İsrail'in saldırılarının sürdüğü Lübnan'dan Deniz Kuvvetleri Komutanlığının amfibi gemileri TCG Bayraktar ve TCG Sancaktar ile Mersin'e getirilen siviller, yaşadıkları mutluluğu anlattı.
Dışişleri Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı koordinesinde Lübnan'dan 966 kişi ile yurda dönen gemilerdeki siviller, işlemlerin tamamlanmasının ardından gemiden indirildi.
Gemiden inenlerden yaralı veya tıbbi bakıma ihtiyacı olanlar 112 Acil Sağlık ekiplerince hastanelere kaldırıldı, diğerleri ise midibüslere bindirilerek limandan götürüldü.
"BOMBA ÜSTÜNDE YAŞIYORDUK"
Tahliye edilen vatandaşlar ilk duygularını A Haber'e anlattı. Sevim Abuşakir, "Bomba üstünde yaşıyorduk. Ne su ne yemek ne de elektrik yoktu. Binaları, insanları vuruyorlar. Yolculuk çok iyi geçti. Herkesten Allah razı olsun" dedi.
"ZOR BİR SÜREÇTEN GEÇTİK"
Büşra Gülbaba ise, "Zor bir süreçten geçtik. Mahsur kaldık. Tahliye talebinde bulunduk. Devletimiz tahliye etti bizi." ifadelerini kullandı.
Lübnan'da öğretmenlik yapan Büşra Gülbaba (26), AA muhabirine, Türk askerini görünce çok heyecanlandıklarını ve o anda güvende hissetmeye başladıklarını söyledi.
Korku dolu günler geçirdiklerini belirten Gülbaba, "Bir bombardıman görmedik ama sesleri duyuyorduk, güvensiz hissediyorduk. Zor geçti, uçuşlarımız iptal edildi. Tahliye talebinde bulunduk. Sağ olsun devletimiz yardımcı oldu. Türk askeri çok yardımcı oldu tahliye sürecinde. Çok konforlu şekilde geldik. Mutluyuz, ülkemizdeyiz ve artık güvende hissediyoruz." diye konuştu.
Safa Coşkun da ülkesine döndüğü için mutlu olduğunu ifade ederek, "Babam orada ve evimize yakın yerde birkaç dakika önce patlama gerçekleşti. Mutluyum. Ülkemize döndüğümüz için ve devletin bizi bırakmadığı için mutluyuz." dedi.
"ASKERLERİ LİMANDA GÖRÜNCE HEPİMİZ ALKIŞLADIK, SEVİNDİK"
Mardinli 26 yaşındaki Meryem Erol da İsrail'in saldırıları nedeniyle zor günler geçirdiklerini vurgulayarak, "Özellikle Türk askerleri çok yardımcı oldu. Allah devletimize zeval vermesin. Askerleri limanda görünce hepimiz alkışladık, sevindik." ifadelerini kullandı.
38 yaşındaki Rüveyda Güven de Adana'ya gideceğini belirterek, "Buruk bir sevinç içerisindeyiz. Eşimi orada bırakıp çocuklarımı memlekete getirdim. Orada korku içerisindeydik. Şimdi hem hüzün hem sevinç yaşıyoruz. Çok şükür buradayız. Türkiye'me çok teşekkür ediyorum. Artık memleketimden Lübnan'a dönmeyi düşünmüyorum." dedi.
TCG SANCAKTAR DA GELDİ
Beyrut Limanı'ndan bindirilen 378 sivili taşıyan TCG Sancaktar gemisi, ulaştığı Mersin Limanı'nda rıhtıma yanaştı. Gemidekiler, işlemlerin tamamlanmasının ardından askeri personel eşliğinde TCG Sancaktar'dan indirildi.
Yaralı veya tıbbi bakıma ihtiyacı olanlar 112 Acil Sağlık ekiplerince hastanelere kaldırıldı, diğerleri ise midibüslerle limandan ayrıldı.
"VATANIMIZDA OLMAK ÇOK GÜZEL BİR DUYGU"
Kente getirilenlerden Eyüp Sabri Kırgız, gazetecilere, tahliye operasyonuna katılan ekiplerin kendileriyle yakından ilgilendiğini anlatarak, "Onlar da 36 saattir uyumuyorlar. Uyumadılar ama bizi çocuk gibi uyuttular, yemeğimizi, suyumuzu yanımıza koydular. Herkese çok teşekkür ediyorum. Vatanımızda olmak çok güzel bir duygu. Allah vatanımıza, milletimize, devletimize zeval vermesin." ifadelerini kullandı.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığının amfibi gemileri TCG Sancaktar ve TCG Bayraktar, AFAD'ın girişimiyle toplanan 300 ton insani yardım malzemesini önceki gün Beyrut Limanı'na ulaştırmıştı.
