TBMM İsrail tehdidine karşı toplanacak! Numan Kurtulmuş açıkladı: Yangın kapımıza geldi

İşgalci İsrail ordusu Gazze'de yaptığı katliamların ardından Lübnan ve Suriye'yi hedef alarak katliamlara devam ediyor. Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın “İsrail, Lübnan'dan sonra gözünü topraklarımıza dikecek.” sözleri sonrası CHP cephesinden TBMM’de kapalı bir oturum yapılması talebi gelmişti. Konuyla ilgili konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis'in İsrail tehdidi için toplanacağını açıkladı. Kurtulmuş, toplantının tarihini de paylaştı.

İşgalci İsrail'in Gazze ve Lübnan'a yönelik saldırıları devam ediyor.

İsrail'in saldırgan tavrı 'bir sonraki hedef Türkiye mi?' sorusunu da alevlendirdi. İşgalci devletin Türkiye'yi de içine alan Arz-ı Mev'ud planı da yeniden gündem oldu. Başkan Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz gün yaptığı konuşmada "İsrail'in hedefinde Türkiye de var." şeklinde bir uyarıda bulundu.

BAŞKAN ERDOĞAN UYARDI
Erdoğan Meclis'in 28. Dönem 3. Yasama Yılı'nın açılışında yaptığı konuşmada, "İsrail, Lübnan'dan sonra gözünü topraklarımıza dikecek." şeklinde konuşmuştu.


CHP KAPALI OTURUM İSTEDİ
Başkan Erdoğan'ın açıklaması sonrası CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, TBMM'de kapalı bir oturum yapılmasını talep etti.


MECLİS İSRAİL TEHDİDİ İÇİN TOPLANIYOR
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, katıldığı bir televizyon programında önemli açıklamalarda bulundu.

"TBMM Genel Kurulu'nda 8 Ekim'de bilgilendirme olacak mı?" sorusu üzerine Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'dan gelen, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in Meclis'i bilgilendirmesi konusunda talep olduğunu belirtti.

TARİH VERDİ
Kurtulmuş, "Bu talebi yerine getireceğiz. Salı günü, 8 Ekim'de, Meclis oturumuna başladığında bu konuyu gündeme alacak. Gündeme alınınca çok büyük ihtimalle partiler, bu konunun kapalı bir oturum halinde yapılmasını arzu edecekler. Bu konuda verilecek olan herhangi bir grup önerisi de parlamentoda oylanarak kabul edilir ve öyle görüyorum ki 8 Ekim'deki toplantı kapalı bir toplantı olarak olur." dedi.

Siyasetçilerin birbirinin düşmanı değil, rakipleri olduğunu yıllardır söylediklerini anlatan Kurtulmuş, karşı tarafı yok edecek, aşağılayacak ya da fiziki müdahaleye varacak müdahaleler yapılamayacağını, demokrasinin bu olmadığını söyledi.
Bölgesel tehditlerden bahsederken çok uzakta olduğunu zannettikleri konulardan bahsettiklerini dile getiren Kurtulmuş, "Yangın artık kapımıza geldi. Etrafımızı ateş çemberi sardı.' diyorduk. Hayır, İsrail, Orta Doğu'da bir ateş çukuru açtı ve bütün ülkeleri, bütün halkları oraya atmaya çalışıyor. Buna karşı uyanık olmak ve bu büyük zalim gücü durdurmamız lazım." diye konuştu.
Numan Kurtulmuş, bölgedeki ülkelerin siyasi farklılıklarına rağmen ortak noktada çözümler bulmalarını sağlamaları gerektiğini dile getirdi.
"Özellikle Batı ülkelerinde sokaklara çıkıp kendi hükümetlerine rağmen, Filistin halkının yanında durmayı başaran büyük insanlık cephesini kuvvetlendirmek, güçlendirilmektir." diyen Kurtulmuş, böyle olunca çok kısa süre içerisinde, İsrail yalnızlaşma sürecine zaten girdiğini, bu süreçte İsrail'in izole edileceğini kaydetti.
Kurtulmuş, "Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail'in yargılanmaya başlanması ve orada bir sonucun alınması İsrail'in sırlarını dökmüş olan bir gelişmedir. Yani dokunulamayan İsrail'e dokunulmuştur. Askeri olarak da bölgedeki özellikle son gelişmeler İsrail'in dokunulmaz bir ülke olmadığını ortaya koymuştur." ifadelerini kullandı.


"Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye ile Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın öldürülmesinin ardından İsrail'den gelebilecek misilleme saldırısı, ABD'nin buna yeşil ışık yaktığı ve operasyonun 'ölçülü' olmasına ilişkin değerlendirmeler olduğunun" sorulması üzerine Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"ABD'nin bu tavrının bütün insanlık tarafından görülmesi lazım. Ne demek ölçülü saldırı? Bir saldırının ölçüsünü aşması için kaç 50 bin insan daha katledilmesi lazım? Burada bir akıl tutulması vardır. Netanyahu ve çetesinin aklı tutulmuştur ama onun ekmeğine yağ süren Amerikan yönetiminin de aklı tutulmuş görünüyor. Zaten her türlü insani çizgileri aşmış, her türlü uluslararası hukuk çizgilerini aşmış, kural bazlı küresel sistemi yerle bir etmiş. Hangi ölçülü saldırıdan bahsediyoruz? Geriye bir tek zaten İsrail'in nükleer bomba kullanmadığı kaldı."
ABD seçimlerine de kısa bir süre kalındığı anımsatılan Kurtulmuş, İsrail'in pervasız saldırganlığı sürdürmesinin nedenlerinden birisinin de ABD'deki seçim öncesindeki siyasi belirsizlik olduğuna işaret etti.
Kurtulmuş, "Bundan hiç şüphesiz istifade ediyor. 'Bu seçimde şu seçilirse böyle sonuç olur, öteki seçilirse bu olur.' gibi böyle bir ayrım yapmayı gerektirmiyor. İsrail politikalarında, Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında farklılıklar var. Ama temel itibarıyla ABD, İsrail'i kendi vekil devleti olarak kabul ediyor ve İsrail'in bölgedeki varlığının uzun dönemde Amerikan çıkarlarına katkı sağlayacağını düşünüyor. Amerikan kamuoyunda farklı fikirler ortaya çıkmadı, demokrasinin gücü de burada." değerlendirmesini yaptı.


Filistin'i tanıyan ülkelerin içerisinde, tanımış olmakla birlikte henüz Filistin'de temsilcilik açmayan ülkelerin var olduğunu belirterek, önümüzdeki dönemde Filistin'de temsilcilik açan ülkelerin sayısının artacağını düşündüğünü kaydetti.
Türkiye'nin Lübnan'dan olası göç dalgasına hazırlığıyla ilgili soruya Kurtulmuş, "Yönetilemez bir ülke haline getirilmiş olan Lübnan'da en azından bu fiziki saldırıların sona erdirilmesi ve insanların can endişesinin ortadan kaldırılması lazım. Bu yeni göçmen dalgasının ortaya çıkmaması için de zaruridir." dedi.
Suriye'de iç savaş başladığında yüz binlerce insan Lübnan'a kaçtığını, İsrail'in Lübnan'a saldırıları başlayınca da Lübnan halkının Suriye'ye kaçtığını gördüklerine dikkati çeken Kurtulmuş, "İsrail'in bu saldırganlığı devam eder, Lübnan'ı bombalamayı sürdürürse bazı yeni göç dalgalarının gelmesi mümkündür, muhtemeldir. Buna karşı da Suriye'nin, Ürdün'ün, Türkiye'nin bölge ülkelerinin gerçekten uyanık olması lazım. Türkiye olarak biz de bu konuda her türlü tedbiri alarak, başta göç dalgasının başlamadan orada sükunetin sağlanmasını temin etmek için mücadele etmemiz lazım." diye konuştu.


Türkiye ve Suriye ilişkilerine de değinen Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Bir an evvel Türkiye ve Suriye arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesinin hem Türkiye'nin hem Suriye'nin hayrına olduğuna inanıyorum. Önce Suriye'nin içinde bir normalleşmenin, eş zamanlı olarak da Türkiye'yle sorunların ortadan kaldırılması lazım. Süratle, bugünden tezi yok, yarına bırakmadan bu sürecin hızlandırılması, aramızda var olan sorunların süratle ortadan kaldırılmaya çalışılması, bunun da ötesinde, Türkiye ve Suriye'nin halkları itibarıyla iki dost ve kardeş ülke olarak aralarındaki sorunları bir an evvel ortadan kaldırarak daha yakın bir işbirliği içerisine girmeleri lazım."

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN
GÜNÜN DİĞER HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.