Başkan Erdoğan'dan 'Kara Harp' töreninde tarihi Filistin mesajı: "İstanbul ile Kudüs-ü Şerif'i kim ayırabilir"

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Harp Okulu Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni'nde "FETÖ'cü hainleri ve vesayet heveslilerini başarılarımızla rahatsız etmeyi sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı. Türkiye'nin Filistin'e sırtını dönmeyeceğini söyleyen Erdoğan,"İstanbul ile Kudüs-ü Şerif'i kim ayırabilir, Gazze'yi Gaziantep'ten kim ayırabilir. Kim Kudüs'ten bize ne diyorsa bu milletin tarihini bilmiyor demektir. Gazi, niçin Bingazi'deydi, oraya niye gitmişti, mücadele etmişti? İşte bu vatan aşkı ile bu ruhun adımıydı" dedi. Erdoğan teğmenlere "Kılıcınız keskin, basiretiniz kavi, yolunuz açık olsun" sözleriyle başarı temennisinde bulundu.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Suriye'den Kuzey Irak'a, Libya'dan Somali'ye kadar Silahlı Kuvvetlerimiz, sorumluluk aldığı her yerde görevini alnının akıyla yerine getiriyor." dedi.


Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) Kara Harp Okulu Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni'nde konuştu.

Bugün Kara Harp Okulunun mezuniyet töreninde istikbalin güvencesi subaylarla ve onların aileleriyle bir arada bulunduklarını, yarın da İstanbul'da Deniz ve Hava Harp Okullarında TSK'nın saflarına katılacakların heyecanına ve mutluluğuna ortak olacaklarını belirten Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bütün mensuplarının 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı tebrik etti.

Yaklaşık bin yıldır vatanın ebedi muhafızlığını yapan aziz şehitleri rahmetle yad eden, gazilere şükranlarını sunan Erdoğan, Büyük Zafer'in mimarı ve mihmandarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını minnetle andı.

Büyük Zafer'le milletin bağımsızlık iradesinin tescil ve tahkim edildiğini anımsatan Erdoğan, Cumhuriyet'e giden yolu açan bu önemli zaferin, aziz milletle birlikte onun bağrından çıkan kahraman Türk ordusunun bayramı olduğunu söyledi.

Başkan Erdoğan, binlerce yıllık şanlı geçmişi destanlarla dolu olan, vatana kastetmeye kalkışan olursa yeni kahramanlık destanları yazacak iman ve cesareti bulunan Türk Silahlı Kuvvetlerinin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı şeref madalyası olarak her bir mensubunun yüreğine nakşettiğini vurguladı.

Erdoğan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1 Eylül 1922'de Dumlupınar'da bulunduğu beyanatta muzaffer Türk ordusuna, "Büyük Millet Meclisi orduları, meydan muharebesinde zalim ve mağrur bir ordunun asıl unsurlarını inanılmayacak kadar az bir zamanda imha ettiniz. Büyük ve asil milletimizin fedakarlıklarına layık olduğunuzu ispat ediyorsunuz. Sahibimiz olan büyük Türk milleti, istikbalinden emin olmaya haklıdır. Muharebe meydanlarında maharet ve fedakarlıklarınızı yakından görüyor ve takip ediyorum. Milletimizin hakkınızdaki takdirlerine aracılık etme vazifemi hiç durmadan yerine getireceğim. Bütün arkadaşlarımın Anadolu'da daha başka meydan muharebeleri verileceğini dikkate alarak ilerlemesini ve herkesin aklını, yiğitliğini ve gayretini yarışırcasına göstermeye devam etmesini isterim. Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir ileri." dediğini anımsattı.


"KARA HARP OKULUMUZ, 190 YILLIK TARİHİYLE ORDUMUZUN GÖZ BEBEĞİDİR"

Her bir üyesi milletin öz evladı olan TSK'nın kahraman mensuplarıyla her zaman iftihar ettiklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu akşam Cumhurbaşkanlığı Külliyemizde tertiplenecek özel programla Büyük Zafer'in 102. yıl dönümü heyecanını birlikte yaşayacağız. Zaferler ayı olarak tarihimizde müstesna yer edinen ağustos ayını yine muhteşem bir zaferin coşkusuyla uğurlayacağız. Rabb'im ordumuzu ve tüm güvenlik güçlerimizi muhafaza ve her daim muzaffer eylesin.