Yüklerin boşaltılmasının ardından sivillerin tahliyesini gerçekleştiren amfibi gemileri, 2 firkateyn ve 2 karakol gemisi eşliğinde Türkiye'ye dönüşe geçmişti.
Gemiden inenler Dışişleri Bakan Yardımcısı Burhanettin Duran, Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan ve diğer ilgililer tarafından karşılandı. Duran, karşılama töreninde, uzun ve yorucu bir yolculuğun ardından vatandaşları salimen karşılamış olmaktan dolayı büyük bir memnuniyet duyduklarını söyledi.
Lübnan'dan gelenlere ve basın mensuplarına Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın selamlarını ileten Duran, İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği katliamların ardından son olarak saldırılarını Lübnan'a yönelttiğini anımsattı.
Bu saldırıların endişeli bir dönem getirdiğinin farkında olduklarını ifade eden Duran, şöyle konuştu:
"İşte vatandaşlarımız Lübnan'dan buraya getirildiler. Türkiye Devleti, vatandaşlarını nerede olursa bulur getirir bunun bir örneğini yaşadık. İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği katliamların ardından Lübnan'a yönelmesiyle ilgili kurumlarımız güvenlik durumunu değerlendirdi ve bu çerçevede başta Beyrut olmak üzere Lübnan'da bulunan vatandaşlarımızı en güvenli şekilde ülkemize getirmek için ilgili kurumlarımız, bakanlıklarımız bir araya gelerek eş güdüm yaptılar. Her ihtimali göz önünde bulunduran planlar hazırlandı. Bakanlığımız bünyesindeki Dışişleri Bakanlığı Koordinasyon ve Destek Merkezi, Acil Kriz Merkezi olarak sürecin eş güdümünde rol oynadı. Aynı şekilde 7/24 görev yapan konsolosluk çağrı merkezimiz de tahliyeye dahil edilmek isteyen vatandaşlarımızın başvurularını kayıt altına aldı. Lübnan makamlarından gerekli izinlerin alınmasının ardından vatandaşlarımızı en hızlı ve güvenli şekilde ülkemize getirebilmek için süratle hareket ettik. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla Lübnan'a intikal eden Deniz Kuvvetlerimize ait gemilerimizle bugün 966 vatandaşımız salimen ülkemize geliyor. Bu gördüğünüz gemi TCG Bayraktar Gemisi, TCG Sancaktar Gemisi de 3-4 saat içerisinde Türkiye'mize ulaşmış olacak. Bu vesileyle onların ailelerine, Türkiye'mize kavuşmuş olmasından dolayı ne kadar mutlu olduğumuz aşikardır."
"YABANCI UYRUKLULARA ÖNCELİK TANINDIĞINA DAİR HABERLER GERÇEĞİ YANSITMAMAKTADIR"
Lübnan Tahliye Görevi Grup Komutanı Tümamiral Nihat Baran'a da Türkiye'nin dünyanın her yerindeki vatandaşlarına sahip çıktığının bu nişanesinde yer aldığı için teşekkür eden Duran, "Tahliye gemilerine binişlerde yabancı uyruklulara öncelik tanındığına dair haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Tahliye edilen vatandaşlarımızın birinci derece yakınları, tabiatıyla gemiye kabul edilmiştir. Türk vatandaşı olarak toplanma bölgesine gelip geri çevrilen asla olmamıştır. Keza birinci derecede akraba olmayan hiçbir başka ülke vatandaşı da gemiye alınmamıştır. Esasen bu konuda Bakanlığımızca ve Beyrut Büyükelçiliğimizce gerekli izahatta bulunmuştur." ifadesini kullandı.
Duran, kolay bir süreç yaşanmadığının altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eksik evrakları olan vatandaşlarımız vardı. Lübnan makamlarının istedikleri bazı belgeler vardı. Bu sebeple tahliyenin bu operasyonun ölçeği de göz önünde bulundurulduğunda bir miktar vaktin geçtiği ortadadır ancak çok büyük bir başarıyla vatandaşlarımızı ülkemize sağ salim getirmiş durumdayız. Bu çerçevede özveriyle çalışan bütün çalışanlarımıza, bütün bakanlıkların mensuplarına teşekkür ediyorum. Yine başta Beyrut Büyükelçimiz ve Büyükelçilik personelimiz olmak üzere gerek planlama aşamasında gerek Lübnan'daki sahada hazırlıkların tamamlanmasında çok emeği geçen bakanlıklarımızın ve kurumlarımızın temsilcilerine, Mersin Valiliğimize bir kez daha teşekkür etmek istiyorum."
