İstanbul Ümraniye'de polis memuru Şeyda Yılmaz'ı şehit eden ve 26 suç kaydı bulunan Yunus Emre Geçti'nin akılamaz ifadelerle kendini savundu.
İstanbul Ümraniye'de polis memuru Şeyda Yılmaz'ı şehit eden ve 26 suç kaydı bulunan Yunus Emre Geçti'nin akılamaz ifadelerle kendini savundu.
POLİS KATİLİNDEN PİŞKİN İFADE
Polis memuru Şeyda Yılmaz'ı şehit eden Yunus Emre Geçti ifadesinde, "Hırsızlık konusu ile ilgili bize teşhis yaptırdılar. Sonra polisler bana bekleyeceksin dediler. Karakolun duvarından atladım. Dayak yerken yerde silah gördüm. Sol kolumdan mermi yedim. Orada bir varil vardı oradan silahın ucunu gördüm. Onların polis olduğunu görmedim. Sivil araçla gelmişlerdi. Üzerinde üniforma olduğunu sonra kameralardan izleyince fark ettim. O varile doğru 2 el ateş ettim. Kasten suç işlemedim" dedi.
Uyuşturucu, cinsel taciz, gasp, hırsızlık ve kasten yaralama gibi suçlardan 26 kaydı bulunan Yunus Emre Geçti'nin (19), polis Şeyda Yılmaz'ı şehit etmesinin ardından gözler suç makinelerine çevrildi.
9 Ekim 2023'te, 32 suç kaydı olan Muhammed Berke Çorak (20), polis Cihat Ermiş'i şehit etmişti. 2 Şubat'ta ise 10 suç kaydı olan Delil Aysal (19) İzmir'de taksici Oğuz Erge'yi katletmişti.
CEZA İŞLEDİN HİÇBİR ŞEY OLMADI ARTIK SENİ KİMSE TUTAMAZ
Uzmanlar, bu tür kişilerin suç işlemelerinin önüne nasıl geçilebileceğini anlattı. Ceza hukuk uzmanı Prof. Dr. Hasan Sınar, "Türkiye'deki ceza infaz sistemi köklü sorunlara sahip. Marquis de Sade, "Cezasız kalmış ilk suç kadar cesaretlendirici bir şey yoktur" demiştir. Çünkü bir kez sen bir suçu işledin, kuralları çiğnedin ama hiçbir şey olmadığını gördün ya, artık seni kimse tutamaz." dedi.
HAPİS CEZASININ İNFAZ EDİLMESİ GEREKİR
Hapishanelerin kapasitesinin yetersiz kalması sebebiyle şartlı tahliye ve denetimli serbestlik uygulamalarının devreye sokulduğunu hatırlatan Sınar, "Ceza yasasında suçların karşılığı olarak belirlenen yaptırımların hiçbir bilimsel temele dayanmaksızın popülist bir yaklaşımla belirlenmesi ve bu cezaların sonucu hapishane kapasitesinin yetersiz kalması üzerine şartlı tahliye ve denetimli serbestlik uygulamalarının devreye sokulması, bugün yaşadığımız kaosu doğurdu. Bunun için önce ceza yasasındaki yaptırımların gerçekçi bir biçimde yeniden ele alınması sonra da caydırıcılığı sağlayacak şekilde hapis cezasında öngörülen miktarın kesin olarak infaz edilmesi gerekir. Bugünkü anlayışı tümüyle terk etmek zorundayız. Aslında 3 kere kasten suç işlendiyse o kişi toplumun içinde olmayı hak etmiyor. Çünkü 4. ve 5. kez birilerinin yine canı yanacaktır. Bu zanlının 26 kez birilerinin canını yaktığı gibi." ifadelerini kullandı.
PSİKOPAT SUÇLULAR NASIL ORTAYA ÇIKIYOR?
İşlediği suçlar nedeniyle ceza almayanların bunu alışkanlık haline getirdiğine işaret eden Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Sefa Saygılı, "Öncelikle burada polisiye tedbirlerin uygulanması gerekir. Özellikle dosyasında cinsel taciz olan bu kişilerin normalde dışarıda serbest gezmemesi gerekir. Sevgisizliği, ilgisizlik ve duyarsızlık takip eder ki bu durumda suç işleyen biri toplumun da işlediği suçlara duyarsız kalması nedeniyle bunu alışkanlık haline getirir. Hele ki işlediği suçlar nedeniyle ceza almamışsa bu durum daha vahim sonuçlara yol açar. Suçu sıradan bir şeymiş gibi yaparlar. İyi bir aile terbiyesi almaması, rahat bırakılması, anne ve baba sevgisinden yoksun kalma durumu, iyi bir eğitiminin olmaması ilkelliğe yönelterek psikolojik durum bozukluğuna kısaca psikopatlığa neden olur." dedi.
Sürekli suç işleyen kişilerin genelde vicdan ve duygusal olarak sorunlu olduğunu belirten Saygılı, "Özellikle de suç unsuru teşkil eden paylaşımların sosyal medya aracılığı ile daha fazla beğeni alma durumu ve özendirici paylaşımlar da kişiyi suç makinası olmaya iter." ifadelerini kullandı.
SUÇU MESLEK HALİNE GETİRİYORLAR
26 suç kaydı olan birinin kanunun tanımıyla, suçu meslek haline getirdiğini ifade eden Avukat Murat Sultansu ise, "Bu kişiler gerek sosyal medya paylaşımlarıyla ve gerekse de kolluk güçlerince kurulacak özel birimlerle aralıksız takip edilmeliler, bu hususta özel birimler kurulmalıdır. Zaten savcılık makamlarına bağlı adli kolluk kurulması yıllarca konuşulmakta ve gerekliliği değerli hukukçularca açıklıkla dile getirilmektedir." dedi. Sabah'tan Barış Savaş'ın haberine göre, Sultansu, "Dikkat edilirse katilin yakın akrabaları bile olaydan hemen sonra kendilerini arayanlara vahim silahlarla çekilmiş fotoğraflarıyla pozlar vermektedirler. Bu durum ciddi takip edilmelidir. Siber suçlarla mücadele şubesi genişletilmelidir, başarılı çalışmalar yapmaktadırlar, polisler maddi ve manevi desteklenmelidir." ifadelerini kullandı.