Mekteb-i Harbiye-i Şahane ismiyle 1834 yılında kurulan Kara Harp Okulumuz, 190 yıllık tarihiyle ordumuzun göz bebeğidir. Yaklaşık iki asır boyunca Kara Harp Okulumuz, çok zorlu şartlarda görev yapan, vatan müdafaası için canını feda eden, askeri kimliği başarılarla dolu kahraman subaylar yetiştirmiştir. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere Mareşal Fevzi Çakmak, Ali Fuat Cebesoy, Fethi Okyar, Kazım Karabekir gibi adlarını tarihe ve milletimizin kalbine yazdıran nice mümtaz şahsiyetler bu çatı altında eğitim görmüş ve İstiklal Harbimizde çok önemli görevler üstlenmiştir."


"ORDUMUZUN SAFLARINA YENİ ÇELİKTEN BİLEKLER EKLİYORUZ"

Bu geleneğin güçlenerek devam ettiğinin altını çizen Erdoğan, "Bugün de ordumuzun en güçlü kalelerinden olan Kara Harp Okulumuzdan yetişen nice vatan evlatları, terörle mücadeleden sınır ötesi operasyonlara kadar çok büyük başarılara, zaferlere imza atıyor." dedi.

Peygamber ocağı olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin cesur, disiplinli ve fedakar mensuplarıyla dünyanın en saygın orduları arasında yer aldığını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bugünkü törenimizde bunu bir adım daha öteye taşıyoruz. Kahraman ordumuzun saflarına yeni çelikten bilekler ekliyoruz. Kara Harp Okulumuzdan bu yıl 72'si dünyanın 14 farklı ülkesinden gelen misafirlerimiz olmak üzere, toplam 989 öğrencimiz mezun oluyor. Diplomalarını alarak ordumuzun saflarına katılan her bir teğmenimizi tebrik ediyor, tek tek alınlarından öpüyorum. Mezunlarımızı en güzel şekilde yetiştiren hocalarımızı ve komutanlarımızı da tebrik ediyorum.

15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra yeniden yapılandırdığımız Harp Okullarımızın başarı grafiği sürekli yükseliyor. Kara Harp Okulumuzdan son 8 yılda 3 bin 912 Türk, 504'ü misafir toplam 4 bin 416 evladımızı mezun ettik. Yine bu dönemde SUTASAK eğitimlerini tamamlayan 141'i yabancı 9 bin 909 kardeşimiz, Kara Harp Okulundan mezun oldu. Kara Kuvvetlerimizde halihazırda görev yapan subay ve astsubaylarımızın yarısı, Milli Savunma Üniversitemizin mezunlarından oluşuyor. Bugün şu gerçeği çok net görebiliyoruz, 15 Temmuz ihaneti gibi bir devletin başına gelebilecek en büyük felaketi, olabilecek en az hasarla atlattık. FETÖ'cü hainlerin ordumuz bünyesinde açtığı tahribatı kısa sürede telafi ettik."


"SIKINTILI DURUMLARA SON VERDİK"

Başkan Erdoğan, ordunun sadece toplum nazarındaki itibarı açısından değil personel, eğitim, teçhizat, imkan ve yetenekler bakımından da eksiklerini giderdiklerini belirterek, TSK'ya kadro yetiştiren Harp Okullarını, meslek yüksekokullarını ve enstitüleri, Milli Savunma Üniversitesinin bünyesinde çok daha kaliteli, etkin ve modern eğitim verecek şekilde yeniden kurduklarını söyledi.

Hayata geçirdikleri reformlarla TSK'ya yük, ayak bağı, gereksiz tartışmalara konu olan sıkıntılı durumlara son verdiklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Yeni eğitim ve öğretim sistemimizle, milli iradenin üstünlüğü ilkesine bağlı, sadece millete hizmet eden, sadece devletinden ve onun meşru yöneticilerinden emir alan bir Türk Silahlı Kuvvetlerine sahip olduk. Atılan tüm bu adımların, bırakın zayıflatmayı, ordumuzun gücüne nasıl güç kattığını sahada elde edilen başarılarda görüyoruz. Suriye'den Kuzey Irak'a, Libya'dan Somali'ye kadar Silahlı Kuvvetlerimiz, sorumluluk aldığı her yerde görevini alnının akıyla yerine getiriyor. Üniversitemizi karalamaya yönelik artan algı operasyonlarının arkasında ordumuzun asli vazifesine odaklanmadaki işte bu başarısı bulunuyor."
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Bugün de milletimizin ta kendisi olan Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, ülkemizin bağımsızlığının, vatanımızın bölünmez bütünlüğünün, milli birlik ve beraberliğimizin güvencesidir." dedi.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) ve MSÜ'nün başarı grafiği yükseldikçe eski Türkiye artıklarının hazımsızlığının da arttığını belirten Erdoğan, "Ne yapılmaya çalışıldığının gayet farkındayız. Allah'ın izniyle buna fırsat vermeyeceğiz. FETÖ'cü hainleri ve vesayet heveslilerini başarılarımızla rahatsız etmeyi sürdüreceğiz." dedi.