"DİĞER TAHLİYELERİN KAYITLARINI ALMAYA DEVAM EDİYORUZ"
Duran, tahliye gemilerinin sadece vatandaşları getirmediğini, aynı zamanda Lübnan'a insani yardım da götürdüğünü dile getirdi.
Türkiye'nin Lübnan'a en fazla insani yardım gönderen ülke olduğunu vurgulayan Duran, "25 Eylül'de askeri kargo uçağımızla ilaç, tıbbi malzeme ve gıda içeren 30 tonluk yardım ulaştırmıştık. Bu iki gemimiz de 300 tona yakın insani yardımı Beyrut'a ulaştırdık. Bu çerçevede tahliyelerle ilgili olarak konsolosluk çağrı merkezimize ulaşan diğer tahliyelerin kayıtlarını almaya devam ediyoruz. Önümüzdeki dönemde gelecek başvurulara bağlı olarak ihtiyaç duyulması halinde yeni tahliyeleri de organize edecek durumdayız." diye konuştu.
Bir gazetecinin, ilerleyen süreçte hava yoluyla tahliyelere ve bu iki gemi haricinde deniz yoluyla tahliyelerin sürüp sürmeyeceği yönündeki sorusuna Duran, "Tahliyeler vatandaşlarımızın rızaları çerçevesinde ve Lübnan'daki durumun gidişatına bağlı olarak devam edecek. Uçakla tahliye konusunda ise gerekli talepler karşılanmaktadır. Malum olduğu üzere bu tam bir tahliye sayılmaz. Vatandaşlarımızın taleplerini yerine getireceğimiz ücreti mukabili uçak seferi olacaktır. Bununla ilgili de bir hazırlık içerisindeyiz." şeklinde yanıt verdi.
"KAMU MİSAFİRHANELERİ SEFERBER EDİLMİŞTİR"
Gelen vatandaşların nasıl misafir edileceğiyle ilgili soru üzerine Duran, şöyle konuştu:
"Vatandaşlarımızın öncelikle ağırlanmalarında herhangi bir sorun yaşanmayacak şekilde başta AFAD olmak üzere ilgili kurumlarımız bütün hazırlıkları yaptılar, Mersin Valiliğimizce de yürütülen çalışmalarda... Öncelikle vatandaşlarımızın nerelerde ikamet edeceklerine karar vermeleri ve bu çerçevede yönlendirmeleri gerekiyor. Şu an için 30 otobüsümüz hazır, bu çerçevede kendilerinin uçakla istedikleri şehirlere gitmeleri açısından ya da yakın şehirlere gitmeleri açısından gerekli araçlar temin edilmiştir. Burada kalmak isteyen, Mersin'de kalmak durumunda olan, yanlarına gidecek akrabaları olmayan vatandaşlarımız için de kamu misafirhaneleri seferber edilmiştir, oralarda ağırlayacaklar hiçbir sıkıntı olmayacak."
"ÜLKEMİZ ÖNCELİKLE KENDİ VATANDAŞLARININ TAHLİYESİYLE İLGİLENMEKTEDİR"
Bir gazetecinin yabancı basında yabancıların alındığıyla ilgili asılsız iddialar ve haberlerin yer aldığını anımsatması üzerine Duran, şunları kaydetti:
"Türkiye her zaman insani kaygılarla hareket eden bir ülkedir. Ülkemiz öncelikle kendi vatandaşlarının tahliyesiyle ilgilenmektedir. Elbette üçüncü ülkelerin de bizden yardım istediklerinde onlara çeşitli şekillerde ülkelerine varmaları şartıyla yardımlarımız olmuştur. Bütün bu süreçlerin ne kadar titizlikle yürütüldüğünü fark etmeden ya da bilinçli, kasıtlı bir şekilde bunun ırkçılık ya da yabancı düşmanlığı ya da Türkiye'nin bunu nasıl başarıyla ortaya koyduğunu, üstünü örtmek için yapılacak olan tezviratlara inanmayın. Bunlar gerçekten sıkıntılı ifadelerdir. Özellikle sosyal medyadaki bu tür ifadelerin vatandaşlarımızın dikkatinde olmasını istemiyorum."
YABANCI ÜLKE VATANDAŞLARIN ÖNCELİK TANINDIĞINA DAİR HABERLER YALANLANMIŞTI
Dışişleri Bakanlığı kaynakları, yaklaşık 1900 Türk vatandaşının Lübnan'dan tahliye edilmek istediğini nihai olarak beyan ettiğini belirtmişti.
Kaynaklar, 878 Türk ve 24 KKTC vatandaşıyla bunların birinci derece yakınları olan 64 kişi olmak üzere 966 kişinin Türk gemileriyle tahliye edildiğini bildirmişti.
Gemilere binişlerde yabancı ülke vatandaşlarına öncelik tanındığına dair haberlerin kesinlikle doğru olmadığı ifade edilmişti.