Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde kırsal Tavşantepe mahallesinde 21 Ağustos' tan beri kayıp olan Narin Güran'ın cesedine köyüne yaklaşık 2 km uzaklıktaki Eğertutmaz Deresi kenarında çuval içerisinde bulundu.
Küçük kızın cesedinin çuval içine konulup, üzeri taş ile ağaçla kapatılarak gizlenmeye çalışıldığı belirlendi.
ADLİYEYE SEVK EDİLDİLER
8 yaşındaki Narin Güran'ın ölümüyle ilgili soruşturma kapsamında amca Salim Güran tutuklanırken, anne baba ve 2 ağabeyinin de aralarında bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheliler adliyeye sevk edildi.
İFADESİNDEKİ DETAY OLAYI AYDINLATACAK
Gözaltına alınan zanlıların sorguları devam ederken cinayete yardım ettiği ortaya çıkan Nevzat Bahtiyar'ın ifadesinde geçen bir detay Narin cinayetini aydınlatacak.
Bahtiyar, Güran'ın yolda giderken korna ve selektör yaptığını, Güran'ın araçtan inerek eliyle yolcu koltuğunda bulunan battaniyeye sarılı Narin'in cansız bedenini göstererek "bunu yok edeceksin" dediğini anlatmıştı.
Bahtiyar, Güran'ın aracında torba olup olmadığını sorduğunu, kendisi de aracından çuval çıkardığını battaniyeye sarılı Narin'i alıp, çuvalın içerisine birlikte koyduklarını kaydetmişti.
BATTANİYE NEREDE?
Narin'i çuvala koyduktan sonra battaniyeye Güran'ın aracının ön koltuğuna koyduğunu söyleyen Bahtiyar, battaniyenin tek kişilik olduğunu, renklerini hatırlamadığını ifade etti.
Küçük Narin'in cansız bedeninin sarılı olduğu battaniyenin kime ait olduğu, nereye götürüldüğü ve hangi evden çıktığı hakkında çalışma başlatıldı.
BENZİN İSTASYONU ÇALIŞANI DOĞRULADI
Amca Salim Güran'ın sosyal medya hesabına yorum yapan bir benzin istasyonu çalışanının yazdıkları da Bahtiyar'ın ifadesini doğrulamıştı.
Adı Murat Çınar Çatalca olduğu öğrenilen bir kişi, yaptığı yorumda Narin'in kaybolduğu gün amcasının aracında battaniyeye sarılı ve baygın halde olduğunu yazmıştı.
Murat Çınar Çatalca ayrıca, Narin'in kaybolduğu gün benzin istasyonunda duran amcanın marketten yalnızca ıslak mendil aldığını da belirtmişti.
"KAHVERENGİ BATTANİYEYE SARILIYDI"
Yine amca Salim Güran'ın sosyal medya hesabına bir benzin istasyonu çalışanı M.Ç.Ç., "Salim Güran Narin kaybolduktan 15-20 dakika sonra kendi aracıyla hızla köyden çıktı. Yakıtını da almıyor petrole giriyor ve yalnızca ıslak mendil alıyor. Bu muhtar Narin'in erkek kardeşi ile de görüşüyordu. Olay günü Narin ya baygın ya da Salim elleriyle boğmuş vaziyette yatıyor ön koltukta ve üstünde koyu kahverenginde bir battaniye vardı. Salim Güran olaydan 2 saat sonra köye karanlıkta dönüyor bu sefer sanki hiçbir şeyden habersiz gibi davranıp ne olmuş Narin'e diye ağlamış" demişti.
CİNAYETİN DÜĞÜMÜ ANNEDE
8 yaşındaki Narin'in öldürülmesinde senaryolar özellikle ailedeki "yasak ilişki" boyutunda da ele alınıyor. İddialardan biri Narin'in annesi Yüksem Güran ile tutuklu amca Salim Güran arasında bir "yasak ilişki" olduğu yönünde. Salim Güran'a Narin'in annesiyle arasında bir ilişki olup olmadığı da sorulmuş, Narin'in bu yasak ilişkiden olup olmadığı da sorulmuştu. Salim Güran ise, "ilişkim yok. Narin kardeşimin kızıdır" cevabıyla iddiayı yalanlamıştı. Bu senaryoda ise olayı çözecek detay anne ve amcanın silinen mesajları. Annenin başından beri çelişkili davranışı, soruşturma sürecindeki sessizliği cinayetin düğümünün anne ile çözülebileceği belirtiliyor.
