İsrail'in Lübnan'da çağrı cihazları ve telsizleri patlatarak gerçekleştirdiği siber katliam, Türkiye'nin de gündeminde.
Katliam ile birlikte siber güvenlik noktasındaki çalışmalarının önemi bir kez daha arttı.
TEK ÇATI ATINDA TOPLANACAK
Siber güvenliğin, milli güvenlik meselesi haline geldiği bugünkü küresel ortamda Türkiye, siber dayanıklılığını artırmak üzere bir dizi yeni tedbiri hayata geçiriyor.
İlk olarak, doğrudan Cumhurbaşkanı'na bağlı Siber Güvenlik Başkanlığı (SGB) kurulması, farkı kurumlardaki yetki ve fonksiyonların tek çatı altında toplanması planlanıyor.
YAKIN ZAMANDA HAYATA GEÇECEK
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bu konudaki hazırlıklara ilişkin "Siber güvenlikle ilgili ülkemizde ve kurumlarımızda büyük bir farkındalık var. Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde siber güvenlikle ilgilenen bir genel müdürlük var. Milli İstihbarat Teşkilatı siber güvenlik konularında oldukça yetkin kabiliyetlere sahip. Emniyet teşkilatımızda bu konuda yetenek var. Müstakil bir siber güvenlik teşkilatı kurulması, hükümetimizin de gündemine geldi. Milli Güvenlik Kurulu'nda da yapılan tartışmaların neticesinde Cumhurbaşkanımız, bunun artık olması gerektiği noktasında irade ortaya koydular. İnşallah yakın zamanda bunun hayata geçeceğini göreceğiz." ifadelerini kullandı.
YASA TEKLİFİ EKİMDE MECLİS'TE
Siber güvenlik dosyası, milli güvenlik başlığı altında Ankara'da özel olarak ele alındı.
Başkan Tayyip Erdoğan'ın da uygun görmesi ile Siber Güvenlik Başkanlığı kurulması kararlaştırıldı.
Hatta ekim ayında yasa teklifinin TBMM'ye gelmesi üzerinde de duruldu. Amaç "devlet kurumlarına bir standart ve denetim getirilmesi" olarak belirlendi.
SGB'nin, Cumhurbaşkanlığına bağlı olması ile bakanlıklar ve kurumlar arası etkin koordinasyon sağlanacak. Siber güvenlik, ülkenin güvenliği açısından kritik önemde görüldüğü için ayrıca bilgi güvenliğine de odaklanılacak. "E-nabız, e-devlet, nüfus işlemlerinin" korunmasına hassasiyet gösterilecek.
Halihazırda, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu kapsamında, ulusal siber güvenliğin sağlanması amacıyla politika ve stratejilerin geliştirilmesi ile eylem planlarının hazırlanması, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nda bulunuyor. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ise siber saldırıların engellenmesi ve caydırıcılığın sağlanması görevini yerine getiriyor. Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi de 24 saat esasına göre kesintisiz çalışıyor. Ayrıca,
Sabah'tan Okan Müderrisoğlu'nun haberine göre; Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi de siber güvenliğin artırılmasına yönelik projelerin geliştirilmesi görevini üstleniyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı da büyük veri, yapay zekâ, siber güvenlik gibi kritik alanlarda bireylerin ve işletmelerin Ar-Ge yetkinliklerinin artırılmasına odaklanıyor. Önümüzdeki dönemde, siber ortamdaki kurum, kuruluş ve kullanıcıların varlıklarının korunması amacıyla bu alana odaklı yeni bir yapı kurulması hedefleniyor. Siber güvenlik için sadece teknolojik tedbirlerin yeterli olmadığı prensibinden hareketle bu dosya, ulusal ve uluslararası güvenlik stratejilerinin bir parçası olarak görülüyor. Bu bağlamda, siber saldırıların küresel maliyetinin yıllık 9.5 trilyon dolara ulaştığına dikkat çekiliyor.
Doğrudan Cumhurbaşkanı'na bağlı olarak kurulacak Siber Güvenlik Başkanlığı (SGB) ile farklı kurumlardaki görev ve fonksiyonlar tek çatı altında toplanacak. Böylece: