldı ve bu yazılar nedeniyle hakkında davalar açıldı.
Adalet Partisinin Bakırköy Gençlik Kollarında Edebiyat ve Kültür Kolu Başkanlığı yapan Şenler, Anadolu'yu dolaşarak verdiği konferansları ve yazılarıyla 1960 ile 1970'li yıllara damga vurdu.
BAŞÖRTÜSÜ MODELİ "ŞULEBAŞ" İLE ANILMAYA BAŞLADI
Usta yazarı örnek alan genç kızların başlarını aynı şekilde örtmesi sonucu yaşanan tartışmalar, uzun süre ülke gündeminde yer buldu. Şenler gibi başını bağlayan tesettürlü kadınların sayısının sürekli artması üzerine, bu tür örtünme "Şulebaş" adıyla anılmaya başladı.
Yayın hayatına 1960'ta başlayan Bugün gazetesinin yazar kadrosunda yer alarak, kadın gazetecilerin parmakla gösterildiği bir dönemde, başörtülü bir kadın gazeteci olarak yazılar kaleme alan Şenler'in çizdiği modern başörtüsü ve pardösü modelleri, genç kızlar arasında hızla yayılmaya başladı.
Şenler, başörtülü öğrencilerin üniversitede tesettürlü okuyabilmelerinin önündeki engellerin kaldırılması talebini yüksek sesle ifade etti.
Dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın "Sokaktaki örtülü kadın ve kızların öncüleri cezalarını çekecek." sözleriyle işaret ettiği Şenler, bir mektup yayımlayarak, Cumhurbaşkanının Allah'tan ve milletten özür dilemesi gerektiğini kaydetti. "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla tutuklanan yazar, 2 ay sonra affedilmesine rağmen Bursa Cezaevinde 8 aylık cezasını tamamladı.
Cezaevinden çıktıktan sonra da Türkiye'nin dört bir yanını dolaşarak konferanslar vermeye devam eden Şenler, Hür Söz, Yeni İstiklal, Babıali'de Sabah gazetelerinde kadın sayfaları hazırladı.
Şule Yüksel Şenler
"HUZUR SOKAĞI" ROMANI DİKKATLERİ ÇEKTİ
Bugün gazetesinde köşe yazarlığı yapan, Seher Vakti dergisinin başyazarı olan ve 1980'den sonra aralarında Milli Gazete'nin de olduğu gazetelerde pek çok yazı kaleme alan Şenler'in "Huzur Sokağı" romanı, Yücel Çakmaklı'nın yönettiği İzzet Günay ve Türkan Şoray'ın oynadığı "Birleşen Yollar" filmiyle sinemaya uyarlandı.
Halen genç okuyucuların beğenisini toplayan "Huzur Sokağı" romanı, 2012'de aynı adla televizyon dizisi haline getirilerek izleyiciyle buluştu.
Usta yazar "Gençliğin Izdırabı", "Hidayet", "Bize Ne Oldu", "İslam'da ve Günümüzde Kadın", "Duyuşlar", "Her Şey İslam İçin", "Uygarlığın Gözyaşları", "Kız ve Çiçek", "Sağ El", "Bir Bilinçli Öğretmen" ve "Yılanla Tilki" eserlerine de imza attı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan'ın evliliklerine arabulucu olduğu belirtilen Şenler'in hayatı, gazeteci Demet Tezcan tarafından "Bir Çığır Öyküsü: Şule Yüksel Şenler" isimli kitapta kaleme alındı.
MİHRİŞAH VALİDE SULTAN HAZİRESİ'NE DEFNEDİLDİ
Tedavi gördüğü hastanede 28 Ağustos 2019'da 81 yaşında vefat eden Şenler'in Eyüp Sultan Camisi'nde kılınan cenaze namazına, kültür, sanat ve siyaset dünyasından çok sayıda isim katıldı. Şenler'in cenazesi, Mihrişah Valide Sultan Haziresi'nde kendisi için hazırlanan kabre defnedildi.