DNA ÖRNEKLERİ SAHİBİNİ GÖSTERECEK
Tüm bu ifadeler ışığında soruşturmayı yürüten birimler battaniyenin bulunması için çalışma başlattı. Narin'in cesedinin taşınmasına yardım eden Nevzat Bahtiyar'ın ifadeleri üzerine yoğunlaşan güvenlik güçleri battaniyenin bulunması için çalışma başlatıldı.
Battaniye üzerinden alınacak DNA örneklerinin ve o battaniyenin kime ait olduğu sorusu cinayetin aydınlatılmasına büyük katkı sağlayacak.
BENİ ÖLÜMLE TEHDİT ETTİ
Amca Salim Güran hakkında yeni açıklamalarda bulunan Bahtiyar, şunları söyledi: "Salim bana, 'Ben Arif'in kızını öldürdüm, sen de bu cesedi alıp yok edeceksin, yoksa seni ve aileni öldürürüm' dedi.
Daha önceki ifademde bu durumdan bahsetmemiştim, çünkü Salim Güran'dan korkmuştum."
Olay günü Salim Güran ile beraber Narin'in cesedini kendi arabasına yerleştirdiklerini kaydeden Bahtiyar, "Daha sonra Narin'in cesedini kendi evime götürdüm.
Tek başıma çuvalın içerisine yerleştirdim" diye konuştu.
MUHTAR AMCA CESEDİ GÖMMESİ İÇİN ÖZELLİKLE SIVACIYI SEÇTİ
Amca Salim Güran'ın, küçük kızı dereye gömen itirafçı Nevzat Bahtiyar'ı iyi tanıdığı ve duvar ustası olduğundan dolayı cesedi profesyonel bir şekilde saklayabileceğini düşünerek Bahtiyar'ı seçtiği değerlendirmesi yapıldı.
Jandarma tarafından bölgenin 8 kez aranmasına rağmen Narin'in bulunamaması ve Bahtiyar'ın suyun içinde adeta bir mezar yeri hazırlaması, bu tespiti aha da güçlendiriyor.
Nevzat Bahtiyar'ın Eğertutmaz deresi kenarındaki yolda aracıyla 50 dakika sabit şekilde beklediği tespit edildi.
AVUKATI DAVADAN ÇEKİLDİ
Amca Salim Güran'ın avukatı Seda Toğrul, son gelişmeler üzerine davadan çekildiğini bildirdi.
Yazılı bir açıklama yapan Avukat Toğrul, soruşturma kapsamında yaşanan gelişmelere dikkat çekerek "Bir anne olarak savunmaya devam edemeyeceğim" ifadesini kullandı.
ÖN OTOPSİ RAPORU: ELLE BOĞULMUŞ
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran soruşturmasında, yapılan ön otopsi raporunda, küçük kıza yönelik bir cinsel saldırı bulgusuna rastlanılmadı.
Yapılan DNA eşleşmelerinde de Narin'in biyolojik babasının Arif Güran olduğu tespit edildi. Yine yapılan ön otopside sonucunda, Narin Güran'ın boğazında herhangi bir lezyon, ip izi bulgusuna rastlanılamadı.
Adli Tıp Uzmanlarının, ilk tespitlerine göre, Narin'in elle boğularak öldürüldüğü belirtildi.
Diyarbakır Bağlar'da yaşadığı köyde 21 Ağustos'ta ortadan kaybolduktan 19 gün sonra cesedi bulunan Narin Güran'ın otopsisi sırasında cesedinden alınan 91 ayrı doku örneği incelenmek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderilmişti.
Örnekler önceki akşam saatlerinde Adli Tıp Kurumu'na ulaştı. İncelemeler bu sabah 1. İhtisas Kurulu bünyesinde başladı.
Raporun ise 15 gün ile 1 ay aralığında hazırlanacağı kaydedildi. Raporla birlikte Narin'in ölüm zamanı ve ölüm sebebi net olarak belirlenecek.