Milli Savunma Bakanından Genelkurmay Başkanına, kuvvet komutanlarından üniversite yönetimine herkesi emeklerinden dolayı tebrik eden Erdoğan, Allah'tan başarıları daim eylemesi temennisinde bulundu.


"HER TÜRK ASKER DOĞAR"

Türk milletini diğer toplumlardan ayıran bazı muazzam vasıflar olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bunların en başında adeta bizimle özdeşleşmiş olan ordu-millet bulunur. Tarihimiz boyunca devlet komutan, millet de asker olmuştur. Her Türk asker doğar. Bu söz milletimizin bu topraklarda yürüttüğü varlık yokluk mücadelesiyle eşleşmiştir. Nesilden nesile aktarılan askerlik milletimiz için bir meslekten ziyade din için, vatan için, devlet ve bayrak için namus borcu olarak görülmüştür. 2 bin 233 yılı aşkın köklü bir maziye sahip Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kodlarında hep bu anlayış hakimdir. Bugün de milletimizin ta kendisi olan Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, ülkemizin bağımsızlığının, vatanımızın bölünmez bütünlüğünün, milli birlik ve beraberliğimizin güvencesidir. Ordumuz ayrıca bir şeref payesi olarak onurla taşıdığı ay yıldızlı bayrakla dünyanın dört bir yanındaki mazlumlar için de bir umut kaynağıdır."

Bu akşam Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki programda yurt dışında Türk bayrağını gururla dalgalandıran kahraman askerlerle kucaklaşacaklarını anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Burada şu hususu özellikle vurgulamak arzusundayım; Türkiye, coğrafya olarak bir köprü, kültürel anlamda bir merkez, ekonomik açıdan bir geçiş bölgesidir. Böyle bir coğrafyada özgür, başı dik ve bağımsız bir şekilde yaşamak öyle bir babayiğidin veya her babayiğidin harcı değildir. En basit bir zafiyet göstergesi bile milletimizi çok büyük tehditlerle karşı karşıya bırakabilir. Eğer bugün Gabar'da bu teröristleri gömdüysek, Tendürek'te bu teröristleri gömdüysek, Bestler Deresi'nde bu teröristleri gömdüysek bundan sonra da aynı kararlılıkla, aynı imanla gömmeye devam edeceğiz. Anadolu'yu vatan yapmak kadar ebedi vatanımız olarak muhafaza etmek de zordur. Burası rehaveti kaldırmaz, burası zayıflığı kaldırmaz, burası tembelliği, ataleti, boşvermişliği kaldırmaz. Burası neme lazımcılığı asla ve asla kaldırmaz."


"NEREDE BİR SOYDAŞIMIZ VARSA MESELESİ BİZİM MESELEMİZDİR"

Erdoğan, bölgedeki ve gönül coğrafyalarındaki hadiselere kulaklarını tıkarlarsa kendilerini kandırmış olacaklarını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Adriyatik'ten Asya bozkırlarına nerede bir soydaşımız varsa meselesi bizim meselemizdir. Kafkasya'dan Afrika'ya nerede bir kardeşimiz varsa derdi bizim derdimizdir. İki devlet tek millet şiarıyla hareket ettiğimiz can Azerbaycan ile nasıl birsek, berabersek Türk cumhuriyetlerindeki tüm kardeşlerimizle kalplerimiz aynı atmaktadır. Ecdadın dört asır boyunca barış, huzur ve esenlik içinde yönettiği Kudüs'e biz sırtımızı nasıl dönebiliriz? Gazi Mustafa Kemal'in düşman postalı değdirmemek için mücadele ettiği Filistin topraklarına biz gözlerimizi nasıl kapatabiliriz? İsrail'in 11 aydır soykırım uyguladığı Filistinli kardeşlerimizin feryatlarına kulaklarımızı nasıl tıkarız? İstanbul'la Kudüs-ü Şerif'i kim ayırabilir? Gazze'yi Gaziantep'ten kim kopartabilir? Daha bir asır önce Çanakkale'de yan yana mücadele ettiğimiz, yan yana şehit olduğumuz kardeşlerimizle aramıza kim duvar örebilir?"

"Bize ne Filistin'den, Gazze'den? Kudüs'ten bize ne?" diyen kişinin, bu milletin tarihini bilmediğini belirten Erdoğan, "Soruyorum, Gazi niçin Bingazi'deydi? Bingazi'ye niye gitmişti? Niye orada mücadele etmişti? İşte hepsi bu vatan aşkıyla devam eden bir ruhun, bir heyecanın adımıydı. Her kim Türkiye'nin ufkunu 782 bin kilometrekareye hapsetmeye çalışıyorsa, gafil değilse bu toprakların yabancısıdır." dedi.


"ŞEHADET ŞERBETİNİ İÇMEKTE TEREDDÜT GÖSTERMEYECEĞİNİZİ ÇOK İYİ BİLİYORUM"

Gazi Mustafa Kemal'in ayak izinin olduğu topraklara bakmanın bile bugün verdikleri mücadelenin önemini anlamak için yeterli olduğunu kaydeden Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Sevgili teğmenlerim, bizi sığ sulara hapsetmeye çalışanlara prim vermedik, vermeyeceğiz. Türkiye merkezli düşünecek ama vizyonumuzu tüm dünyayı içine alacak şekilde geniş tutacağız. Kahraman ordumuzun şerefli birer subayı olarak devletimize sadakatle hizmet ederken sizlerin de bu hassasiyetle hareket edeceğinize inanıyorum. Sizlerden milli ve manevi değerlerimize çok sıkı sahip çıkmanızı, Türk milletinin ve milli iradenin her zaman emrinde olmanızı bekliyorum. Muazzez ve mukaddes görevinizi yerine getirirken gerektiğinde şehadet şerbetini içmekte tereddüt göstermeyeceğinizi çok iyi biliyorum. Ne diyor şair? 'Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda, canı cananı bütün varımı alsın da hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.' Sizlere güveniyorum. Rabbim yolunuzu, bahtınızı açık etsin diyorum."

Osman Yüksel Serdengeçti'nin "Bir kahraman bekliyoruz" şiirinden "Kal'a gibi dik başın bulutlarla yarışsın, dalga dalga saçların rüzgarlarla karışsın, adını nakşedelim eski kadim surlara, sesini haykıralım asırdan asırlara. Ufukları kaplasın bayraklarımız al al, göklere zaferlerimizi çizsin vahşi bir kartal, kahramanlar büyüsün masalda dev misali, eğilsin öpsün gökler, canım nazlı hilali. Selam dursun karşısında bütün şerefler, şanlar, namını tebcil etsin yıldızlar, kehkeşanlar." mısralarını okuyan Erdoğan, "Türkiye Başkan ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanı olarak her birinizi kalpten tebrik ediyor, tek tek alınlarınızdan öpüyor, yeni görev yerlerinizde mevladan başarılar diliyorum. Birincilikle mezun olan teğmenlerimizi ayrıca kutluyorum." dedi.

Bugün açılışını yaptıkları yaklaşık 1500 kişi kapasiteli yeni caminin Kara Harp Okuluna hayırlı olmasını temenni eden Erdoğan, yarın da Hava Harp Okulu Camisini hizmete vereceklerini bildirdi.

Erdoğan, "Milli Savunma Üniversitesindeki diğer okul yerleşkelerimizde 7 camimizin yapımı sürüyor. Bunları da inşallah 2025 baharında bitirmeyi planlıyoruz. Camilerimizin okullarımıza kazandırılmasında emeği geçenleri tebrik ediyorum. Kılıcınız keskin, basiretiniz kavi, yolunuz açık olsun diyorum." ifadelerini kullandı.


TÖRENDEN NOTLAR

Başkan Erdoğan, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan törende, mezunları "Merhaba Harbiyeliler" diyerek selamladı.

MSÜ Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu ve Kara Harp Okulu Komutanı Tuğgeneral Levent Sabahattin Güldağı'nın da konuşma yaptığı törende, MSÜ Kara Harp Okulu devre birincisi Ebru Eroğlu, yeni teğmenlere mezuniyet andını yaptırdı.

Daha sonra yaş kütüğüne dönem yıldızı ve plaketini çakan Eroğlu, diplomasını Başkan Erdoğan'ın elinden aldı.

Dereceye giren diğer öğrencilere diplomaları, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ve kuvvet komutanları tarafından verildi.

Dereceyle mezun olan misafir teğmenler ile diğer mezunların da diplomalarını almaları sonrasında sancak devir teslimi gerçekleştirildi.

Kara Harp Okulu Komutanı Güldağı tarafından sancaktar ve sancak muhafızlarına kılıç ve diploma verilmesinin ardından, mezunlar Harbiye ve 100'üncü Yıl Marşı'nı okudu.

Tören, mezunların tören geçişiyle sona erdi.


GÜNÜN DİĞER HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.