WHATSAPP'TAN OTOMATİK RET MESAJI
Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 24 kişinin HTS kayıtları ve sinyal baz bilgileri Bilgi Teknolojileri Kurumu'ndan yazı yazılarak istendi.
Amcası Salim Güran'ın istenilen Whatsapp yazışmalarına şirket tarafından otomatik maille ret mesajı geldi.
CENAZEDE YAŞANANLAR KAN DONDURDU
SABAH Gazetesi Yazarı İsa Tatlıcan, Narin'in kaybına ilişkin bölgeyi yakından tanıyan gazeteci bir arkadaşının izlenimlerini aktardığı bir yazı kaleme aldı.
Tatlıcan, "Narin'in cansız bedeninin bulunmasının ardından Tavşantepe Köyü yakınında bir camide dua ediliyor. Her görüşten insan var. İmam'ın her duasına orada bulunan kalabalık güçlü bir şekilde 'Amin' diyor. İmam, 'Narin'in katillerini bildiği halde haftalardır susanları sana havale ediyoruz Allah'ım' dediğinde ise ortam değişiyor. Bu kez "Amin" sesleri bir anda cılızlaşıyor. Herkes birbirine bakıyor. Bunu dinleyince beynimden vurulmuşa döndüm." şeklindeki sözlerle acı durumu aktardı.
Narin'i işte bölgenin bu korkunç sosyolojisi öldürdü diyen Tatlıcan, "19 gün boyunca susan, defalarca sorgulandıkları halde ağızlarını bıçak açmayan, yakınlarının telefonlarına bile cevap vermeyen bir anlayış. Dahası da var. Yalan beyanlar… Görevlileri yanlış yönlendirenler… Jandarmaya yapılan sahte ihbarlar… O bölgeyi yakından tanıyan bir dostum şunu söyledi: Eğer Narin kız çocuğu değil erkek çocuğu olsaydı o bölgede taş üstünde taş kalmazdı. Ölen kız çocuğu olunca daha kolay kabullenilmiş ve sindirilmiş. Ne kadar can yakıcı değil mi? 26 kişi günlerdir sorgulanıyor. Sonunda bir kişi çıkıp itirafçı oluyor. Sadece bir kişi! Cezaevindeki amca sessiz. Kimse Narin'in neden öldürüldüğünü hala bilmiyor. Belki de hiç öğrenemeyeceğiz kimbilir… Narin'in ölümü, ailesinin ve akrabalarının son ana kadar sessiz kalması, aslında sosyolojik bir sorunun da tezahürü. Belki bir süre sonra yetkililer bu sorunun üzerine gidebilir. Ama işleri hiç kolay değil. Narin'in ölümü ülke için büyük bir travma oldu. Aileler tedirgin, yeni okula başlayan öğrenciler huzursuz. Asıl rahatı kaçması gerekenler ise 19 gün boyunca Narin'in katilini bildiği halde susanlar. Narin artık toprak altında. Azıcık vicdanları rahatsız olmuş mudur? Hiç emin değilim…" ifadelerini kullandı.
Türkiye Narin'e ağlarken bir anda toplumun acısından siyasi bir çıkar elde etmeye çalışan leş kargaları da türedi diyen Tatlıcan, "Narin'e üzüldüklerini asla düşünmüyorum. Bir vahşi cinayete karşı oluşan toplumsal nefreti Kur'an kurslarına ve toplumun inanç değerlerine yönlendirme peşindeler. Bunların başını PKK ve DEM Parti'nin çekmesi de ayrıca bir ahlaksızlık. Yıllardır binlerce Narin'i dağlara kaçıran PKK'ya tek laf etmeyenler, leş kargaları gibi sokaklarda boy göstermeye başladı.Tüm Türkiye bu insanlık dışı olay karşısında ortak bir tavır takınabilir, bu suskunluğa neden olan bölgedeki sosyolojik ve psikolojik gerçekliğe karşı savaş ilan edebilirdik. Ne yazık ki başaramadık. Birileri bu korkunç cinayeti bile Türkiye ile hesaplaşmak için malzeme olarak kullanmaya çalışıyor. Sonuç da bir Narin daha yitip gitti. Biz de toplum olarak yaşadığımız bu travma ile bir kez daha ortada kaldık…" dedi.